Hoşgeldin Ziyaretçi | Mesaj atabilmek için forumumuza kayıt olmalısınız. | Forum İstatistikleri | » Üye Sayısı: 3,423 » En Son Üyemiz: nkt61 » Konu Sayısı: 5,246 » Mesaj Sayısı: 73,975
Tam İstatistik | En Son Konular | 2005 forester arka silece... yazar Tkmz29 9 saat önce | Satılık Brembo STI ön/ark... yazar proeiffel 10 saat önce | Motor ısınınca ani gazda ... yazar Nuri_Kongur 10 saat önce | Motor Sesi yazar sidarta-82 Dün, Saat: 18:48 | Forester 2.0 TD almak içi... yazar bahcekapiliyavuz Dün, Saat: 00:50 | Şuan Ne Dinliyorsun? yazar ademben 29-04-2024, Saat: 11:14 | Satılık Subaru Legacy 179... yazar M.Ertug B 28-04-2024, Saat: 10:12 | Levorg Motor Arıza Lambas... yazar serkankucuk 27-04-2024, Saat: 20:17 | Forester 2018 2.0i premiu... yazar elvismail 27-04-2024, Saat: 18:41 | Japon bilmecesi "viskoz" yazar Nuri_Kongur 27-04-2024, Saat: 12:33 | Satılık 2007 Legacy Masra... yazar Heisenberg.78 26-04-2024, Saat: 18:18 | 2017 Forester 225/55 R18 ... yazar excoupe 22-04-2024, Saat: 10:28 | 1998 GC8 İlan Sorgusu Aci... yazar berva.ozkazanc@gmail.com 21-04-2024, Saat: 19:10 | Merhabalar Herkese yazar madanadam 20-04-2024, Saat: 12:36 | Satılık 2016 XT yazar Tirebolu 18-04-2024, Saat: 23:00 | Subaru Boxer Dizel - Kron... yazar Baron1977 15-04-2024, Saat: 22:56 | Hepinize Merhaba Subaru A... yazar batili3 15-04-2024, Saat: 15:48 | Herkese merhaba yazar madanadam 15-04-2024, Saat: 15:11 | | | Budapeşte | Gönderen: BurakSF5 - 26-02-2018, Saat: 10:47 - Forum: GEZİ SEYAHAT - Cevaplar (3) | | Merhabalar, Gezmeye devam edelim bu seferki durağımız Orta Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olan Budapeşte. Kısaca Budapeşte hakkında bilgi vermek gerekirse; Budapeşte, Macaristan'ın başkentidir. Aslında Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin ve Peşte'nin 17 Kasım 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş şehirdir. Eski yıllarda Tuna nehri Budin'i ve Peşte' yi ayırmıştı. Buradanda anlaşılacağı üzere şehirde iki bölüm var. Buda kısmı şehrin batı tarafında eski yerleşim yerlerinin ve tarihi binaların olduğu kısım Peşte kısmı ise günlük hayatın döndüğü kısım. Ben 4 ay Macaristanda kaldım Budapeştede kalmıyordum ama bir kaç kere gidip geldim.Elimden geldiğince anlatacağım. Öncelikle uçakla buraya geldiyseniz havaalanından şehrin merkezine gitmek biraz meşakatli. Ya taksi ile pazarlık yapıp gideceksiniz ya da havaalanından kalkan 200e numaralı otobüse binip metro 3 te aktarma yapıp oradan Keleti tren garında inip yürüyerek şehri gezmeye başlayabilirsiniz. Avrupa tarafından trenle geliyorsanız Keleti'de inip yürüyerek gezebilirsiniz. (Resimleri karışık koyuyorum bir kısmı benim çektiklerim bir kısmınıda internetten alıyorum) Keleti Tren İstasyonu Yaklaşık 200 yıl Osmanlı Devleti'nin hükmettiği bu topraklarda Osmanlı'ya dair izler görmek çok zor. Tamamen Avusturya-Macaristan devletinden kalma tarihi yapılar ve Hun Devletine ait eserler var. Macarların büyük bir kısmı kendilerinin Türk olduğunu düşünürler. Atilla isimi sıkça çıkar. Dilleri ne kadar zor görünsede Türkçe ile aynı olan cümleleri var. Örneğin. Türkçe: Cebimde çok elma var Macarca: Sok alma van a zsebemben (okunuşu aynı) : Tren garından