İkinci el araç alırken nelere dikkat edilmeli? Bu konuda kendi kontrolümüzü nasıl yaparız? Bir kaç teknik detay ile anlatmaya çalışacağım.
Bunun için ''ikinci elde bireysel araç kontrol teknikleri'' konusunu açıyorum. Tabi burada herkesin kendine has yöntemleri muhakkak vardır. Ben genel olarak kendime has edindiğim sanayi tecrübemi dilim döndüğünce aşağıda anlatmaya çalışacağım.
Bu anlatım tamamen araba konusunda deneyimli olmayan arkadaşlarımız içindir. Tecrübesi olan arkadaşlara bir lafım olmadığı gibi onların yöntemlerine de saygım sonsuzdur.
1) Dış kontrol
Kaporta boya konusunda işin ehli bir servisten yardım almak en mantıklısı olsa da, bazı durumlarda aracı servis yada benzeri yerlere götürmemiz mümkün olmaz. Böyle durumlarda kendi kontrolümüzü kendimiz yapmamız gerekir. Peki bunu nasıl yapacağız?
A- Boyalı Parça Kontrolü:
Öncelikle baktığımız aracın kaportası mutlaka temiz olmalıdır. (Sahibi aracı kirli getiriyor ve bunun için vakti olmadığını söylüyorsa hanesine -1 yazılmalıdır) Aracımız temiz denk geldi diyelim. Aracı güneş ile aranıza alın. Boyunuzu tavan seviyesine getirerek gözünüzle nişan alır gibi tavandaki güneşin yansımasına bakın. Bu yansımada kılcal çizikler olabilir. Fakat tavanın yansımasında ufak tozcuklar ( tozcukları elinizle sildiğiniz de gitmeyecek ) veya portakal kabuğuna benzer kabarıklar var ise bu boyalı olduğu anlamına gelir. Aynı hareketi diğer parçalar içinde parçanın boyuna inerek uygulayabilirsiniz. Diğer bir yöntem ise boyasına baktığımız parçanın bitim yerlerindeki varsa lastik fitil altlarına bakmak olacaktır. Genelde boyacılar fitilleri boya öncesi sökmek yerine üzerini bant ile maskeleyerek boyama işleri yaparlar. Eğer ki fitil altlarında pul pul atmalar yada vernik akıntıları var ise yine o parçanın boyalı olduğunu anlamış oluruz. Diyelimki kapının boyasına bakacağız. Eğildik güneşi karşımıza aldık ve baktık herhangi bir şey göremedik. Kapıda fitil de yok. Peki nasıl boyalı olduğunu anlarız. İşte son yöntem burda işe yarıyor. Kapının menteşe yada kilit bölümüne eğilip kaportanın içe dönen kısmına bakacağız. Burada boyalı parça kenar kısmından içe dönerken bir çizgi ile kesilir. Bu çizgi maskeleme bandı çizgisidir. Bu çizgi var ise yine o parçanın boyalı olduğunu anlamış oluruz.
B- Değişen Parça Kontrolü:
Aracın öncelikle tüm parçalarının ön arka tampon dahil birleşim yerlerindeki boşlukları kontrol edilmelidir. Tüm boşluklar sağlı ve sollu olarak eşit olmalıdır. Örneğin sol çamurluğun kaput ve sol kapı ile olan aralık boşluğu eşit olması gerektiği gibi, aynı boşluğun sağ tarafla da eşit olması gerekir. Aracı genel olarak gözle kontrol ettik. Bütün boşluklar eşit peki bu değişen olmadığı anlamına mı gelir. Tabi ki hayır. Kaput ve kapı menteşeleri üzerinde bulunan vidalar ile çamurluk bağlantı vidaları iyice incelenmeli, bu vidaların üzerinde çizik, boya atması kısaca anahtar izi var mı bakılmalıdır. Eğer vidaların üzerinde tahribat var ise bu o parçanın en azından değişmese bile sökülüp takıldığını gösterir. Yine diğer bir yöntem kapı ve kaput içlerinde fabrikasyon düz bir fitil bulunur. ( Kapının hemen içe bakan kenarında dır)Bu fitil aracın rengindedir. Tırnağımızı bu fitile bastırarak sertlik kontrolü yaparız. Sert ise problem yok, yumuşak ise parça değişmiş demektir.
