Bu konu başlığı altında Subaru firmasının aşağıda detaylarını vereceğim bülteninin Türkçe tercümesini yazacağım. Tüm Dizel Subaru sahiplerinin ve (Subaru) Özel Servis esnaflarının işine yarayacağını düşünüyorum. Daha önce başladığım arıza teşhis ve çözüm süreciyle ilgili konunun bültende belirtilen dinamikler bilindikten sonra daha anlaşılır olacağını tahmin ediyorum. Diğer konunun adresi şudur: http://subaruturkiyeforum.com/showthread.php?tid=5047 Kategori: Genel Tarih: 16.11.2010 İlgi: SI0144 Konu: Subaru Dizel Partikül Filtre Çalışma, Rejenerasyon ve Teşhis
Amaç
Daha yenilerde; Subaru 2 Dizel model piyasa sürmüştür. Outback 2.0D ve Forester 2.0D. Bu modeller Euro 5 emisyon standartlarına uygun tasarlanmıştır ve bu sebeple Kapalı Dizel Partikül Filtre sistemine (DPF) sahiptir. Bu sistemin çalışma ve teşhis şekli birbiriyle oldukça alakalı olabilir. Bu bülten kapalı DPF sisteminin amacı, normal çalışması ve teşhisini anlaşılır şekilde sağlamayı amaçlamaktadır.
Dizel Partiküller Nedir?
Motor çalışma koşulları altında, örneğin soğuk çalıştırma, ivmelenme ve yüksek yüklü yanma sürecinin Common Rail Diesel (CRD) motorunda tamamlanmaması artan miktarda kurum (soot) parçacık oluşumu ile sonuçlanır. Bu mikroskobik küçük parçacıklar yaklaşık sadece 0.05 µm (mikrometre) boyutundadır. 0.05 µm = 0.00005 mm (milimetre). Kurumun beşeri organizmaya kendi zararlı etkisi yoktur. Yakıt ve yağdan kaynaklı hidrokarbonlar, yanı sıra su ve sülfatlar, kendilerini bu kurum parçacılarına iliştirerek boyutlarını 0.09 µm'ye arttırır. Bu şekilde zararlı kurum parçacıkları oluşur. (Tercümanın notu: niye motor yağının sülfatsız olması gerektiğinin sebebi bu demek ki! Kurumun zararlı boyuta varmasında yağ etkisini hesaba katarak karter yağ buhar kapanının önleyici etkisi bir başka konuda tartışılabilir) Beşer burun ve bronş tüpleri 2.5 µm'den küçük parçaları filtrelemeğe muktedir değildir (kıyas için: saç kalınlığı 70 µm'dir). Sonuç olarak, partiküller hava kanallarıyla ciğer derinliklerine ulaşarak çocuklarda ve yetişkinlerde bazı tıbbi sağlık tehdidi oluşturabilir. Kurum parçacıklarının alerjiyi hatta kanseri tetiklediğinden şüphelenilmektedir. Bu özellikle 0.1 µm...1.0 µm boyutlarında gerçeklere dayanmaktadır. Takip eden numune hesap kapalı DPF sisteminin faydasını göstermektedir. Yeni nesil 2.0L CRD motor DPF olmaksızın 100,000 km'de ortalama 4 kg kurum salar. Kapalı DPF ile aynı km'de 250 gr'dan az kurum salar, ki bu %95 daha az kurumdur.
Rejenerasyon Kontrolü
Taşıtın kapalı DPF sistemine kendi bakımını yapması için belirli sürüş koşulları sağlanmalıdır. Bu sayede egzoz zararlı kurum parçacıklarını yakacak ısıyı üretir. Bu sürece rejenerasyon denir. Dört çeşit rejenerasyon süreci vardır: Termal, Pasif, Aktif ve Zorla ECM'nin temel rejenerasyon karar süreci ve hesap girdileri aşağıdaki akış diyagramında gösterilmektedir.(ECM=Elektronik Kontrol Modülü)
akış diyagramı
ECM DPF basınç fark sensöründen partikül fitresi içinde birikmiş kurum miktarı ile ilgili malumat alır. Ek olarak, ECM taşıt sürüş koşullarından kaynaklı filtre içindeki kurumu hesaplar. Toplam kurum miktarı ve DPF önündeki egzoz gaz sıcaklığına bakarak, ECM DPF kurum miktar yüzdesini hesaplar. DPF %65 kurum limitine VE DPF önündeki egzoz gaz sıcaklığı kurum parçacıklarını yakacak hararete ulaştığında ECM aktif rejenerasyon sürecini tetikler
Termal Rejenerasyon
Termal rejenerasyon DPF içindeki kurum parçacıklarının aşırı yüksek sıcaklıkla yakılma sürecidir. Termal rejenerasyon sürecinde sıcaklık 550°C ile 700°C arasındadır. Bu sıcaklık şehir sürüş döngüsünde nadiren görülür, ne var ki, bir süre yüksek yük altında sürmek (çekme, tepe tırmanışları gibi) termal rejenerasyonu başlatmağa yetecek yanma sıcaklığı üretebilir. ECU'nun termal rejenerasyon sürecinde etkisi olmadığından, ECU'da saklanan rejenerasyon sayısına eklenmez.
