LPG ile ilgili ek bilgilere denk geldim onu da paylaşayım arkadaşlar.
1. LPG aracın motor aşınmasına etki eder mi ?
Kurşunlu benzin kullanmaya uygun olarak tasarlanan araçlarda LPG kullanımına geçildiğinde özellikle ilk çalıştırmada motor aşınmasının artması normaldir. Bu tip araçlarda belirli aralıklarla benzin kullanılması (4 depo LPG'den sonra, 1 depo benzin) tavsiye edilebilir. LPG, kurşun içermediğinden , benzin gibi motoru yağlama özelliğine sahip değildir. Kurşunsuz benzin kullanmaya uygun olarak üretilen araçlarda ise böyle bir uygulamaya gerek yoktur ve LPG'nin daha temiz bir yakıt olmasının avantajlarından yararlanılabilir.
2. LPG kullanan araçların özel bir bakıma ihtiyacı var mıdır ?
LPG kullanan bir aracın bakım gereksinimleri benzinli bir araçtan farklı değildir. Ancak, çift yakıtlı bir sistem olduğundan aracın benzin ile ilgili sistemlerinin çalışır durumda kalması için belirli aralıklarla benzin ile çalıştırılmalıdır.
3. Gaz tüketimi fazla ise ne yapılmalıdır ?
Hava filtresi temizlenmeli gerekirse değiştirilmelidir. Rölanti ve tam güç ayarları kontrol edilmelidir. Ateşleme avansı kontrol edilmeli, benzinli çalışmaya göre biraz yüksek olmalıdır.
4. Motor gazla çalışırken rölanti düzensiz ise sebep ne olabilir ?
* Karbüratör hava ayarı yeniden yapılmalıdır. Bu ayarı yaparken benzinle çalışmayı etkilemeyecek şekilde olmasına dikkat edilmelidir. * Aracın rölanti ayarı bozuk olabilir. LPG Regülatör buharlaştırıcısı üzerindeki tırtıllı vida yardımıyla rölanti ayarı yapılabilir, fakat bu işlem için en yakın servise gidilmesi tavsiye edilir.
5. LPG'li aracın çalıştırılması nasıl olmalıdır ?
Sabah aracı çalıştırırken ve akşam stop ederken benzin kullanılarak kapatılması tavsiye edilmektedir. Özellikle soğuk havalarda sabahları benzin ile ilk çalıştırmanın yapılması tavsiye edilmektedir. İlk ateşleme yapıldıktan sonra 3 bin devire gelindiğinde LPG'ye geçiş yapılmalıdır.
6. Otogaz kullanımı araç performansının düşmesine etki eder mi ?
Otogaza dönüştürülen binek araçların yakıt sistemi benzin tüketimine göre tasarlanmış olduğundan, LPG kiti ve montajı aracın özelliklerine uygun şekilde değilse, karşılaşılabilen en büyük iki problem aracın olması gerekenden daha fazla yakıt harcaması ve araç performansında benzinli kullanıma göre oluşan güç kaybıdır. Kullanılan gazın kalitesi ile birlikte kitin araca uygun olmaması veya montajın araca uygun yapılmaması, montaj sonrasında yapılması gereken testlerin eksikliği veya motor bakımının yapılmamış olması, otogaz kullanan araçtan alınabilecek performansı düşürmektedir.
7. LPG vuruntuya sebep olur mu ?
Silindir içinde alevin ulaşmadığı bölgede oluşan yanma lokal basınç yükselmesine ve vurma sesinin oluşmasına neden olur. Sadece LPG değil, gerekli oktan numarasının altında her yakıt motorda vuruntu oluşmasına neden olacaktır. Düşük seviyedeki vuruntu motora zarar vermez, ancak sürekli ve yüksek seviyede vuruntu, güç kaybına, motorda aşırı ısınmaya ve motorun zarar görmesine neden olabilir. LPG için en az motor oktan numarası (MON) Avrupa otogaz standardı EN 589'da belirtildiği gibi 89 olmalıdır. Aracınızın performans ve ömrüne olumsuz etkilerini önlemek için satın aldığınız LPG'nin en az 89 MON'a sahip olduğundan emin olunması gerekir.
Yani kurşunlu benzin kullanan araçlarda LPG motora zarar veriyormuş. Enjeksiyonlu araçlarda herhangi bir problem yok. Ancak yine de 2000-3000 kmde bir benzinle çalıştırmanın iyi olacağı sonucuna varıyoruz.
