Hoşgeldin Ziyaretçi | Mesaj atabilmek için forumumuza kayıt olmalısınız. | Forum İstatistikleri | » Üye Sayısı: 3,805 » En Son Üyemiz: Ridvan.1882 » Konu Sayısı: 5,497 » Mesaj Sayısı: 75,307
Tam İstatistik | En Son Konular | TD 2.0 Forester Arka Amor... yazar madanadam 9 saat önce | 2018 Forester ön salıncak... yazar Günay Savaş 13-10-2025, Saat: 14:59 | Elektrikli Bagaj Kapağı yazar VolkanDoğan 13-10-2025, Saat: 13:48 | AT Oil Temp Işığı Subaru'... yazar ONUR METİN ÖZDAMAR 11-10-2025, Saat: 12:02 | DPF Problemi ve EYE SIGHT... yazar VolkanDoğan 10-10-2025, Saat: 18:36 | 2016 forester bagaj pandi... yazar Omer52 09-10-2025, Saat: 11:21 | İmpreza 2008 1.5 FWD Yağ ... yazar Pars 08-10-2025, Saat: 11:51 | Gaz pedalı gecikmesi, gaz... yazar olgblr 06-10-2025, Saat: 00:31 | Subaru Xv usta ve parça d... yazar furtherquiterdeeper 29-09-2025, Saat: 09:31 | 2018 Ve Üzeri Dizel Fores... yazar furtherquiterdeeper 29-09-2025, Saat: 08:21 | Subaru Legacy GT Spec B 2... yazar mcse2k3 27-09-2025, Saat: 12:19 | 2008 impreza sağ sol güne... yazar Pars 26-09-2025, Saat: 09:50 | Multimedya Ekranı yazar gokhan83 23-09-2025, Saat: 10:34 | 2018 Forester XT AKS yazar Riqel 22-09-2025, Saat: 18:15 | Tanışma yazar furtherquiterdeeper 22-09-2025, Saat: 08:57 | Egr sistemini nasıl iptal... yazar chelleon 20-09-2025, Saat: 20:08 | aracım sağa çekiyor rot a... yazar Cherkess 18-09-2025, Saat: 21:41 | Tanışma (ilk subarum) yazar muallim54 16-09-2025, Saat: 20:24 | | | Sıfır Araç Fiyatları Son Durum | Gönderen: nitro37 - 25-12-2017, Saat: 23:12 - Forum: OTOMOTİV SEKTÖRÜ GÜNDEM - Cevaplar (4) |  | Otomobil Fiyatları Yıl Başına Göre Yüzde 25 Arttı" Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, 2017'de döviz kurundaki artışların otomobil fiyatlarını çok etkilediğini belirterek, "Biz avroyu takip ediyoruz. 24 Aralık 2017 Pazar 11:27 Otomobil Fiyatları Yıl Başına Göre Yüzde 25 Arttı HASAN ARSLAN - Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, 2017'de döviz kurundaki artışların otomobil fiyatlarını çok etkilediğini belirterek, "Biz avroyu takip ediyoruz. Yıl başında 3,70'di, şimdi 4,53 seviyesinde. Sektörde yıl başına göre ortalama yüzde 25'e yakın zam oldu. Bir yere kadar dayandık ama sonra herkes kur farkını yansıtmak zorunda kaldı." dedi. Önder Göker, AA muhabirine, otomotiv pazarı ve Hyundai'nin 2017 performansını ve 2018 beklentilerini değerlendirdi. Kasım 2016'da yapılan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) düzenlemesinin ardından tüketicilerin araç alımlarını öne çekmesi nedeniyle, otomotiv pazarında 2017'ye yüzde 10 daralma tahminiyle girildiğini aktaran Göker, bu yılın ilk çeyreğinde döviz kurundaki yükselmenin de etkisiyle pazarın düşük seyrettiğini ifade etti. Göker, 2017'nin ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 9 daralan otomotiv pazarının, temmuz ayından sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladığını ve 11 ayda 2016'nın aynı döneminin yüzde 3 altında seyrettiğini dile getirdi. Hyundai'nin ise geçen yıl 11 ayda yaptığı 44 bin 600 adetlik satışı bu yıl aynı dönemde yüzde 2,3 artırarak 45 bin 611'e yükselttiği bilgisini veren Göker, "Toplam pazarda geçen sene 11 ayda 7'inci sıradaydık, bu sene 5'inci sıraya çıktık. 4'üncülüğü devam ettirdiğimiz binek pazarında da payımızı yüzde 6,6'dan yüzde 6,9'a çıkardık. Bu sene hedeflerimizi tutturacağız ve yılı 52 binin üzerinde satışla kapatacağız." diye konuştu. "Pazar 2018'de kötü senaryoda 900 binden aşağı olmaz" Önder Göker, aralık ayında otomotiv pazarında 130-140 bin civarında satış beklediklerini ve 2017'nin 11 ayında 820 bin olarak gerçekleşen toplam pazarın, yılı 950-970 bin seviyesinde tamamlamasını tahmin ettiklerini bildirdi. Gelecek yıl için otomotiv pazarına yönelik 2 senaryo olduğunu anlatan Göker, "İyi senaryoda bu sene kadar olur. Kötü senaryoda ise bu senenin yüzde 10 altı olur. Ama 900 binden aşağı olmaz. Zaten pazar, son 10 yıla bakarsanız 750 bin, son 5 yıla bakarsanız 850 bin civarında. Ama bir sürü şey toparlandı. 900-950 arasında bir yerde oturacağını tahmin ediyorum." ifadelerini kullandı. Göker, Hyundai'nin ise 2018'de bu yıla yakın bir performans sergilemeyi, 50-60 bin satış yapmayı, yüzde 5,5-6 pazar payı elde etmeyi ve 5'incilik konumunu korumayı hedeflediğini söyledi. - "SUV segmentinde epey ses getireceğiz" Hyundai i10'un A segmentinde yüzde 78 payla birinci sırada yer aldığını ve segmentini sürükleyen dominant model olduğunu dile getiren Göker, şunları kaydetti: "Yerli olarak ürettiğimiz i20'nin segmentindeki payı yüzde 16 ve gayet başarılı. Accent segmentinde yüzde 10 pay alıyor. Satışları artan yeni i30'un segment payı yüzde 2'lerden yüzde 4'lere çıktı. Yeni Elantra ile de gayet başarılıyız, bu sene 5 binin üzerinde satacağız ve segment payımız yüzde 3-4'lere ulaşacak. Tucson da segmentinde benzinli SUV'lar içinde birinci, yüzde 10'luk segment payı var. Bu seneyi 8 bin civarında Tucson satarak kapatacağız." Hyundai Assan Genel Müdürü Göker, gelecek yıl getirecekleri yeni modeller olacağı bilgisini vererek, "Bu sene planlayıp gerçekleştirmediğimiz Kona modeli 2018'in ikinci çeyreğinde gelecek. B-SUV segmenti çok büyüyor. Kona ile B-SUV, Tucson ile C-SUV segmentinde epey ses getireceğiz. Tucson ve Kona ile beraber SUV segmentinde Hyundai'nin sesi daha çok duyulacak." dedi. - "Kurlardan sonra sektörü etkileyen esas faktör ÖTV" Otomotiv sektörünün en zayıf noktalarından birinin döviz kuru olduğuna işaret eden Göker, "2017'de kurlarda çok büyük artışlar oldu. Biz avroyu takip ediyoruz. Yıl başında 3,70'di, şimdi 4,53 seviyesinde. Kur, özellikle de ithal otomobilleri çok etkiliyor. Gerçi yerliler de etkileniyor. Ara malzemelerin dövizle alınmasından dolayı. Sektörde yıl başına göre ortalama yüzde 25'e yakın zam oldu. Bir yere kadar dayandık ama sonra herkes kur farkını yansıtmak zorunda kaldı." yorumunu yaptı. Kurlardan sonra sektörü etkileyen esas faktörün ÖTV olduğunu belirten Göker, "Yeni ÖTV'den dolayı aracın çıplak fiyatı esas alınıyor. Aynı otomobil, içinde bir iki ekipmanı farklı, dolayısıyla fiyatı değişiyor. Bugün alıyorsunuz yüzde 45'lik dilimden, iki gün sonra alıyorsunuz, kur yükseldiği için, yüzde 50'lik dilimden. O aradaki fark çok kafaları karıştırdı. Çünkü fiyatları çok etkiliyor. Yerli otomobillerde dahi yüzde 45'lik dilimde çok az model kaldı. Orada 40 bin lira ve 70 bin lira seviyelerine tekrar çalışıldığını duyduk." görüşlerini aktardı. Göker, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) düzenlemesinin müşterilerin nihai kararında çok etkili olduğunu düşünmediğini ifade etti. - "Hyundai olarak perakendesi güçlü bir markayız" Gelecek yıl döviz kurundaki oynaklık devam ederse kötü senaryonun gerçekleşeceğini ve pazarın yüzde 10-15 daralacağını anlatan Göker, şöyle devam etti: "Önümüzdeki yıl kurlar çok belirleyici olacak. İkincisi de faizler de çok önemli. Faiz oranları yüksek. Otomobil alımını en çok etkileyen faktörlerden biri de taşıt kredisi faiz oranları. Müşteriler onlara bakıyor. Orada yüzde 1'lik duygusal bir sınır var. Biz yüzde 0 faiz kampanyalarıyla oraları kompanse etmeye çalıyoruz. Orada da taşın altına elimizi koyup sıfır faizli finansman sağlıyoruz." Göker, binek araçlar için kredi kullanım limitlerini yükselten düzenlemeye ilişkin, "Yüzde 70'ine kredi kullanılabilecek nihai fatura bedeli, 50 bin liradan 100 bin liraya çıktı. Bu güzel ama yeterli değil. Bu fiyat artışlarından dolayı artık 60 bin liranın altında otomobil kalmadı. 