C- Ağır Kaza şase Kontrolü:
Araca baktık ve ön tarafta bir iki parçada değişim yada sökülüp takılma tespit ettik diyelim. Yada hiç bir şey tespit edemedik ama içimiz rahat etsin diye önden kazası var mı ona bakmak istiyoruz. Kaputu açtık motor karşımızda. İlk olarak farları elimizle tuttuk ve sallamaya çalıştık. Farlar oynamıyor sağlam deyip ön panele baktık yani farların tutturulduğu bölüme. Burada da yine ön panel bağlantı yerlerine bakıyoruz. Vidalar genelde fabrikasyon işaretli veya boyalı olur. Diyelim ki vidada işaret yok ama boya var. Vida üzerindeki boyayı tırnağımızla kazımaya çalışıyoruz. Boya çıkarsa bilin ki panel sökülmüş yada değişmiş ve aynı renk sprey boya ile vida başları boyanmış demektir. Sırayla radyatör bağlantı yerlerine bakıyoruz bütün vidalar eşit çeşit olmalı. Atıyorum aynı parça üzerindeki vidalardan Sağ taraftaki vida somunlu sol taraftaki yıldız kafa ise problem var demektir. Sıra geldi amortisör kulelerine. Cep telefonunun fener ışığını yakıp önce amortisör altındaki şase koruyucu saça bakıyoruz. Üzerinde herhangi bir çekiçleme, kaynak, boya vs var mı. Diyelim ki her şey tamam hatta boyası gıcır gıcır duruyor buda tehlike demektir. Motor iç aksam boyası asla dış kaporta boyası gibi olmaz. Gözümüzle inebildiğimiz kadar derinlere iniyoruz fenerle beraber tabi. Tampona doğru geldik görebilirsek ana şase uçlarını kontrol ediyoruz aynı yöntemle. Kaynak, parlak boya, Çekiçleme var mı. Amortisör bağlantı yerlerinde varsa koruyucu kapağı kaldırıyoruz ve amortisörü bağlayan somunların diplerine bakıyoruz. Burada da dikkat edilmesi gereken şey, somunların diplerinde kılcal çatlaklar yada paslanmalar var mı. Önden yada ön düzenden kaza yapmış aracın amortisör başlarında da deforme muhakkak olur. Bunlara dikkatlice bakıyoruz.
2) Motor Kontrol
Yine Aracı motor testine götürebileceğimiz bir servis imkanı yok ise kendi testimizi kendimiz aşağıdaki gibi yapabiliriz.
Motor kontrol testi 3 türlü yapılır. Bunun formülüne kısaca GES denir.
G- Gözle Kontrol:
Burada motor kaputu açılır ve genel olarak motorun yapısına ve duruşuna bakılır. Yine fener yardımıyla motor alt kısmından üst kısmına doğru herhangi bir yağ kalıntısı, paslanma, kopuk yada kopmaya yüz tutmuş kablo, soket fiş, uyduruk lehimlenmiş kablo var mı buna bakılır. Bilinmelidir ki her motorun üzerinde ki kablo hortum vs gibi elektrik düzenekleri düzgün bir sıra ve sistem ile yerlerinde durması gerekir. Hiç bir motorda gereksiz uzun kablo yada plastik kelepçe ile tutturulmuş hortum bulunmaz. Kaput açıldığı anda düzenli motor kendini belli eder. Her şey olması gerektiği yerde ise zaten sizin de dikkatinizi çekecektir. Gereksiz temiz olan motorlar yada parlatılmış olan aksamlar sizleri yanıltabilir. Böyle temiz motorlarda aracın yağ pompa bağlantısı ile üst kapak birleşim noktalarına bakılmalıdır. Her sağlam motorun az da olsa bir miktar yağ atması normaldir. Ama çok temiz ise incelemenin daha detaylı yapılması gerekir. Bunun için sırayla Radyatör hortum bağlantı noktasında paslanma, motor su deposu üzerinde sararma( Yedek depo değil) Üst kapak contasında sıvı akıntı izleri (sarı yada siyah renk. Sarı ise su, siyah ise yağ) varmı iyice gözle kontrol edilmelidir. Bu izlenimler var ise o araçtan kaçınılmalıdır.
E- Elle Kontrol:
Burada gözle kontrol bittikten sonra aracın tüm kapakları ( Yağ, su vs )elle kontrol edilmelidir. Kapaklar sağlam boşa dönen kapak yok diyelim. Tüm hortumların ve kelepçelerin sıkılığını el ile deniyoruz. Tek tek hortumları büküyoruz çatlak patlak var mı bakıyoruz. Tüm soketler fişler el ile tırnağına bastırılmadan sökülüyor mu deniyoruz. Aracın sigorta kutusunu açıp, içindeki sigorta panellerinin diplerinde yanma, plastik bölümde erime var mı kontrol ediyoruz.