şehrin merkezine doğru yürüyoruz.Karşımıza Heroes Square çıkıyor Türkçesi Kahramanlar Meydanı ,Macarcası Hösök Tere. Hun Devleti'nin önemli kahramanlarının heykelleri bulunuyor. Tren istasyonu ile arasında biraz uzun mesafe var ama ben yürümeyi ve gezmeyi sevdiğim için yürümüştüm. Fotoğraf çekmeyi beceremediğim için internetten güzel bir görsel koyayım daha net anlaşılır Yine aynı çevrede Budapeşte'nin meşhur üstü açık kaplıca tesisleri mevcut. Kar yağarken yüzüyorlardı ben girmedim ama güzel bir tecrübedir. Havuz takıntısı olmayanlar girsin Buradan çıkıp metro ile veya yürüyerek Tuna nehrinin kenarına gidiyoruz. Yol üzerinde bulunan St.Stefan Bazilikasını ve Opera binalarına dileyenler girebilir. Hayatımda gördüğüm en büyük Bazilika Burayı gezdikten sonra kafelerin birinde soluklanabilirsiniz. Ve Tuna Nehri'nin kenarına geliyoruz. Ben aşık oldum diyebilirim gece ayrı gündüz ayrı güzel bizim boğazın gökdelensiz halini düşünün tarihte yolculuk yapıyormuşsunuz gibi oluyor. 2 dünya savaşında baya tahrip olmuş bir şehri bu şekilde orjinal toplamak takdir edilmeli. Nehrin kenarında şehrin simgesi haline gelmiş Parlemento Binası Bu fotoğraflar kendime aittir. Sonuncusunu bir arkadaş çekti ama olsun telifi bende Bu nehir üzerinde, 9 tane köprü var. Bunlardan: 7 tanesi trafiğe açık. Diğer 2 tanesi ise kapalı. Gece şehrin yüksek kısmından bakınca çok güzel manzara oluşturuyor. Tur operatörlerinin kullandığı otellerde nehrin yanındaki oteller. Otel odanızın nehre bakan kısmından olmasını isterseniz çok güzel bir manzara eşliğinde uyursunuz. (gezi-yorum.net sitesinden alıntı) ZECSENYİ LANCHİD (ZİNCİRLİ KÖPRÜ): Köprü: şehrin ilk köprüsü. Aslanlı köprü de deniliyor. Zincir köprü ismini ise: birer gerdanlığı andıran asma zincirlerinden alıyor. Uzunluğu: 380 metre. Genişliği ise; 16 metre. 1839-1849 yılları arasında yapılmıştır. Ancak: Tuna nehri üzerindeki tüm köprüler gibi, bu köprü de, II.Dünya Savaşı sonrasında yıkılmış, ancak 1949 yılında, eski planlarına sadık bir şekilde tekrar inşa edilmiştir. Buda tarafına geçen, en eski ve en ünlü köprü, zincirli köprüdür. Buda kalesinin üzerinde bulunduğu tepenin (Varhegy) altında biter. Köprü, yaz döneminde hafta sonlarında trafiğe kapatılır ve çevresinde etkinlikler düzenlenir. LİBERTY BRİDGE: 1894 yılında inşa edilmiştir. 1896 yılında, İmparator Franz Joseph tarafından açılmıştır. Köprünün inşaatı: çelik bir kemer kombinasyonudur. Asma köprü gibi görünür. PETÖFİ KÖPRÜSÜ: Köprü: ismini: ünlü Macar Şairi ve İhtilalcisi Sandor Petöfi’den almıştır. 1933 yılında yapımına başlanan köprü 1937 tarihinde bitirilmiştir. Ancak, şehirdeki diğer köprüler gibi, bu köprüde, II. Dünya Savaşı sonunda, Alman askerleri tarafından, geri çekilirken bombalanarak imha edildi. Bunun üzerine, Sovyet ordusu, buraya geçici bir köprü kurdu. ELIZABET KÖPRÜSÜ: 1897-1903 yılları arasında yapılmış. Tamamlandığında, dünyanın en uzun asma köprüsü imiş. Adını: İmparator Franz Joseph’in eşi Macaristan’ın kraliçesi Elizabeth’den almış. Yine Tuna Nehri'nin ortasında bulunan Margaret Adası. Genelde ailelerin ve spor yapan kişilerin takıldığı yer doğal güzellik hiç bozulmamış. Şehrin gürültüsünden kaçmak için birebir. Tuna