50 bin liranın yüzde 70'i 35 bin liraydı. Şimdi 100 bin liranın yüzde 70'i 70 bin lira. Şimdi bir pansuman oldu ama satışları çok da uçuracak bir şey değil. Biraz daha bir şeyler olması lazım." yorumunu yaptı. Önder Göker, otomobil pazarında filo satışlarının artmasına yönelik soru üzerine şunları söyledi: "Filo deyince bunun en önemli parçası kiralama. Kiralama dünyası her geçen gün büyüyor. Önümüzdeki sene de öyle olacak. Bunu yanında bireysel kiralamalarda da artışlar olmaya başladı. Çünkü çeşitli avantajlar sağlıyor. Bu taraf büyüyecek. Biz Hyundai olarak her zaman perakendesi güçlü bir markaydık. Stratejilerimizi hep bu yönde koruduk. Perakende gücümüzü artırmak için sürekli yeni programlar, çalışmalar yapıyoruz. Bayi teşkilatı da bu yönde hazır. Bizim yüzde 65 gibi çok yüksek bir perakende oranımız var. Bu sene yine bunu koruyacağız. Bu önümüzdeki sene de aynı şekilde devam edecek." - "Önümüzdeki sene için de olumlu sinyaller var" Türkiye otomotiv pazarının sahip olduğu ciddi potansiyelin gerçekleşebilmesi için vergilerle ilgili biraz daha çalışılması gerektiğini vurgulayan Göker, burada yapılabilecek ufak revizyonlarla pazarın 1-1,5 milyon seviyelerine çok rahat ulaşabileceğini dile getirdi. Göker, Hyundai'nin Türkiye'deki fabrikasının maksimum üretim kapasitesinin 245 bin olduğunu, bu sene için planladıkları 230 bin üretim hedefini tutturacaklarını belirtti. Hyundai'nin 2017 yılını genel olarak başarılı şekilde tamamlayacağını anlatan Göker, "Burada perakende tarafımızın güçlü olması en önemli faktörlerden biri. Onun dışında Hyundai satış sonrasında çok güçlü bir marka. Araştırmalarda satış sonrası müşteri memnuniyetinde 5 yıl üst üste birinci olduk. Orada değişik projelerimiz de var. Blue Card adında bir sadakat programımız var. 250 bin Blue Card üyesi var. Onlarla sürekli iletişim halindeyiz. Yeni programlar yapıyoruz. Opsiyonel garanti ile hiçbir markanın yapmadığı bir garanti programımız var." diye konuştu. Ülke ekonomisinin büyüme hızının otomotiv sektörünü yakından ilgilendirdiğini belirten Göker, şöyle devam etti: "Yaptığımız bütün analizlerle büyümenin olduğu yıllarda pazarda hep olumlu sinyaller var. Büyüme rakamına baktığımız zaman dünya rekorları kırıyoruz ama bunun nedenlerini irdelediğimizde baz etkisi ve KGF'nin etkisi var. Ama sonuçta doğru kararlar alındı ve çarklar dönmeye başladı. Gayet olumlu. Önümüzdeki sene için de olumlu sinyaller var. Küresel büyüme 2017'de başarılı geçeceğe benziyor. Aynı şekilde Avrupa tarafından da olumlu sinyaller geliyor. Türkiye'nin de bunlardan pozitif etkileneceğini düşünüyoruz. Tabii ki gelecek yıl büyüme bu seneki kadar olmaz. Biraz daha altında olur. Zaten yüzde 5,5 diye bir hedef konuldu. Onlar gerçekleştirildiği takdirde önümüzdeki senenin olumlu olacağını ümit ediyoruz." | | | Yerli Otomobil Son Durum | Gönderen: nitro37 - 25-12-2017, Saat: 23:10 - Forum: OTOMOTİV SEKTÖRÜ GÜNDEM - Cevaplar (27) |  | Hükümet'ten kritik yerli otomobil açıklaması Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, yerli otomobile ilişkin, 'Nasıl Almanya'nın Mercedes'i, Volkswagen'i varsa, nasıl Fransa'nın Renault'u, Citroen'i varsa Türkiye'nin de dünya ölçeğinde, dünya piyasalarında bilinen bir markası olacak.' dedi. AA Ekonomi Haberleri Hükümet'ten kritik yerli otomobil açıklaması Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Düzce'ye gelen Özlü, D-100 Karayolu'nun Bolu Dağı kesimindeki bir restoranda basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Özlü, kahvaltının ardından basın mensuplarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Kültür Merkezi'nde, partisinin İl Başkanlığı'nca düzenlenen "Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı"na katılan Özlü, burada yaptığı konuşmada, yerli otomobil çalışmalarını Bakanlık olarak yürüttüklerini söyledi. Yerli otomobil tüm dünyaya satılacak Çok çalıştıklarını vurgulayan Özlü, şöyle devam etti: "Türkiye'de ilk defa, Türkiye'nin kendi markası olacak bir otomobil tasarımı yapıyoruz. Türkiye'nin en büyük 5 firmasını bir araya getirdik. Nasıl Almanya'nın Mercedes'i, Volkswagen'i varsa, nasıl Fransa'nın Renault'u, Citroen'i varsa Türkiye'nin de dünya ölçeğinde, dünya piyasalarında bilinen bir markası olacak, en gözde, toplum tarafından en sahiplenilmiş, en fazla talep olan projesini biz yürütüyoruz." Yerli otomobille alakalı çok ciddi çalışmalar yürüttüklerini aktaran Özlü, "Büyük bir toplumsal sahiplenme olduğuna inandığım bir proje bu. Bu bakımdan bu konuyu da çok iyi çalışıyoruz." diye konuştu. Programda, kent genelinde yapılan yatırımların sunumu yapılarak katılımcılara bilgi verildi. | | | Kış Koşullarında Araç Kullanma Teknikleri | Gönderen: nitro37 - 25-12-2017, Saat: 20:18 - Forum: TEKNİK - Cevaplar (41) |  | Kış Şartlarında Nasıl Araç Kullanmalıyız Merhaba arkadaşlar. Malumunuz kış geliyor. Böyle mevsimlerde bindiğiniz araç ne tarz olursa olsun bazı sürüş taktiklerini bilmediğiniz takdirde sıkıntı yaşamanız kaçınılmazdır. İçimizde bu konuya hakim arkadaşlar olabilir. Bilmeyenler için birkaç teknik ve ince detaydan bahsedeceğim. Öncelikle bindiğimiz araç ister 4x4, ister önden çekiş, istersede arkadan itiş olsun yoldan çıkmaya başladığımız andan itibaren asla ve asla frene basmıyoruz ve gazdan ayağımızı çekmiyoruz . Unutmayalım ki motor vitesde ve ayak gazda değilse aracımızın kaç çeker yada nerden çeker olduğunun hiç bir önemi yoktur (at/mt farketmez). Bu ilk kuralı aklımıza yazdıktan sonra detaylara başlayalım. Peki ayağımızı gazdan çekmeyeceksek ne yapmalıyız? Bunun cevabı yolun durumuna göre değişiyor arkadaşlar. Şimdi her durum için birbirine benzer gibi görünsede farklı taktikler uygulanır. Fakat Anti taktik yöntemlere girmeden önce en başında bu olayların başımıza hiç gelmemesi için, sürüş esnasında dikkatli geçeceğimiz yol şartları vardır. Bu yol şartlarını açıkladıktan sonra anti taktik yöntemlere geçeceğim. Kar, Buz, Yağmur vs gibi kaygan yol durumlarında; A: Bölünmüş 3 şeritli bir yolda gidiyorsanız mutlaka orta şeritten gitmelisiniz. Bunun sebebi kış koşullarında daima ya sağ şerit yada en sol şerit daha fazla kaymaya müsait olur. Yolun eğimi her zaman yağ sağ yada sola doğrudur. Bu nedenle yolun ortası yolun en güvenli yeridir. Orta şeritte gitmek aynı zamanda olası kayma durumlarında size manevra yapma şansı verir. B: Eğer bölünmüş 2 şeritli bir yolda soldan gidiyorsanız ve yan sağ şeridinizde araç yok ise orta şerit çizgisini hafif ortalayıp gitmelisiniz. Yani sol şeritteki bariyere çok yakın olmamak gerekiyor. Eğer sağ şeritte iseniz bu seferde sol şerite hafif yakın olmalısınız. Yani hangi şerit boş ise o şerite yakın olun. Tabi bunları yaparken sizi geçmek isteyenleri erken farkedip yavaşca kendi şeridinize geçmeniz gerekiyor. C: Önünüzde seyreden araca 100 metreden fazla yakın olmayın. ( araya araç girerse uzunları yakın ve yavaşlayın) D: Altı boş köprü veya viyadüklerden