Sürüş Teknikleri
Otomobiller hayatımıza girdiği günden beri, mesafeleri kısaltmış ve dünyayı küçültmüştür.
Ancak otomobili doğru kullanmayı biliyor muyuz? Ülkemizde son günlerde azalan trafik kazalarını tamamen ortadan kaldırabilmek için otomobilimizi iyi tanımalı, değişik durumlarda vereceği tepkileri iyi bilmeli ve bu tepkilere hazırlıklı olmalıyız.
İşte "sürüş teknikleri köşemizde otomobilimizin değişik zeminlerdeki tepkilerini ve buna karşı neler yapılacağını öğreneceğiz.
Sürücülere kış uyarısı
Araba kullanırken hareketleri kısıtlayan kalın giysiler ile gaz-fren senkronizasyonunu bozan kalın tabanlı ve geniş ayakkabı giymekten kaçınmak gerektiği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kazaları Araştırma Önleme ve Uygulama Merkezi Emekli Müdürü, Türkiye Kazalarını Önleme Derneği Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Halis Tombaklar, açıklamada, ülke genelinde kar yağışı ve soğuk havaların başladığını hatırlatarak, sürücüleri kış şartları karşısında duyarlı olmaları için uyardı.
Kışın araç kullanan sürücülerin herşeyden önce araçların kışlık bakımlarını eksiksiz yaptırmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Tombaklar, araçlarda zincir, çekme halatı ve takoz bulundurulmasının, olası aksiliklerde sürücüye yardımcı olacağını ifade etti.
Kışın gerekmedikçe gece yolculuk yapılmaması uyarısında bulunan Prof. Dr. Tombaklar, şunları söyledi:
'Kışın araç lastiği seçimi de büyük önem taşıyor. 1 Aralıktan 31 Marta kadar olan dönemde mutlaka kış lastiği kullanılmalıdır. Kış lastiği 5-10 santimetreye kadar karda aracın güvenli sürüş yapmasını sağlayacağı gibi, sıcaklığın -30 dereceye kadar düştüğü bu dönemde yumuşak lastik özelliğiyle tutunmayı artıracaktır.'
Prof. Dr. Tombaklar, kışın lastiklerin yeterli olmadığı durumlarda zincir takılması gerektiğini, pek çok kişinin uygulamasının aksine, karda lastiklerin havasının indirilmesinin güvenli sürüş için yarar sağlamayacağını vurguladı.
Kış aylarında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birinin de yüksek rakımlı bölgeler, köprü ve viyadüklerden geçilirken karşılaşılabilecek gizli buzlanma olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tombaklar, şunları kaydetti:
'Köprü ve viyadüklerde araçtan aşağı inilip ya da sol ayak yere basılarak gizli buzlanma olup olmadığı kontrol edilmelidir. Soğunun gizli buzlanmaya neden olduğu köprü ve viyadük gibi yerlerde gizli buzlanma tehlikesi varsa fren yapılmamalı, vites yumuşak bir geçişle küçültülmeli, araç otomatik vites ise ayak gazdan yavaşça çekilmelidir. Buzlanmış camlar için buz çözücü spreyler kullanılmalı, camdaki buzu çözmek için kesinlikle sıcak su dökülmemelidir, yoksa cam patlayabilir. Bunun yerine camdaki buzu çözmek için normal su da kullanılabilir.'
Heel and Toe tekniği
Günümüzde otomatik şanzıman sistemli otomobillerin artması nedeniyle eskimeye yüz tutmuş bu teknik, manual vites kutulu araçlarda kullanılmaktadır.
Bu tekniğin amacı, vites küçültülürken ayağın debriyajdan çekilmesi ile ani bir motor freni meydana getirilmesini ve otomobilin dengesinin bozulmamasını sağlamaktır. Bu tekniğin uygulanması şu şekilde olmaktadır; Sağ ayak ile frene basılırken sol ile debriyaja basılıp vites küçültülür. Sonra tekniğin isminden de anlaşılacağı gibi sağ ayak topuğuyla veya yanıyla gaz pedalına hafifçe dokunulur ve motora hız kazandırılır. Son olarak da sol ayak debriyajdan kaldırılır. Böylelikle kavrama sonucunda vites kutusu ve akslar üzerinde meydana gelebilecek darbeler en aza indirilmiş olur.
Bu tekniğin kolaylıkla kullanılabilmesi için fren pedalı ile gaz pedalı arasındaki seviyeler birbirine yakın olmalıdır. En ideal durum kendinizi en rahat hissettiğiniz durumdur. Kullanılan ayakkabılar bu tekniğin uygulanmasında çok büyük bir önem taşırken, pek çok sportif pedal kiti de bu tekniği destekleyecek şekilde özel formlarda üretilmektedir.
Görüş Alanı
Araba kullanmayı yeni öğrenen biri için yapılacak en önemli şey nereye gidileceğine bakmaktır. Yeni sürücelere en önce öğretilen; karşıdan gelen araçları takip etmek, seyir edilen şeridi korumak, dikkatin dağılmamamasını sağlamak gibi kurallar önemlidir.
Yeterli tecrübeye sahip olmayan sürücülerin genellikle önlerinde giden arabaya odaklanmak ve başka bir yere dikkat etmemek gibi eğilimleri vardır. Bu davranış direksiyon başına ilk defa oturan biri için doğal ve kaçınılmaz bir reaksiyondur. Tecrübe arttıkça dikkat verilmesi gereken noktalar azalacaktır. Çünkü bu noktalar gün geçtikçe refleks haline dönüşecek ve artık sürücü önündeki aracın da önüne bakmak gibi yetenekleri ve dahasını zamanla kazanacaktır.
Araba kullanmak ellerin, ayakların, ve gözlerin, koordineli bir şekilde çalışması ile insan vücudunun tümünün performans gösterdiği bir eylemdir. Dolayısıyla araç kullanırken görüş alanının, sürücüye bağlı olarak, arttırılması tecrübeyle kazanılacak bir durumdur.
Sol Ayak Freni
Sol ayak freni önden çekişli araçlar için performans arttırıcı ve önemli sürüş tekniklerinden birisidir. Bu teknik ilk bakışta insanın aklına 'fren zaten sol ayak yardımıyla yapılmaz mı?' sorusunu getirebilir. Burada önemli olan, sağ ayağın normal şekilde gaz pedalına basılı bulunması ve sol ayağın da aynı anda frene basılı olmasıdır.
Bu sürüş tekniği 3 durumda uygulanabilir. Bunlardan birincisi aracın istenilenden daha az dönmeye başladığı andır. Basit olarak, önden çekişli bir otomobile virajda gaz verilmesi durumunda veya çok hızlı olarak viraja girildiğinde dönüş yarı çapını küçültmek amacıyla kullanılır. İkinci durum otomobilin zıplamaya meyilli olduğu engebeli yüzeylerde zıplamayı azaltma durumudur. Üçüncü durum ise turbolu otomobillerde uygulanır. Bu durumdaki amaç ise ayapı gaz pedalından çekmemek, turbo basıncın düşmemesini saplamak ve aracın çabuk hızlanmasını sağlamaktır.
