Merhaba arkadaşlar bu yazımda 2. Subarum olan 2005 Forester XT yi ele almaya çalışacağım.
Keyifli okumalar.
İlk olarak hangisine değineyim bilemedim çünkü yakıt ve permormans olmak üzere merak edilen ve Forester ı görenlerin ilk olarak bu ikisinden birini mutlaka sorduğu ve soracağı kesindir. Ben yakıt sorusuyla daha çok muhatap olduğumu hatırlıyorum çünkü o görüntüden o performansı bilmeyen kimse beklemez.
1) YAKIT
Subaru kullanan birisine yakıt soruyorsanız vereceği cevaplar minimum ne yaktığı üzerine olacaktır. Bilmiyorsanız Subaru için yakıt konusunda bilinmesi gereken ilk kural Subaruların yakacağı en az yakıt bellidir yani bir taban değeri vardır, ama ne kadar fazla yakar konusunun net bir cevabı yoktur gerçekten üst limitleri çok esnektir. Bu 1.5 İmpreza için de aynıdır 3.6 Tribeca içinde aynıdır.
Bende size yakacağı değerleri söyleyeyim.
Aracımı ilk aldığımda benzinliydi alır almaz aynı hafta hemen LPG taktırdım. Çünkü gerçekten benzinle XT yi beslemek zor yani en azından uzun yolda sakin kullanabileceğinize güveniyorsanız (çünkü gerçekten insanı gaz pedalına basmaya zorlayan bir performansa ve kullanım keyfine sahiptir) sıkıntı olmaz da şehir içi baş etmek bir sabit gelirli için zor.
Araç benzinde şehirlerarası bir depo ile 600 km ye yakın bir menzile sahipti LPG de ise en az 9 lt ye düşürebilirsiniz yakıtı aracın uzun yoldaki performansı gerçekten çok iyi çünkü 120yle başladığınız yokuşu 120yle zorlanmadan çıkabilecek bir performansa sahip ancak aracı tanımayanlara br tüyo vereyim 120yle yokuşa girince hız sabitleyiciyi devreden çıkarıp ayağınızla gazı sabit 120 de tutun yoksa en ufak zorlanmada turboya yüklenip sizi yapıştırır ama ne demiş Amerikalılar more fuel more performance yani ne kadar yakıt o kadar performans. Bu performansın bir bedeli olmalı değil mi size verdiğim tüyo bu bedeli fazlasıyla ödememenize yardımcı olacaktır sanırım.
Şehir içi yakıt asıl merak konusu ilk aldığımda LPG de 28 kuruş yakıyordum tabi LPG 2 TL olduğu zamanlar. Sattığımda LPG 3 lirayı devirmişti 40/48 kuruş arası bir yakıt sarfiyatım vardı. Litre olarak düşünrseniz en yaktırabileceğiniz yakıt 14 litredir. Turbom arıza yaptığında 23 LT leri de görmedim değil ama helal-i hoş olsun araba sonuçta gaza basınca hakkını veriyordu. Turbo değişiminden sonra yakıtım 16 lt lere kadar gerilemişti.
Litre olarak söyleyeyim siz bulunduğunuz yerdeki yakıt fiyatlarına göre hesabını yapın. Benzini de en az 14x5 yaparsanız yakabileceğiniz minimum tutar ortaya çıkacaktır.
Bu araçla şehirlerarası 18 kuruş yakaladığımda oldu unutmadan bunu da buraya iliştireyim.
2) PERFORMANS
Stok bir XT nin performansından bahsedeceğim size.
İlk olarak bir araçla kapışacaksanız ilk başta geçilme hissiyatına alışın ama gazı kökleyip beklediğinizde Turbo Lag olayının bir kaç saniye yaşattığı gecikmeden sonra aracın gidişine inanmakta güçlük çekiyorsunuz az önce arka stoplarını gördüğünüz aracın dikiz aynanızda küçülmesi müthiş bir haz veriyor olacak. Tabi kalkışı öyle hantal bir araç değil ama ilk 30-40 km hıza çıkana kadar ki süre bir umutsuzluğa kapılmanıza sebep olmuyor değil ya başabaş gidiyor oluyorsunuz ya Fındık Turbolu bir TSİ motorlu araçsa az baş farkıyla sizi biraz geçmiş gibi oluyor. Ben daha XT yle ışıkta kalkıp da plakasını okutan araç hatırlamıyorum. Bu biraz da aracı tanımakla alakalı her önünüze gelen araçla kapışmanın alemi yok sonuçta bir siklet meselesi var burada. Yine de arabasını performanslı sanan apaçileri çok üzdüm. 2.0 Vectrayı yer uçağı sananlar var ya da 1.3 multijet fiorinoyla ayar vereceğini düşünenler de yok değil. Ama passat jetta golf 5.20 3.20 gibi çok arabayı ezdim. İlginçtir beni çok zorlayan tek araba çıktı uzun menzil kapıştık 3 km kadar o da Talisman dı karşıda trafik polislerini görünce yol verdim yoksa elemanı çıldırtmıştım.
Onun için hiç hafife alınacak bir araç değildir XT.
Yakıtı o performansa göre gayet idealdir aslında ama şimdi 4-5 lt yakan dizel araçtan XT ye geçen herkesi üzer. Onun için emsalleriyle kıyaslayın ona göre bulaşın derim.
Aşağıda eklenenlere istinaden bir kaç ufak detay da ekleyelim kullanımını becerebiliyorsanız seri kalkış için 2. vites öneriliyor ama 1. vitesle kalkıp 2-3-D diye devam etmek mantıklı 1. viteste 80 görüyor redline a gelene kadar 2. viteste 120 zaten o hıza çıkınca 3 ve D ile uğraşmaya gerek yok tokatlayacağınız aracı çoktan tokatlamış oluyorsunuz, ama 3. viteste 180 e kadar yolu var, bu işlere girmeye çok gerek yok.
Turbo gecikmesi 1 saniye demiş Demokritos arkadaşımız ama mesela Jettalarda Golflerde yani TSİ ların bir kısmında kompresor var turboya fındık turbo denmesinin nedeni zaten küçücük turbo var hemen doluyor 1700 devirde turbosu dolmaya başlayan araç bunlar XT de 2600 lerden sonra hissettiriyor kendini arada 1000 devir var şanzıman derseniz çift kavrama ki bir alt vites her zaman hazırda oluyor kullandıysanız görürsünüz o bakımdan başarılı bir şanzıman ama kronik arızaları var DSG konusuna girmeye gerek yok herkes biliyor,zaten manuel şanzımanda 2000 devirde kalksa gayet turbo performansını kullanıyor olacak. Kısacası yine de geçilmiyorsunuz ama diğerlerinin şanzımanları da XT deki 4EAT şanzımana göre çok başarılı Subaru nun bu şanzımandan 2012 ye kadar vazgeçmemesinin sebebi ciddi anlamda sorunsuz olmasından kaynaklıydı. 2005 lerde garantiden şanzıman değiştirme vakaları da olmuş ama ciddi bir rakam değil yani en azından Dizel Forester ve Legacy lerin sandık motor değiştirmesi kadar büyük bir olay değil.