Benzinin yağlama özelliğinin olduğunu ise ben de buradan öğrendim. Demek ki yanlış biliyormuşum. Ancak yine de bu konuyu araştıracağım. Çünkü benzin motorun içinde sıvı olarak dolaşmıyor bildiğim kadarıyla...
LPG özellikle sıralı sistemse araç performansında düşme yaratmıyor. Bunu tecrübelerime dayanarak yazıyorum. Çünkü gaz ayarını düzgün yaptığınızda, araç LPG de daha seri (benim aracım) e yakıt nominal değerlerde.
Son olarak LPG nin vuruntuya sebep olduğu kısmen doğrudur. Kalitesi düşük her yakıt vuruntuya neden olur.
(24-01-2018, Saat: 09:32)Cherkess demiş ki: LPG ile ilgili ek bilgilere denk geldim onu da paylaşayım arkadaşlar.
1. LPG aracın motor aşınmasına etki eder mi ?
Kurşunlu benzin kullanmaya uygun olarak tasarlanan araçlarda LPG kullanımına geçildiğinde özellikle ilk çalıştırmada motor aşınmasının artması normaldir. Bu tip araçlarda belirli aralıklarla benzin kullanılması (4 depo LPG'den sonra, 1 depo benzin) tavsiye edilebilir. LPG, kurşun içermediğinden , benzin gibi motoru yağlama özelliğine sahip değildir. Kurşunsuz benzin kullanmaya uygun olarak üretilen araçlarda ise böyle bir uygulamaya gerek yoktur ve LPG'nin daha temiz bir yakıt olmasının avantajlarından yararlanılabilir.
2. LPG kullanan araçların özel bir bakıma ihtiyacı var mıdır ?
LPG kullanan bir aracın bakım gereksinimleri benzinli bir araçtan farklı değildir. Ancak, çift yakıtlı bir sistem olduğundan aracın benzin ile ilgili sistemlerinin çalışır durumda kalması için belirli aralıklarla benzin ile çalıştırılmalıdır.
3. Gaz tüketimi fazla ise ne yapılmalıdır ?
Hava filtresi temizlenmeli gerekirse değiştirilmelidir. Rölanti ve tam güç ayarları kontrol edilmelidir. Ateşleme avansı kontrol edilmeli, benzinli çalışmaya göre biraz yüksek olmalıdır.
4. Motor gazla çalışırken rölanti düzensiz ise sebep ne olabilir ?
* Karbüratör hava ayarı yeniden yapılmalıdır. Bu ayarı yaparken benzinle çalışmayı etkilemeyecek şekilde olmasına dikkat edilmelidir. * Aracın rölanti ayarı bozuk olabilir. LPG Regülatör buharlaştırıcısı üzerindeki tırtıllı vida yardımıyla rölanti ayarı yapılabilir, fakat bu işlem için en yakın servise gidilmesi tavsiye edilir.
5. LPG'li aracın çalıştırılması nasıl olmalıdır ?
Sabah aracı çalıştırırken ve akşam stop ederken benzin kullanılarak kapatılması tavsiye edilmektedir. Özellikle soğuk havalarda sabahları benzin ile ilk çalıştırmanın yapılması tavsiye edilmektedir. İlk ateşleme yapıldıktan sonra 3 bin devire gelindiğinde LPG'ye geçiş yapılmalıdır.
6. Otogaz kullanımı araç performansının düşmesine etki eder mi ?
Otogaza dönüştürülen binek araçların yakıt sistemi benzin tüketimine göre tasarlanmış olduğundan, LPG kiti ve montajı aracın özelliklerine uygun şekilde değilse, karşılaşılabilen en büyük iki problem aracın olması gerekenden daha fazla yakıt harcaması ve araç performansında benzinli kullanıma göre oluşan güç kaybıdır. Kullanılan gazın kalitesi ile birlikte kitin araca uygun olmaması veya montajın araca uygun yapılmaması, montaj sonrasında yapılması gereken testlerin eksikliği veya motor bakımının yapılmamış olması, otogaz kullanan araçtan alınabilecek performansı düşürmektedir.