geçerken ayağınızı gazdan çekin ve ani manevralardan kaçının. Bu havada buz olmaz dediğiniz durumlarda bile bu bahsettiğim bölgeler, altlarındaki boşluktan geçen rüzgar nedeniyle buz tutabilir. E: Su birikintilerinden geçerken mutlaka direksiyon daha sert tutulmalı ve yine ayak gazdan çekilmelidir. Bırakın araç komprasör gücüyle devam etsin. Ama asla frene basılmamalıdır. Bunun sebebi fren yapılan aracın önüne yük bineceğinden dolayı yere daha yakın olmasıdır. Yani suyun tokat atma kuvvetini fren yaparak siz de arttırmış oluyorsunuz. F: Sisli havalarda sis lambasının yanında mutlaka 4 lü flaşörleride yakın. G: Seyir halinde iken mümkün mertebe ölü devirde gidin. Hangi viteste olursanız olun, ayağınız gazda ama devir saatiniz 2000 dd yukarıda olmasın. Tekerleklere iletilen güç ne kadar fazla ise ani kaymalarınızın olma ihtimalide o kadar fazla olur. H: Buzlu olduğunu düşündüğünüz yollarda Asla gaza yüklenmeyin. Ölü devirde seyredin. Virajlarda asla gaza yada frene dokunmayın. Fren yapmanız gerekiyorsa vites küçülterek yavaşlayın. Seyir halinde vitesi asla boşa atmayın. nt. I: Mümkün mertebe dar taban kışlık lastik seçimi yapın. Şimdi yukarıdaki tüm kurallara uyduk ama aracımız yinede kaymaya başladı ne yapacağız? Yağmurlu veya karlı bir havada kayıyor iseniz, aracın önü nereye doğru yöneliyorsa tam zıt yöne dreksiyonu çevirin. Aracın önü sağa doğru yöneldi siz dreksiyonu sola çevirin. Burada dikkat edilmesi gereken şey dreksiyon çevirme işini yani kontra hareketi yaparken hızlı ve kesik kesik yapmanız yine aynı anda gaz pedalına sonuna kadar değilde ani ve kesik kesik basmanızdır. Eğer bu hareketi yaparken dreksiyonu tam çevirip gazada tam basarsanız bu seferde araç diğer tarafa doğru kaymaya başlar. Dreksiyona kesik kesik (çevir bırak/çevir bırak) gaz pedalınada bas çek / bas çek şeklinde haraket vermelisiniz. Bu şekilde yaparsanız araç mutlaka yola tekrar dönecektir. Buzlu bir yolda kayıyorsunuz diyelim. Yukarıdaki taktiklerin aynısını uyguluyoruz. Fakat buradaki amaç aracı durmaya yada yola sokmaya yönelik olmayacak. Tamamen güvenli bir şekilde kaymasını sağlayacağız.nt. Ne zamana kadar? Bu soru yolun durumuna göre değişiyor. - Kaydığınız yer boş bir yol ise buzun bitip lastiklerin yola tutunacağı ana kadar yukarıdaki taktikleri deniyoruz. Taki kendimize güvenli bir alan bulana kadar. Kayma belli bir süre sonra bitecektir. Ayrıca kaydığınız yol geniş ve musait ise el frenini çekip dreksiyonuda tama yakın tur sağa yada sola çevirip 360 derece dönebilirsiniz. 360 derece dönmek buzda kaymayı zorlaştırır ( 50km altı hızlarda geçerlidir). - Kaydığımız Yol kavşağa çıkıyor ve kavşakta her an başka bir araç bize vurabilir, bu nedenle bizim mutlaka aracı durdurmamız gerekiyor diyelim. Aracı yukarıda bahsettiğim kısa ve kesik kontra manevralarla en yakın kaldırıma yanaştırın. İyice kaldırıma yanaşınca kaldırım hangi yönünüz de ise o yöne doğru direksiyonu tama yakın tur çevirin ve el frenini yavaşça çekin. El frenini çekerken aracın dönmeye başladığını göreceksiniz. 360 derece kaldırıma doğru ters dönmüş olacaksınız. Artık kaldırım sağınızda değil solunuzda. nt. Burada da dikkat edilmesi gereken şey, 360 derece dönme hareketi bitmeye yakın el frenini bırakıp, direksiyonu tekrar kaldırıma doğru çevirip gazada hafifçe dokunmanız dır. Böylece dönme hareketinin devam etmesini engellemiş olursunuz. Fakat bu taktik 50 km hızın üzerinde işe yaramaz aksine daha büyük felakete yol açar. Bu nedenle buzlu olduğunu düşündünüz yollarda asla hız yapmayın. Buzlu yolda kayanların genelde %99'u ancak bir yere vurarak durabilirler. Bu nedenle vuracağınız yeri iyi seçin. Duruma göre kaymayı en az can ve mal kaybıyla nasıl atlatırsınız bunun hesabını hemen orada yapmanız gerekiyor. Karlı veya buzlu olduğunu düşündüğünüz bir rampadan aşağı ineceksiniz diyelim. Rampadan inmeye başlamadan önce el frenini bir çıt çekin ( El freni bir çıt çekme işini önceden deneyin. Buradaki amaç tekerlekleri kitlemek değil zor dönmesini sağlamaktır) Vitesi 1 konumuna alın (at/mt farketmez). Yokuştan aşağı inmeye başlayın. Araç birinci viteste komprasör gücüyle ( gaza basmıyoruz) zorlanarak (el freni bir çıt çekili olduğu için) kaymadan inecektir. Rampa inişi bitip düz yola geldiğimizde ise, el frenini indiriyor ve vitesi 2' ye atıyoruz. Şimdi gelelim 4x4 subaru sahiplerine; Subaru sahibleride yukarıdaki kurallara aynen uyması gerektiği gibi yine dikkat etmeleri gereken extra bir kaç kural daha var. Bunları şöyle sıralayabiliriz. Karlı, Buzlu vs Kaygan Yol Şartlarında; 1) Otomatik vites sahibi subarucular hold tuşunu sadece rampa çıkarken ve düz yolda giderken kullanmalıdır. Rampa aşağı inişlerde asla hold tuşuna basılmaması gerekiyor. Bunun nedeni hold tuşunun motoru direk 2. vitesten başlatmasıdır. Eğer basarsanız yukarıdaki rampadan iniş takdikleri bölümünde yazdıklarım hiç bir işe yaramaz. Jet gibi yokuş aşağı inersiniz. Bu nedenle yokuş aşağı inerken Hold tuşu asla aktif olmamalı. 2) Kuru asfalt dışında virajlara tam gaz girmemelidirler. 3) Aşırı kaygan zeminlerde aracımızdaki 4 tekerden herhangi biri dahi yola tutunamıyor sa o zaman o aracın 4x4 8x8 vs olduğunun hiçbir önemi yoktur. Yani buz tutmuş bir yolda da çok rahat bu araçlar kayar. Fakat 4 tekerden biri dahi yola tutunabilirse, işte o zaman kayma esnasında yukarıda bahsettiğim anti taktik hareketleri de yaparak bu tür araçları yola sokmak daha kolay olur. Nt Yukarıdaki yazılanları okuyan subarucular içlerinden nerede kaldı 4x4 simetrik awd nin farkı diyebilirler. Arkadaşlar sıradan önden çekiş yada arkadan itiş araçla kaymaya başladığınız anda toparlamak 4x4 subaruya göre çok zordur. Subarunun bir tekeri bile yola tutunsun emin olun yaptığınız kontra hareketlere anında cevap verir ve sizi tekrar yola sokar. Subarunun buz harici yollarda kayması diğer araçlara göre daha kısa mesafede biter. Ama tabi altımızda subaru var diye kaygan yollarda virajlara asla hızlı girmiyoruz. Hızımız her zaman kontrol edilebilir limitlerde olmalı ki manevra ve kontra yapma sansımız olsun. Yoksa 120/140 ile giderken kayarsanız hiç bir takdik işe yaramaz. Yukarıdaki yazılanları (İnşallah başınıza gelmez) olası yaşamanız durumunda uygulama şansınız (tecrübeniz yoksa) % 1 bile değil. Sebebi kayma yaşandığı anda insanın da içinden bir şeylerin kayıp gittiğini hissetmenizdir. Altınızdaki araç kontrolünüzden çıktığı anda eliniz ayağınız birbirine dolaşır. Nabız tavan yapar ve bacaklarınız titrer. Adrenalin had safhaya çıkar. Bu sebepten ötürü sizlere tavsiyem altınızda ne tarz araba olursa olsun karda kışta boş alanlarda antreman yapmanızdır. Tabi bu antreman çılgınlar gibi bir sağa bir sola kayma şeklinde değilde, kafanızda bilinçli bir hedef belirleyerek gerekirse sağda soldaki tahta parçalarından yada kardan çıkıntılar yaparak bir yol oluşturmanız ve o yolda kayarak gitmeye veya park etmeye çalışmanızdır. İnanın faydasını göreceksiniz. Bu yazdıklarım tamamen kendi tecrübelerimden alıntıdır( Az kaza yapmadık). Eksiklerim olabilir. Bu nedenle kusura bakmamınızı rica ediyorum. Teşekkürler | | | Subaru Yazı Başka Kışı Başka | Gönderen: Praxis - 25-12-2017, Saat: 12:39 - Forum: SUBARU'MU ANLATIYORUM - Cevaplar (11) |  | Aracım 2009 1.5 manuel İmpreza. Ben 113 binde aldım. Şu an 115 binde. Benzinde kullanıyoruz. Daha evvel aynı aracın otomotiğini kullanmıştım. O yukuşlarda biraz bayılıyordu. Çok hızlı vites değiştirdiğinden performansı düşüyordu. Manuel bariz farklıymış. Yol tutuşu konforu çok güzel. Dıştan bakınca ağır araç olduğundan hantaldır diye düşünülüyor ama hiç öyle değil. Gayet seri gidiyor. Yakıtı da benzer kategorideki araçlara göre fazla değil bence. Hafta sonu karla buluşturduk. Test ettik. Kısa dik bir yokuş var. Altı buz üzeri karlı idi. Normalde biz o yoldan kar buz erimeden hiç geçemeyiz. Videosunu koyacağım. Normal yolda ilerler gibi gayet güzel hiçpati filan çekmeden çıktı. Ben de bir kere daha subaruya hayran kaldım. Subaru; Yazı başka kışı başka yaşa simetrik dört çeker farkıyla. | | | Ankarada Kırmızı ışık | Gönderen: Mapavri - 22-12-2017, Saat: 21:24 - Forum: SOHBET - GEYİK - MİZAH - Cevaplar (6) |  | Ankaralı arkadaşlara bişey sormak isterim Ankarada kırmızı ışıkta durmak yasakmı bi fikri olan varmı benden başka pek duran olmadı desem yalan olmaz heralda duranlarda benim gibi yabancı olanlar kendimi suçlu gibi hissettim | | | Subaru 2018 Yeni Xv İle İlk İzlenimler | Gönderen: adr - 22-12-2017, Saat: 14:50 - Forum: İnceleme ve Kullanıcı Yorumları - Cevaplar (13) |  | Geçen hafta Ankara'da Konya yolundaki bayileri gezdik. Sabah 10 gibi randevu aldık ve ilk olarak makyajlanan Nissan Qashqai Skypack (1.6 dci otom.) test ettik. Ardından 15dk sonra yolun karşı tarafındaki Bayraktar otomotivde yeni Subaru XV yi test ettik. Aynı sınıftaki araçları mümkün olduğunca özellikle ard arda test ediyorumki aradaki farkları daha net görebiliyorum. Yeni Subaru XV, Nissan Qashqai den donanım ve malzeme kalitesi anlamında hissedilir derecede üstün bir araç olmuş. İç mekan tasarımı oldukça güzel hale getirilmiş ve bir önceki XV ye göre malzeme kalitesi oldukça arttırılmış. Qashqai'nin en büyük avantajı Renault dci motorları ile ülkemiz şartlarına en uygun şekilde sunuluyor olması. 3 yıl 2008 Impreza 1.5 HB AWD otom. kullanan biri olarak şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki yeni XV bir önceki XV ile aynı kadere mahkum edilmiş. 1.6lt atmosferik boxer motorun çok kaliteli bir makine olduğu aşikar. Uzun yıllar sorunsuzca hizmet edeceği konusunda hiç şüphem yok ancak sürekli 4 çeker sistemi ile birleşince yeni XV resmen sınıfındaki en iyi araca hiç yakışmayacak bir performans sergiliyor. Subaru Levorg 1.6 Boxer Turbo 170hp versiyonu en az 4 kez test ettim ve 1.6lt turbo motorun performansı bizi çok memnun etmişti ve bu motorun yepyeni XV de kesin kullanılacağını düşünüyorduk ancak ne yazıkki öyle olmamış. Araç gazı kapadığınızda malesef bağırıyor ama yürümüyor.. Forester XT (2.0lt 240hp) kullandığımda CVT şanzıman 8 ileri olarak oldukça tad veriyor ancak 1.6lt atmosferik ile birleştiğinde bir scooter edasıyla insanı hayal kırıklığına uğratan bir performans sunuyor. Test malesef kısa sürdü çünkü yeni XV nin 1.6lt atmosferik ile sanki bilerek törpülenmiş performansı bize aracın muazzam sürüş kalitesini unutturmaya yetti. İç mekan dizaynı takdire değer bir seviyede keza malzeme kaliteside sınıf standartlarının üzerinde. Yalıtım bir önceki XV ye göre geliştirilmiş rahatsız edici hiç bir ses yok. Rijitliği %70 arttırılan şase bunu size net bir şekilde hissettiriyor kalıp gibi ilerliyor. Direksiyon hissi bir BMW sürüş hissini kıskandıracak seviyede hatta çok daha iyi bu zaten her zaman böyleydi. Şimdilik izlenimlerim bu kadar. Fazla zamanımız yoktu o yüzden geniş bir zamanda yeniden gidip XV yi daha detaylı inceleyeceğim.. | | | Subaru İmpreza 1.5 Nasıldır ? (HB Manuel İncelemesi) | Gönderen: Cherkess - 22-12-2017, Saat: 11:27 - Forum: İnceleme ve Kullanıcı Yorumları - Cevaplar (14) |  | Arkadaşlar ilk Subaru'm olan 1.5 İmpreza bana 2 yıl 1 ay hizmet etmişti ben de almadan önce çok araştırmıştım böyle bir konunun eksikliğini ta o zamandan hissetmiştim yine bana kısmetmiş bu ortama böyle bir paylaşım yapmak. Subaru'nun beginner aracı olan İmpreza 1.5 incelemesi forumda en çok lazım olan konuların başında geliyor. Her Subaru'ya niyetlenen kişinin gelip 1.5 ne yakar , Lpg ile uyumlu mu? gibi soruları sormadan önce burayı okuması elzemdir. 1.5 İmpreza da ilk merak edilen konuyla giriş yapayım. 1. YAKIT Evet 1.5 İmpreza ne yakar? sorusuyla muhatap olayım ilk önce. 1.5 İmpreza benim kullandığım güzergahta hiçbir zaman 10lt altına düşüremediğim bir araçtır 5 tane trafik ışığına fix takılarak 2,3km yolu her gün katetmek zorunda olduğum işe gidiş geliş güzergahım var. Bu yolda 1 depo LPG 41 lt ile yazın 350 kışın 310 km yol yapıyordum. Şehiriçi yakıtım bu değerlerdeydi. Şehirlerarası yolda ise ulaşabildiğim en uzun menzil 560 km dir. Hız sabitleyici ile 120 yi ara ara sollama yaparken geçerek Sivas Antalya güzergahında bu menzile ulaşmıştım. Genelde sakin kullanmadığım ve araç yüklü olduğu zaman en az 470 km yol gidebiliyordum. 4.8 lt ye kadar da yakıt düşüre bildiğim oldu ama tüm yolu değil 15-20 km lik bir kısmını 4.8 lt ile gittiğim zamanlardan bahsediyorum. Yine 41 lt lpg ile gidilmiş menzilden bahsediyorum tabi ki. 2. LPG Gelecek ikinci soru da zaten LPG ye uyumlu mu sorusu olacaktır. LPG işi için hep söylediğim bir söz var İyi usta kötü kiti vezir eder Kötü usta iyi kiti rezil eder. LPG kit markası seçmeyin usta seçin diye yıllarca söyledim. Araç LPG ye gayet uyumludur bir kere bile arıza lambası yaktığını yakıt seçtiğini görmedim kullandığım kitin markası Romano'ydu. Son Subarum LPG li değil ama diğer ikisini özellikle benzinli alıp LPG yi ben taktırdım her ikisinde de Romano kullandım her ikisi de bir kere bile LPG kaynaklı arıza lambası yakmadı çok şükür. Çünkü ustam çok iyiydi ve sırf o ustaya LPG taktırmak için benzinli alıyorum araçlarımı. Çok gördüm ne idüğü belirsiz ustaların yaptıkları montajların çıkardığı sorunları o yüzden tavsiyem iyi bir usta bulun ona montaj yaptırın. Bulamayan varsa buyursun gelsin her türlü yardımcı olurum. Bu arada LPG iyi bir doktor gibidir araçtaki en küçük sıkıntıya bile tölerans göstermez, benzin çok hatayı affeder töleransı geniştir. Bu yüzden LPG ustanızdan eminseniz her şey olması gereken gibi yapıldıysa LPG montajı sonrası aracınızda arıza lambası yanıyorsa zengin - fakir karışım hariç mutlaka gösterdiği arıza aslında benzinde de vardır LPG kaynaklı değildir. Sorunu giderdiğiniz takdirde herşey normale dönecektir. Bazısı LPG taktırdım da O2 sensörümü bozmuş vs gibi şeyler söylüyor takılır takılmaz bozamaz o sensör ya bozuktur ya arızanın eli kulağındadır. Sonuç olarak Subaru LPG ye gayet uyumludur. Tavsiye etmeyeceğim kitler de var Teleflex'in bayisi yoksa bulunduğunuz şehirde uzak durun, Vialle sıvı sisteme karşı temkinli olun çünkü yakıt pompası 1500 lira ömrü de çok uzun değil, BRC yakıt seçer, Landi, LANDİRENZO (bu ikisi aynı kit değil LPG cile İbrahim'e İbo diyormuş gibi bir algı oluşturarak söylerler aman dikkat aldanmayın) Zavoli, Tartarini, Son dört tanesinin enjektör tetikleme hızı düşüktür dikkat edin , bunlar adı duyulan ama Subaru da sıkıntı çıkarması muhtemel kitler. Neyse LPG konusunu ayrıca ele alacağım zaten çok uzatmaya gerek yok. 3. PERFORMANS Gelelim Performansı nasıldır üzer mi? sorusuna. Öncelikle performans konusu beklentiye ve kıyasladığınız araçlara bağlı diyelim. Araç markası Subaru olunca beklenti direk olarak performansa yöneliyor çünkü STİ modelinin bu konuda bir otorite olarak kabul edilmesi Subaru markasının performansı yüksek araçlar ürettiği algısını beraberinde getiriyor. Ama kazın ayağı öyle değil. Araç AWD olunca daha yüksek performans sunacağını düşünen arabalar hakkında başlangıç seviyesinde bile bilgisi olmayan arkadaşları bu konuda düştükleri yanılgıdan da kurtarmak gerekiyor. Araç AWD diye daha kısa mesafede durmaz bu bir , araç AWD diye daha hızlı gitmez bu da iki yeni öğrenen arkadaşlar bu bilgileri kulaklarına küpe etsinler. Lafı uzatıyorum ama bu bilgilerin altını doldurayım da öyle gelelim sadede. AWD araçlarda 4 teker aynı anda güç ister bu da iki çekerin atikliğini her zaman vermez. 