Bu sürüş tekniği özellikle yarış pilotları tarafından kullanır. Şehir içindeki trafik yasaları gereğince kaza durumlarını azaltmak amacıyla bu tür (hızlanmayı azaltıcı, aşırı sürat sağlayıcı) sürüşlere imkan tanınmamaktadır.
El Freni İle Viraj Dönmek
El freninin arka tekerlekleri tuttuğu araçlarda 90 derece ve üzerindeki sert virajların dönülmesinde ya da aracın gidiş yönünün ani olarak değiştirilmesi gereken durumlarda el freninin çekilmesi ile arka tekerleklerin kilitlenmesini sağlamak ve bunun sonucunda aracın arkasının kaymasıyla dönüş yarı çapını küçültmek mümkündür.
Lastiklerin yeri çok sağlam tuttuğu asfalt zeminde dahi sürücünün arka tekerlekleri kolayca kilitleyebilmesi için hidrolik el freni pompaları kullanılmaktadır. Standart arabaların çoğunda bulunan mekanik el freni donanımları toprak ve mıcır zeminde yeterli işlev görmesine rağmen asfalt zeminde büyük kuvvetlere gereksinim duymaktadır.
Bu sürüş tekniği aracın dengesini bozmak ve arkasını savurmak esasına dayandığından, usta bir sürücü olmadan bu tekniğin kullanılmaması tercihendir.
Ellerin Direksiyon Üzerindeki Konumları
Direksiyon simidi yaklaşık 9'u çeyrek geçe konumunda dıştan tutularak başparmaklar direksiyon göbeğinden kolların üzerine konumlandırılır. Direksiyon kollarının üzerine yerleştirilen başparmaklar kolların sahip olduğu ağırlığın bir bölümünün taşınmasına yardımcı olur. Direksiyonda yapılacak tüm hareketler bu temel pozisyondan yola çıkılarak başlatılır. Otomobilin yönlendirilmesi için genellikle direksiyonun en fazla yarım tur çevrilmesi yetmektedir ; bu nedenle yettiği sürece ellerin sahip olduğu konum bozulmadan uzunca süre yol alınabilir.
Dönüşlerde viraj çapı küçüldüğünde virajın iç tarafına bakan el gevşetilerek viraj dışındaki elle direksiyon simidi 180 derceye kadar çevrilebilir. Bu yöntemle direksiyon çok çabuk çevrilebilir ve sonra temel direksiyon tutuş pozisyonu çabucak gerçekleştirilebilir.
Anlatılan yöntem özellikle arkası savrulan bir otomobilin de ön tekerleklerin hangi konumda olduğunun anlaşılamaması veya geç anlaşılabilmesi nedeniyle çok önemlidir. Direksiyondaki temel tutuş pozisyonuna sadık kalındığı sürece ani manevralar çabuk ve doğru olarak gerçekleştirilebilir.
Virajlar
Doğru Viraj Alımında Geçerli 2 Genel Kural
Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen kuraldır. "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bu her iki kural da doğru viraj almanın mantığını anlatmak için yazılmıştır ve sizle birlikte diğer araçların da seyir halinde olduğu normal trafikte uygulanması son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple tuninglinx olarak günlük trafikte size ayrılan yol çizgilerine uymanız gerektiğini hatırlatırız.
Yapılan Hatalar
Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır. Eğer dikkatli bir sürücü iseniz diğer araçlarla birlikte viraja girdiğinizde çoğu sürücünün hızını ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri vardır.
Fren noktasında otomobilin bulunduğu yanlış konum ve hızını ayarlayamamaktan ötürü, virajın orta noktası olan apexte viraj açısının ne kadar keskinleştiği rahatlıkla görülmektedir. Sonuç olarak bu noktada aracı neredeyse durma noktasına varacak kadar yavaşlatmak mecburi hale gelmektedir.
Virajları Doğru Almak
Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok dış etkene bağlıdır. Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığı gibi.. Ancak, her koşulun uygun olduğu varsayımından hareketle doğru viraj alımını şu şekilde açıklayabiliriz:
Doğru viraj alımında sürüş çizgisi "önce dış -sonra iç- tekrar dış" şeklinde olmalıdır. Viraja dıştan, yani sağa dönen virajlarda yolun soluna yanaşarak, sola dönen virajlarda ise yolun sağına yanaşarak dönmek esastır. Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir. Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve bu hız, şekilde "apex" olarak nitelenen virajın orta noktasındaki hız dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj içinde frene basılmaz.
Fren noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek apexe kadar kontrollü bir şekilde gaz verilir (hız belirli bir miktarda artırılır). Orta noktada (apexte) otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti maksimumdadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü noktadır.
Virajın en iç konumunda bulunulan apexte virajın uzak olan dış noktası hedeflenerek otomobil gaza oturtulur. Ancak gaz verirken otomobili kasmak ve lastikleri zorlamak yerine hem motorun daha çabuk hızlanması hem de lastiklerin soğuyabilmesi için bir an evvel düzelterek aracı gerektiği kadar dışa bırakmak gerekmektedir.
Virajlarda Ne Yapmalı?
Otomobilin çekiş özellikleri farkı gözetilmeksizin, yapılması gereken tek bir şey vardır o da viraja girmeden önce yeterli yavaşlamanın sağlanmasıdır. Bir viraja girerken amaç; virajlara hızlı girmek değil o virajdan otomobile hasar vermeden tek parça çıkmak olmalıdır.
Otomobil hangi gruba dahil olursa olsun, viraja girmeden önce, yavaşlamayı dört tekerleğin de aynı istikamete baktığı zamanlarda gerçekleştirmeliyiz. Ayrıca ideal dönüş vitesini de frenle birlikte viraja girmeden önce seçmiş olmalıyız. Bu andan sonra, yani direksiyonu viraj yönüne çevirdikten sonra, iki elimizle direksiyonu sıkı sıkı tutarak, dengeli bir gaz koordinasyonu ile viraj içinde hızımızı apeks noktasına (virajın çıkış noktası) kadar sabit tutmaya çalışıp, daha sonra gaza yüklenebiliriz.
Önden Çekişli Otomobil Virajdayken
Önden çekişli bir otomobil ile ideal dönüş süratlerinin üstüne çıktığınızda, kafadan kayma eğilimi gösterir.