Termal rejenerasyonun ecu da gözükmemesi ilginç geldi. Yanlış anlamadıysam performanslı kullanımda sürekli yüksek ısı olacağından kurum bağlamamasını rejenerasyon olarak değerlendirmiş.
(08-03-2022, Saat: 22:34)muallim54 demiş ki: Termal rejenerasyonun ecu da gözükmemesi ilginç geldi. Yanlış anlamadıysam performanslı kullanımda sürekli yüksek ısı olacağından kurum bağlamamasını rejenerasyon olarak değerlendirmiş.
Mesut hocam, doğru yere parmak bastın. Rejenerasyonun tanımı şu: Taşıtın kapalı DPF sistemine kendi bakımını yapması için belirli sürüş koşulları sağlanmalıdır. Bu sayede egzoz zararlı kurum parçacıklarını yakacak ısıyı üretir. Bu sürece rejenerasyon denir Bütün o kadar numara, yağ, mazot, soğuk motor, kısa mesafe hepsi egzoz gazını yeterince yüksek ısıya eriştirmek için var. Yüksek güç harcandığında istenen sıcaklığa ulaştığından kurumu doğal olarak yakmakta. İleriki tercümelerde daha belirginleşecek neden kayıtlara geçmediği. Tercüme sırasında şunu fark ettim, ben bu termal rejenerasyonu yaşadım, ama işin aslını bilmediğimden adını koyamadım. Okudukça , zihin açıcı bir metin olduğunu anlıyorum. Sadece DPF’si hala aktif Subaru sahiplerine değil, bizim gibiler içinde son derece faydalı bilgiler var ki bu bilgiler sayesinde araçlarımızı daha verimli kullanmamıza yarayacak.
Evet dogru, uzun yolda yuk altinda surus (ornegin sicak bir havada saatlerce sabit 120kmh ile surmek) zaten dogal olarak egzoz sicakligini arttiracagi ve DPF icindeki kurumu -hicbir ek efora gerek kalmadan- kendi kendine yakacagi icin bu islem ECU rejenerasyon kaydina eklenmez.
Ben bir sure uzun yol kisa yol bircok surusu surekli gozum ODB monitorinde ve DPF degisken degerlerinde olacak sekilde yapmistim, bir vakit sonra insan alisiyor ve anlamaya basliyor ECU nerede ne yapiyor, ne zaman DPF soot orani “dogal yollardan” azaliyor, ne zaman ECU ek yakit ile bu isi “zorla” yapiyor, bunlarin hepsi ODB uzerinden gercek zamanli izlenebiliyor kolaylikla.
Selamlar, DPF'te sorun yaşadığından şüphelenenler yağ seviyesini uzun dönemli kontrol edebilir. Genelde ömrünün sonuna gelmiş DPF ler normalden daha çabuk tıkandığı için daha çok aktif rejenerasyona giriyor.. Aktif rejenerasyon esnasında egzoz zamanında püskürtülen yakıt, tamamı DPF e gitmemesi durumunda kartere süzülüyor. Bu da bakım periyodu süresince yağ seviyesinin artmasına neden oluyor. Subaru'da 1 lt ye kadar yağ seviyesinin artması (mazot karışarak seyrelmesi) kabul edilebilir. Fazlası yağlama kalitesini bozacaktır.
Pasif rejenerasyon esnasında, dizel oksidasyon katalizörünce (diesel oxidation catalyst-DOC) üretilen azot dioksit (Nitrous Oxides-NO2) kurum parçacıklarını yakmak için kullanılır. Bu süreç egzoz gaz sıcaklığı 300-450 °C aralığında iken icra edilir. Normal düşük gaz sürüşü esnasında, gaza yüklenmeden, egzoz gaz sıcaklığı 150 °C (şehir içi kullanım) ve 400 °C (şehirler arası kullanım) arasında değişiklik gösterir. Eğer egzoz gazı sıcaklığı devamlı 150°C ile 250 °C arasında tutulursa , kapalı DPF içindeki kurum seviyesi artmağa devam eder. Eğer sürüş koşulları egzoz ısısını arttırırsa (yüksek motor yükü, motor devrini tork bandında tutma gibi.) pasif rejenerasyon başlayarak kurum miktarını azaltır. (tork bandı ile ilgili açıklama sırası geldiğinde eklenecektir.)