S- Sıkıştırma:
Motor çalıştırılır. Lpg var ise aracı benzine alınır. Motor rolantide çalışırken üzerine elimizi koyup titreme, sallanma varmı bakılır. Her şey normal diyelim motor saat gibi çalışıyor. Araca gaz kelebeğinden peşpeşe ve hızlıca yüksek devir çevirtip egzoza bakıyoruz. Her hangi bir duman atma varmı. Burada dikkat edilmesi gereken şey araca gaz verirken hızlı bir şekilde seri ve en az 3-5 kez tekrarlamaktır. Duman varsa sorun var demektir. Sonra Yağ kapağını ve yağ çubuğunu söküyoruz. Yine kelebekten gaz vererek hem yağ çubuğu girişine hemde yağ dolum yerine bakıyoruz. Herhangi bir duman yada yağı köpürterek dışarı attırma varmı izliyoruz. Varsa yine sorun var demektir. ( Sorunların nedenlerini yazmıyorum çünkü 50 tane nedeni olabilir) Elektronik gaz kelebeği olan araçlarda bu işlemi araç içinden birinin yapması gerektiği için ya 2 kişi gidilmelidir yada araç sahibinden rica edilmelidir. Rolantide yapacağımız kontroller artık bitti. Sıra geldi motor yol testine. Bu işlemi yaparken aynı zamanda şanzıman ve yürüyen aksam kontrolleride yapılmalıdır
3) Motor, Şanzıman ve Yürüyen Aksam Testi
A- Motor Testi:
Araç ile yola çıktıktan sonra devir ve hız göstergeleri göz hapsine alınmalıdır. Geneli itibari ile araçların devir göstergeleri 3. vites den sonra hız göstergeleri ile 3bin devirde aynı hizada bulunmaları gerekir. Bunu çoğu kişi yanlış anlıyor. Şöyle açıklayayım. Manuel yada eski otomatik vites arabalarda, kalkıştan itibaren seri bir şekilde dip gaz veya vites atarak gittiğinizde motor 3. vitese geldiğinde devir ibresi hız ibresi ile saat yönünde aynı hizada olması gerekir.( 0/100 Videolarım da var) Olmuyorsa motor kondisyonu düşük demektir. ( cvt yada benzeri şazımanlarda geçerli değildir) Yine bir başka test ise aracın devir göstergesi seri bir şekilde 3. vitese kadar aralıksız duraksamadan ilerlemesi gerekir. Aralarda tutukluk bekleme gibi hareketler gösteriyorsa yine motorda sorun var demektir. Başka bir teste şu yolun sağ tarafında park etmiş araçlara yakın geçerek motor alt kısmından, egzozdan vs gelen sesler varmı dinlemektir. Motor alt kısmından çıkan sesler ona en yakın engele çarparak merkezine geri döner, sizde bu sırada camı açıp gelen sesleri dinleyebilirsiniz. Duyacağınız ufak patlamalar, şıkırtılar, sürtünme sesleri, gıcırdamalar önemli yada önemsiz sorun teşkil eder.
B- Şanzıman Testi:
Diyelim ki otomatik şanzımanlı bir araca bakıyoruz. Aracın içindeyiz. Vitesi D konumuna aldık. Ayağımızı gazdan çekiyoruz. Araç yola akmaya başlarken çok hafif sanki sağ ayağımızın altında yumurta varmış da kırmak istemiyormuşuz gibi gaz pedalına dokunuyoruz. Araç 2. vitese geçerken şanzımandan sanki tokat benzeri bir itme, ses hissedersek şanzıman sıkıntılı demektir. Diyelim ki ses gelmeden araç 2. ve diğer viteslere düşük hızda ve devirde rahat geçiyor. Araca aniden kingdown yaptırıyoruz ve bu sırada devir göstergesini yine göz hapsine alıyoruz. Eğer ki devir, üst sınırı olan bölüme gelmeden şanzıman vites atarsa sorun yok ama üst sınırda bekleme yapıp geçiyor veya biz ayağımızı gazdan hafif çekince vites atıyorsa yine şanzıman da sorun var demektir.
Manuel şanzımanda ise araç durur pozisyonda 5 yada 4 vitese takılır ve ayak debriyajdan çekilerek araç yürütülmeye çalışılır. Araç yürürse baskı balata bitik demektir. Ama yürümez araç stop ederse baskı balata iyi demektir. Daha sonra sırasıyla vites geçişlerinde sallanma, bulunduğu vites den ufak bir hareketle çıkacakmış gibi olma durumları var mı kontrol edilir.
C- Yürüyen Testi:
Eğimsiz ve düz bir yolda araç ile seyir halinde iken, eller direksiyondan çekilir. Araçta sağa sola çekme var mı bakılır. Belli bir hıza ulaşıldığında frene sertçe basılır. Bu esnada yine direksiyonda titreme yada sağa sola doğru asılma var mı incelenir. Hafif çukurlu yada stabilize bir yola geçilir. Araç durdurulur. Tüm camlar kapatılır. Araç ile tam sağ yada tam sol yapılır bu arada direksiyondan ses geliyor mu bakılır. Sonra hafifçe gaza basılır, fakat bu esnada eller direksiyonda olmaz. Direksiyonun kendi kedini toplaması izlenir. Eğer ki direksiyon kendini toparlıyorsa sorun yok. Ama el yardımı istiyorsa sorun var demektir. Sonra tekrar yola çıkılır kasisli yerlerden geçerken alt takımdan ses geliyor mu dinlenir.
Bu yazdıklarım kendi deneyimlerimdir. Bana göre önemli olan hususları yazdım. Her marka model araca uygulanabilir. Subaruya özel değildir. Subaru için örneğin forester, bu kontrollerin dışında extra olarak;
- Arka Amortisör kontrolü
- Xt ise Turbo balans, Turbo basınç ve Turbo yağ kontrolü
- Krank keçesi, Buji oringleri, Kartel contası kontrolü
yapılmalıdır. Bunuda zaten arabadan anlayan biri değil iseniz nasıl yapıldığını anlatsamda pek işe yaramaz. Servise gitmeniz gerekir.
Umarım ihtiyacı olan arkadaşlara yardımcı olabilmişimdir.