Bir de aracı gaz fren yaparak 3000 devirde kaldırma efsanesi var şanzımanınızı seviyorsanız denemeyin derim.
Bu arada Salim Turbo araçtan atmosferiğe geçip hüsran yaşama olayı olmamasına şaşırıyorsun da XT yazılımlı değildi TD04L turbolu değildi sadece ekstra kat iptali vardı o kadar aman aman bir performans beklemenin alemi yok sadece piyasadaki çoğu aracın ülkemiz vergi sisteminde 10 saniyenin altında 0-100 değerleri olamamasından dolayı XT çok kral bir araç oluyor Amerikada en düşük 2,5 atmosferik olarak üretilmiş bir araç geneli 2,5 Turbo zaten.
Benim yüksek beklentilerim yoktu zaten bir yandan da aracın performans fakiri olduğunu söyleyemeyiz 150 tane beygir var az değil hani iyileştirilmiş çok güzel bir şanzıman var üzerinde ve üstelik 6 ileri artı F1 ile müdahaleye her zaman açık kullanmayı bilirsen performansına tatminkar diyebiliriz Legacy için. Bilemiyorum ben memnun kaldım Salim kısmet olur gelirsen bir de sen kullanırsın Forged XT den sonra kesmez ama kendi içinde değerlendirirsin artık ne yapalım.
3) KONFOR
Aracın konforu için diyecek pek bir şey yok aslında sağından solundan anlamsız tıkırtılar gelmiyor diyebiiriz zaman içinde boşluk yapan ön direk plastiklerinin göğüse temas ederek tıkırdaması var benim aracımda tek tarafta vardı diğer tarafı da keçeyle yalıtmıştım olası bir tıukırtının önüne geçebilmek için. Sadece bagaj perdesi gıcırdaması bunda da mevcuttu onları da bez bant sarıp gidermiştim ama perdeyi toplayan mekanizmaya yapacak bir şey yoktu en sonunda bu tıkırtı olayında C4 ten kalma bir hassasiyetim olduğu için son bir yıldır döküp garaja koymuştum perdesiz kullanmayı tavsiye ederim sonuç sıfır tıkırtı.
Koltukların kavraması destekleri çok iyi tam kıvamında deri kalitesi gerçekten harika 12 yaşında bir araç için oldukça temizdi koltuklarım bel kısmına gelen yan destekteki kronik aşınma bile çok azdı. Yalnız araç İmpreza şasisine kurulu bir araç olduğu için ön koltuğa binen kilolu arkadaşların koltuğun darlığından şikayet ettiği olmadı değil. Ne kadar Suv olsa da iç hacim konusunda HB imprezadan daha geniş değil ama daha ferah olsuğu kesin.
Süspansiyonları aracın yüksekliğinden dolayı biraz daha sert ancak rahatsız edici değil. Kütür kütür ses çıkaran içeriyi sarsan bir süspansiyona sahip değil. Sonuçta her yol tutuşu iyi olan araçtaki süspansiyon dengesi bunda da kurulmuş olduğu için aracı virajlarda mümkün olan en az yatmayla seyrettirecek sertlikte süspansiyonlar bunda da kullanılmış. Arka süspansiyonların çökmemesi biraz da sertliğinden kaynaklı bir durum. Ama araç yüklüyken süspansiyonları çok daha konforlu boş haline göre.
Bir önemli nokta da araçta kullanılan Self Leveling denen arka süspansiyon sisteminin çökmez denen efsane olayına değineyim. Araç çöker arkadaşlar yüklüyken çöktüğünün ispatı da var ama bu pc de benim fotoğraflarım olmadığı için foto koyamıyorum. Bagaj artı yolcu sayısına göre çöküyor öyle imkansız sanılmasın bu durum. Ama yol aldıkça yavaş yavaş aracı düz konuma getiriyor arka süspansiyonlar sonuçta farlarınız gökyüzünü aydınlatmıyor karşıdan gelenlerden selektör yemiyorsunuz. Amortisör yanında bulunan küçük bir tüp ile kurulan sistem amortisör çökünce içten basınç vererek yine yukarıya kaldırıyor araçta bulunan yük miktarına göre bazen ilk başta çökmüyor bazen çöksede yavaş yavaş kalkıyor düz konuma alıyor aracı.
Ses yalıtımı için Japon Arabaları kriterini bilmeniz lazım; Japonlar kendileri istemedikçe ses yalıtımı konusuna çok eğilmiyor zaten fren bir ses yalıtımı iki japonların Türkiyede sorunsuz olmalarına rağmen kalitesiz imajı uyandırmalarına sebep olan durum. Bu Japonlar ses yalıtımı yapmayı bilmiyor gibi algılanmasın çünkü dünyanın en sessiz arabasını da Japonlar yapmıştır (bkz. Lexus) dediğim gibi istemezseler ses yalıtımı çok vasat yapılıyor. Buna istinaden Forester ne çok gürültülü ne çok sessiz bir araç. Yol sesini gayet alıyor hatta soğuk asfaltta lastikleriniz de kötüyse gerçekten uğulduyor. Ama şehir içi ve sıcak asfaltta diyecek bir şey yok. Ben yine de çok başarılı bulmuyorum ses yalıtımını.
Müzik sistemi de bu konfor unsurlarından biri ama kimse kusura bakmasın bu konuda forester ı değil ama müzik sistemini gömmek zorundayım. Ben hep hoparlörlere kabahat buluyordum ama olay teyp kaynaklıymış kesinlikle çok vasat hatta vasatın altında bir teyp kalitesine sahip. Markasının kenwood olduğunu duyunca dumur olabilrsiniz ama özellikle radyonun kalitesizliği göz dolduruyor. Araçta el attığım şeylerden biri müzik sistemi olmuştu Tweeterları Mercedes OEM tweeter takmıştım o gayet güzel olmuştu Teybi de Kenwood BTM DDX ile değiştirmiştim gerçekten harika bir müzik sistemine kavuşmuştum buradan Ahmet Derici ye teşekkür ederim Müzik sistemleri konusunda adeta ihtisas yapmış olan bir arkadaşımızdır kendisi zaten buraya da üye müzik sistemi için danışabilirsiniz her konuda yardımcı olur.
Donanım olarak da İmprezadan eksiği 4 hava yastığıydı onun harici iç mekan olarak İmpreza halen favorilerimden biri. Çok sade bir iç mekana sahip olan Forester Aaa o da mı varmış dedirten modelinden beklenmeyen donanımlara da sahip Yokuş kalkıştır çift gözlük haznesidir özellikle sınıfının kendi yıllarında üretilen en büyük Sanroof una sahip ön cam silecek ısıtma vs... Yani gayet yeterli hiç bir şeyin eksikliğini aratmayan Subarunun Elegance seviyesindeki donanımları bu araçta da mevcut.
