Subaru Outback aracımla Mayıs 2017'den beri birlikteyiz. Son söyleyeceğim cümleyi ilk söyleyeceğim ve bunu kesinlikle abartmıyorum. Bugüne kadar sahibi olduğum hiçbir araç beni bu kadar etkilemedi ve kendine bağlamadı. Outback bana aslında şöyle fısıldıyor gibi: “Beni kıramazsın ben çok sağlamım”
Subaru Outback aracımı Antalya'da bir arkadaştan satın aldım. O dönem Marmaris Çubucakta gönül bağımı asla koparmadığım Citroen markası vasıtasıyla tanıdığım arkadaşlarımla kamp yapacaktık. Nisan ayı başı gibi kamp tarihi net olarak belli olunca uçuş biletimi aldım. Mayıs ayı girince ikinci el pazarının biraz hareketlendiğini gördüm ve 2 yıldır kullandığım Skoda Superb 1.4 TSI aracımı ilana koydum. Aslında Outback için girişimim daha önce de 2016 Kasım - Aralık ayında olmuştu ancak o dönem 60.000 TL.ye veremediğim aracımı Mayıs ayında 64.000'e verdim hem de ilana koyduğum günün ertesi günü aracı teslim ettim. Çubucak kampına 1 hafta bir süre vardı. Antalya'daki bu aracı aslında uzun zamandır takip ediyordum. Kampa gelecek arkadaşlardan biri de Antalyada idi. Sağolsun gitti hemen aracı gördü, baktı, baktırdı ve karar verdik. Vekalet yapıp kendisine gönderdim. Aracı böylece almış olduk.
Aracı noterden önce hem yetkili hem de özel servise göstermiştik ve bır sıkıntı görünmüyordu. Aksilik işte noterden çıkar çıkmaz partikül filtresi lambası yanıp sönmeye başladı. Satıcı arkadaş sattığı aracın arkasında durdu sağolsun yetkili servise götürün gerekeni yapsınlar faturayı da bana göndersinler dedi. Araç Günlasa gitti. Partikül tıkanıklık seviyesi %130. Rejenerasyon yapıp teslim ettiler aracı.
Kamp günü Marmarise yola çıkınca 100 km sonra tekrar partikül lambası yanıp sönmeye hemen akabinde de direkt yanmaya başladı. Aracın performansında en ufak bir sıkıntı yoktu ancak bir hışırdama sesi aldığından beri vardı. Ne o arkadaş ne de ben daha önce Subaru kullanmadığımız için o sesin öndeki büyük scoop’tan gelebileceğini düşündük. Halbuki sorun daha sonra beni az daha yolda bırakacak olan intercoolerdan emme manifolduna giren hortumun yarılmış olmasından kaynaklıymış. O sesin anormal olduğunu hadi biz teşhis edemedik ama yetkili servisle özel servis nasıl anlamaz?
Bu konuyla ilgili daha önce deneyimlerimi paylaşmıştım uzun uzadıya anlatmayacağım ve direkt aracın insana neler hissettiğinden bahsedeceğim. Önce Çubucak kamp yerinden birkaç fotoğraf. Bu arada burayı herkese tavsiye ederim. Cennetten bir köşe. Bu yıl Allah nasip ederse yine aynı tarihlerde yine Çubucak’ta kamp var.
PERFORMANS
Aracımız Subaru’nun geleneksel 2.0 dizel 150 bg 350 nm tork motoruna sahip. 2011 yılında bazı değişiklikler yapılarak emisyon seviyesi Euro 5’e getirildi. 5 ileri manüel şanzuman yerine 6 ileri şanzumana geçildi ve her ne kadar güç ve tork aynı olsa da motorun maksimum torkunun 1800 devirden itibaren gelmesi sağlandı. Bir önceki versiyondu bu 2000 devirde geliyordu. Hatta 2015’ten itibaren yine aynı motor aynı güç ve tork olmasına rağmen maksimum torkun alındığı devir bu sefer 1600 devire kadar çekildi. <br />Aracın performansı boş ağırlığı 1700 kg civarında olan aracı hareket ettirme ve hızlandırma konusunda hiç sıkıntı çekmiyor. Ara hızlanma değerleri keza çok çok iyi ki benim için önemli olan da bu üstelik daha uzun tutulmuş vites dişli oranlarına rağmen. 4.vites 2000 devir 80, 5. vites 2000 devirde 100, 1800 devirde 90 km sürat ile ilerleyebiliyorsunuz. Ben 6.vitesi 110 km sonrasında kullanıyorum uzun yolda. Şehir içinde elim hiç 6.vtiese gitmiyor. Referans olması için bazı ara hızlanma verilerini paylaşmak isterim. Bu veriler GPS hız değerleridir. Kadran +5 km fazla gösteriyor olduğu hızdan.
İlk veri 4.vites, ikinci veri 4. vites ve üçüncü veri 5. vites hızlanma değerleridir.