2 çeker bir araç için fabrika verisi ne ise gücü de aşağı yukarı odur. AWD araçlarda sistem gücün %20 sini çalabilmektedir yani 100hp fabrika verisi olan bir araç 80 hp olarak DYNO da sonuç verebilir şaşırmamak lazım. İkinci konu ise AWD araç daha iyi durmaz. AWD nin durmaya katkısı yok normal araçlar nasıl duruyorsa o da onlar gibi duruyor. AWD sistemi bir fren sistemi değildir çekiş sistemidir yani aracı götürü ama durdurmaz. 2çeker araçlara kıyasla motor freni daha etkilidir sonuçta ön tekerleri değil 4 tekeri birden dizginliyorsunuz. Evet performansı konusu şöyle diğer 1,4/1,5/1,6 araçlar nasılsa aşağı yukarı onlar kadar bir performansa sahip fabrika verisi 14 saniye ama 9 saniyeyi 10 saniyeyi yakalayabilenler oldu tamamen pilotaj diyelim bu işe. Kalkışlarda patinaja düşmediği için daha atak gidiyor ilk başlarda. HB kasalarda Manuel vites olması araca ekstra olarak Hi-Lo koluyla takviye imkanı sunuyor. Araç rahat bir şekilde 160 km ye kadar çıkabiliyor son hızı 210 ve o hızı da kadranda görmeden satsam çok üzülürdüm diyerekten otobanda test edip ulaştım tabi ki 210 km hıza. Araçta ara hızlanmalar kolu çekmedikçe iyi değil. Kısacası performans beklentinizi İmpreza 1.5 için yüksek tutmamanızı öneririm. Ha performansı iyi değil diye Tofaş tan tokat yiyecek kadar da değil. Araçtan performans beklerken aracın boş ağırlığının 1465 kg olduğunu 107hp ve 1,5 cc motor hacmine sahip olduğunu göz önünde bulundururken Turbo olmadığını da hesaba katsanız iyi edersiniz yoksa üzülürsünüz. İmpreza nın 1,5 ve 1,6 motorlu olanlarında en iyi performans HB Manuel olanlarındır. Yokuşta üzer mi derseniz söz konusu aracım üzerinden konuşayım yine kolu çekip takviye yapmazsanız üzer. Bu Hİ-Lo kolu nedir ne işe yarar diyenler de olacak illa ki; öncelikle Subaru da bu kolun bulunduğu araçları sayayım; zaten bu kolun olması için Manuel olması ilk şart Turbosuz olması diğer bir şart benzinli olması üçüncü şart SUV , SW ve ya HB kasa olması da son şart. 1) Subaru Forester 2008/2011 2.0 Manuel 2) İmpreza 1.5/2.0 SW Manuel 3) İmpreza 1.5/2.0 HB Manuel. Bu üç araçta ilanlarda da defalarca denk gelmişliğim var. 4) DONANIM Bu araçlarda AWD, Comfort ve Elegance olmak üzere 3 donanım mevcut. Ama güzel yanı ekleme yapmak mümkün hemen hemen tüm donanımlar için alt yapı mevcut. Benim aracım Elegance donanımlıydı ancak Elegance larda koltuk ısıtma olan var olmayan var. Sebebi demeyeyim de açıklaması şöyle 2008 in ilk yarısında gelen araçlarda Koltuk Isıtma konulmamış. Koltuk ısıtma olanlar Ruhsata 1.5 AWD RK olarak işlenmiş (hepsi aynı şekilde işli mi bilemiyorum tescildeki memurun keyfiyeti söz konusu olabilir.) Ama Katlanır ayna varsa kesinlikle Elegance diyebiliriz. Araçta 8 Airbag, Katlanan Ayna, Sis Farı, Cruise Control, Ön cam silecek ısıtma, bazı modellerde direksiyondan müzik kumandası (ben kendim Amerika'dan getirtip takmıştım sonradan uygulayan çok kişi oldu) Ortalama yakıt gösteren yol bilgisayarı (2010 sonrasında anlık yakıt göstereni de geldi) Aux girişi, Aksesuar ve Çakmalık girişi iki tane olmak üzere gayet yeterli donanımları vardı. 2010 Sonrasında ön harita lambaları da eklenmişti. 4 disk fren (2008 öncesi imprezalar kampanadır). Bunlar gibi bir çok donanım mevcuttu koltuk ısıtmanın yokluğunu çok hissetmedim zaten koltuk ısıtma olmayan araçtan geçtiğim için onun da etkisi var diyeceğim ama kumaş döşemesi gereçekten çok kaliteliydi leke tutmayan bir yapısı vardı. Kadifemsi bir dokusu olan kumaşı sayesinde koltukları hava ne kadar soğuk olursa olsun ciddi anlamda buz gibi olmuyordu hemen ısınıyordu. 5) KONFOR Araç sınıfındaki araçlara göre oldukça konforlu bir araçtı. Şöyle örnek vereyim. Benim C+ ü ve başka bir arkadaşımın Megane aracını aynı zamanlarda satışa koyduk Megane hemen satıldı biz de arkadaşlar Trabzon a gidip bir Honda Civic Elegance 2007 model araç aldık. Trabzon / Sivas arası 450 km gibi bir mesafe yol geldik gelirken 2şer kere şoför değiştirdik. Ben C4 ü sattım 1-2 hafta sonra Antalyadan benim İmprezayı almaya gitti dönüş yolu yaklaşık 800 kmydi. Konyaya kadar arkadaşım kulandı Konyadan Sivasa kadar da ben kullandım. Demem o ki uzun yol konforu İmpreza da tartışmasız Hondadan üstündü. Ve Sadece Honda değil bindiğim kullandığım hemen hemen tüm araçlardan daha kaliteli kullanımı vardı. Kesinlikle aralıksız 1000 km kullansanız büyük bir yorgunluk yaşatmaz. Direksiyon hissiyatını çok kararında ayarlamışlar ne çok sert ne elinizden kayıp gidecekmişçesine yumuşak. Yüksek hızlarda sertleşen şehir içi zorlamayan ve kıvrak bir kullanımı var direksiyonun. Araç çok fazla yol sesi almıyor sağındna solundan gelen bir kaç tıkırtı vardı kronik olarak ön direklerin göğüsle birleşim noktasındaki boşluk tıkırtı yapıyordu hemen keçe ile susturmuştum ekstra torpido amortisörü var ondaki boşlukları bantla gidermiştim. Beni çok uğraştıran tek tıkırtı vardı onu bulmak uzun sürdü ama o da konsolu sökünce ortaya çıktı çünkü Klima düğmelerinin arkasındaki kablo demetini saran kablo toplayıcı plastikten geliyordu böyle lavabo hortumu gibi kıkırdaklı olan boru sallanıyordu ve çıtır çıtır ses yapıyordu onu da bantladıktan sonra araçtan tıkırtı bir daha gelmedi. Bagaj içini de yalıtmıştım HB, SW ve SUV araçlarda bagaj içi yalıtımı çok etkiilidir Bagaj perdesinin yuvasında da boşluk vardı basit iki tane mobilya keçesiyle onu kesmiştim. Ama Forester da son bir yıldır bagaj perdesini kullanmıyordum zaten ses kestiği yok ve perdeyi geri toplayan makara mekanizmasındaki sesi ne yaparsanız yapın kesemezsiniz bu tip perdeli araç kullananlar bence o perdeyi hiç takmayın. Tüm bu işlemlerden sonra aracın konforuna diyecek yoktu tabi. Hele de uzun yol kullanımının tadı halen damağımdadır. Forester da o güveni alamadım İmprezadan sonra hiç bir marka bana güven vermedi zaten. Süspansiyonları çok yumuşak değildi ama sert de değildi yol tutuş bakımından biraz da sert olması gerekiyor ama konfor ve süspansiyon dengesini 195/65/15 ebatlarındaki lastiklerle gayet yakalamışlardı. Her ne kadar 15" jantlar aracın heybetini törpülese de konforuna çok diyecek bir şey yok. 17" jantlı olanını da kullandım gerçekten viraj dönerken düz yoldaymışçasına dönüş yapıyordu esneme çok azdı ancak konfor düşüktü tabi. Araçta park sıkıntısı yaşamadım bu konuya değinmemin sebebi araç HB olmasına rağmen hiç de küçük bir araç değil VW Bora dan 4 cm daha uzun ve Bora Sedan bir araç. Almayı düşünenler aracın HB olmasına, fotolarda küçük görünmesine çok aldanmasın kesinlikle küçük bir araç değil. 