7. LPG vuruntuya sebep olur mu ?
Silindir içinde alevin ulaşmadığı bölgede oluşan yanma lokal basınç yükselmesine ve vurma sesinin oluşmasına neden olur. Sadece LPG değil, gerekli oktan numarasının altında her yakıt motorda vuruntu oluşmasına neden olacaktır. Düşük seviyedeki vuruntu motora zarar vermez, ancak sürekli ve yüksek seviyede vuruntu, güç kaybına, motorda aşırı ısınmaya ve motorun zarar görmesine neden olabilir. LPG için en az motor oktan numarası (MON) Avrupa otogaz standardı EN 589'da belirtildiği gibi 89 olmalıdır. Aracınızın performans ve ömrüne olumsuz etkilerini önlemek için satın aldığınız LPG'nin en az 89 MON'a sahip olduğundan emin olunması gerekir.
Yani kurşunlu benzin kullanan araçlarda LPG motora zarar veriyormuş. Enjeksiyonlu araçlarda herhangi bir problem yok. Ancak yine de 2000-3000 kmde bir benzinle çalıştırmanın iyi olacağı sonucuna varıyoruz.
Benzinin yağlama özelliğinin olduğunu ise ben de buradan öğrendim. Demek ki yanlış biliyormuşum. Ancak yine de bu konuyu araştıracağım. Çünkü benzin motorun içinde sıvı olarak dolaşmıyor bildiğim kadarıyla...
LPG özellikle sıralı sistemse araç performansında düşme yaratmıyor. Bunu tecrübelerime dayanarak yazıyorum. Çünkü gaz ayarını düzgün yaptığınızda, araç LPG de daha seri (benim aracım) e yakıt nominal değerlerde.
Son olarak LPG nin vuruntuya sebep olduğu kısmen doğrudur. Kalitesi düşük her yakıt vuruntuya neden olur.
Teşekkürler @Cherkess yine faydalı bilgilerle geldiniz. Kurşunlu benzin ve kurşunsuz benzin kullanmaya uygun arçşları bi r tek ben bilmiyor olabilir miyim? Öyleyse de kusura bakmayın. Enjeksiyonlu ve karbiratörlü farkımı?
@Praxis artık günümüzde Kurşunlu benzin de yok onu kullanan araçlar da artık klasik oldu kurşunlu benzinle çalışan araç üretimi de yok. Karbüratörlü araç üretimi de son buldu artık hepsi sıralı sistem enjeksiyonludur. Şu saatten sonra bu kadarını bilmeniz yeterli bence.
İsterseniz titanyum sübap takın lpg varken bir zaman sonra ayarı yine kaçacaktır. O yüzden bazı ustaların çelik sübap takalım ömürlük demelerine inanmayınız. Ancak lpgli aracınız varsa düzgün karışım olduktan sonra 100.000km yi devirirsiniz bu da lpgnin kendisini amorti etmesi için yeterli bir km. Bu sübap hasarından kaçmak için kullanıcı olarak yapacağınız bazı tespitler yeterli olur 1. Lpg enjektörlerinin konumu: genelde bazı ustalar uğraşmamak için manifoltun tam ortasına koyuyor.ordan boru sallandırıp manifoltun içine sokuyor bu tamamen yanlış hortumların mümkün olduğunca kısa ve eşit olması lazım 2. Lpgye geçerken aşırı sarsıntı: yüksek devirde gaz/benzin geçişlerini yaparsanız yanma odasına aşırı ısınma olup zamanla bozar. en azından ayağınızı gazdan çekip geçiş işlemini yapın 3.Performans: benzine nazaran lpgde arabanın performası ciddi anlamda düşüyorsa karışmda sıkıntı var demektir. Fakir karışım varsa sübaplardan ziyade pistona kadar girer. 4. İyi gaz: Katkısız iyi gaz kullanmaya özen gösterin katkılı gazlar zamanla lpg ekipmanlarını bozup doğru karışım ve sistemden randıman alma ihtimalini düşürüyor. 5.Aşırı Yüklenmek: Her ne kadar düzgün karışım olsada lpg yapı gereği yanarken fazla ısı çıkardığından çok sıkıştırmalarda kesinlikle zarar verir. Benzine alıp basın
Bu tip şeylere dikkat ettiğiniz sürece sübaplarınızda sıkıntı olma ihtimali baya düşüyor.
(02-01-2018, Saat: 15:54)Cherkess demiş ki: Arkadaşlar az önce aklıma geldi de herkesin dilinde aracında LPG ile yaptığın tasarrufla çelik subap taktırma masrafını da amorti edersin gibi bir takım söylemler var. Bu olayın gerçek olup olmadığı konusunu da açıklığa kavuşturmakta fayda var.