Hızımız daha önce belirttiğimiz ideal dönme hızının üstünde ise, önden çekişli otomobiller kafadan kaymaya başlar. Otomobili yolda tutmak için, bizim lift-off dediğimiz, ayağınızı çok kısa bir süre için gazdan kaldırarak tekrar basma işlemini yapmamız gerekir. Önden çekişli bir otomobili ancak bu şekilde yolda tutabiliriz.
Arkadan İtişili Otomobil Virajdayken
Arkadan itişli bir otomobil ise, ideal dönme süratinin üstünde bir hızla viraja girerse, viraja girerken kafadan, viraj çıkışında arkadan kaymaya başlar.
Arkadan itişli otomobilde ise olay çok farklı gelişir, otomobil kaymaya başladığında -ki bu kayma arkanın kopması şeklinde olur- otomobili tam ters istikamete çevirerek, yani kontra vererek dengeli veya gerekli ise tam gaz vererek yolda tutmaya çalışmalıyız. Bu arada her ne olursa olsun asla paniğe kapılıp ayağımızı gazdan çekmemeliyiz. Ayağımız asla frene gitmemeli, aksi halde telafisi imkansız sonuçlarla karşılaşabiliriz.
Dört Çeker Otomobil Virajdayken
Dört çeker bir otomobil, ideal dönüş süratinin üstünde bir hızla viraja girdiğinde, viraja girerken önden çekişli otomobil gibi davranır yani kafadan kayma eğilimi içindedir, viraj çıkışında ise arkadan itişli bir araç gibi arkadan kayar.
Dört çeker araçlarda, hem ön hem de arka tekerleklerin tahrik gücüne sahip olması nedeni ile virajda ön tekerleklerin dönüş istikametine çevrilmesinden sonra, arka tekerleklerin de itmesi sonucu otomobil önce kafadan kayar, sonra da dört teker birden yanla¤¤¤¤¤ kaymaya başlar. Ama dört çeker özelliği bütün bunlardan sonra ortaya çıkarak, otomobil ne kadar central kayarsa kaysın kendi imkanları ile yolda kalmayı başarır. Burada sürücünün ekstra bir beceri göstermesi gerekmez.
Dört çeker otomobiller, önce kafadan, sonra arkadan, daha sonra da central, yani tümden kaymaya başlar. Bu durumda otomobili dengeli gazla yolda tutmaya çalışmalıyız. Dört çekerlerde ayağınızı asla gazdan çekmeyin. Otomobil zaten kaydığı yere geri gelecek ve yola dönecektir. Dört çeker bir otomobil de diğerlerine kıyasla ayak gazdan kaldırılmadığında, sürücüye daha az iş düşer. Ancak ayağınızı gazdan kaldırdığınız anda dört çeker otomobiller diğer otomobillere oranla iki, hatta üç diferansiyel taşıdıkları için ve daha ağır olduklarından, ağırlık transferi daha yüksek kilolarda meydana gelir ve viraj içinde yapacağınız hatalar diğer otomobillerden çok daha tehlikeli sonuçlara yol açar. Dört çeker otomobilim var, her koşulda dönerim derseniz çok yanılırsınız. Dört çeker bir otomobilde kontrolu yitirdiğiniz zaman geri dönüş çok daha zor, hatta zaman zaman imkansız olacaktır.
Biz otomobillerin süratlerinden söz ederken, belirli limitler dahilinde konuşuyoruz, normal bir kayma anını düşünüyoruz. Bu limitlerin geçilmesinden sonra meydana gelecek kaymalarda, gaza bassanız da basmasanız da, ne yaparsanız yapın sonuç değişmez. Bizim belirttiğimiz olaylar, optimum hızın biraz üzerinde meydana gelen, kurtarılabilir kaymalar için geçerlidir.
Güvenli Sürüş
Kullandığınız aracın tipi ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak istiyorsanız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate almalısınız.
İyi bir sürüş pozisyonu elde edin
Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir.
Kontrol edin
Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin.
İniş sırasında dikkat!
Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır.
Pür dikkat!
Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya�da alkol sınırı % 0.05�e indirilmiştir.
Akışa uyun!
Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir.
Hız limitlerine uyun
Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir.
İkinci el alırken nelere dikkat etmeli?
Vitesi boşta kullanmayın
Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz.
Çok yaklaşmayın
Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.
Trafiği izleyin
Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın.
Geçebilecek misiniz?
Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz.
Daha sonrasını düşünün
Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın.
Sürekli sol şeridi kullanmayın
Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın.
Far yakın
Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın.
Sinyal verin
Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin.
Sola dönmek için bekleyin
Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin.
Sağa dönüş
Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir.
Girişlere yardımcı olun
Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için yardımcı olabilirsiniz.
Doğru zamanda fren yapın
Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar.
ABS'yi deneyin
Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ABSnin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş bir park alanı bularak, ABSyi uyarmak üzere sert bir fren yapın.
Araç kullanırken telefon kullanmayın
Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk, hands-off veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır.
Gece görüşünüzü koruyun
Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa, bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın.
Uykunuzu alın
Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın.
Güvenceye alın
Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani, düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.
Hayat kurtaran trafik kuralları
*Taşıt yolu bitişiğinde ve yakınındaki yaya yolu (kaldırım) yoksa banketlerden yürüyün.
* Karşıdan karşıya geçişlerinizi, Trafik Polisinin bulunduğu yerlerden o da yoksa yaya geçidi, okul geçidi gibi yerlerden yapın.
*Yaya geçidi, okul geçidi ve kaldırımların daima sağını kullanın.
*Trafik polisinin düzenleme çalışmalarına, trafik ışıklarına ve işaret ve levhalarına kesinlikle uyun.
*Karayollarına trafiği güçleştirecek, tehlikeye düşürecek ve mani olacak şekilde herhangi bir şey bırakmayınız ve dökmeyin.
*Trafik ışığı ve yetkilinin bulunmadığı yerlerde, taşıtların uzaklık ve hızını kontrol edip güvenliğinizi sağladıktan sonra en kısa doğrultudan en kısa zamanda karşıdan karşıya geçin.
*Yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi yerlerden karşıya geçin.
*Devamlı çizgilerde, virajlarda, tepe üstlerinde, dar köprü ve tünellerde ilerisi görünmeyen yerlerde önünüzdeki aracı geçmeyin.
*Birden fazla şeritli yollarda trafiği tehlikeye düşürecek şekilde işaret vermeden şerit değiştirmeyin.
*Yolun sol şeridini daima geçi için serbest bırakınız, sol şeridi devamlı olarak işgal etmeyin.
*12. Kavşaklardan ve tepe üstlerine yaklaşırken virajlı yollarda ilerlerken süratinizi azaltın.
*Yağışlı havalarda yanınızda zincir, takoz ve çekme halatı bulundurun.
*Önünüzdeki araç başka bir aracı geçmekte ise sizde onu geçmeye çalışmayın.
*Geceleri karşılamalarda kısa hüzmeli farlarla geçiş yapın.