6) İÇ HACİM Aracın iç hacmine diyecek yok HB olması dar bir araç izlenmi uyandırsa da araçta 5 kişi bunlamadan yolculuk yapabilir. Uzun boylu olanları şaşırtan bir özelliği de 1.90 boyundaki arkadaşım binmişti soför koltuğuna tavana kafam değmiyor binek araçlarda çok az var değmeyen diye hayret etmişti. Bunda Şoför koltuğunun spor oturumunun etkili olduğunu söyleyebilirim. Aracın iç hacminden çalmamışlar ama sıkıntı aslında bagaj hacmine yansımış bunu da tüm kullanıcılar bilir zaten. Citroen C Elysse ile yolculuk yapmıştık Aracın uzunluğu 4,42 İmprezanın uzunluğu da 4,41 dir yani aynı boyutlarda bir araç kendisi. Diyoruz ki bu kadar bagaj var ama ön arka diz mesafesi çok iyi falan diye Citroen e şaşırıyoruz. Gerçi İmpreza da Kaput çok uzun ama içi de dar değil. Sonra dan farkettiğim olay İmpreza nın arka koltuklarda oturduğunuzda koltuğun baldırlarımıza kadar geliyor ama Citroen de koltuğun ucuyla baldırımız arasında 5 parmak kalıyordu yani Citroende koltukların oturma kısmı daraltılmış arka diz mesafesi geniş gösterilmiş bir ilüzyon yapılmıştı. 7) BAGAJ HACMİ Aracın bagaj hacmi de ayrı bir merak konusu zaten. Ben çok sıkıntı yaşamadım yani yaşadım ama çok sıkıntı olmadı benim için. Bagaj hacmi gerçekten dar ama bu sorunu tatile falan giderken kumaş Valiz kulanarak çözebiliyorsunuz bir miktar. Dikdörtgen şeklindeki sert valizler esnemediği için sıkıntı çıkarıyor. Ben bagaj perdesini söküp tavana kadar yükleme yaparak ve esnek valizler kullanrak çözmüştüm. Ama bebek arabası taşımak sıkıntı yaratıyor bu sorunu da Baston pusetle çözmüştüm. Size çözüm sunmamın sebebi bagajın darlığını kamufle etmek değil bunu kabul ediyorum toz kondurmamaya çalışıyor gibi bir algı oluşmasın. LPG li araçlarda bir de stepne derdi çıkıyor o zaman gerçekten bagaj bayağı ölüyor. Ben Kayseri ye giderken Stepne almazdım uzun süre kalacaksam mesela yarıyıl tatilinde alırdım stepneyi. Bunun çözümü de İnce Stepne almak. 1.5 FWD lerde hem bagaj 5 parmak kadar derin hem stepnesi ince stepne onlar daha az sıkıntı yaşıyor. Bagajın tek avantajı tavana kadar yükleme imkanı sunması ki fabrika verisindeki bagaj hacmi sanırım tavana kadar olarak kabul ediliyor. 2 çocuklu aileye çocukların park yatağı ve bebek arabasına ihtiyaçları yoksa tavsiye ederim onun harici kesinlikle bagaj sıkıntısı yaşatır. 473 lt diye teknik verilerde görülen bagaj hacmi yanıltmasın yani. Bir yandan da diğer HB araçlardaki bagajlar aslında impreza bagajının dik hali çünkü impreza bagajı içe doğru bir derinlik sunarken C4 ün bagajı hem çukur hem yüksekti ama koltukla bagaj kapağı arasına stepneyi yatık sığdırmak bile meseleydi. 8) YOL TUTUŞ ve FREN Aracın yol tutuşuna gerçekten diyecek yok zaten imprezadan sonra hiç bir araç o güveni veremedi bana demiştim. Ancak en azından jantlar 16" olabilirmiş yatma azalırdı bu sayede. Çoğu aracın fren yaparak girdiği virajlar çok yüksek hızlarla girdim geniş virajları 190 la döndüğümde oldu (Aracın performansına laf edecekler şaşırmıştır ama evet 190 la yanlış okumadınız) hatta 120 yle falan girdiğim virajlarda yavaş gidiyormuşum hissiyatına kapıldığım çok oldu o konuda tam bir viraj canavarıdır. Tabi bu biraz da aracı tanımayla ilgili bir durum sonra da pilotaj (Pilotaj derken iyi bir şoför olduğumu iddia etmiyorum sadece aracımı tanımaya sınırlarını öğrenmeye vakit harcadım o kadar) Yoksa aracı ilk aldığımda okuduklarıma istinaden bu araç yoldan çıkmaz falana yazıyorlardı hemen virajlı bir yolda 90 la daldım lastikler ciyak ciyak öttü sonra yanımdaki arkadaş öldürecen mi bizi dedi o an anlam vermemiştim ama Lastik öttürecek kadar sert viraja girmek profesyonellik istermiş meğer verilmiş sadakamız varmış. Başka bir olayda da araca aşırı güvenerek ucuz atlattığım oldu 120yle slalom yapmaya kalkmıştım araba aldı başını gidiyordu aracın yorumlarından aklımda kalan ilk şey gaz verince hemen toparlıyor oldu bende gaz verdi direksiyonu sağ saol yaparken araç bir tur etrafında döndü ve gittiğim istikamete doğru durdu yoldan çıkmamıştım ama gerçekten yaşadığım en zor saniyeleri yaşattı bana. Bu olaydan sonra arabalara fazla güvenmemek ve kendine hiç güvenmemek prensibimdir. Arabayı tanımıyorsam kesinlikle böyle atraksiyonlara girmem. Bu tip işlerde yolunda durumunu hesaba katmak lazım. Mesela Subaruyla gidebileceğiniz en keyifli yollardan biri Akseki dir çok tatlı virajları vardır ama yazın aslfat zifti kusar ve buz etkisi yaşatır size yani tehlikelidir, ikincisi Stabilize yollar yani yukarıda anlattığım olayı yaşamama sebep olan şey belediye kamyonlarının kasasından dökülen çakıl taşlarıydı yolu bir nevi stabilizeye çevirmişti o yüzden araç savrulmaya meyletmişti üçüncüsü de buzlu yollar zaten mümkünse araç kullanmayın buz üzerinde gerçekten çok tehlikelidir o yüzden yaptığım ucuz atlatılmış bir kazam da var. Tabi Subaru kullanıcılarına buzda araç kullanmayın demek kolay değil ama kastım yol buzluysa araç kullanmak elzem değilse kullanmayın yoksa Subarunun keyfi kış gelince ortaya çıkıyor. Ama boş bir alan bulun istediğiniz kadar araç dönderin keyfini çıkarın yolda ne kendinizi ne başkalarını tehlikeye atmanın alemi yok. Fren meselesi zaten iyiydi ben bir sorun yaşamadım Legacy kadar olmasa da gayet yeterli fren performansı var. İlginçti 1.5 FWD nin frenleri daha diyeceksiniz ki ama onun arkası Kampana. Evet kampana ama hayvan gibi bir kampana öyle fiestalarınki gibi jant bijonlarının arkasında görünmeyen küçücük bir kampana değil diskin içini dolduran bir kampana. Ben kıyas yapmak gerekirse 1.5 Awd ye göre 1.5 FWD nin frenlerini daha başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yol tutuşu deyince kullanıcının bilmesi gereken çok önemli bir noktaya değineyim hayati önem taşıyor çünkü. Araçlarımız her ne kadar AWD olsa da AWD yi panik anında devreden çıkarmak mümkün. Bunu isteyerek kimse yapmaz çünkü hayati tehlike arz eden bir durumdur ve kullanıcının farkında olmadan yaptığı bir hatadır. AWD sistemimiz araç viteste olduğu sürece devrededir bu nokta önemli çünkü panik anında istemsiz olarak yaptığımız hareket frene basmaktır manuel araçlarda frene debriyajla birlikte basılır bu durumda aracın arka tekerlere ilettiği güç kesilir hemen olmasa da araç awd yi devre dışı bırakır, A/T araçlarda ise fren aynı zamanda aracın stop etmemesi için debriyaj görevini de üstlenmiştir bu durumda onlar da arka tekerlere giden gücü keser. Yukarıda anlattığım slalom olayında "Gaz verince araç arkasını toplar" diye okuduğum yazı aklıma gelmeseydi belki şu an bu yazıyı kaleme alıyor olamayacaktım. Panik halinde ayağınızı gazdan çekin güvenli bir mesafede durabilecekseniz önünüzde engel yoksa frene davranmayın direksiyonu kontrol etmeye çalışın tabi frene basmayın derken gidip duvara girin demiyorum panik hali dediğim olay bir viraja girdiniz ve ne kadar keskin olduğunu kestiremediniz o gibi bir durumda yani bunu belirlemek sizin elinizde. Subaru viraj canavarıdır falan diyoruz ama güvenliği tehlikeye atmadan aracı tanıyarak yolu