Aydınlatma sistemi hem iç hem dış olmak üzere memnun edici değil o yüzden ben komple led ampüllerle bayağı çözmüştüm bu durumu. Ön farlarda Philips Xtreme Vision kullandım gayet rahat aydınlatan yüksek kaliteli ampüllerdi. Satarken de üstünde onlar vardı. Ama Led kullandığım oldu uzun zaman Led lerle gerçekten önümü gördüm diyebilirim. Şu an Salim kullanıyor zaten onları sanırım gayet memnun.
Bagaj konusu ise gerçekten bir outback kadar olmasa da yayla gibi bagajı vardı bagaja sığdıramadığım hiç birşey olmadı her zaman rahat ettirdi gerçekten iki çocuklu bir aile için fazlasıyla yeten bir bagaja sahip. Bagajı küçük geliyor diyenler olursa ağzına yaş odunla vurun lütfen
Direksyon konusu ise İmprezaya göre yumuşak ama yeni forester gibi de tek parmakla çevrilecek kadar değil şehir içi araç çok kıvrak manevralar yapabilmekte bunda direksiyon konforu da önemli bir rol oynamaktadır. Uzun yolda da gayet konforlu insanı yormayan bir rahatlığa sahip. Sadece Yukarı aşağı ayarlanıyor olması teleskobik olmaması bir dezavantaj çünkü oturum poziyonunda rahat bir konum yakaladığınız da direksiyona uzak ve yakın olabiliyorsunuz teleskobik olmadığı için siz ileri gerei koltuğu götürmek zorunda kalıyorsunuz tek negatif yanı bu ama konforu çok etkilediğini de söyleyemem.
4) YOL TUTUŞ VE FREN
Yol tutuşuna değinelim ilk önce araç klasik bir Subaru olduğu için yol tutuş konusunda sıkıntı yaşamak pek mümkün değil ama ben İmprezadan Forester a geçtiğim için hiç bir zaman kendimi çok güvende hissetmedim bu hissiyatı da en iyi aramızda sanırım Salim arkadaşımız bilir. Bu kesinlikle araçtan kaynaklı bir durum değil sınırlarını da zorladım yoldan çıkarmak kolay iş değil ama aracın yüksekliği İmpreza ya göre güven vermiyor ancak diğer tüm markalara göre çok daha güvende hissettiğimi söyleyebilirim. İmpreza zaten bu konuda duayen diyebileceğimiz bir araç. Araçta 17" janta geçtikten sonra çok daha güvende hissetiğimi söyleyebilirim.
Gelelim FREN konusuna kimse kusura bakmasın bu konuda da gömmek zorundayım gerçekten frenler bu güçteki bir aracı zaptedebilecek performansa sahip değil. Zaten Outback İmpreza Forester ve Legacy de aynı frenin kullanılıyor olması çok anlamlı değil. Ya bu araca bu kadar performans yükleme ya bu freni koyma demek isterdim bunu yapan mühendislere. Çünkü 1,5 İmprezayı zapteden fren XT gibi bir araçta çok yetersiz kalıyor. Frene hafif dokunduğunuzda fren yapmadığını istenilen miktarda yavaşlatmadığını hissedebiliyorsunuz sadece 50 km ye kadar olan hızlarda başarılı diyebilirim o da emsallerine göre yine zayıf. Ben 4 disk ve 4 balatayı değiştirince bariz bir şekilde iyileşmişti frenlerim ama yine de yeterli miydi derseniz asla yeterli görmedim. Tabi aracı tanıyınca sıkıntı çekmeden kendinizi bu frenlere göre ayarlar oluyorsunuz doğal olarak.
5) TASARIM
Subaru da tasarımlar her modelin ilk üretildiği yıllarda zamanının bir tık üstünde üretilmiş modaya çok fazla uyulmamış taklit edilmemiş ama taklit edilmiş düzeyde yapılmıştır dememin bir sakıncası yok sanırım. Örnekle 2003 Legacy nin farları 2006 Passatlarda alttaki kavis verilerek taklit edilmiştir ve bir çok tasarıma yön vermişliği vardır. Artık yeni arabalar bir birine benziyor bu kervana ufak ufak Subaru da katılıyor bu durum üzücü bir şey benim için.
Aracın 2005 model olduğuna çoğu kişi inanmakta güçlük çekmiştir bunda aracımın diriliğinin de payı yok değil ama tasarım olarak o yıllarda kemikli hatlarla üretildiği zaman diğer araçlarda yuvarlak hatlar vardı (bkz. Golf5 sonra o da Golf 6 da keskin hatlara dönüş yapmıştır) Bir üst kasa bunun makyajlısı olmasına rağmen Forester severler yine de bu kasayı daha çekici daha agresif bulmaktalar bende dahil.
Şurası da şöyle olsa diyebileceğim pek bir şey yok o yıllardaki şartlar göz önünde bulundurulduğunda sadece STurbo larda kullandıkları Spoilerden vazgeçmeseler iyiymiş dyebilirim bir de aynaların sinyalli olmasını çok isterdim.
Sonuçta tasarımın çekiciliği zevk meselesi yani tartışmaya açık bir konu değil benim en sevdiğim Forester tasarımı olarak kalacaktır 2005 XT.
İç tasarım olarak da hep hayalim bej deri döşeme olmasıydı arka koltuklarda kolçak olmasını da çok isterdim. Zira ön iki koltuğun arasında arkada doğru açılan ayak altındaki bardaklık hiç hoşuma gitmeyen bir detaydı ve zaten çocuklar kırmasın diye kullandığım süre boyunca bantlayıp kullanıma kapatmıştım. Tabi sanayideki dükkanlarda Sürekli arızalı olan tuvalet gibi oldu ama olsun çünkü gördüğüm modellerin %90 ında o bardaklık kırıktır. Yeri de hiç ergonomik değildir ayak altındadır resmen. Onun harici gösterişten uzak her şey yerli yerinde kalitesizlik hissi de uyandırmayan bu iç mekan tasarımı bence güzeldi halen de güzel.
6) ARTILARI VE EKSİLERİ
Aracın hem asfalt hem hafif arazide kullanım olarak çok fazla avantajı var mesela askıda kalmadıkça 70-80 cm karda banamısın demiyor bunda ön tamponun çok sağlam tutturulmuş olmasının payı büyük ciddi manada yeni modellerde ön tamponlar emanet duruyor ve çok zayıf. Tabi bu NCAP ve IIHS testlerinden geçebilmek için yaya güvenliği açısından bu şekilde hafifletilmek zorunda kalınmış. Ama Foresterda ön tamponu sökmek kolay iş değil yani bir yere dokunup bıraktırmak zor iş. Şehir içi kullanımdaki kıvraklığı sınıfında en iyisi çünkü testleri var zaten L dönüş denilen testlerde Forestter hiç zorlanmadan belirlenenden bile daha dar bir açıyla dönüşleri alabiliyorken diğer modeller çuvallıyor izlemenizi öneririm.
Yakıttan başka pek bir eksi yanı yok diyebilirim. Zaten ferah iç hacim geniş bagaj bulunduğumuz yılda bile güncele yakın bir tasarım yeni araçlarda bile her zaman bulunmayan donanımlar araçta mevcut.