*Alkollü iken araç kullanmayın.
*Önde giden araçları güvenli ve gerekli mesafeden takip edin.
Yakıt Tüketimi
İşte az yakıt tüketmenin püf noktaları. Yakıt tüketimini minimuma indirmek elinizde.
Akaryakıt fiyatlarına her geçen gün periyodik olarak gelen zamlar herkesi canından bezdirdi. Yakıt tüketimini minimuma indirmek elinizde. Eğer otomobiliniz son günlerde fazla yakıt tüketmeye başlamışsa vakit geçirmeden servisinizin yolunu tutun. Çünkü birkaç küçük önlemle yakıt tüketimini kontrol altında tutabilirsiniz.
Tedbirinizi almadan önce otomobilinizdeki onarılması gereken yerler hakkında teşhisinizi doğru koyun. Bazı basit onarım teknikleri ile aşırı yakıt tüketiminde tasarrufu kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Bütün iş bunun yöntemini iyi bilmekte yatıyor.
Aracınız fazla yakıt harcıyor mu?
Otomobilin konforu, çekişi, aksesuarlarının nasıl olduğundan önce, belki de ilk sorulan soru bu. Çoğumuz, süper ama kilometre başına fazlaca yakıt tüketen bir otomobille dolaşmak istemez. Lüksünün yanında, yakıt tüketimi de otomobillerin tercih edilirliğini arttırıyor. Öte yandan hep merak edilen konular, aracın ne kadar benzin yaktığı, eğer fazla yakıyorsa bunun nedenleri ve yakıt tüketimini en aza indirmenin yolları oluyor.
Örneğin aşağıdaki belirtileri hissettiğinizde, aracınızın fazla yakıt yaktığını anlarsınız.Nasıl anlayacaksınız?
* Motorun çekişinde azalma olur.
* Egsoz gazı siyah, göz yaşartıcıdır, benzin kokar.
* Egsoz kuyruk borusu içinde karbon isi oluşur.
* Egsozda patırtılı sesler olur
* Motor soğukken kolay, sıcakken güç çalışır.
* Bilinen miktarda benzinle yapılan kilometrede azalma olur.
Teşhisi doğru koyun
Aracınızın fazla yakıt yakıp yakmadığının tespitini yapmak için, bir litre benzinle kaç kilometre yol gittiğinizi bilmeniz gerekiyor. Bunun için yakıt deponuzu, tabanca otomatik olarak yakıtı kesinceye kadar doldurun. Bu sırada kilometre saatinizi okuyun.
Diyelim ki; 58.500 km.'de olsun belirli bir yol gittikten sonra aynı istasyonda ve aynı tabancadan yine tabancanın otomatik durmasını esas alarak deponuzu bir kere daha tam doldurun. Kaç litre benzin aldığınızı bir kenara yazın. Kilometre saatini tekrar okuyun. Toplam kilometre 58.750 ve deponun aldığı benzin 25 litre olsun.
Şimdi toplam kilometreden, ilk toplam kilometreyi çıkartırsak (58.750-58.500=250) gittiğimiz toplam kilometre bulunur (250 km). Bunu aldığınız yakıt miktarına böldüğünüzde (250:25=10) aracınızın bir litre yakıt ile kaç kilometre yol gittiği ortaya çıkar.
Bir araçta yakıt tasarrufundan bahsetmeden önce, fazla yakıt harcamasının nedenlerini açıklamak yerinde olur. Aracın fazla yakıt harcamasının nedenlerini iki grupta toplamak mümkündür. Birincisi araçtan kaynaklanan kusurlar, ikincisi ise sürücüden kaynaklanan kusurlar. Araçtan kaynaklanan kusurlar: Aşağıdaki tavsiyelerin bir kısmı bakım teknisyeni tarafından yapılabilir. Ama sizin tarafınızdan yapılabilecek basit onarım ve bakımlar da vardır. Bu bakımlar kesinlikle rasgele bir tamirciye değil uzman ve yetkili bir servise yaptırılmalı.
Bu bakım ve kontroller:
1. Motorunuzun ayar ve bakımlarını (her 5.000 km.'de) ve uzman kişilere yaptırın.
Bu ayar bakımlarında;
* Hava filtresinin temizliğine dikkat edin. Tıkanmış hava filtresi yakıt tüketimini arttırır.
* Hava filtresini yaz veya kış durumuna göre takın.
* Distribütör platin ayarını katalog değerine ayarlatın. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
* Akümülatör ve bağlantı kablolarının bozukluğu motor verimini düşürür. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
* Bujilerin arızalı ve ayarsız olması yakıt tüketimini yüzde 10 arttırır.
* Karbüratörün bakımın yaptırın.
* Rölanti devri katalog değerinde olmalı. Yüksek devir yakıt tüketimini arttırır.
* Bakım teknisyeninizin, rölanti devri ayarını gaz analiz cihazı ile yapılmalı. Sıkı ve tutukluk yapan bir gaz pedalı yakıt tüketimini artırır.
2. Fren balataları ayarsız ve sıkı ise tekerlek dönüşü zorlanır. Yakıt tüketimi artar.
3. Debriyajın kaydırması yakıt tüketimini arttırır.
4. Ön düzen ayarlarını her 10.000 km.'de bir kontrol ettiren.
5. Lastik havaları uygun basınçta olmalıdır. Havası az olan lastikte yuvarlanma güç olduğundan yakıt tüketimi artar.
Sürücüden kaynaklanan kusurlar
Sürücü aracı kullanırken aşağıdaki hususlara dikkat ettiğinde daha az benzinle daha çok kilometre yapabilir. Öncelikle az benzinle çok kilometre gitmenin yolu sabırdan geçer sözünü unutmayalım. Eğer ekonomi sizin için ön plandaysa aşağıdaki önerilerimizi dikkatlice uygulayın.
1. Önünüzdeki aracı çok yakından takip etmeyin. Zira devamlı olarak aracınızı frenler ve gazlarsınız. Bu durum ilave benzin pompalanmasına neden olur. Ani fren ve ardından gaz basmak yakıt tüketimini yüzde 5 arttırır.
2. Şehirlerarası yolda en verimli hız 80-90 km. arasındadır. 90 km.'nin üstünde her kilometre yakıt tüketimini yüzde 1 arttırır. Son vitesteki 90 km.'lik hız yaklaşık 3.000-3.300 motor devrine eşittir. Diğer viteslerde de motorunuzu 2.750-3.000 devirler arasında çalıştırın (Bunun için takometreden faydalanın).
3. Motorunuzun harareti (ısısı) yakıt tüketimini etkiler.
* İlk hareketten önce motorun ısınması için en fazla 30 saniye bekleyin. Fazla ısınmasını beklemek yakıt tüketimini arttırır.
* Ancak şehirlerarası yola çıkarken, hareket göstergesinin normale yaklaşmasını bekleyin.