bilerek girilen virajların canavarı yoksa alayım önüme ilk gelen viraja 180 le dalayım arabası değil. Emin olun AWD olmayıp Subaru dan çok daha iyi viraj performansı olan araçlar mevcut. Viraj olayı AWD yle ağırlık merkezinin yola yakınlığıyla bir miktar alakalıdır yani Subaru diğer araçlara göre 10 puan önde olabilir ama asıl olay süspansiyondur. Subaru nun virajlarda kafadan kayma olayını çözememesi WRC de bir çok kez yarış kaybetmesine sebebiyet vermiştir. Sonradan bu sıkıntıyı çözdüler ama bu sefer de Subaru WRC den çekilme kararından vaz geçmedi. Tabi bunda yarış kaybetmekten ziyade WRC nin yarış araçları için belirlediği kriterlerin çıkardığı sıkıntılar da var o ayrı konudur. Subaru dönüşlerde önce kafadan kayar sonra toplar bunu test etmek mümkün özellikle de impreza da daha iyi test ediliyor. Neyse bundan sonrası benim alanım değil gerisi ileri sürüş tekniklerine giriyor ben direksiyon şoförüyüm  9) ARTILARI VE EKSİLERİ Aracın artılarından bahsedersek günümüzde 100 lira bandını devrimiş çoğu araçta olmayan koltuk ısıtma 8 Airbag Ön cam silecek ısıtma gibi özellikleri var araç donanımlarıyla çoğu başka marka kullanıcısını hayretler içinde bırakmayı hatta bazen ezmeyi başarmış bir araçtır. Tasarımı için kimse 2008 olduğuna inanmıyordu daha yüksek model söylesem inanılacak bir dizayna da sahip mesela arka stopların Led olması güzel bir özellik benim kulandığım zamanlarda çoğu araçta yoktu hatta bazılarında halen yok. Yakıtı emsal AWD lerden düşük zaten benden çok daha iyi yakıt değerlerini yakalayan arkadaşlarımız mevcut. Mercekli far kullanılmış olması da güzel bir özellik çünkü halen halojen farlı yüksek modelli fiyatı da çok yüksek olan araçlar var. Yol tutuşuna zaten diyecek şey yok bir çok lüks markaya ayar vermişliğim var virajlarda. Aracın en büyük artısı ise 1,5 İmprezalar Subaru nun çöpsüz üzümüdür bence ben sadece baskı balata ön disk ve fren balatası değiştirdim. Başka bir kuruş masraf açmadı bana. Eksilerin başında performansın türpülenmiş olması ve bagajın küçüklüğü geliyor. Tasarım olarak 15" jantın görüntüyü hafifletmesini de sayabiliriz. 10) Hİ - LO KOLU NEDİR NE İŞE YARAR Bu kol aracınızı 10 vitese çevirir diyebiliriz. Ağır arazi taşıtlarında da bulunan bu kol aracınızda Karavan varsa Römork varsa kulanılır. Onun harici çok dik yokuşlarda kalkış yapabilmeniz için şanzımanınızı kısa oran şanzımana çevirerek daha rahat kalkış yapabilmenizi sağlar. Aslında buçuk vites yapar bir nevi aracınızı. Yani aynı viteste yüksek devirlere çok daha rahat çıkartabilirsiniz aracınızı. Vitesler arasında ara oranları yakalamanıza imkan tanır. Yani 0,5-1-1,5-2-2,5-3,3,5-4-4,5-5 gibi bir oranlama yapılır aynı viteste kol çekiliyken daha güçlü bir devirlenme ve tork elde edersiniz. Bir diğer özelliği yokuş inerken kolu çektiğinizde aracınız devirlenip akmaz hızınız neyse yokuş çok dik olmadıkça o hızda iniş yapmanıza da yardımcı olur. Hi-Lo Kolu Nasıl Kulanılır? Bu da bu mekanizma için gelecek bir diğer soruydu cevaplayalım. Aynı vites değiştirir gibi debriyaja basarak çekilip debriyaja basarak indirilir. Hi-Lo Kolunun Performansa Katkısı Var Mıdır? Evet bariz bir şekilde katkısı vardır aracınız daha rahat devirlendiği için kalkışlarda sizi koltuğa yaslayarak kalkış yapmanızı sağlar yalnız son hızı düşürür bunun bilinmesi lazım. Şöyle ki 3000 devirde ulaştığınız 60 km hıza sizi 7000 devirde ulaştırır yani devir saati sona dayandığı için 3. viteste 60 yapmak istiyorsanız sizi çok daha düşük hızda 3000 devre ulaştıracağı için kolu 0-100 denemelerinde Lo1, Lo2, Lo3-3 şeklinde devam ederek çok seri bir şekilde kullanmanız gerekiyor ben 10 Sn yakalayabildim 9 saniye yakaladığını iddia edene de rastladım. Zararı var mıdır derseniz kol çekiliyken 6500 devirde kalkarak 0-100 denerseniz baskı balatanın ömründen yersiniz. Onun harici normal kullanımda Subaru Türkiye ye de sormuştum verdikleri cevap her viteste her koşulda kullanabilirsiniz sadece yakıtı artırır oldu. Karda kalkış yapmak için kullanmayın çünkü patinaj yaparak sizin zemini buza çevirmenize ve yolda kalmanıza sebep olabilir. Zaten karda kalkışlarda 2. vitesin kullanılacağını çoğunuz biliyorsunuzdur. devam edeceğim... | | | Subaru Legacy Nasıldır? (2010 Model İnceleme) | Gönderen: Cherkess - 21-12-2017, Saat: 13:17 - Forum: İnceleme ve Kullanıcı Yorumları - Cevaplar (38) |  | Yeni aldığım ve üçüncü Subaru'm olan 2010 Legacy 2.0i için merak edilen noktalara temas etmeye çalışacağım burada ve bizzat 1 aylık kullanıcısı olarak şahsi görüşlerimi sunmaya almaya niyeti olan aracı merak eden herkesi aydınlatmaya çalışacağım. 1. PERFORMANS Aracın ilk ve en çok merak edilen noktasına değineyim aracın performansı nasıl sorusunu hepiniz soracaksınız doğal olarak. Aracın performansı konusunda öncelikle ben aracı almadan önce bayağı bir çekincelerim vardı çünkü yok hantal yok gitmiyor diyenleri duydum gördüm okudum (Aynı şeyi 1.5 İmpreza içinde söyledikleri için yabancılık çektiğimiz bir konu değil) özellikle de önceki aracım 2005 XT den sonra kesmez diyorlardı. Sonuç olarak aracın performansı ne ile kıyaslandığına bağlı ben 1.5 İmpreza ve XT den sonra çok başarılı ve gayet tatminkar buldum aracı. Turbo yok dolayısıyla turbo lag denen olayda yok direk tepki veren bu motor daha da hoşuma gitti şahsen. Aracı ilk alınca bol bol basa basa döndüm Konya'dan Sivas'a ve inanın bir an bile aracın turbosuz olmasının eksikliğini yaşatmadı. Bilenler araştıranlar bilir aracın son hızı fabrika verilerinde 203km olarak yazılıdır. Ben bu hızı yokuş yukarı gördüm banamısın demedi XT kadar da bağırmadı çünkü CVT 6 ileri şanzıman gerçekten çok başarılı. 4EAT şanzımandan sonra bu şanzıman daha da hoşuma gitti. Araçtan anlayanların merak ettiği noktalar vardır bunlardan biri araç 2000 devirde en yüksak hangi viteste hangi hızda seyrediyor diye soran oldu test ettim 2000 Rpm de 6. vites ile 120 de gidebiliyorum bu da yakıta çok olumlu olarak yansıyor tabi doğal olarak. 0-100 konusu zaten 10,9 saniye yazıyor teknik özelliklerinde onu test ettim desem yalan olur. Bir iki defa başka araçlarla kapıştım geçtim tabi bence gayet tatminkar. XT kullanıcıları bilir (Şayet yazılımlı bir XT değilse) alt devirler 40 km ye kadar gayet ölüdür ve araç sanki 1.6 ya da daha düşük hacimli bir motor kullanıyormuş gibi hissettirir. Legacy de öyle değil alt devirler gayet canlı ve istekli 60km hızdayken düz yolda 5. viteste seyredebiliyor. Araçta 5 yetişkin varken de uzun yolda test ettim yokuşlarda boş haline göre doğal olarak biraz bağırıyor ama öyle 60-70 km lere düşmüyor gayet 130-140 la da yokuş çıkabiliyor ve tabi istekli bir şekilde gidiyor o konuda da üzmedi beni. Kısacası kıyaslamaları emsal araçlara göre yapıldığında bence gayet yeterli performans sunabilen kullanıcıyı üzmeyecek bir araç. Tüm bunları XT den sonra söyletebiliyor olması da güzel bence. Tabi Kuzguna yavrusu şahin görünürmüş gibi bir algı oluşmasın kimsede isteyen kapım açık test edebilir. 