Arkadaşlar çelik subap olayı herkesin sandığı gibi ömürlük değildir kesin bir çözüm hiç değildir. Sebeplerine ayrıca değineceğiz ama ilk bilinmesi gereken nokta araçta Subap ayarı bozulması ve ya subap sıkıntısı zannettiğiniz gibi sübap erimesi şeklinde olmuyor her zaman. Öncelikle subap (valf) denilen mekanizma nın tek parça olmadığnı söyleyeyim. Hepiniz sanıyorsunuz ki aracımda 16 subap (valf) var. Çünkü subap arızasında 16 tane takım sübap isteniyor sizden ama asıl görmediğiniz parça tornacının bu ayarı yaptığı parça olan silindir kapağıdır yani kapaktaki subap yatağı denilen delikler subapı tamamlar. Bu deliklere Subap yatağı ya da teknik adıyla baga adı verilir. Subap yatağının bozulması bazılarınca subap uzaması olarak adlandırılır ama subaplar da uzayabilir tabi o da oluyor olmaz değil. Merak edenler youtube dan valf mekanizmasının çalışma prensibini animasyonlarıyla izleyip daha kalıcı bir görsel görmüş olarak bu konuyu pekiştirebilirler. Araçlarda iki tip subap bulunur bunlardan biri emme diğeri egzoz subabıdır 4 silindirli bir araçta 8 - 12 - 16 ile 24 arası subap olabilir. Hepsi 16 subaplı değildir. 16 Subaplı bir araçta genelde her silindirde 2 emme iki de egzos subabı bulunur. Ayrıca deforme olan subaplar genellikle emme subaplarıdır. Egzos subapları nadiren zarar görür. Subaplar aynı silindirde emme sırasında ve yanan gazı atarken açılır. Emme olayuı havayı ve yakıtı aynı anda silindirlere göndermek için açılır egzoz ise yanmış yakıtın gazını ve kurumunu atarken açılır her ikisinin de kapalı olduğu zaman diliminde ise yanma ve sıkıştırma meydana gelir yani 4 zamanlı motor denmesinin sebebi de budur aslında.
Önceden bir kaç teknik bilgiyi vermeden konuya bodoslama dalmak istemiyorum çünkü sonra önünüzde Borçlar Hukuku ya da ne bileyim bir İktisat kitabı varmış gibi olaylara Fransız kalmanızı istemem konuyu daha anlayarak öğrenmenizden yanayım Öğretmenlik somutlaştırarak öğretmeyi gerektiriyor mesleğimin hakkını vereyim değil mi
Subap yatağı aşınması teknik adıyla Valf Bagası Resesyonu denen bu olay subapların kapandığında motor yanma ve sıkıştırmayı yaparken kaçak yapmamasını sağlayan Subapın ikinci parçası olan yatağın aşınmasını subapların yataklara tam olarak oturmamasını anlatır. Subaplar sıkıyor ya da subaplar uzamış denen bu olay subapların yatağı aşındırarak daha içeri oturmasına ve iticiler subapı ittiği zaman daha zor açılmalarına ve ya daha az aralıkla açılmalarına sebep olur.
Asıl konuya gelmeden önce baga aşınması neden olur ona açıklık getirmek gerekir. Baga aşınması üç türlü gerçekleşir; bunlar Isıya bağlı yumuşama, erozyon, mikro kaynaktır.
Araçlarımızdaki egzantrik mili subapları ittikçe tabiri caizsesubaplar yatakları çekiçle demir döver misali döver. Bu darbeleri araç devrine göre sıklaştırıp seyrekleştirir. Araç motorları hem sürtünme hem yanma kaynaklı olarak belirli bir ısıda çalışmak zorundadır. Bu durumda egzantrik mili subapları bir yandan iterken diğer yandan subap yayları subapların tam kapanması için belli bir şiddette geri çekerek yatağa oturtur bu da subap yatağı malzemesi yumuşak bir malzemeyse zaman içinde çukurlaşacak geç kapanacak belki subapları sıkıştırmaya başlayacak ya da tam kapanmadan kompresyon kaybı yaşatacaktır.