* Kışın motorunuzun çok soğumaması için radyatör önünü gazete kağıdı ya da benzeri bir şeyle kapatın.
* Soğuk motorda yakıt sarfiyatı fazladır. Motor tam ısınmadan yapılan yolculuklardan (özellikle kısa mesafelerden) kaçının. Böyle durumlarda aracınız yüzde 25 daha fazla yakıt harcar.
4. Yakıt deponuzun hatalı doldurulması yakıt tüketimini arttırır. Deponuzu doldururken aşağıdaki noktalara dikkat edin.
* Deponuzu mümkünse pompanın yavaş hızı ile doldurun.
* Depo hiçbir zaman ağzına kadar doldurulmamalı.
* İmkanınız varsa sabah veya akşamın geç saatlerinde deponuzu doldurun.
* Depoyu daima dolu bulundurun. Çünkü az benzinde buharlaşma daha fazladır.
* Özellikle dizel motorlu araçlarda, günlük iş bitiminden sonra depoyu kaliteli motorinle doldurun.
* Bir istasyonun pompasına yanaştığınızda pompanın para kısmının bilhassa sıfırlanmasına dikkat edin.
* Aracınızın motoru hangi benzine göre uyarlanmışsa (süper-normal-kurşunsuz) ona göre benzin kullanın.
* Yakıt deponuzun kapağı kilitli tip olmalı.
Kışlık Bakım
Otomobilimizin kışlık bakımı için belirli periyotlarla yaptırmış olduğunuz bakımların dışında;
Motor yağına sık sık bakın
Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Uzun süre kullanılan yağ,motoru koruma özelliğini kaybeder.
Elektrik sistemini gözden geçirin
Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla, buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girip otomobil çalışmayabilir. Onun için elektrik sistemini kontrol edin.
Antifrizi mutlaka ölçtürün
Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifriz kullanılmalıdır. Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz, kışın soğutma sisteminin donmasını önler.
V Kayışına dikkat
Yaz aylarında genişleyen V kayışı,özelliğini kaybeder. Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın, aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir. Çünkü gevşek kayış şarjı etkiler, vantilatörün devir daimini yavaşlatır. Dolayısıyla otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.
Hava filtresine bakın
Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.
Fıskiyeleri ayarlayın
Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir. Fıskiyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.
Silecekleri kontrol edin
Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir. Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir.. Silecekleriniz aşınmışsa, kendinizden kolayca değiştirebilirsiniz. Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.
Lastiklerin dış deliklerini kontrol edin
Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir. Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız, mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.
Silecek suyunu ihmal etmeyin
Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar,donmaktan koruyabilir. Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız dikkat.
Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla olacak
Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi, eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.
Üşümemek için kalorifere baktırın
Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir. Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir. Kalorifer hortumları kontrol edilir.
(OSEBİR sitesinden alıntıdır)
Otomobiller hayatımıza girdiği günden beri, mesafeleri kısaltmış ve dünyayı küçültmüştür.
Ancak otomobili doğru kullanmayı biliyor muyuz? Ülkemizde son günlerde azalan trafik kazalarını tamamen ortadan kaldırabilmek için otomobilimizi iyi tanımalı, değişik durumlarda vereceği tepkileri iyi bilmeli ve bu tepkilere hazırlıklı olmalıyız.
İşte "sürüş teknikleri köşemizde otomobilimizin değişik zeminlerdeki tepkilerini ve buna karşı neler yapılacağını öğreneceğiz.
Sürücülere kış uyarısı
Araba kullanırken hareketleri kısıtlayan kalın giysiler ile gaz-fren senkronizasyonunu bozan kalın tabanlı ve geniş ayakkabı giymekten kaçınmak gerektiği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kazaları Araştırma Önleme ve Uygulama Merkezi Emekli Müdürü, Türkiye Kazalarını Önleme Derneği Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Halis Tombaklar, açıklamada, ülke genelinde kar yağışı ve soğuk havaların başladığını hatırlatarak, sürücüleri kış şartları karşısında duyarlı olmaları için uyardı.
Kışın araç kullanan sürücülerin herşeyden önce araçların kışlık bakımlarını eksiksiz yaptırmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Tombaklar, araçlarda zincir, çekme halatı ve takoz bulundurulmasının, olası aksiliklerde sürücüye yardımcı olacağını ifade etti.
Kışın gerekmedikçe gece yolculuk yapılmaması uyarısında bulunan Prof. Dr. Tombaklar, şunları söyledi:
'Kışın araç lastiği seçimi de büyük önem taşıyor. 1 Aralıktan 31 Marta kadar olan dönemde mutlaka kış lastiği kullanılmalıdır. Kış lastiği 5-10 santimetreye kadar karda aracın güvenli sürüş yapmasını sağlayacağı gibi, sıcaklığın -30 dereceye kadar düştüğü bu dönemde yumuşak lastik özelliğiyle tutunmayı artıracaktır.'
Prof. Dr. Tombaklar, kışın lastiklerin yeterli olmadığı durumlarda zincir takılması gerektiğini, pek çok kişinin uygulamasının aksine, karda lastiklerin havasının indirilmesinin güvenli sürüş için yarar sağlamayacağını vurguladı.
Kış aylarında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birinin de yüksek rakımlı bölgeler, köprü ve viyadüklerden geçilirken karşılaşılabilecek gizli buzlanma olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tombaklar, şunları kaydetti:
'Köprü ve viyadüklerde araçtan aşağı inilip ya da sol ayak yere basılarak gizli buzlanma olup olmadığı kontrol edilmelidir. Soğunun gizli buzlanmaya neden olduğu köprü ve viyadük gibi yerlerde gizli buzlanma tehlikesi varsa fren yapılmamalı, vites yumuşak bir geçişle küçültülmeli, araç otomatik vites ise ayak gazdan yavaşça çekilmelidir. Buzlanmış camlar için buz çözücü spreyler kullanılmalı, camdaki buzu çözmek için kesinlikle sıcak su dökülmemelidir, yoksa cam patlayabilir. Bunun yerine camdaki buzu çözmek için normal su da kullanılabilir.'
Heel and Toe tekniği
Günümüzde otomatik şanzıman sistemli otomobillerin artması nedeniyle eskimeye yüz tutmuş bu teknik, manual vites kutulu araçlarda kullanılmaktadır.
Bu tekniğin amacı, vites küçültülürken ayağın debriyajdan çekilmesi ile ani bir motor freni meydana getirilmesini ve otomobilin dengesinin bozulmamasını sağlamaktır. Bu tekniğin uygulanması şu şekilde olmaktadır; Sağ ayak ile frene basılırken sol ile debriyaja basılıp vites küçültülür. Sonra tekniğin isminden de anlaşılacağı gibi sağ ayak topuğuyla veya yanıyla gaz pedalına hafifçe dokunulur ve motora hız kazandırılır. Son olarak da sol ayak debriyajdan kaldırılır. Böylelikle kavrama sonucunda vites kutusu ve akslar üzerinde meydana gelebilecek darbeler en aza indirilmiş olur.