Aktif rejenerasyon esnasında, egzoz gazı içindeki oksijen (O2) kurum parçacıklarını yakmak için kullanılır. Bu süreç egzoz gazı 550-700 °C aralığında iken icra edilir. Ne var ki, normal sürüşle bu sıcaklığa ulaşılmaz. ECM'ce rejenerasyon sürecini başlatmak için müdahale ile egzoz gaz sıcaklığı yükseltilmek zorunda olunduğundan , bu rejenerasyon şekline "aktif rejenerasyon" denir. Eğer taşıt motor kullanım koşulları aktif rejenerasyonu başlatmağa uygun ise, ECM takip eden tedbirlerin bazılarını ya da hepsini yanma sıcaklığını arttırmak amacıyla uygular, ki bunlar da egzoz gaz sıcaklığının artmasına yol açar. * Silindire yüklenen oksijen oranını arttırarak yanma sıcaklığını yükseltmek için EGR valfi tamamen kapatılır. * Emilen hava kısılarak yanma sıcaklığını arttırmak amacıyla elektronik gaz kelebeği kısmen kapatılır. * destek basıncını (boost pressure) azaltarak yanma sıcaklığını yükseltmek için turbo kanatları (turbo charger vanes) açık pozisyona getirilir. Ek olarak, doğrudan gaz sıcaklığını etkilemek için , yakıt enjektörleri bir ya da iki art püskürtme *(post injection) icra eder. Geciken zamanlama sebebiyle püskürtülen yakıt yanma odasında yanmaz ve fakat buharlaşır. Buharlaşan yakıt egzoz sistemine girer ısısı yükseltilmiş dizel oksidasyon katalizöründe yanar. Böylece egzoz gaz sıcaklığını ciddi şekilde arttırır. Aktif rejenerasyon süreci kurum birikimi %30’a düştüğünde iptal edilir. Ne var ki, aktif rejenerasyon süreci en az 12 dakika çeker. Bu sebeple, 12 dakikadan önce birikmiş kurum oranı %30'un altına düşse bile aktif rejenerasyon devam eder. Rejenerasyon başlamışsa, ECM motor kullanım koşullarına bakmaksızın süreci tamamlamağa çalışır. Yine de, kontak kapatılırsa rejenerasyon süreci durur. Bu durumda, kullanım koşulları aktif rejenerasyona uygun hale gelir gelmez süreç yeniden başlatılır. Hedef sıcaklık olan 550 °C fazlaya ulaşılınca , aktif rejenerasyon süreci başlar ve DPF'de biriken kurum parçacıkları yakılır. ECM aktif rejenerasyon sürecini DPF basınç farkı ve egzoz gaz sıcaklık sensörlerinden gelen sinyalleri kullanarak devamlı gözler.
Rejenerasyon süreci üzerindeki kontrol kritik önemdedir, çünkü dizel partikül filtresinin silicon karbür seramikleri sıcaklık 1000 °C'yi aştığında sırlanarak hasar görür.
Daha da ötesi, dizel oksidasyon katalizör ve dizel partikül fitrenin katalizör kaplaması yüksek ısıdan zarar görebilir.
Aktif Rejenerasyon Grafiği.
Not: Aktif rejenerasyon sürecinde sürebilirlik, motor devri, motor sesi ve egzoz gaz kokusu değişebilir. İlaveten, rejenerasyon esnasında egzoz borusundan beyaz duman salınması da muhtemeldir. Bunlar rejenerasyonun yan etkileridir ve endişe edilmemelidir. * art püskürtme (post injection) ile ilgili bir makale. https://www.sae.org/publications/technic...rtreatment.
(07-03-2022, Saat: 23:52)Nuri_Kongur demiş ki: Bu konu başlığı altında Subaru firmasının aşağıda detaylarını vereceğim bülteninin Türkçe tercümesini yazacağım. Tüm Dizel Subaru sahiplerinin ve (Subaru) Özel Servis esnaflarının işine yarayacağını düşünüyorum. Daha önce başladığım arıza teşhis ve çözüm süreciyle ilgili konunun bültende belirtilen dinamikler bilindikten sonra daha anlaşılır olacağını tahmin ediyorum. Diğer konunun adresi şudur: http://subaruturkiyeforum.com/showthread.php?tid=5047 Kategori: Genel Tarih: 16.11.2010 İlgi: SI0144 Konu: Subaru Dizel Partikül Filtre Çalışma, Rejenerasyon ve Teşhis
Amaç
Daha yenilerde; Subaru 2 Dizel model piyasa sürmüştür. Outback 2.0D ve Forester 2.0D. Bu modeller Euro 5 emisyon standartlarına uygun tasarlanmıştır ve bu sebeple Kapalı Dizel Partikül Filtre sistemine (DPF) sahiptir. Bu sistemin çalışma ve teşhis şekli birbiriyle oldukça alakalı olabilir. Bu bülten kapalı DPF sisteminin amacı, normal çalışması ve teşhisini anlaşılır şekilde sağlamayı amaçlamaktadır.