İkinci tür aşınma Mikro Kaynaktır. Metalurji der ki; iki temiz yüzeyin bir birine temas etmesi birbirine yapışma eğilimi gösterir. Yani yağsız kalan yüzeyler sürtünme sonucu birbirine temas ettikçe birbirine kaynar tabi işin içinde ısı etkeni varsa daha çabuklaşır bu iş. LPG nin kuru bir yakıt olması subapları ve yatakları ıslatmadan yanması şayet subaplar yağsız kalırsa bu işlemin kolaylaşacağına işaret eder. Ama mikro kaynak olayı çok nadir görülen bir olaydır bundan pek korkmaya gerek yoktur diye düşünüyorum. Subaplar ve egzantrik temas ettikleri noktada motor yağıyla yağlanmaktadır. Mikro kaynak riskinin yeni nesil kurşunsuz benzinle çalışan motorlarda görülmesi kurşunlu benzinin bıraktığı kurumun oluşmaması sebebiyledir. Aslında kurşunlu benzinde oluşan kurum subapların yataklarla arasında direk temasını kesecek bir tabaka oluşturmasından dolayı mikro kaynağın önüne geçmesindendir. Kurşunsuz benzin çok daha temiz bir yakıt olduğu için buna imkan vermez. Mikro kaynak olayının gerçekleşmesinden sonra birbirine kaynayan yüzeyler birbirinden ayrılırken koparak zemine zarar verir daha sonrasında subaplar kapalı olsa bile yakıtın silindire sızmasına sebep olur. Yakıtın sızması piston segmanlarından içeri akarak motor yağını bozmasıyla zaman içinde yağlamayı tam yapamayan motorun yatak sarmasına kilitlenmesine kadar giden sorunların ortaya çıkmasına sebeptir. Bu olayın bir çok örneğini yaşayarak gördüğümü söyleyebilirim. En son arkadaşın Forester ında sıvı sistem LPG kitinin pompasının bozulması sonucu yakıtı püskürtememiş ve silindirlere akıtmıştır bu sebeple LPG enjektörünün gazı sıvı halde gönderirken pompanın basıncıyla püskürterek taneciklere ayırması gerekirken su gib dökmesi 2-3 ay içinde iki Subapın yanmasına sebep olmuş ayrıca yağı bozarak yağlamayı engellediği için yatak sarmasıyla olay sonuçlanmıştır. Ki arkadaşın aracı 3 ay önce komple motor yapılıp Subaplar da elden geçirilmişti. Durumun vehameti açısından örnek vermek istedim. Bunun nadir görülse de başınıza gelmeyeceğinin garantisi yok. Aslında LPG ustasından öğrendiklerimi aktarırken daha önceki LPG konusunda gazın benzinden çok daha yüksek ısıda yandığını söylemiştim. O kısmı düzeltmem gerekiyor hem burada açıklayayım hem o konuya da el atıp düzelteyim istiyorum. LPG benzinden çok küçük bir farkla daha fazla ısı üretiyormuş. LPG : 10600 kkal/kg Benzin : 10500 kkal/kg Yalnız LPG hem oktanı yüksek olduğu için (Oktan = yanma direnci) yani benzine göre daha zor alev alıyor aslında tam tersidir diye biliniyor ama bu da yanlış. Ama LPG nin ısıyla zara verdiği gerçeğini örtmüyor bu değerler. Çünkü LPG zor yanıyorsa zor da sönüyor yani LPG aldığında subaplar kapanırken halen yanıyor halde oluyor ve sıbapların mil kısmı bu ısıya maruz kalıyor.
Neyse gelelim Erozyon kısmına. Bu durumun yakıtla hiç alakası yoktur yani sanmayın ki benzinli araçlarda subap problemi yoktur. Bu tamamen mekanik bir olay olduğu için birbirine değen iki yüzeyden sert olan yumuşak olanı aşındırır. Subaplar egzantrik mili her bastığında ileri gider ve yay yardımıyla geri gelir bu yay subap itilirken ve çekilirken subabı çevirir böylelikle subap dönerek yatakları ya da kendini aşındırır. Bu durumun önüne geçmeye çalışan otomobil üreticileri ters sarmala sahip iki yay kullanarak bunu engelleyememiş de olsalar en aza indirgemişlerdir. bu durumu kısmi olarak çözmenin diğer bir yolu da subapbaşları ve yatakların yağlanmasıdır eskiden kurşunlu benzinde bu durum çok azdı ama kurşunsuz benzinle birlikte bu durumun önüne geçmek pek de mümkün olmuyor. Bu noktada işte yağlama sistemi denen zırvalık devreye girmiştir diyebiliriz. Ama yağlama sitemi mantıklı olmasına rağmen hem kullandıkları yağın aslında yakıt içerikli olması hem de sadece erozyonun önüne geçmesi olası bu üç tehlikeden sadece birini diskalifiye edecektir anladığım kadarıyla ki yağlama sistemi başarılı bir sistem olsa yapacaktı bunu yoksa aksi takdirde İzmir oto da açtıkları Forester ın erimiş pistonu bu sistemin bir halta yaramadığının da ispatı niteliğindedir. Piston erimesi de zaten subapların yakıt kaçırması sonucu meydana geldiği için Mikro kaynak başlığındaki açıklamaya istinaden yağlama sisteminin böyle bir risk oluşturduğu da ortaya çıkmıştır.