Bu tekniğin kolaylıkla kullanılabilmesi için fren pedalı ile gaz pedalı arasındaki seviyeler birbirine yakın olmalıdır. En ideal durum kendinizi en rahat hissettiğiniz durumdur. Kullanılan ayakkabılar bu tekniğin uygulanmasında çok büyük bir önem taşırken, pek çok sportif pedal kiti de bu tekniği destekleyecek şekilde özel formlarda üretilmektedir.
Görüş Alanı
Araba kullanmayı yeni öğrenen biri için yapılacak en önemli şey nereye gidileceğine bakmaktır. Yeni sürücelere en önce öğretilen; karşıdan gelen araçları takip etmek, seyir edilen şeridi korumak, dikkatin dağılmamamasını sağlamak gibi kurallar önemlidir.
Yeterli tecrübeye sahip olmayan sürücülerin genellikle önlerinde giden arabaya odaklanmak ve başka bir yere dikkat etmemek gibi eğilimleri vardır. Bu davranış direksiyon başına ilk defa oturan biri için doğal ve kaçınılmaz bir reaksiyondur. Tecrübe arttıkça dikkat verilmesi gereken noktalar azalacaktır. Çünkü bu noktalar gün geçtikçe refleks haline dönüşecek ve artık sürücü önündeki aracın da önüne bakmak gibi yetenekleri ve dahasını zamanla kazanacaktır.
Araba kullanmak ellerin, ayakların, ve gözlerin, koordineli bir şekilde çalışması ile insan vücudunun tümünün performans gösterdiği bir eylemdir. Dolayısıyla araç kullanırken görüş alanının, sürücüye bağlı olarak, arttırılması tecrübeyle kazanılacak bir durumdur.
Sol Ayak Freni
Sol ayak freni önden çekişli araçlar için performans arttırıcı ve önemli sürüş tekniklerinden birisidir. Bu teknik ilk bakışta insanın aklına 'fren zaten sol ayak yardımıyla yapılmaz mı?' sorusunu getirebilir. Burada önemli olan, sağ ayağın normal şekilde gaz pedalına basılı bulunması ve sol ayağın da aynı anda frene basılı olmasıdır.
Bu sürüş tekniği 3 durumda uygulanabilir. Bunlardan birincisi aracın istenilenden daha az dönmeye başladığı andır. Basit olarak, önden çekişli bir otomobile virajda gaz verilmesi durumunda veya çok hızlı olarak viraja girildiğinde dönüş yarı çapını küçültmek amacıyla kullanılır. İkinci durum otomobilin zıplamaya meyilli olduğu engebeli yüzeylerde zıplamayı azaltma durumudur. Üçüncü durum ise turbolu otomobillerde uygulanır. Bu durumdaki amaç ise ayapı gaz pedalından çekmemek, turbo basıncın düşmemesini saplamak ve aracın çabuk hızlanmasını sağlamaktır.
Bu sürüş tekniği özellikle yarış pilotları tarafından kullanır. Şehir içindeki trafik yasaları gereğince kaza durumlarını azaltmak amacıyla bu tür (hızlanmayı azaltıcı, aşırı sürat sağlayıcı) sürüşlere imkan tanınmamaktadır.
El Freni İle Viraj Dönmek
El freninin arka tekerlekleri tuttuğu araçlarda 90 derece ve üzerindeki sert virajların dönülmesinde ya da aracın gidiş yönünün ani olarak değiştirilmesi gereken durumlarda el freninin çekilmesi ile arka tekerleklerin kilitlenmesini sağlamak ve bunun sonucunda aracın arkasının kaymasıyla dönüş yarı çapını küçültmek mümkündür.
Lastiklerin yeri çok sağlam tuttuğu asfalt zeminde dahi sürücünün arka tekerlekleri kolayca kilitleyebilmesi için hidrolik el freni pompaları kullanılmaktadır. Standart arabaların çoğunda bulunan mekanik el freni donanımları toprak ve mıcır zeminde yeterli işlev görmesine rağmen asfalt zeminde büyük kuvvetlere gereksinim duymaktadır.
Bu sürüş tekniği aracın dengesini bozmak ve arkasını savurmak esasına dayandığından, usta bir sürücü olmadan bu tekniğin kullanılmaması tercihendir.
Ellerin Direksiyon Üzerindeki Konumları
Direksiyon simidi yaklaşık 9'u çeyrek geçe konumunda dıştan tutularak başparmaklar direksiyon göbeğinden kolların üzerine konumlandırılır. Direksiyon kollarının üzerine yerleştirilen başparmaklar kolların sahip olduğu ağırlığın bir bölümünün taşınmasına yardımcı olur. Direksiyonda yapılacak tüm hareketler bu temel pozisyondan yola çıkılarak başlatılır. Otomobilin yönlendirilmesi için genellikle direksiyonun en fazla yarım tur çevrilmesi yetmektedir ; bu nedenle yettiği sürece ellerin sahip olduğu konum bozulmadan uzunca süre yol alınabilir.
Dönüşlerde viraj çapı küçüldüğünde virajın iç tarafına bakan el gevşetilerek viraj dışındaki elle direksiyon simidi 180 derceye kadar çevrilebilir. Bu yöntemle direksiyon çok çabuk çevrilebilir ve sonra temel direksiyon tutuş pozisyonu çabucak gerçekleştirilebilir.
Anlatılan yöntem özellikle arkası savrulan bir otomobilin de ön tekerleklerin hangi konumda olduğunun anlaşılamaması veya geç anlaşılabilmesi nedeniyle çok önemlidir. Direksiyondaki temel tutuş pozisyonuna sadık kalındığı sürece ani manevralar çabuk ve doğru olarak gerçekleştirilebilir.
Virajlar
Doğru Viraj Alımında Geçerli 2 Genel Kural
Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen kuraldır. "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bu her iki kural da doğru viraj almanın mantığını anlatmak için yazılmıştır ve sizle birlikte diğer araçların da seyir halinde olduğu normal trafikte uygulanması son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple tuninglinx olarak günlük trafikte size ayrılan yol çizgilerine uymanız gerektiğini hatırlatırız.
Yapılan Hatalar
Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır. Eğer dikkatli bir sürücü iseniz diğer araçlarla birlikte viraja girdiğinizde çoğu sürücünün hızını ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri vardır.
Fren noktasında otomobilin bulunduğu yanlış konum ve hızını ayarlayamamaktan ötürü, virajın orta noktası olan apexte viraj açısının ne kadar keskinleştiği rahatlıkla görülmektedir. Sonuç olarak bu noktada aracı neredeyse durma noktasına varacak kadar yavaşlatmak mecburi hale gelmektedir.
