(08-05-2020, Saat: 22:13)Ferhat23 demiş ki: Şimdi yokuş aşağı viraj aniden karşımıza çıktı diyelim. Refleks olarak debriyaja ve frene basık. Tam o anda AWD devrede mi değil mi? Debrijaya bastığımız için araç süzülmeye başladı, motor devre dışı. Peki AWD de devre dışı kaldı mı?
Eğer daha önce uygulanmadı, pratiğe dökülmedi ise bu yazdıklarımın "başa geldiği anda" uygulanmasını tavsiye etmem.
Yokuş aşağıya ya da değil, sert viraja girdik, önümüze buzdolabı kapağı ya da domates kasası çıktı, veya hayvan ölüsü, vb...
Bu noktada,
1) Serinkanlılık elden bırakılmıyor kesinlikle, ani şekilde (ki zaten gözlerin "kör noktası" dediğimiz odaklanmayan alanları ile daima kontrol etmek gerek) aynalardan hangi şeridin boş olduğu kontrol edilir,
2) Ayak, apex eğrisi dediğimiz virajın merkezkaç kuvvetinin dengede olduğu noktada aracı tutmaya çalışarak gazdan "çekilmez", hatta duruma göre yüklenilir,
3) 1 ve 2 ile eşzamanlı otomatikte L konumuna çekilerek, düz viteste ihtiyaca göre 1 ya da 2 vites küçülterek kompresyon / motor freni uygulanır,
4) 3 ile eşzamanlı olarak, ihtiyaca göre pompa hızı değişken olacak şekilde "sağ ayak gazdayken" sol ayak ile fren pedalı tatlı sert dokunuşlarla tokatlanır / pompalanır.
5) Asla ve kesinlikle bu durumlar "terlik, bilekli bot, sandalet, çorapsız ayakkabı / sandalet, vb" ile uygulanmamalıdır (Terlikle zaten araba kullanılmaz ya neyse),
6) Bu sol ayak freni, motor freni, virajın denge noktası vb kavramlar ile daha önce duyduk ama denemedik hiç, diye akıldan geçiriliyorsa bu hareketleri trafiğe ve canlı seyrine kapalı yerlerde denemek gerektiğini, aracın neresinde oturursak oturalım (Bagaj, arka koltuk, tavan ) emniyet kemeri takmamız gerektiğini, araç içinde anahtar, telefon, kalem, defter vb aksesuar, eşyayı başıboş bırakmamamız, asla ve asla cam içine (Arka / ön) koymamamız gerektiğini de bu vesile ile anımsatmak istediğimi belirtir, hız sınırlarının tüm gezegende uzun yıllar bilim insanları ve trafikle ilgili ömrünü insanoğluna adamış insanların çalışmaları ile oluşturulduğunu unutmayalım, derim.
Sonuçta bizi, sevdiklerimizi, çoluğu çocuğu, anası babası olan diğer insanları hayata bağlayan şey 4 adet avuçiçi kadar lastik yüzeyin yerle teması...
Not: Hiçbir araçta, araç hareket halindeyken vitesin boşa atılması gerekli ya da uygun değildir. (Subapların çalışması düzensizleşir, genel kanıda yakıt tasarrufu için yapılıyor ancak ani bir durumda araç kontrolü zorlaşır, hatta araçta direksiyonu tutma dışında, yerle temas yani aracın gidişine katkı sağlayacak / yönlendirecek kontrolünüz yok demektir. Ayrıca frenler, gaz / tepkime vb durumları için de yine ani oluşacak durumlarda uygun vitese almak ve alınan kararı uygulamada zaman kaybına yol açacaktır. Subap çalışma düzensizliği, yataklar, fren yağı basıncı vb konularına girmiyorum bile. Kısaca şunu belirteyim, kullandığımız araçların ana felsefesi çeşitli senaryolar ile yakılan yakıtın oluşturduğu enerjiye yön vererek kuvvet (Harekete geçirme ya da durdurma) uygulamamız üzerine kurulu, boşta gitmesi ve giderken hareket halindeyken "tasarruf yapması" için tasarlanmamışlardır. Zaten tasarruf da bence muamma ya, neyse, o ayrı konu)