YAKIT
Yakıt konusunda bir şey yazmak istemiyorum Maşallah derseniz yazarım ama. Elde ettiğim en düşük uzun yol değeri Ankara – Trabzon 4,6 lt / 100 km, Trabzon – Ankara 5.0 lt / 100 km. 90-110 km hız aralığında bu değerler. Peki hiç mi performanslı kullanmadın derseniz onu da yaptım. Ankara – Trabzon 750 km 7 saatte geldim mesela. 3 yetişkin 2 çocuk ve tıka basa bagajla. 6 lt / 100 km tüketim değeri elde ettim. Ortalama hız 103 gibi görünse de bu ortalama hızı tutturabilmek için Ankara – Trabzon arası bir defa 120’yi hiç düşmedim. Nitekim Ankaradan Samsuna zaten ortalama 120 km ortalama hızla 3,5 saatte geldim. Bunu yapabilmek içinde çoğu zaman 130-150 arası sürdüm. Şehir içinde bu kadar cimri değil ama. Eğer sürekli kısa kullanım ve çevre yoluna çıkmazsam şu anda olduğu gibi 8 lt civarında yakıyor. Yazın bu değer 7.4’e kadar düşebiliyor. Çevre yoluna çıkıp 20-30 km 5. Vites gidebilsem 6.6 lt civarına kadar düşüyor. Bu arada Subarulara özel sanırım yol bilgisayarı 0,0 hiç olmuyor hep 2,0 lt’den başlıyor ve artışlar da 0,2 lt olarak gerçekleşiyor.
KONFOR
Outback orta sertlikle bir süspansiyona sahip. Yerden minimum yüksekliği 20 cm olan bir araç ancak abartısız otomobil gibi yol tutuşu var. Asla bir SUV gibi hissettirmiyor. Yatma eğilimi yok. SuperB’i nasıl kullanıyorsam uzun yolda bunu da öyle kullanıyorum. Şehir içinde ve bozuk yollarda süspansiyonun darbe emişi gayet iyi. Biraz sesli çalışıyor ama asla rahatsız etmiyor. Direksiyon elektrikli ve maalesef biraz his bakımından tatsız hissettiriyor. Tabi elektrikli direksiyonun avantajını da yaban atmamak gerekir. Arka koltuklarda diz mesafesi nedeyse SuperB kadar var. Fazlasıyla yeter. SuperB’deki diz mesafesi bence gereksiz fazla. Yani yetişkin bir adam bağdaş kurup oturur. Gerçek deri kaplı koltuklar oldukça rahat ve Premium hissettiriyor.
Devamı gelecek...
Subaru Outback aracımı Antalya'da bir arkadaştan satın aldım. O dönem Marmaris Çubucakta gönül bağımı asla koparmadığım Citroen markası vasıtasıyla tanıdığım arkadaşlarımla kamp yapacaktık. Nisan ayı başı gibi kamp tarihi net olarak belli olunca uçuş biletimi aldım. Mayıs ayı girince ikinci el pazarının biraz hareketlendiğini gördüm ve 2 yıldır kullandığım Skoda Superb 1.4 TSI aracımı ilana koydum. Aslında Outback için girişimim daha önce de 2016 Kasım - Aralık ayında olmuştu ancak o dönem 60.000 TL.ye veremediğim aracımı Mayıs ayında 64.000'e verdim hem de ilana koyduğum günün ertesi günü aracı teslim ettim. Çubucak kampına 1 hafta bir süre vardı. Antalya'daki bu aracı aslında uzun zamandır takip ediyordum. Kampa gelecek arkadaşlardan biri de Antalyada idi. Sağolsun gitti hemen aracı gördü, baktı, baktırdı ve karar verdik. Vekalet yapıp kendisine gönderdim. Aracı böylece almış olduk.
Aracı noterden önce hem yetkili hem de özel servise göstermiştik ve bır sıkıntı görünmüyordu. Aksilik işte noterden çıkar çıkmaz partikül filtresi lambası yanıp sönmeye başladı. Satıcı arkadaş sattığı aracın arkasında durdu sağolsun yetkili servise götürün gerekeni yapsınlar faturayı da bana göndersinler dedi. Araç Günlasa gitti. Partikül tıkanıklık seviyesi %130. Rejenerasyon yapıp teslim ettiler aracı.
Kamp günü Marmarise yola çıkınca 100 km sonra tekrar partikül lambası yanıp sönmeye hemen akabinde de direkt yanmaya başladı. Aracın performansında en ufak bir sıkıntı yoktu ancak bir hışırdama sesi aldığından beri vardı. Ne o arkadaş ne de ben daha önce Subaru kullanmadığımız için o sesin öndeki büyük scoop’tan gelebileceğini düşündük. Halbuki sorun daha sonra beni az daha yolda bırakacak olan intercoolerdan emme manifolduna giren hortumun yarılmış olmasından kaynaklıymış. O sesin anormal olduğunu hadi biz teşhis edemedik ama yetkili servisle özel servis nasıl anlamaz?