Ses yalıtımı ve fren konusunda Fren konusu ciddi iyileştirme isteyen bir araç ses yalıtımı ne kötü ne iyi sıcak asfaltta çok daha iyi ama frenler tatminkar bile değil.
Araçta eksi olarak yaşından dolayı ve kullanıcı kaynaklı mekanik sıkıntılar çıkabilmekte.
Bu sıkıntılar ne gibi sıkıntılar derseniz araçlardaki kauçuk parçalarla ilgili olanlar; Çözümüyle birlikte söyleyeyim mesela motor kulağı aracınızda cırk cırk diye sürekli ötme sesi varsa rölantideyken ya da bozuk yolda ilerlerken geliyorsa motor traverse oturmuştur egzoz manifoltuna sürtüyordur
ön salıncak arka tabla burçları araçta bozuk zeminlerde sallana sallana ilerlerken gacırtı şeklinde ses geliyorsa tabla burçlarıdır bakarak anlamak da mümkün bu burçlar yağlı olduğu için ön salıncağın arka kısmında yağlanma göreceksiniz ancak motorda yağ kaçağı vs olmayacak
Zrotlar bunlar arıza durumda tıkırtı yapar
Rotiller bunlar da fren yaparken direksiyonu çevirirken gıcırtı yapar
Viraj demir lastikleri; bunlar da kuruyop tıkırtı yapar esnemez ve kuruduğu için tahta gibi olur ve bir miktar küçülür boşluk yapar
Yağ dumanı ve yanık kokusu; telaşlanmayın bu da kauçuk olan silindir üst kapak contalarından kaynaklıdır bazen conta değilde kapak contası pulları kuruyup sızıntı yapabilir bu da egzoza damlar genellikle sağ taraftan gelir kapak pullarının da içi kauçuk kaplıdır normal pul değildir ama genelde kapak contasından olur bu kaçaklar sonuçta egzozun sıcağıyla kuruyup sızıntı yapabilen parçalardır. Hem külbütör hem kapak contalarını değiştirirseniz rahat edersiniz yanık yağ kokusu var diye aracınızdan soğumayın.
Arka amortisör zaten 98/2008 arası Forester ların kroniğidir. Aslında hemen patlayan amortisörler değiller en azından 8/10 yıl gidiyor. Teki patladıysa tek değiştirin ya da Nitro37 arkadaşımız Forum adına Ankarada Akkar Amortisörle tamir ücretleri konusunda anlaşmıştı size bu konuda yardımlarını esirgemez. Ucuz bir parça değil kabul ama gayet dayanıklı. 2008 sonrası zaten bu sorun Foresterlarda yok. Ben KYB Excel G ile değiştirmiştim GET yaptırıp taktırmıştım. Aslından orijinalden daha çok beğendiğimi söyleyebilirim aracın konforunda ciddi bir iyileşme olmuştu. Önleri de değiştirmiştim Fren konusunda ciddi bir iyileşme de o zaman olmuştu. Aslında patlayan sadece arka sağ amortisörümdü ama ben 4 tane almıştım sonuçta tek orijinal amortisörden ucuza geldi
Amortisör konusunu başka bir yazıyla kaleme alacağım zaten uzatmaya gerek yok.
Teker bilyaları da o yaşta bir araç için piyango bir durum diyebilirim. Belli km hıza ulaşınca vınnnnn sesi gelip o hızdan 20/30 km sonrasında kesiyorsa yani 60/90 km arası vınlıyorsa teker bilyalarına da baktırın derim.
Radyatör yetersizliği sıkıntısı; ben yaşamadım desem yalan olur uzun yokuşlarda araç yüklüyken hararet ibresi bir miktar yükselebiliyordu bunu LPG ye bağlayanlar var aslında olay o değil aracın radyatörü aynı zamanda şanzıman yağını da soğutmakla görevlidir yokuşlarda bildiğiniz gibi araçların hepsi yüksek devirlerde tırmanır bu yüksek devir aracın şanzıman yağının daha çok devirdaim yapıp daha çok ısınmasına sebebiyet verir. Dolayısıyla LT olarak yetersiz olan bu radyatör hem motoru hem şanzıman yağını soğutmakta yetersiz kalarak aracın hararetini yükseltir. Asıl sorun hararetin uzun süre düşmemesidir çıkması değil her aracın harareti belli töleransta yükselip düşer ama Forester XT de daha sık karşılaşırsınız bu durumla. Çaresi büyük radyatör takmak veya sandviç aparatlı yağ soğutucusu takmaktan geçiyor ki radyatörün yükü hafiflesin. Yoksa yokuşu tam gaz çıkarken hararet ibresiyle göz göze gelip sağa çekmek durumundasınız. Merak etmeyin hızlı düşüyor hararet. Kırmızı çizgiye geldiğinde gaza basmayı bırakın kırmızıda uzun süre yüklenmeyin yeterli.
Turbo arızasından başka da ciddi bir sıkıntı yaşatmadı diyebilirim.
Bu yukarıda saydıklarımın hepsini de fazlasıyla değiştirdiğimi söyleyeyim.
Bu aracın temizini bulmak zaten ayrı bir mesele oldu onun için son sahibinin iyi bir referansı olması önemli subarudan anlayan aracın bakımını eksik etmeyen bilindik birinden alın derim. Zaten iyi araçlar ilana bile düşmeden el değiştiriyor farkındaysanız.
Bakımla ilgil de ip ucu vereyim Tüm Subarular için geçerli bunlar. İmkanınız ve paranız varsa mümkünse orijinal parça kullanın ben yağ filtrelerini mutlaka orijinal kullandım hava ve poleni de Bosch Fil Mahle gibi markalardan aldım özellikle de Bosch un karbonlu polen filtresi vazgeçilmezlerimden biridir. Yağ olarak Motul Mobil Petronas Liqui Molly gibi markaları öneririm. Ben Petronas 10/60 kulanıyordum. 10/60 yağdan pek şaşmamanızı tam sentetik yağ kullanmanızı tavsiye ederim hatta tavsiye ederim sözü keyfiyet oluşturmasın 10/40 koyup motor saranlar var bilginize sunayım. 5/30 la da yağ basıncında kayıp yaşarsınız doğal olarak araç ilk başlarda daha seri gibi gelse de artan devirlerde aracınızda performans kaybını hissedersiniz. Bu aracın yağı 10/60 tır. Mobil bulabiliyorsanız da en iyisi Mobildir. Yağ basıncını düşürmeyen en uygun yağdır kendisi sonra Motul geliyor bunları bana söyleyen Burdur Bucak'tan Hasip usta dır yağ basınç saatini takıp bir çoğunu test ettik Mobil en iyisi çıktı demişti bu yaz. Petronas ı test etmemişler ama Petronas da Mercedes AMG nin Formula Sponsorudur ciddi bir üreticidir dünyanı en büyük Yağ üreticisidir. Biraz araştırırsanız güven duyabilirsiniz bu markaya da.
Bu seferlik bu kadar bir incelemenin daha sonuna geldik illa ki atladığım noktalar çıkacaktır sorarsanız o konularda da aydınlatmaya çalışırım.