Dizel Partiküller Nedir?
Motor çalışma koşulları altında, örneğin soğuk çalıştırma, ivmelenme ve yüksek yüklü yanma sürecinin Common Rail Diesel (CRD) motorunda tamamlanmaması artan miktarda kurum (soot) parçacık oluşumu ile sonuçlanır. Bu mikroskobik küçük parçacıklar yaklaşık sadece 0.05 µm (mikrometre) boyutundadır. 0.05 µm = 0.00005 mm (milimetre). Kurumun beşeri organizmaya kendi zararlı etkisi yoktur. Yakıt ve yağdan kaynaklı hidrokarbonlar, yanı sıra su ve sülfatlar, kendilerini bu kurum parçacılarına iliştirerek boyutlarını 0.09 µm'ye arttırır. Bu şekilde zararlı kurum parçacıkları oluşur. (Tercümanın notu: niye motor yağının sülfatsız olması gerektiğinin sebebi bu demek ki! Kurumun zararlı boyuta varmasında yağ etkisini hesaba katarak karter yağ buhar kapanının önleyici etkisi bir başka konuda tartışılabilir) Beşer burun ve bronş tüpleri 2.5 µm'den küçük parçaları filtrelemeğe muktedir değildir (kıyas için: saç kalınlığı 70 µm'dir). Sonuç olarak, partiküller hava kanallarıyla ciğer derinliklerine ulaşarak çocuklarda ve yetişkinlerde bazı tıbbi sağlık tehdidi oluşturabilir. Kurum parçacıklarının alerjiyi hatta kanseri tetiklediğinden şüphelenilmektedir. Bu özellikle 0.1 µm...1.0 µm boyutlarında gerçeklere dayanmaktadır. Takip eden numune hesap kapalı DPF sisteminin faydasını göstermektedir. Yeni nesil 2.0L CRD motor DPF olmaksızın 100,000 km'de ortalama 4 kg kurum salar. Kapalı DPF ile aynı km'de 250 gr'dan az kurum salar, ki bu %95 daha az kurumdur.
Rejenerasyon Kontrolü
Taşıtın kapalı DPF sistemine kendi bakımını yapması için belirli sürüş koşulları sağlanmalıdır. Bu sayede egzoz zararlı kurum parçacıklarını yakacak ısıyı üretir. Bu sürece rejenerasyon denir. Dört çeşit rejenerasyon süreci vardır: Termal, Pasif, Aktif ve Zorla ECM'nin temel rejenerasyon karar süreci ve hesap girdileri aşağıdaki akış diyagramında gösterilmektedir.(ECM=Elektronik Kontrol Modülü)
akış diyagramı
ECM DPF basınç fark sensöründen partikül fitresi içinde birikmiş kurum miktarı ile ilgili malumat alır. Ek olarak, ECM taşıt sürüş koşullarından kaynaklı filtre içindeki kurumu hesaplar. Toplam kurum miktarı ve DPF önündeki egzoz gaz sıcaklığına bakarak, ECM DPF kurum miktar yüzdesini hesaplar. DPF %65 kurum limitine VE DPF önündeki egzoz gaz sıcaklığı kurum parçacıklarını yakacak hararete ulaştığında ECM aktif rejenerasyon sürecini tetikler
Termal Rejenerasyon
Termal rejenerasyon DPF içindeki kurum parçacıklarının aşırı yüksek sıcaklıkla yakılma sürecidir. Termal rejenerasyon sürecinde sıcaklık 550°C ile 700°C arasındadır. Bu sıcaklık şehir sürüş döngüsünde nadiren görülür, ne var ki, bir süre yüksek yük altında sürmek (çekme, tepe tırmanışları gibi) termal rejenerasyonu başlatmağa yetecek yanma sıcaklığı üretebilir. ECU'nun termal rejenerasyon sürecinde etkisi olmadığından, ECU'da saklanan rejenerasyon sayısına eklenmez.
Merhaba, Bilgilendirmeniz için teşekkürler oldukça faydalandım. Foruma yeni katıldım belki başka yerde yazıyordur ama yazdıklarınızı okuyunca aklıma bir şey takıldı. Müsadenizle OBD2 portundan DPF ile alakalı ash accumulation diye çıkan değerden ne anlamamız gerektiğini soracaktım. Ash accumulation yanında yazan değer yakılamayan kül birikimini mi gösteriyor?
* Düzeltme forumda okudum yakılamayan kül oranıymış %85 e gelince DPF tamamen tıkanıyormuş