Nehri kenarında yapılacak diğer bir aktivite ise nehir turu bunun için hem karada hemde nehirde gidebilen otobüsleri var. Değişik bir tecrübe olur katılın derim. Nehrin karşı tarafında ise Buda Castle ve Gül Baba türbesi var. Buda Castle'a çıkması biraz zor çok dik merdivenler ama gün batımı saatinde çıkarsanız akşam sizi şöyle bir manzara ile ödüllendirir. Yemek olarak bize benzer kültürleri var Gulaş en meşhur yemekleri Gulaş Atıştırmalık olarakta Langos dedikleri Hamur işi var Budapeşte Turu için 3 gecelik programlar yeterli olur ancak vize istediğinden dolayı hazır çıkmışken. Prag-Viyana-Budapeşte turuna katılsanız daha güzel olur 7 gecelik program. Budapeşte yaşamak isteyeceğim şehirlerden biri insanlar nispeten saygılı kimse kimseye karışmıyor. Gayet düzenli bir şehir. Kafanız bozulduğunda tuna nehri kenarında gezmeniz sizi çok rahatlatır. Biz son treni kaçırıp Tuna Nehri kenarında sabahlamak zorunda kaldık Tren kaçıracağıma bu kadar sevinmezdim inanılmaz bir tat aldım : Şehirdeki güzel kız oranıda yüksek olunca insanın geri dönesi gelmedi erasmus bursum bitince döndük mecburen Budapeşte'de Araba Fuarına katılmıştım onun resimlerinide koyayım araba kültürleri bizden iyi Katılımcı değil misafir arabası ama olsun subaru görmüşüm affetmem Benden motorcu olmaz anladım Kendini patlatacak sanırım Şaka şaka rat style severim sleeper bir arabaya benziyor Bu nedir bunu sanayide açan usta güler bizde dalga geçer Kralll Tutunamayanlar-OĞUZ ATAY Beyaz gelincik | | | Subaru Forester 1999 S Turbo Brc Lpg Kiti Ayarları Hakkında | Gönderen: mehmetcevahir - 25-02-2018, Saat: 23:14 - Forum: Döküman / LPG - Cevaplar (12) | | Merhabalar. LPG ayarları konusunda sizlere bir kaç şey danışmak istiyorum arkadaşlar. Genel olarak LPG ayarlamalarını araçlarımda kendim yaparım. Ancak bu aracımda BRC sequent 24 ecu bulunduğundan, BRC'nin arayüzüne pek hakim olmadığımdan ve daha da önemlisi öncesinde hep atmosferik motorlarla uğraştığımdan açıkçası neyi doğru doğru neyi yanlış yaptığım konusunda çok da fikrim yok bu sefer. Benzin sarfiyatının çok yüksek oluşu geçiş ısı ve sürelerinin ise çok ekonomik olmaması ve AFR değerlerinin doğru olmayışına bağlı olduğunu zannettiğim "check engine" lambasını ara ara yanmasından ötürü LPG ile ilgilnemem gerektiğine kanaat ettim. Öncelikle temel donanım montajı ve mevcut ayarları konusunda bilgi vermek istiyorum aracımın. Kaputu açtığımda gözüme ilk çarpan 4'lü BRC railinin hemen boğaz kelebeği hizasında merkezlendiğini ancak tümleşik 4'lü rail kullanılmasından ötürü emme manifolduna giden lpg hortumlarının silindirlere çok uzak kaldığını farkettim. Ufak bir araştırma yaptım ama BRC'nin ikili railini göremedim hiçbir yerde. Bu bir montaj kusuru kanaatimce. İkili enjektörler kullanılmış olsa lpg enjektörleri silindirlere çok daha yakın konumlandırılabilir. Zira aksi olması durumda enjeksiyon süreleri uzayacak ve yeterince verimli çalışmayacaktır araç LPG'de. Montaj 2009 yılında yapılmış dolayısı lpg kitindeki ekipmanlar biraz eski. Turuncu renk BRC enjektörleri kullanılmış aracımda. Map sensörü kullanılmamış yalnızca gaz basıncını ölçmek üzere P1 basınç sensörü kullanılmış. Tek bir regülatör kullanılmış araçta