LPG nin benzine göre Subap meselesindeki dezavantajı da şöyledir. LPG ile benzinin kalorileri çok yakın olmasına rağmen LPG benzinin %85 i gibi bir ısı üretebilmektedir. Ancak LPG benzin gibi subapları soğutmadığından daha az ısı üretmesine rağmen bu avantajı dezavantaja dönüşmektedir. Benzin sıvı olarak püskürtüldüğünden emme aşamasında subaplara temas ederek ısıyı bir miktar almaktayken LPG gaz olduğu için bu işlemi yapamamakta sonuçta benzin ürettiği ısıyı soğutarak düşürebilirken LPG nin ısıyı düşürememesi subaplara zarar vermektedir. Bu LPG nin soğutmama meselesi metallerin ısıyla yumuşamasına sebep olmaktadır. Tıpkı bir demirci ustasının demiri kor haline getirip aynı metalden yapılmış soğuk çekiçle döverek şekil vermesi benzeri bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Bu durumdan en çok etkilenen motorlar Honda ve Ford'un bazı motorları Tüm Jaguar ve Tüm Subaru motorlarıdır buna rağmen günümüz motor teknolojisinde tüm motorlar oldukça sorunsuzdur.
Bu etkiye maruz kaldığı halde en çok dayanacak malzeme ise çelik subaplara karşılık Kobalt ve Krom karışımı olan stellite denen malzemeden üretilmiş yataklar olacaktır. Sonuç olarak Çelik Subaplar subap yatağı yumuşak malzemeden oldukça tam olarak bir çözüm değildir. Araçlarımızda kullanılan magnezyum subaplar ise subapları hafifletmek amacıyla kullanılmıştır çünkü subapların kapanırken yatağı dövmesi malzeme çelikse daha şiddetli olacak ve yatakları daha kolay deforme edecektir. Çelik subapların böyle bir dezavantajı da vardır.
LPG ye daha uyumlu motorlar ise silindir başına düşen subap sayısı daha fazla olanlardır. Yani 8 subaplı bir araca göre 16 subaplı bir araç LPG konusunda daha dayanıklı bir motora sahiptir. Yatak aşınmasının önüne geçmek için subap sayısı arttırılmıştır günümüz araçlarında yani darbenin şiddeti 2 yerine 4 ve ya 6 subapa paylaştırılmıştır. Bu durumu iki kişinin aynı anda bir 2 metre bir çukur kazmasıyla 2 kişinin ayrı ayrı 2 metrelik iki çukur kazmasına benzetebiliriz sonuç olarak aka kişinin ayrı ayrı çukur kazması çok daha uzun sürecektir.
Sonuç olarak Kurşunsuz benzinde çalışması için tasarlanan bir motor ne kadar sorunsuzsa LPG de de aynı şekilde sorunsuz çalışacaktır ve valf bagası resesyonu tüm araçlar için geçerli bir durumdur yakıtın LPG ya da Kurşunsuz benzin olması bu durumu değiştirmez. Çelik subap Subaru motoru için kesin bir çözüm değildir diyebiliriz. Maalesef Subaru nun da çok sorunsuz bir motora sahip olduğunu söyleyebilecek durumda değiliz arkadaşlar.
TO BE CONTİNUED (YANİ DEVAMI VAR)
YAZABİLİRSEM BUGÜN OLMADI YARIN O DA OLMADI BİR HAFTAYA BİTER BU KONU
Çelik subap taktırmanın olası problemlerinin önüne geçmediği ve de ömürlük olmadığı tecrübeyle sabittir
Bu işlem için biraz araştırma yaptım çelik sübab için 4bin TL isteniyor peki bunu yaptırdık ortalama kaç km sonra tekrar edecek ayrıca bu onarım dan sonra lpg kullanmasak ikisi arasında maliyet farkı olur mu
Yatak aşınması olur demişiniz ya @Cherkess onu diyorum.Bu yatak aşınması ileri boyutda ise subapları değiştirsek bile yine de kalıcı hasar vermiş olur mu?Üstelikde sonradan eklediğinize göre çelik subap yatak aşınmasını daha da artırıyor demişiniz.