Keyifli okumalar.
İlk olarak hangisine değineyim bilemedim çünkü yakıt ve permormans olmak üzere merak edilen ve Forester ı görenlerin ilk olarak bu ikisinden birini mutlaka sorduğu ve soracağı kesindir. Ben yakıt sorusuyla daha çok muhatap olduğumu hatırlıyorum çünkü o görüntüden o performansı bilmeyen kimse beklemez.
1) YAKIT
Subaru kullanan birisine yakıt soruyorsanız vereceği cevaplar minimum ne yaktığı üzerine olacaktır. Bilmiyorsanız Subaru için yakıt konusunda bilinmesi gereken ilk kural Subaruların yakacağı en az yakıt bellidir yani bir taban değeri vardır, ama ne kadar fazla yakar konusunun net bir cevabı yoktur gerçekten üst limitleri çok esnektir. Bu 1.5 İmpreza için de aynıdır 3.6 Tribeca içinde aynıdır.
Bende size yakacağı değerleri söyleyeyim.
Aracımı ilk aldığımda benzinliydi alır almaz aynı hafta hemen LPG taktırdım. Çünkü gerçekten benzinle XT yi beslemek zor yani en azından uzun yolda sakin kullanabileceğinize güveniyorsanız (çünkü gerçekten insanı gaz pedalına basmaya zorlayan bir performansa ve kullanım keyfine sahiptir) sıkıntı olmaz da şehir içi baş etmek bir sabit gelirli için zor.
Araç benzinde şehirlerarası bir depo ile 600 km ye yakın bir menzile sahipti LPG de ise en az 9 lt ye düşürebilirsiniz yakıtı aracın uzun yoldaki performansı gerçekten çok iyi çünkü 120yle başladığınız yokuşu 120yle zorlanmadan çıkabilecek bir performansa sahip ancak aracı tanımayanlara br tüyo vereyim 120yle yokuşa girince hız sabitleyiciyi devreden çıkarıp ayağınızla gazı sabit 120 de tutun yoksa en ufak zorlanmada turboya yüklenip sizi yapıştırır ama ne demiş Amerikalılar more fuel more performance yani ne kadar yakıt o kadar performans. Bu performansın bir bedeli olmalı değil mi size verdiğim tüyo bu bedeli fazlasıyla ödememenize yardımcı olacaktır sanırım.
Şehir içi yakıt asıl merak konusu ilk aldığımda LPG de 28 kuruş yakıyordum tabi LPG 2 TL olduğu zamanlar. Sattığımda LPG 3 lirayı devirmişti 40/48 kuruş arası bir yakıt sarfiyatım vardı. Litre olarak düşünrseniz en yaktırabileceğiniz yakıt 14 litredir. Turbom arıza yaptığında 23 LT leri de görmedim değil ama helal-i hoş olsun araba sonuçta gaza basınca hakkını veriyordu. Turbo değişiminden sonra yakıtım 16 lt lere kadar gerilemişti.
Litre olarak söyleyeyim siz bulunduğunuz yerdeki yakıt fiyatlarına göre hesabını yapın. Benzini de en az 14x5 yaparsanız yakabileceğiniz minimum tutar ortaya çıkacaktır.
Bu araçla şehirlerarası 18 kuruş yakaladığımda oldu unutmadan bunu da buraya iliştireyim.
2) PERFORMANS
Stok bir XT nin performansından bahsedeceğim size.
İlk olarak bir araçla kapışacaksanız ilk başta geçilme hissiyatına alışın ama gazı kökleyip beklediğinizde Turbo Lag olayının bir kaç saniye yaşattığı gecikmeden sonra aracın gidişine inanmakta güçlük çekiyorsunuz az önce arka stoplarını gördüğünüz aracın dikiz aynanızda küçülmesi müthiş bir haz veriyor olacak. Tabi kalkışı öyle hantal bir araç değil ama ilk 30-40 km hıza çıkana kadar ki süre bir umutsuzluğa kapılmanıza sebep olmuyor değil ya başabaş gidiyor oluyorsunuz ya Fındık Turbolu bir TSİ motorlu araçsa az baş farkıyla sizi biraz geçmiş gibi oluyor. Ben daha XT yle ışıkta kalkıp da plakasını okutan araç hatırlamıyorum. Bu biraz da aracı tanımakla alakalı her önünüze gelen araçla kapışmanın alemi yok sonuçta bir siklet meselesi var burada. Yine de arabasını performanslı sanan apaçileri çok üzdüm. 2.0 Vectrayı yer uçağı sananlar var ya da 1.3 multijet fiorinoyla ayar vereceğini düşünenler de yok değil. Ama passat jetta golf 5.20 3.20 gibi çok arabayı ezdim. İlginçtir beni çok zorlayan tek araba çıktı uzun menzil kapıştık 3 km kadar o da Talisman dı karşıda trafik polislerini görünce yol verdim yoksa elemanı çıldırtmıştım.
Onun için hiç hafife alınacak bir araç değildir XT.
Yakıtı o performansa göre gayet idealdir aslında ama şimdi 4-5 lt yakan dizel araçtan XT ye geçen herkesi üzer. Onun için emsalleriyle kıyaslayın ona göre bulaşın derim.
Aşağıda eklenenlere istinaden bir kaç ufak detay da ekleyelim kullanımını becerebiliyorsanız seri kalkış için 2. vites öneriliyor ama 1. vitesle kalkıp 2-3-D diye devam etmek mantıklı 1. viteste 80 görüyor redline a gelene kadar 2. viteste 120 zaten o hıza çıkınca 3 ve D ile uğraşmaya gerek yok tokatlayacağınız aracı çoktan tokatlamış oluyorsunuz, ama 3. viteste 180 e kadar yolu var, bu işlere girmeye çok gerek yok.
Turbo gecikmesi 1 saniye demiş Demokritos arkadaşımız ama mesela Jettalarda Golflerde yani TSİ ların bir kısmında kompresor var turboya fındık turbo denmesinin nedeni zaten küçücük turbo var hemen doluyor 1700 devirde turbosu dolmaya başlayan araç bunlar XT de 2600 lerden sonra hissettiriyor kendini arada 1000 devir var şanzıman derseniz çift kavrama ki bir alt vites her zaman hazırda oluyor kullandıysanız görürsünüz o bakımdan başarılı bir şanzıman ama kronik arızaları var DSG konusuna girmeye gerek yok herkes biliyor,zaten manuel şanzımanda 2000 devirde kalksa gayet turbo performansını kullanıyor olacak. Kısacası yine de geçilmiyorsunuz ama diğerlerinin şanzımanları da XT deki 4EAT şanzımana göre çok başarılı Subaru nun bu şanzımandan 2012 ye kadar vazgeçmemesinin sebebi ciddi anlamda sorunsuz olmasından kaynaklıydı. 2005 lerde garantiden şanzıman değiştirme vakaları da olmuş ama ciddi bir rakam değil yani en azından Dizel Forester ve Legacy lerin sandık motor değiştirmesi kadar büyük bir olay değil.