ve az çok tahmin ettiğim üzere standart BRC regülatörü ile beslenmiş enjektörler. Montaj hakkında genel olarak söyleyebileceklerim bunlar. Arayüz ve ayarlamalar konusuna gelince; ecu'ya erişmek için Plug and Drive" programını kullandım. BRC arayüz kablosu ve kalibrasyon yapabilmek için BRC Map Cihazı da mevcut. Program arayüzüne girdiğimde öncelikle temel ayarları inceledim. LPG regülatör basıncı yaklaşık olarak 1.9 Bar'a ayarlanmış. Motor tipi ise araç turbolu olduğu halde "Atmosferik" seçilmiş. İlginç olan tarafı "Turbo" seçeneğini işaretlediğimde Brc orange enjektör seçeneği ortadan kayboluyor ve 4.5 barlık enjektör seçenekleri geliyor. Tabi araçta öyle bir enjektör yok. Ayrıca "Turbo" seçeneği işaretlendiğinde P1 Turbo Map sensörünü seçmeyi zorunlu kılıyor. Tabi araçta dahili bir map sensörü de bağlı değil. Durum böyle olunca temel bilindik seçeneklerle "Atmosferik" iaşretleyerek devam etmek zorunda kaldım. Kalibrasyon kısmına geçtim. Vakum hortumunu regülatör üzerinden çekip ayar için kullanacağım harici map cihazıma bağladım ve kalibrasyonu gerçekleştirdim. Kalibrasyon neticesinde rölantide benzin enjeksiyon süresi 2.0 ms civarlarındayken lpg enjeksiyon süresinin 3.5 ms'lere kadar çıktığını gördüm. Bu neredeyse iki katı demek ki normal şartlarda diğer kalibrasyonlarda en fazla %30'u kadar bir fark olmalı şeklinde biliyorum. Örneğin benzin enjeksiyon süresi 2 ms ise lpg montajı doğru şekilde yapıldıysa kalibrasyon neticesinde lpg enjeksiyon süresi 2.6 ms civarlarında olmalı diye biliyorum. Sonrasında "İnce Ayarlar" kısmına girerek aç kapa testi yapıp rölantide aracın fakir ya da zengin karışım yapıp yapmadığını anlamaya çalıştım. Lpg'den benzine geçişte benzin enjeksiyon süresinin arttığını görünce aracın fakir karışımda olduğunu düşünerek %4 kadar artırdım lpg enjeksiyon katsayısını. Sonrasındaki aç kapalarda enjeksiyon süresinin değişmediğini görünce doğru ayarlamayı yaptığımı düşünerek rölantiyi bu şekilde bıraktım.Yol testi yapmaya fırsat bulamadığım için sürüş için ince ayar yapmadım. Sonrasında ise LPG-BENZİN geçiş ayarlamaları kısmında geçiş süre ve sıcaklıklarını biraz düşürdüm zira geçmesi çok uzun sürüyordu ve bu esnada çok fazla benzin tüketiyordu. Netice itibari ile ayarlamaları yaptıktan sonra "check engine" lambası çok nadiren 1 ya da 2 sefer yandı ve sönmesi ise çok kısa sürdü. Bu en azından eskisinden daha iyi bir ayara sahip olduğunu gösterdi bana lpg sisteminin. Yakıt tüketimi önemli ölçüde azaldı diyebilirim. Özellikle benzin sarfiyatı normal düzeye geldi. Daha önce de deiğim gibi BRC sisteminin arayüzüne çok hakim değilim bu nedenle tam olarak her şeyi doğru yapıp yapmadığım konusunda emin değilim. Belki çok açık bir değerlendirme yapmanız mümkün değil anlattıklarımdan ancak yine de temel ayarlamalar konusunda bana önerebileceğiniz herhangi önemli bir ayrıntı var mı BRC konusunda. Örneğin dahili bir map sensörü entegre etmeli miyim sisteme daha doğru çalışabilmesi için? Bunun gibi neler önerebilirsiniz? Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim. | | | Subaru İmpreza 1.5 Otomatik İlk Marşta Geç Çalışma Sorunu | Gönderen: Aziz43 - 25-02-2018, Saat: 01:05 - Forum: [Teknik] Motor-Mekanik-Şanzıman - Cevaplar (15) | | Abilerim benim aracımda ilk marşta geç çalışma problemi var daha öncede böyle bir sorun vardı lpg nin kesicisi değişti düzelmişti şimdi yine aynı sorun ortaya çıktı uzun beklemelerde yapıyor geç çalışmayı Lpg yi iptal ettim benzinde iki gün bindim yine sorun devam ediyor fakat ilk marşı almadığında ikinci marşı basarken ayağımla hafif gaz pedalına bastığımda hemen çalışıyor sorun nerede sizce Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi | | | Cupra (Seat) Ateca tanıtıldı. | Gönderen: kmvolkan - 24-02-2018, Saat: 00:45 - Forum: OTOMOTİV SEKTÖRÜ GÜNDEM - Cevaplar (16) | | Geçtiğimiz haftalarda Cupra'nın farklı bir marka olduğu açıklanmıştı. Cupra'nın hayatına alt marka olarak devam edeceği söylenmişti Cupra ilk otomobili olan Cupra Ateca'yı tanıttı. sekizsilindir bunla ilgili bir haber paylaşmış. Haberde benim dikkatimi çeken nokta ise tanıtılan aracın performans olarak Forester XT'ler bir yana dursun STI'a kafa tutabilecek seviyede olması. 2.0 TSI 300 HP'lik Motor 0-100 hızlanmayı 5,4 saniyede yapıyormuş. Kıskanmadım desem yalan olur Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Haberin tamamı şu şekilde: Cupra Ateca tanıtıldı, teknik verileri açıklandı. Seat’ın sportif modellerinde kullanılan bir versiyon adıyken, alt markaya dönüştürülen Cupra’nın ilk modeli tanıtıldı. Açıkçası geçtiğimiz günlerde karşımıza çıkan oldukça detaylı casus fotoğraflardan sonra karşımıza Cupra Ibiza‘nın çıkacağını düşünürken, ilginç bir şekilde Crossover modeli daha önce tanıtıldı. Bu doğrultuda ilk model de Cupra Ateca modeli oldu. Seat logosuna sahip olmayan ve kendine has ilginç amblemi ile Cupra Ateca, ön tamponun en altında ve bagaj kapağı altında yer alan belirgin Cupra yazısı ile de oldukça dikkat çekici. Gerek ön tamponda gerekse de arka tamponda yer alan yoğun sportif detaylar ise karşımızda performanslı bir araç durduğunu hemen hatırlatıyor. Arka cam üstünde yer alan büyük ebatlardaki spoiler ise arka görünümü daha da sportif bir hale getiriyor. 19inch çapa sahip gösterişli jantlar ve 4’lü egzoz çıkışı ise tüm bu tasarım detaylarını tamamlıyor. Cupra Ateca motor ve performans Aracın gövdesine uygulanan bu kadar fazla detay sadece görünüm ve aerodinamik amaçlardan ibaret değil. Cupra Ateca’da halen adı değişmeyen Seat Leon Cupra’da da kullanılan 2.0lt turbo-benzin 300ps güce sahip VW üretimi motor yer alıyor. Üretilen güç ve tork ise 4×4 çekiş sistemine 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman ile aktarılıyor. Bu sayede Cupra Ateca 0-100km hızlanmasını 5.4sn gibi çok iyi bir zamanda tamamlayabilirken, 245km/s maksimum hıza çıkabiliyor. Başarılı performansı iyi bir şekilde kontrol edebilmek için ise Cupra adına yakışır özelliklere yer verilmiş. Adaptif süspansiyon sisteminin standart olarak yer aldığı araçta Normal, Individual, Sport, Snow, Off-Road ve Cupra olmak üzere 6 farklı süspansiyon ayarı yer alıyor. Daha da sportif özellikler isteyenler içinse Performance Pack adında opsiyonel bir paket yer alıyor. Bu paket içinde 18inch çapında disklere sahip Brembo fren sistemi, içte ve dışta karbon kaplamalar ile deri kaplı yarış tipi ön koltuklar yer alıyor. Önümüzdeki