Bu konuyla ilgili daha önce deneyimlerimi paylaşmıştım uzun uzadıya anlatmayacağım ve direkt aracın insana neler hissettiğinden bahsedeceğim. Önce Çubucak kamp yerinden birkaç fotoğraf. Bu arada burayı herkese tavsiye ederim. Cennetten bir köşe. Bu yıl Allah nasip ederse yine aynı tarihlerde yine Çubucak’ta kamp var.
PERFORMANS
Aracımız Subaru’nun geleneksel 2.0 dizel 150 bg 350 nm tork motoruna sahip. 2011 yılında bazı değişiklikler yapılarak emisyon seviyesi Euro 5’e getirildi. 5 ileri manüel şanzuman yerine 6 ileri şanzumana geçildi ve her ne kadar güç ve tork aynı olsa da motorun maksimum torkunun 1800 devirden itibaren gelmesi sağlandı. Bir önceki versiyondu bu 2000 devirde geliyordu. Hatta 2015’ten itibaren yine aynı motor aynı güç ve tork olmasına rağmen maksimum torkun alındığı devir bu sefer 1600 devire kadar çekildi. <br />Aracın performansı boş ağırlığı 1700 kg civarında olan aracı hareket ettirme ve hızlandırma konusunda hiç sıkıntı çekmiyor. Ara hızlanma değerleri keza çok çok iyi ki benim için önemli olan da bu üstelik daha uzun tutulmuş vites dişli oranlarına rağmen. 4.vites 2000 devir 80, 5. vites 2000 devirde 100, 1800 devirde 90 km sürat ile ilerleyebiliyorsunuz. Ben 6.vitesi 110 km sonrasında kullanıyorum uzun yolda. Şehir içinde elim hiç 6.vtiese gitmiyor. Referans olması için bazı ara hızlanma verilerini paylaşmak isterim. Bu veriler GPS hız değerleridir. Kadran +5 km fazla gösteriyor olduğu hızdan.
İlk veri 4.vites, ikinci veri 4. vites ve üçüncü veri 5. vites hızlanma değerleridir.
YAKIT
Yakıt konusunda bir şey yazmak istemiyorum Maşallah derseniz yazarım ama. Elde ettiğim en düşük uzun yol değeri Ankara – Trabzon 4,6 lt / 100 km, Trabzon – Ankara 5.0 lt / 100 km. 90-110 km hız aralığında bu değerler. Peki hiç mi performanslı kullanmadın derseniz onu da yaptım. Ankara – Trabzon 750 km 7 saatte geldim mesela. 3 yetişkin 2 çocuk ve tıka basa bagajla. 6 lt / 100 km tüketim değeri elde ettim. Ortalama hız 103 gibi görünse de bu ortalama hızı tutturabilmek için Ankara – Trabzon arası bir defa 120’yi hiç düşmedim. Nitekim Ankaradan Samsuna zaten ortalama 120 km ortalama hızla 3,5 saatte geldim. Bunu yapabilmek içinde çoğu zaman 130-150 arası sürdüm. Şehir içinde bu kadar cimri değil ama. Eğer sürekli kısa kullanım ve çevre yoluna çıkmazsam şu anda olduğu gibi 8 lt civarında yakıyor. Yazın bu değer 7.4’e kadar düşebiliyor. Çevre yoluna çıkıp 20-30 km 5. Vites gidebilsem 6.6 lt civarına kadar düşüyor. Bu arada Subarulara özel sanırım yol bilgisayarı 0,0 hiç olmuyor hep 2,0 lt’den başlıyor ve artışlar da 0,2 lt olarak gerçekleşiyor.
KONFOR
Outback orta sertlikle bir süspansiyona sahip. Yerden minimum yüksekliği 20 cm olan bir araç ancak abartısız otomobil gibi yol tutuşu var. Asla bir SUV gibi hissettirmiyor. Yatma eğilimi yok. SuperB’i nasıl kullanıyorsam uzun yolda bunu da öyle kullanıyorum. Şehir içinde ve bozuk yollarda süspansiyonun darbe emişi gayet iyi. Biraz sesli çalışıyor ama asla rahatsız etmiyor. Direksiyon elektrikli ve maalesef biraz his bakımından tatsız hissettiriyor. Tabi elektrikli direksiyonun avantajını da yaban atmamak gerekir. Arka koltuklarda diz mesafesi nedeyse SuperB kadar var. Fazlasıyla yeter. SuperB’deki diz mesafesi bence gereksiz fazla. Yani yetişkin bir adam bağdaş kurup oturur. Gerçek deri kaplı koltuklar oldukça rahat ve Premium hissettiriyor.
Devamı gelecek...