Bir de aracı gaz fren yaparak 3000 devirde kaldırma efsanesi var şanzımanınızı seviyorsanız denemeyin derim.
Bu arada Salim Turbo araçtan atmosferiğe geçip hüsran yaşama olayı olmamasına şaşırıyorsun da XT yazılımlı değildi TD04L turbolu değildi sadece ekstra kat iptali vardı o kadar aman aman bir performans beklemenin alemi yok sadece piyasadaki çoğu aracın ülkemiz vergi sisteminde 10 saniyenin altında 0-100 değerleri olamamasından dolayı XT çok kral bir araç oluyor Amerikada en düşük 2,5 atmosferik olarak üretilmiş bir araç geneli 2,5 Turbo zaten.
Benim yüksek beklentilerim yoktu zaten bir yandan da aracın performans fakiri olduğunu söyleyemeyiz 150 tane beygir var az değil hani iyileştirilmiş çok güzel bir şanzıman var üzerinde ve üstelik 6 ileri artı F1 ile müdahaleye her zaman açık kullanmayı bilirsen performansına tatminkar diyebiliriz Legacy için. Bilemiyorum ben memnun kaldım Salim kısmet olur gelirsen bir de sen kullanırsın Forged XT den sonra kesmez ama kendi içinde değerlendirirsin artık ne yapalım.
3) KONFOR
Aracın konforu için diyecek pek bir şey yok aslında sağından solundan anlamsız tıkırtılar gelmiyor diyebiiriz zaman içinde boşluk yapan ön direk plastiklerinin göğüse temas ederek tıkırdaması var benim aracımda tek tarafta vardı diğer tarafı da keçeyle yalıtmıştım olası bir tıukırtının önüne geçebilmek için. Sadece bagaj perdesi gıcırdaması bunda da mevcuttu onları da bez bant sarıp gidermiştim ama perdeyi toplayan mekanizmaya yapacak bir şey yoktu en sonunda bu tıkırtı olayında C4 ten kalma bir hassasiyetim olduğu için son bir yıldır döküp garaja koymuştum perdesiz kullanmayı tavsiye ederim sonuç sıfır tıkırtı.
Koltukların kavraması destekleri çok iyi tam kıvamında deri kalitesi gerçekten harika 12 yaşında bir araç için oldukça temizdi koltuklarım bel kısmına gelen yan destekteki kronik aşınma bile çok azdı. Yalnız araç İmpreza şasisine kurulu bir araç olduğu için ön koltuğa binen kilolu arkadaşların koltuğun darlığından şikayet ettiği olmadı değil. Ne kadar Suv olsa da iç hacim konusunda HB imprezadan daha geniş değil ama daha ferah olsuğu kesin.
Süspansiyonları aracın yüksekliğinden dolayı biraz daha sert ancak rahatsız edici değil. Kütür kütür ses çıkaran içeriyi sarsan bir süspansiyona sahip değil. Sonuçta her yol tutuşu iyi olan araçtaki süspansiyon dengesi bunda da kurulmuş olduğu için aracı virajlarda mümkün olan en az yatmayla seyrettirecek sertlikte süspansiyonlar bunda da kullanılmış. Arka süspansiyonların çökmemesi biraz da sertliğinden kaynaklı bir durum. Ama araç yüklüyken süspansiyonları çok daha konforlu boş haline göre.
Bir önemli nokta da araçta kullanılan Self Leveling denen arka süspansiyon sisteminin çökmez denen efsane olayına değineyim. Araç çöker arkadaşlar yüklüyken çöktüğünün ispatı da var ama bu pc de benim fotoğraflarım olmadığı için foto koyamıyorum. Bagaj artı yolcu sayısına göre çöküyor öyle imkansız sanılmasın bu durum. Ama yol aldıkça yavaş yavaş aracı düz konuma getiriyor arka süspansiyonlar sonuçta farlarınız gökyüzünü aydınlatmıyor karşıdan gelenlerden selektör yemiyorsunuz. Amortisör yanında bulunan küçük bir tüp ile kurulan sistem amortisör çökünce içten basınç vererek yine yukarıya kaldırıyor araçta bulunan yük miktarına göre bazen ilk başta çökmüyor bazen çöksede yavaş yavaş kalkıyor düz konuma alıyor aracı.
Ses yalıtımı için Japon Arabaları kriterini bilmeniz lazım; Japonlar kendileri istemedikçe ses yalıtımı konusuna çok eğilmiyor zaten fren bir ses yalıtımı iki japonların Türkiyede sorunsuz olmalarına rağmen kalitesiz imajı uyandırmalarına sebep olan durum. Bu Japonlar ses yalıtımı yapmayı bilmiyor gibi algılanmasın çünkü dünyanın en sessiz arabasını da Japonlar yapmıştır (bkz. Lexus) dediğim gibi istemezseler ses yalıtımı çok vasat yapılıyor. Buna istinaden Forester ne çok gürültülü ne çok sessiz bir araç. Yol sesini gayet alıyor hatta soğuk asfaltta lastikleriniz de kötüyse gerçekten uğulduyor. Ama şehir içi ve sıcak asfaltta diyecek bir şey yok. Ben yine de çok başarılı bulmuyorum ses yalıtımını.
Müzik sistemi de bu konfor unsurlarından biri ama kimse kusura bakmasın bu konuda forester ı değil ama müzik sistemini gömmek zorundayım. Ben hep hoparlörlere kabahat buluyordum ama olay teyp kaynaklıymış kesinlikle çok vasat hatta vasatın altında bir teyp kalitesine sahip. Markasının kenwood olduğunu duyunca dumur olabilrsiniz ama özellikle radyonun kalitesizliği göz dolduruyor. Araçta el attığım şeylerden biri müzik sistemi olmuştu Tweeterları Mercedes OEM tweeter takmıştım o gayet güzel olmuştu Teybi de Kenwood BTM DDX ile değiştirmiştim gerçekten harika bir müzik sistemine kavuşmuştum buradan Ahmet Derici ye teşekkür ederim Müzik sistemleri konusunda adeta ihtisas yapmış olan bir arkadaşımızdır kendisi zaten buraya da üye müzik sistemi için danışabilirsiniz her konuda yardımcı olur.
Donanım olarak da İmprezadan eksiği 4 hava yastığıydı onun harici iç mekan olarak İmpreza halen favorilerimden biri. Çok sade bir iç mekana sahip olan Forester Aaa o da mı varmış dedirten modelinden beklenmeyen donanımlara da sahip Yokuş kalkıştır çift gözlük haznesidir özellikle sınıfının kendi yıllarında üretilen en büyük Sanroof una sahip ön cam silecek ısıtma vs... Yani gayet yeterli hiç bir şeyin eksikliğini aratmayan Subarunun Elegance seviyesindeki donanımları bu araçta da mevcut.