haftalarda kapılarını ziyaretçilere açacak olan Cenevre Otomobil Fuarı‘nda resmi tanıtımının ardından satışa başlanacak aracın, ülkemize gelip gelmeyeceği henüz belli değil. Fiyatının ise 270.000TL-280.000TL civarında olması beklenebilir. sekizsilindir'den alıntıdır. Haberin linki: https://www.sekizsilindir.com/2018/02/cu...tildi.html | | | Subaru Xv 2013 Yakıt Tüketimi Hakkında | Gönderen: sercanlars - 23-02-2018, Saat: 09:34 - Forum: İnceleme ve Kullanıcı Yorumları - Cevaplar (6) | | Değerlli üyeler , 2013 preminium xv sahibiyim.İstanbul konumluyum.Yakıt ortalamam 10 lt lerde . Benim aracım haddinden fazla yakıt tüketimi sergiliyor.670 km lik istanbul-sinop yolunda 380 tl lik benzin harcadım.İnanın gaza basmadan abanmadan bu degerler.Hep bilgisayara uyarak yeşil alanda tutarak yaktırmaya çalıştım. Sizce servise götürdüğümde neleri kontrol ettirmeliyim.Özellikle ilk 3-4 km de aşırı bir yakımı var.20 - 30 lt lerde bile göswterebiliyor bazen . Oksijen sesnsoru,gaz kelebeği vb aklınıza başka gelen ve başına gelen var mıdır? Teşekkürler | | | ESP Nasıl İcat Edildi | Gönderen: Cherkess - 23-02-2018, Saat: 08:53 - Forum: OTOMOTİV SEKTÖRÜ GÜNDEM - Cevaplar (5) | | [/url][url=https://www.carviser.com/wp-content/uploads/2017/10/frank_werner_mohn_february_1989_crash_2.jpg] Milyonlarca insan hayatını Frank-Werner Mohn’un buzda kayarak hendeğe düştüğü sırada bulduğu esc sistemine borçlu. Günümüzde neredeyse bütün otomobillerde bulunan sistem markadan markaya değişmek üzere esp,esc,dtc, (Subaruda VDC) gibi isimlerle anılıyor. Temel olarak amacı otomobil kaymaya başladığında frenleri ve motor gücünü kontrol ederek kaymayı durdurmak. Otomobilinde bu sistemin varlığından ya da çalışma şeklinden haberi bile olmayan milyonlarca insan pek çok kazadan bu sistem sayesinde kurtuldu ve kurtulmaya da devam edecek. Peki bu sistemi kim nasıl icat etti? Sürekli olarak direksiyon açısını ve lastiklerin tutunmasını takip eden sistem emniyet kemerinden sonra bugüne kadar icat edilen en büyük güvenlik ekipmanı olarak görülüyor. Bu kadar önemli olan ekipman, bir kaza sonucu icat edildi. 1989 yılında, genç Mercedes-Benz mühendisi Frank-Werner Mohn, İsveç’in kuzeyinde gerçekleştirilen kış testleri sırasında buzlu yolda kayarak bir hendeğe düştü. Mobil telefonların hala geliştirme aşamasında olduğu dönemde hendekte oturup yardım bekleyen Mohn’un aklına birden bir fikir geldi. Yakın zamanda icat edilmiş olan ABS sistemi, arabanın kayma ve direksiyon açısını bilen bir bilgisayar ile bir şekilde haberleşebilir miydi? Fikir motor gücünü kontrol edip aynı zamanda, her tekerdeki freni ayrı ayrı kullanarak kaymayı önleyebilmekti. ABS sistemi üreticisi Bosch’un da benzer bir fikri vardı ancak onların sistemi sadece acil durumda frene basıldığında çalışıyordu. Mohn’un düşündüğü sistem ise sürekli çalışıp, yol şartlarını ve arabanın durumunu takip ediyordu. Ufak ama önemli bu fark Mohn’un fikrinin günümüzdeki ESP sistemlerinin temelini atmasını sağladı. Oyuncak helikopter ile başladılar Stuttgart’taki merkeze döndüklerinde Mohn ve mühendis ekibi bir prototip hazırlamak için görevlendirildiler. İlk problem yanal hareketi algılayabilecek bir sensör bulmaktı. Oyuncak