2. YAKIT Evet bazıları için en merak edilen bazıları için ikinci planda kalan konumuz doğal olarak YAKIT  Araç ne yakıyor ? arabayı aldığımdan bu yana aracı gören herkesin sorduğu ilk soru diyebilirim. Eee devir ekonomi devri 1.0 cc 3 silindirli araç kullanıcıları da var aramızda  Aracın yakıtını ilk olarak alır almaz şehirler arası yolda test ettim. Bir depo ile Konya'dan Sivas'a geldiğimde depo göstergesi yarım deponun bir çentik altını gösteriyordu yaptığım yol 525 kmydi. Bir o kadar daha yapar mı bilmiyorum ama XTde 550km yol yapınca depo ışığı yanıyordu iyi hatırlıyorum. Tahminim çok kasmadan gidersem en az 900 km yol yaptıracağı yönünde. Şehir içi yakıtı dün ölçtüm litre olarak 11,9 litre kuruş olarak 66 kuruş yakıtı var bu yakıt kışlık lastikleri takmadan önce daha düşüktü 9,6 ile 10,8 arası değişiyordu kışlık lastikle o kadar da fark olsun artık. Tabi aracım LPG siz ve bilenler bilir ben tüm araçlarımı benzinli alıp LPG montajını kendim yaptırırım. Şimdilik LPG konusunda kararsızım. Belki ileride LPG taktırabilirim. Neden kararsız olduğumu da izah edeyim çünkü 2008 model 1,6 Honda Civic AT araç benim aracım kadar yakıta sahip hatta bazısı benden de fazla yakıyor. Daha örnek verebilirim ama bir çok 1,4 ile 1,6 arası araç bana çok yakın yakıt değerlerine sahip. Hatta 1.2 cc Symbol bile 9-10 litre yakıyor diye tüp taktıran arkadaşım var. Ben aynı yakıtı 2.0 araçla akıyorken çok da ihtiyaç duymuyorum LPG ye. (şimdilik) 3. KONFOR Evet araç almak isteyenlere tavsiyem alacağınız aracı ilk önce yolcu olarak test edin yani arka koltukta oturun bir başkası kullansın siz rahat edip etmediğinize göre zaten konforunu anlarsınız. Şoför koltuğunda konfor testi yapılmayacağı kanaatindeyim bu kanaate varmamın ilk sebebi daha doğrusu ilk farkettiğim durum şoför koltuğu her zaman çok lüks ve iddialı bir araç olmadıkça diğer koltuklardan daha konforludur japonlar zaten bunu insanın gözüne gözüne sokmuşlar Legacy şoför koltuğunda elektrikli ileri geri yukarı aşağı mekanizması var artı bel desteği şişirme de varç Peki yolcu koltuğunda ne var derseniz sadece ileri ve geri var bu bir çok araç için böyle zaten. Bu tavsiye burada dursun biz asıl konumuz olan Legacy ye geri dönelim. Aracıma aldığım yolculardan arkaya oturanların ilk tepkisi Maşallah yayla gibiymiş oldu seyir halinde hiç rahatsız olduklarına değinen kimseye rastlamadım aksine çok olumlu yorumlar aldım. Benim izlenimlerim ise yolculardan biraz farklı çünkü ben eleştirel gözle ve ilk 2 Subarum ve bindiğim uzun süre kullandığım diğer araçlarla da kıyas yapmak zorunda hissediyorum kendimi. madde madde açıklamak daha uygun olur zannımca. a) Süspansiyon; konu Subaru olunca konfor hakkında ilk merak edilen konu tabi ki Süspansiyon oluyor. Süspansiyonlar sessiz ne çok sert ne çok yumuşak gayet kararında bir doz yakalamışlar çukurlarda rahatsız etmiyor virajlarda yamıyor takır tukur vurmuyor sanayici tabiriyle pıtır pıtır sessiz sedasız geçip gidiyor. Fren yapınca öne çok fazla yığılmıyor. b) Yalıtım; Ses yalıtımı çok ilginç bu araçta yol sesi impreza ve forestera göre çok az ama ilginç yanı siz aracın içindeyken dışarıdan biri seslenince duymuyorsunuz (otoparkçı, yıkamacı vs park için ileri git geri gel falan dediğinde cam açık değilse kesinlikle çok zor duyuluyor) motor sesi zaten duyulmuyor yani atmosferik ve otomatik olunca çok az motor sesi var yanlışlıkla bir iki defa marşa bastığım oldu aracı çalışmıyor sandım eski modellere göre marş basma olayını da düzeltmişler çünkü impreza ve foresterda marş basınca vıjjj diye bir ses gelirdi bunda araç çalışırken marş motoru devreye girmiyor. Yol sesinde ziyade yan dikiz aynalarından az biraz rüzgar sesi geliyor doğal olarak. Doğal olarak diyorum çünkü maşallah boy aynası gibi ayna koymuşlar Smile c) Direksiyon; Direksiyon çok rahat çünkü elektrikli tek parmakla dönebilecek kadar pratik bir kullanıma sahip. Ayrıca hıza duyarlı düşk hızlarda yumuşak yüksek hızlarda gerektiği kadar sert doğal olarak güvensizlik yaşatmıyor. Direksiyon simidinin büyüklüğü zaten standart ergonomik bir yapısı var ama direksiyon simidi 2008 imprezamda daha iyiydi ses kontrol ve cruise control tuşlarının olduğu bölüm bunda keskin hatlara sahip direksiyon kollarından tutmak pek mümkün olmuyor daha doğrusu rahatsız ediyor sadece simidi tutunca çok rahat. İmpreza direksiyonu oval hatlarıyla tuş takımı konusunda çok başarılıydı. ç) İç Dizayn; İç dizayn için uzun uzadıya bir şey yazmaya gerek görmüyorum daha şurası da şöyle olsaydı diyebileceğim bir noktası yok dizayn konusunda çok başarılı hiçbir şey kalabalık değil gösterişli değil oldukça sade tipik Japon Mantığı ile Minimalist her şey elinizin altında kullanıcıyı zorlayan bir dizaynı yok. Yani ne gibi zorluk derseniz örneklendireyim de acaba ne demek istiyor diye düşüncelere yer kalmasın. Peugeot 301 ya Citroen C Ellyse e binmiş olanlar bilir cam açma düğmeleri çok saçma bir şekilde kapı kulpunun civarında değil vitesin önündedir arka cam açma düğmesi ise ön iki koltuğun arasındadır. Yani yolcu cam açmak istese öne eğilmek zorunda şoför cam açmak istese kazaya bile neden olabilecek bir konumda vitesin önünde çakmaklığın yanına uzanmak zorundadır. Bu tip şeyleri Japon Mühendisler çok ince düşünüp bazı şeylerin yerine çok güzel karar verebiliyorlar. d) Donanım ; Evet bu kısımda aracın donanımlarına değineyim öncelikle bir Subaru kullanıcısı olarak 3. aracım oluyor kendisi ve diğer iki Subarumdan çok daha farklı ve üst donanımlara sahip ve kullandığım en donanımlı Subaru. Onun için eksikliğini hissettiğim diğerlerinde olup bunda olmayan bir şey yok tabi. Donanımlarını kullanıcılar aşağı yukarı tahmin edebiliyorsunuz ama araç hakkında bilgisi olmayanlar iin iç donanımda 6lı Cd Changer, Bluetooth (sadece telefon görüşmeleri için yani müzik dinlenemiyor) Aux bağlantısı, Aksesuar güç çıkışı, Çakmaklık, Koltuk ısıtma, ayna katlama, elektrikli el freni, hız sabitleyici, El gazı, Vdc, Hold modu var yokuşta kaydırmayan ve karda 2. viteste kaldırıp patinaja düşürmeyen sistem, Otomatik far sensörü, otomatik yağmur sensörü Arka kol dayama bardaklık, Sunroof vs... Arkalara koltuk ısıtma istiyor bu da ilk fırsatta yapacağım ilk operasyon koltuk ısıtma takmak olacak. Smile e) Malzeme Kalitesi; Bu kısım tartışmaya açık Konsolda torpidoda sert plastik kullanılmış bir miktar hafif hissettirecekken bir yandan deri koltukların kalitesi tasarımın güzelliği ve donanım bu yargıyı siliyor birbirini dengelemiş ama sert plastik malzeme daha kaliteli olabilirmiş kanımca ya da en azından içten bir yalıtım tabakasıyla kaplansaymış en azından vurunca tok tok diye bir ses gelmezmiş. Sert plastiği beğenmedim. f) Bagaj; Bu konuda Forester kadar kullanışlı bir bagajı var diyemeyeceğim derin ve basıl bir bagaja sahip ama kesinli gayet büyük bir bagajı var iki çocuklu aile olarak bana yetiyor. Forester bagaj konusunda ihya etmişti hep aklımda kimbilir Outback te ne biçim bagaj vardır sorusu dolanıp duruyor Smile g) Kabin; İç hacim konusunda gördüğüm en geniş kabine sahip Subaru doğal olarak segment farkından dolayı böyle. Arka koltuk diz mesafesi çok iyi arkada 3 yetişkin varken bile sıkıntı olmadı ön koltukları öne çekmek zorunda kalmadık. Sadece şu ortadaki şaft tüneli olmasa Avensis gibi olurdu çok iyi olurdu. Bej döşemeden dolayı da gayet ferah bir kabine sahip. Araca binen herkes maşallah çok genişmiş diye yorum yapmayı da eksik etmedi Smile | | | |