Aydınlatma sistemi hem iç hem dış olmak üzere memnun edici değil o yüzden ben komple led ampüllerle bayağı çözmüştüm bu durumu. Ön farlarda Philips Xtreme Vision kullandım gayet rahat aydınlatan yüksek kaliteli ampüllerdi. Satarken de üstünde onlar vardı. Ama Led kullandığım oldu uzun zaman Led lerle gerçekten önümü gördüm diyebilirim. Şu an Salim kullanıyor zaten onları sanırım gayet memnun.
Bagaj konusu ise gerçekten bir outback kadar olmasa da yayla gibi bagajı vardı bagaja sığdıramadığım hiç birşey olmadı her zaman rahat ettirdi gerçekten iki çocuklu bir aile için fazlasıyla yeten bir bagaja sahip. Bagajı küçük geliyor diyenler olursa ağzına yaş odunla vurun lütfen
Direksyon konusu ise İmprezaya göre yumuşak ama yeni forester gibi de tek parmakla çevrilecek kadar değil şehir içi araç çok kıvrak manevralar yapabilmekte bunda direksiyon konforu da önemli bir rol oynamaktadır. Uzun yolda da gayet konforlu insanı yormayan bir rahatlığa sahip. Sadece Yukarı aşağı ayarlanıyor olması teleskobik olmaması bir dezavantaj çünkü oturum poziyonunda rahat bir konum yakaladığınız da direksiyona uzak ve yakın olabiliyorsunuz teleskobik olmadığı için siz ileri gerei koltuğu götürmek zorunda kalıyorsunuz tek negatif yanı bu ama konforu çok etkilediğini de söyleyemem.
4) YOL TUTUŞ VE FREN
Yol tutuşuna değinelim ilk önce araç klasik bir Subaru olduğu için yol tutuş konusunda sıkıntı yaşamak pek mümkün değil ama ben İmprezadan Forester a geçtiğim için hiç bir zaman kendimi çok güvende hissetmedim bu hissiyatı da en iyi aramızda sanırım Salim arkadaşımız bilir. Bu kesinlikle araçtan kaynaklı bir durum değil sınırlarını da zorladım yoldan çıkarmak kolay iş değil ama aracın yüksekliği İmpreza ya göre güven vermiyor ancak diğer tüm markalara göre çok daha güvende hissettiğimi söyleyebilirim. İmpreza zaten bu konuda duayen diyebileceğimiz bir araç. Araçta 17" janta geçtikten sonra çok daha güvende hissetiğimi söyleyebilirim.
Gelelim FREN konusuna kimse kusura bakmasın bu konuda da gömmek zorundayım gerçekten frenler bu güçteki bir aracı zaptedebilecek performansa sahip değil. Zaten Outback İmpreza Forester ve Legacy de aynı frenin kullanılıyor olması çok anlamlı değil. Ya bu araca bu kadar performans yükleme ya bu freni koyma demek isterdim bunu yapan mühendislere. Çünkü 1,5 İmprezayı zapteden fren XT gibi bir araçta çok yetersiz kalıyor. Frene hafif dokunduğunuzda fren yapmadığını istenilen miktarda yavaşlatmadığını hissedebiliyorsunuz sadece 50 km ye kadar olan hızlarda başarılı diyebilirim o da emsallerine göre yine zayıf. Ben 4 disk ve 4 balatayı değiştirince bariz bir şekilde iyileşmişti frenlerim ama yine de yeterli miydi derseniz asla yeterli görmedim. Tabi aracı tanıyınca sıkıntı çekmeden kendinizi bu frenlere göre ayarlar oluyorsunuz doğal olarak.
5) TASARIM
Subaru da tasarımlar her modelin ilk üretildiği yıllarda zamanının bir tık üstünde üretilmiş modaya çok fazla uyulmamış taklit edilmemiş ama taklit edilmiş düzeyde yapılmıştır dememin bir sakıncası yok sanırım. Örnekle 2003 Legacy nin farları 2006 Passatlarda alttaki kavis verilerek taklit edilmiştir ve bir çok tasarıma yön vermişliği vardır. Artık yeni arabalar bir birine benziyor bu kervana ufak ufak Subaru da katılıyor bu durum üzücü bir şey benim için.
Aracın 2005 model olduğuna çoğu kişi inanmakta güçlük çekmiştir bunda aracımın diriliğinin de payı yok değil ama tasarım olarak o yıllarda kemikli hatlarla üretildiği zaman diğer araçlarda yuvarlak hatlar vardı (bkz. Golf5 sonra o da Golf 6 da keskin hatlara dönüş yapmıştır) Bir üst kasa bunun makyajlısı olmasına rağmen Forester severler yine de bu kasayı daha çekici daha agresif bulmaktalar bende dahil.
Şurası da şöyle olsa diyebileceğim pek bir şey yok o yıllardaki şartlar göz önünde bulundurulduğunda sadece STurbo larda kullandıkları Spoilerden vazgeçmeseler iyiymiş dyebilirim bir de aynaların sinyalli olmasını çok isterdim.
Sonuçta tasarımın çekiciliği zevk meselesi yani tartışmaya açık bir konu değil benim en sevdiğim Forester tasarımı olarak kalacaktır 2005 XT.
İç tasarım olarak da hep hayalim bej deri döşeme olmasıydı arka koltuklarda kolçak olmasını da çok isterdim. Zira ön iki koltuğun arasında arkada doğru açılan ayak altındaki bardaklık hiç hoşuma gitmeyen bir detaydı ve zaten çocuklar kırmasın diye kullandığım süre boyunca bantlayıp kullanıma kapatmıştım. Tabi sanayideki dükkanlarda Sürekli arızalı olan tuvalet gibi oldu ama olsun çünkü gördüğüm modellerin %90 ında o bardaklık kırıktır. Yeri de hiç ergonomik değildir ayak altındadır resmen. Onun harici gösterişten uzak her şey yerli yerinde kalitesizlik hissi de uyandırmayan bu iç mekan tasarımı bence güzeldi halen de güzel.
6) ARTILARI VE EKSİLERİ
Aracın hem asfalt hem hafif arazide kullanım olarak çok fazla avantajı var mesela askıda kalmadıkça 70-80 cm karda banamısın demiyor bunda ön tamponun çok sağlam tutturulmuş olmasının payı büyük ciddi manada yeni modellerde ön tamponlar emanet duruyor ve çok zayıf. Tabi bu NCAP ve IIHS testlerinden geçebilmek için yaya güvenliği açısından bu şekilde hafifletilmek zorunda kalınmış. Ama Foresterda ön tamponu sökmek kolay iş değil yani bir yere dokunup bıraktırmak zor iş. Şehir içi kullanımdaki kıvraklığı sınıfında en iyisi çünkü testleri var zaten L dönüş denilen testlerde Forestter hiç zorlanmadan belirlenenden bile daha dar bir açıyla dönüşleri alabiliyorken diğer modeller çuvallıyor izlemenizi öneririm.
Yakıttan başka pek bir eksi yanı yok diyebilirim. Zaten ferah iç hacim geniş bagaj bulunduğumuz yılda bile güncele yakın bir tasarım yeni araçlarda bile her zaman bulunmayan donanımlar araçta mevcut.