Virajları Doğru Almak
Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok dış etkene bağlıdır. Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığı gibi.. Ancak, her koşulun uygun olduğu varsayımından hareketle doğru viraj alımını şu şekilde açıklayabiliriz:
Doğru viraj alımında sürüş çizgisi "önce dış -sonra iç- tekrar dış" şeklinde olmalıdır. Viraja dıştan, yani sağa dönen virajlarda yolun soluna yanaşarak, sola dönen virajlarda ise yolun sağına yanaşarak dönmek esastır. Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir. Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve bu hız, şekilde "apex" olarak nitelenen virajın orta noktasındaki hız dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj içinde frene basılmaz.
Fren noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek apexe kadar kontrollü bir şekilde gaz verilir (hız belirli bir miktarda artırılır). Orta noktada (apexte) otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti maksimumdadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü noktadır.
Virajın en iç konumunda bulunulan apexte virajın uzak olan dış noktası hedeflenerek otomobil gaza oturtulur. Ancak gaz verirken otomobili kasmak ve lastikleri zorlamak yerine hem motorun daha çabuk hızlanması hem de lastiklerin soğuyabilmesi için bir an evvel düzelterek aracı gerektiği kadar dışa bırakmak gerekmektedir.
Virajlarda Ne Yapmalı?
Otomobilin çekiş özellikleri farkı gözetilmeksizin, yapılması gereken tek bir şey vardır o da viraja girmeden önce yeterli yavaşlamanın sağlanmasıdır. Bir viraja girerken amaç; virajlara hızlı girmek değil o virajdan otomobile hasar vermeden tek parça çıkmak olmalıdır.
Otomobil hangi gruba dahil olursa olsun, viraja girmeden önce, yavaşlamayı dört tekerleğin de aynı istikamete baktığı zamanlarda gerçekleştirmeliyiz. Ayrıca ideal dönüş vitesini de frenle birlikte viraja girmeden önce seçmiş olmalıyız. Bu andan sonra, yani direksiyonu viraj yönüne çevirdikten sonra, iki elimizle direksiyonu sıkı sıkı tutarak, dengeli bir gaz koordinasyonu ile viraj içinde hızımızı apeks noktasına (virajın çıkış noktası) kadar sabit tutmaya çalışıp, daha sonra gaza yüklenebiliriz.
Önden Çekişli Otomobil Virajdayken
Önden çekişli bir otomobil ile ideal dönüş süratlerinin üstüne çıktığınızda, kafadan kayma eğilimi gösterir.
Hızımız daha önce belirttiğimiz ideal dönme hızının üstünde ise, önden çekişli otomobiller kafadan kaymaya başlar. Otomobili yolda tutmak için, bizim lift-off dediğimiz, ayağınızı çok kısa bir süre için gazdan kaldırarak tekrar basma işlemini yapmamız gerekir. Önden çekişli bir otomobili ancak bu şekilde yolda tutabiliriz.
Arkadan İtişili Otomobil Virajdayken
Arkadan itişli bir otomobil ise, ideal dönme süratinin üstünde bir hızla viraja girerse, viraja girerken kafadan, viraj çıkışında arkadan kaymaya başlar.
Arkadan itişli otomobilde ise olay çok farklı gelişir, otomobil kaymaya başladığında -ki bu kayma arkanın kopması şeklinde olur- otomobili tam ters istikamete çevirerek, yani kontra vererek dengeli veya gerekli ise tam gaz vererek yolda tutmaya çalışmalıyız. Bu arada her ne olursa olsun asla paniğe kapılıp ayağımızı gazdan çekmemeliyiz. Ayağımız asla frene gitmemeli, aksi halde telafisi imkansız sonuçlarla karşılaşabiliriz.
Dört Çeker Otomobil Virajdayken
Dört çeker bir otomobil, ideal dönüş süratinin üstünde bir hızla viraja girdiğinde, viraja girerken önden çekişli otomobil gibi davranır yani kafadan kayma eğilimi içindedir, viraj çıkışında ise arkadan itişli bir araç gibi arkadan kayar.
Dört çeker araçlarda, hem ön hem de arka tekerleklerin tahrik gücüne sahip olması nedeni ile virajda ön tekerleklerin dönüş istikametine çevrilmesinden sonra, arka tekerleklerin de itmesi sonucu otomobil önce kafadan kayar, sonra da dört teker birden yanla¤¤¤¤¤ kaymaya başlar. Ama dört çeker özelliği bütün bunlardan sonra ortaya çıkarak, otomobil ne kadar central kayarsa kaysın kendi imkanları ile yolda kalmayı başarır. Burada sürücünün ekstra bir beceri göstermesi gerekmez.
Dört çeker otomobiller, önce kafadan, sonra arkadan, daha sonra da central, yani tümden kaymaya başlar. Bu durumda otomobili dengeli gazla yolda tutmaya çalışmalıyız. Dört çekerlerde ayağınızı asla gazdan çekmeyin. Otomobil zaten kaydığı yere geri gelecek ve yola dönecektir. Dört çeker bir otomobil de diğerlerine kıyasla ayak gazdan kaldırılmadığında, sürücüye daha az iş düşer. Ancak ayağınızı gazdan kaldırdığınız anda dört çeker otomobiller diğer otomobillere oranla iki, hatta üç diferansiyel taşıdıkları için ve daha ağır olduklarından, ağırlık transferi daha yüksek kilolarda meydana gelir ve viraj içinde yapacağınız hatalar diğer otomobillerden çok daha tehlikeli sonuçlara yol açar. Dört çeker otomobilim var, her koşulda dönerim derseniz çok yanılırsınız. Dört çeker bir otomobilde kontrolu yitirdiğiniz zaman geri dönüş çok daha zor, hatta zaman zaman imkansız olacaktır.
Biz otomobillerin süratlerinden söz ederken, belirli limitler dahilinde konuşuyoruz, normal bir kayma anını düşünüyoruz. Bu limitlerin geçilmesinden sonra meydana gelecek kaymalarda, gaza bassanız da basmasanız da, ne yaparsanız yapın sonuç değişmez. Bizim belirttiğimiz olaylar, optimum hızın biraz üzerinde meydana gelen, kurtarılabilir kaymalar için geçerlidir.
Güvenli Sürüş
Kullandığınız aracın tipi ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak istiyorsanız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate almalısınız.
İyi bir sürüş pozisyonu elde edin
Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir.
Kontrol edin
Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin.
İniş sırasında dikkat!
Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır.
Pür dikkat!
Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya�da alkol sınırı % 0.05�e indirilmiştir.
Akışa uyun!
Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir.
Hız limitlerine uyun
Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir.
İkinci el alırken nelere dikkat etmeli?