dükkanı gittiler ve uzaktan kumandalı bir helikopter aldılar ve içinden sensörü çıkardılar. Fikrin çalışabileceğini anladılar ancak problem sensörün çalışma hızıydı. Daha hızlı sensöre ihtiyaç duyan ekip gerekli sensörü bir scud füzesinden aldılar. Mart 1991’de, 2 yıllık yoğun bir geliştirme döneminden sonra sistem üretim için onay aldı. Bu karar Mercedes yöneticisin katıldığı tek bir test sezonundan sonra hızlıca verildi. Buzlu parkurda yapılan testte yönetici, otomobili neredeyse test pilotu kadar hızlı kullanabildi. Sistem kapatıldığında ise ilk virajı spin atmadan neredeyse dönemedi. Mohn, “Sistemin virajı dönerken kaymayı önlediğini gördüklerinde, yöneticiler hemen onayladılar,” dedi. “O dönemde bu bir devrimdi.” Sistem ilk olarak 1995’te S Serisine yerleştirildi. Daha sonra 1997 yılında A Serisi, geyik testinde takla atınca Mercedes, en değerli otomobillerine sakladığı sistemi en ucuz modeli olan A Serisine yerleştirdi. Kısa süre sonra Mercedes sistemin üretimine yetişemediği için patenti ve kullanım haklarını üreticileriyle paylaştı. Böylelikle sistem bütün otomobil endüstrisine yayılmaya başladı. Amaç maliyetleri düşürmek ve üretimi hızlandırmaktı. 10 yıl içerisinde Alman yetkililer tek araçlı kazalarda yaşanan ölümlerde büyük bir düşüş yaşandığını farkettiler. Endüstri uzmanlarına göre ESP sayesinde kurtulan yaşamların sayısı milyonları aştı. Bu teknoloji günümüzde pek çok gelişmiş ülkede en ucuz otomobillerde bile bulunmak zorunda. Mohn şu an ne yapıyor? Mohn bu yıl, 35 yıllık iş hayatından emekli olacak. Son çalıştığı proje ise otonom sürüş üzerine. İronik olarak ESP sistemi icat edilmeseydi, günümüzdeki otonom sürüş sistemleri geliştirilemezdi. Her gün pek çok insanı koruyan sistemin hikayesi bu şekilde. Başta da söylediğimiz gibi pek çok insan, her gün arabasını kullanırken sistemin varlığının farkında bile değil. Umarız kimse bu sisteme ihtiyaç duymaz ve hedeflerine güvenle ulaşırlar. Kaynak:Autocar.Co.Uk Alıntı Carviser.com | | | Subaru Marka Araçlarda Kilometre Bilgilerinin Doğruluğunun Tespiti Yapılabiliyormu | Gönderen: Kaptan - 22-02-2018, Saat: 18:09 - Forum: SUBARU MODELLERİ İÇİN - Cevaplar (9) | | Merhaba arkadaşlar. Merak ettiğim bir konuda bilgilerinize başvurmak istedim. Öncelikle birçok markada olduğu gibi subaru araçların km bilgisi değiştirilebiliyormu? Subaru araçlarda kilometre bilgisinin doğru olup olmadığı, aracın elektronik veri kayıtlarına bakılarak tespiti yapılabiliyormu? Bazı markaların kadran üzerinde bulunan km sayacı, aracın diğer noktalarından alınan ve kaydedilen veriler ile karşılaştırılarak km ile oynanıp oynanmadığı tespiti yapılabilmektedir. Bizim araçlarımız için böyle bir teyit yöntemi varmıdır ? Elektronik tespitin dışında, aracın km sine bağlı olarak sırasıyla km nin doğruluğunu gösteren fiziki yıpranma noktaları nerelerdir ve yıpranma derecesi nedir( Direksiyon, pedal, el freni kılıfı, taban döşemesi, kontrol tuşları vb. ) Bizlerin ve özellikle subaru araç almayı düşünen arkadaşlara yardımcı olması için paylaşacağınız bilgileri için şimdiden teşekkürler. | | | Toplumsal Farkındalık | Gönderen: nitro37 - 22-02-2018, Saat: 11:07 - Forum: DİĞER KONULAR - Cevap Yok | | Sosyal farkındalık demek, bireylerin günlük hayatta unuttuğu yada görmezden geldiği konulara dikkatini çekmek demektir. Bunun en başlıca kaynağı ise empati yapmaktır. Empati yapmak çevremizde gelişen olaylara daha farklı bakmamızı sağlar. Bu farklı bakış açısı bireyde farkındalık yarattığı gibi kendi fiziksel veya ruhsal durumunuda ölçmeye, aynaya baktığında gördüğü kişinin aslında kim olduğunuda göstermeye yarar. Ben kimim? Nasıl bir insanım? Vicdan sahibimiyim? Eksileriniz ve artılarınız ile çevrenizde yakın olduğunuz 10 kişiden sizi eleştirmesini isteyin. Hiç evinizde iki gözünüzüde kapatıp mutfağın yolunu bulmaya çalıştınız mı? Yada kulaklarınızı tıkayıp ağız okumaya. Örnekleri kendiniz çoğaltabilirsiniz. Şuan toplumsal farkındalığa en büyük örnek Türkiye de yaşanıyor. Aslında hiç ihtiyaç olmamasına rağmen halk kendi çapında atkı, çorap vs örerek orada görev yapan Mehmetçiğe görünüşte malzeme gibi gözükse de aslında psikolojik olarak destek veriyor. Çünkü orada biz görmek istemesek de bir savaş var. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir savaş arkasında destekleyen bir halk olmadıkça kazanılamaz. M.Kemal Atatürk Forumlar da aslında bir nevi Toplumsal Farkındalık projesi ürünüdür. Bizler de bu forumu kurarken hiç bir çıkar gözetmeden tüm üyelerimize dil, din, ırk vs farketmeksizin yardım etmeyi amaçlayarak kurduk. Teknik ve mekanik konuda üyelerimizi bilinçlendirmek, onları servislere hiç olmazsa bilinçlenmiş olarak yollamak, varsa çözülemeyen sorunları için beyin fırtınası yapmak forumun genel amaçlarındandır. Bizler bunun için zaman ayırıyor, elimizden geldiğince dilimizin de döndüğünce bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu yardımlar bizler için manevi değer taşıyor iken, üyelerimiz için aslında maddi olarak kazanç anlamına da geliyor. Bunu kimse inkar edemez. Bu işler gönüllülük esaslı işlerdir. Bizler gönüllüyüz. Çünkü bizim için bu işin anlamı manevi değeri, dini boyutu bir tarafa dursun, yukarıda da dediğim gibi aynaya baktığımızda gördüğümüz kişiden ne kadar gurur duyduğumuz ile alakalıdır. Bir insana yardım etmek, onun sıkıntılı durumunu çözmeye katkı sağlamak, bence kumbara da para biriktirmekden daha önemlidir. Bugün çevrenizde olan olaylara duyarsız kalır kulaklarınızı ve gözlerinizi kapatırsanız, sıra size geldiğinde de aynı tepkiyle karşılaşmamayı umacaksınız. Bu nedenle sizlerden ricam ellerinizi kulaklarınızdan çekiniz, bırakın işitmeye devam etsin. Gözlerinizi açınız, oda görmeye devam etsin. Umarım mesajı almışsınızdır. Teşekkürler.. | | | Subaru İmpreza Direksiyon Pompası Ses Yapıyor | Gönderen: aspavabize - 20-02-2018, Saat: 22:49 - Forum: [Teknik] Motor-Mekanik-Şanzıman - Cevaplar (35) | | impreza 1.5 manuel direksiyon pompası sağ sol sapınca ses yapıyor muş tamircim öyle diyor kayıştan mı rulmandan mı yoksa pompadan mı sağ sol yaptığında yapıyorsa düşüncem pompada sıkıntı yok amacım bilgi edinmek tamirciye dersimi çalışmış gitmeliyim ki bana kayışı sökmeden başka bir işlem yapmadan direk pompa derse bunları şunları yaptınız mı demek istiyorum çünkü pompada sorun olamaz çalışan bir arabadan aldım yardımlarınızı ve bilgilerinizi paylaşmanızı bekliyorum | | | |