Ses yalıtımı ve fren konusunda Fren konusu ciddi iyileştirme isteyen bir araç ses yalıtımı ne kötü ne iyi sıcak asfaltta çok daha iyi ama frenler tatminkar bile değil.
Araçta eksi olarak yaşından dolayı ve kullanıcı kaynaklı mekanik sıkıntılar çıkabilmekte.
Bu sıkıntılar ne gibi sıkıntılar derseniz araçlardaki kauçuk parçalarla ilgili olanlar; Çözümüyle birlikte söyleyeyim mesela motor kulağı aracınızda cırk cırk diye sürekli ötme sesi varsa rölantideyken ya da bozuk yolda ilerlerken geliyorsa motor traverse oturmuştur egzoz manifoltuna sürtüyordur
ön salıncak arka tabla burçları araçta bozuk zeminlerde sallana sallana ilerlerken gacırtı şeklinde ses geliyorsa tabla burçlarıdır bakarak anlamak da mümkün bu burçlar yağlı olduğu için ön salıncağın arka kısmında yağlanma göreceksiniz ancak motorda yağ kaçağı vs olmayacak
Zrotlar bunlar arıza durumda tıkırtı yapar
Rotiller bunlar da fren yaparken direksiyonu çevirirken gıcırtı yapar
Viraj demir lastikleri; bunlar da kuruyop tıkırtı yapar esnemez ve kuruduğu için tahta gibi olur ve bir miktar küçülür boşluk yapar
Yağ dumanı ve yanık kokusu; telaşlanmayın bu da kauçuk olan silindir üst kapak contalarından kaynaklıdır bazen conta değilde kapak contası pulları kuruyup sızıntı yapabilir bu da egzoza damlar genellikle sağ taraftan gelir kapak pullarının da içi kauçuk kaplıdır normal pul değildir ama genelde kapak contasından olur bu kaçaklar sonuçta egzozun sıcağıyla kuruyup sızıntı yapabilen parçalardır. Hem külbütör hem kapak contalarını değiştirirseniz rahat edersiniz yanık yağ kokusu var diye aracınızdan soğumayın.
Arka amortisör zaten 98/2008 arası Forester ların kroniğidir. Aslında hemen patlayan amortisörler değiller en azından 8/10 yıl gidiyor. Teki patladıysa tek değiştirin ya da Nitro37 arkadaşımız Forum adına Ankarada Akkar Amortisörle tamir ücretleri konusunda anlaşmıştı size bu konuda yardımlarını esirgemez. Ucuz bir parça değil kabul ama gayet dayanıklı. 2008 sonrası zaten bu sorun Foresterlarda yok. Ben KYB Excel G ile değiştirmiştim GET yaptırıp taktırmıştım. Aslından orijinalden daha çok beğendiğimi söyleyebilirim aracın konforunda ciddi bir iyileşme olmuştu. Önleri de değiştirmiştim Fren konusunda ciddi bir iyileşme de o zaman olmuştu. Aslında patlayan sadece arka sağ amortisörümdü ama ben 4 tane almıştım sonuçta tek orijinal amortisörden ucuza geldi
Amortisör konusunu başka bir yazıyla kaleme alacağım zaten uzatmaya gerek yok.
Teker bilyaları da o yaşta bir araç için piyango bir durum diyebilirim. Belli km hıza ulaşınca vınnnnn sesi gelip o hızdan 20/30 km sonrasında kesiyorsa yani 60/90 km arası vınlıyorsa teker bilyalarına da baktırın derim.
Radyatör yetersizliği sıkıntısı; ben yaşamadım desem yalan olur uzun yokuşlarda araç yüklüyken hararet ibresi bir miktar yükselebiliyordu bunu LPG ye bağlayanlar var aslında olay o değil aracın radyatörü aynı zamanda şanzıman yağını da soğutmakla görevlidir yokuşlarda bildiğiniz gibi araçların hepsi yüksek devirlerde tırmanır bu yüksek devir aracın şanzıman yağının daha çok devirdaim yapıp daha çok ısınmasına sebebiyet verir. Dolayısıyla LT olarak yetersiz olan bu radyatör hem motoru hem şanzıman yağını soğutmakta yetersiz kalarak aracın hararetini yükseltir. Asıl sorun hararetin uzun süre düşmemesidir çıkması değil her aracın harareti belli töleransta yükselip düşer ama Forester XT de daha sık karşılaşırsınız bu durumla. Çaresi büyük radyatör takmak veya sandviç aparatlı yağ soğutucusu takmaktan geçiyor ki radyatörün yükü hafiflesin. Yoksa yokuşu tam gaz çıkarken hararet ibresiyle göz göze gelip sağa çekmek durumundasınız. Merak etmeyin hızlı düşüyor hararet. Kırmızı çizgiye geldiğinde gaza basmayı bırakın kırmızıda uzun süre yüklenmeyin yeterli.
Turbo arızasından başka da ciddi bir sıkıntı yaşatmadı diyebilirim.
Bu yukarıda saydıklarımın hepsini de fazlasıyla değiştirdiğimi söyleyeyim.
Bu aracın temizini bulmak zaten ayrı bir mesele oldu onun için son sahibinin iyi bir referansı olması önemli subarudan anlayan aracın bakımını eksik etmeyen bilindik birinden alın derim. Zaten iyi araçlar ilana bile düşmeden el değiştiriyor farkındaysanız.
Bakımla ilgil de ip ucu vereyim Tüm Subarular için geçerli bunlar. İmkanınız ve paranız varsa mümkünse orijinal parça kullanın ben yağ filtrelerini mutlaka orijinal kullandım hava ve poleni de Bosch Fil Mahle gibi markalardan aldım özellikle de Bosch un karbonlu polen filtresi vazgeçilmezlerimden biridir. Yağ olarak Motul Mobil Petronas Liqui Molly gibi markaları öneririm. Ben Petronas 10/60 kulanıyordum. 10/60 yağdan pek şaşmamanızı tam sentetik yağ kullanmanızı tavsiye ederim hatta tavsiye ederim sözü keyfiyet oluşturmasın 10/40 koyup motor saranlar var bilginize sunayım. 5/30 la da yağ basıncında kayıp yaşarsınız doğal olarak araç ilk başlarda daha seri gibi gelse de artan devirlerde aracınızda performans kaybını hissedersiniz. Bu aracın yağı 10/60 tır. Mobil bulabiliyorsanız da en iyisi Mobildir. Yağ basıncını düşürmeyen en uygun yağdır kendisi sonra Motul geliyor bunları bana söyleyen Burdur Bucak'tan Hasip usta dır yağ basınç saatini takıp bir çoğunu test ettik Mobil en iyisi çıktı demişti bu yaz. Petronas ı test etmemişler ama Petronas da Mercedes AMG nin Formula Sponsorudur ciddi bir üreticidir dünyanı en büyük Yağ üreticisidir. Biraz araştırırsanız güven duyabilirsiniz bu markaya da.
Bu seferlik bu kadar bir incelemenin daha sonuna geldik illa ki atladığım noktalar çıkacaktır sorarsanız o konularda da aydınlatmaya çalışırım.