Vitesi boşta kullanmayın
Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz.
Çok yaklaşmayın
Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.
Trafiği izleyin
Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın.
Geçebilecek misiniz?
Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz.
Daha sonrasını düşünün
Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın.
Sürekli sol şeridi kullanmayın
Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın.
Far yakın
Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın.
Sinyal verin
Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin.
Sola dönmek için bekleyin
Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin.
Sağa dönüş
Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir.
Girişlere yardımcı olun
Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için yardımcı olabilirsiniz.
Doğru zamanda fren yapın
Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar.
ABS'yi deneyin
Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ABSnin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş bir park alanı bularak, ABSyi uyarmak üzere sert bir fren yapın.
Araç kullanırken telefon kullanmayın
Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk, hands-off veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır.
Gece görüşünüzü koruyun
Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa, bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın.
Uykunuzu alın
Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın.
Güvenceye alın
Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani, düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.
Hayat kurtaran trafik kuralları
*Taşıt yolu bitişiğinde ve yakınındaki yaya yolu (kaldırım) yoksa banketlerden yürüyün.
* Karşıdan karşıya geçişlerinizi, Trafik Polisinin bulunduğu yerlerden o da yoksa yaya geçidi, okul geçidi gibi yerlerden yapın.
*Yaya geçidi, okul geçidi ve kaldırımların daima sağını kullanın.
*Trafik polisinin düzenleme çalışmalarına, trafik ışıklarına ve işaret ve levhalarına kesinlikle uyun.
*Karayollarına trafiği güçleştirecek, tehlikeye düşürecek ve mani olacak şekilde herhangi bir şey bırakmayınız ve dökmeyin.
*Trafik ışığı ve yetkilinin bulunmadığı yerlerde, taşıtların uzaklık ve hızını kontrol edip güvenliğinizi sağladıktan sonra en kısa doğrultudan en kısa zamanda karşıdan karşıya geçin.
*Yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi yerlerden karşıya geçin.
*Devamlı çizgilerde, virajlarda, tepe üstlerinde, dar köprü ve tünellerde ilerisi görünmeyen yerlerde önünüzdeki aracı geçmeyin.
*Birden fazla şeritli yollarda trafiği tehlikeye düşürecek şekilde işaret vermeden şerit değiştirmeyin.
*Yolun sol şeridini daima geçi için serbest bırakınız, sol şeridi devamlı olarak işgal etmeyin.
*12. Kavşaklardan ve tepe üstlerine yaklaşırken virajlı yollarda ilerlerken süratinizi azaltın.
*Yağışlı havalarda yanınızda zincir, takoz ve çekme halatı bulundurun.
*Önünüzdeki araç başka bir aracı geçmekte ise sizde onu geçmeye çalışmayın.
*Geceleri karşılamalarda kısa hüzmeli farlarla geçiş yapın.
*Alkollü iken araç kullanmayın.
*Önde giden araçları güvenli ve gerekli mesafeden takip edin.
Yakıt Tüketimi
İşte az yakıt tüketmenin püf noktaları. Yakıt tüketimini minimuma indirmek elinizde.
Akaryakıt fiyatlarına her geçen gün periyodik olarak gelen zamlar herkesi canından bezdirdi. Yakıt tüketimini minimuma indirmek elinizde. Eğer otomobiliniz son günlerde fazla yakıt tüketmeye başlamışsa vakit geçirmeden servisinizin yolunu tutun. Çünkü birkaç küçük önlemle yakıt tüketimini kontrol altında tutabilirsiniz.
Tedbirinizi almadan önce otomobilinizdeki onarılması gereken yerler hakkında teşhisinizi doğru koyun. Bazı basit onarım teknikleri ile aşırı yakıt tüketiminde tasarrufu kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Bütün iş bunun yöntemini iyi bilmekte yatıyor.
Aracınız fazla yakıt harcıyor mu?
Otomobilin konforu, çekişi, aksesuarlarının nasıl olduğundan önce, belki de ilk sorulan soru bu. Çoğumuz, süper ama kilometre başına fazlaca yakıt tüketen bir otomobille dolaşmak istemez. Lüksünün yanında, yakıt tüketimi de otomobillerin tercih edilirliğini arttırıyor. Öte yandan hep merak edilen konular, aracın ne kadar benzin yaktığı, eğer fazla yakıyorsa bunun nedenleri ve yakıt tüketimini en aza indirmenin yolları oluyor.
Örneğin aşağıdaki belirtileri hissettiğinizde, aracınızın fazla yakıt yaktığını anlarsınız.Nasıl anlayacaksınız?
* Motorun çekişinde azalma olur.
* Egsoz gazı siyah, göz yaşartıcıdır, benzin kokar.
* Egsoz kuyruk borusu içinde karbon isi oluşur.
* Egsozda patırtılı sesler olur
* Motor soğukken kolay, sıcakken güç çalışır.
* Bilinen miktarda benzinle yapılan kilometrede azalma olur.
Teşhisi doğru koyun
Aracınızın fazla yakıt yakıp yakmadığının tespitini yapmak için, bir litre benzinle kaç kilometre yol gittiğinizi bilmeniz gerekiyor. Bunun için yakıt deponuzu, tabanca otomatik olarak yakıtı kesinceye kadar doldurun. Bu sırada kilometre saatinizi okuyun.
Diyelim ki; 58.500 km.'de olsun belirli bir yol gittikten sonra aynı istasyonda ve aynı tabancadan yine tabancanın otomatik durmasını esas alarak deponuzu bir kere daha tam doldurun. Kaç litre benzin aldığınızı bir kenara yazın. Kilometre saatini tekrar okuyun. Toplam kilometre 58.750 ve deponun aldığı benzin 25 litre olsun.
Şimdi toplam kilometreden, ilk toplam kilometreyi çıkartırsak (58.750-58.500=250) gittiğimiz toplam kilometre bulunur (250 km). Bunu aldığınız yakıt miktarına böldüğünüzde (250:25=10) aracınızın bir litre yakıt ile kaç kilometre yol gittiği ortaya çıkar.
Bir araçta yakıt tasarrufundan bahsetmeden önce, fazla yakıt harcamasının nedenlerini açıklamak yerinde olur. Aracın fazla yakıt harcamasının nedenlerini iki grupta toplamak mümkündür. Birincisi araçtan kaynaklanan kusurlar, ikincisi ise sürücüden kaynaklanan kusurlar. Araçtan kaynaklanan kusurlar: Aşağıdaki tavsiyelerin bir kısmı bakım teknisyeni tarafından yapılabilir. Ama sizin tarafınızdan yapılabilecek basit onarım ve bakımlar da vardır. Bu bakımlar kesinlikle rasgele bir tamirciye değil uzman ve yetkili bir servise yaptırılmalı.
Bu bakım ve kontroller:
1. Motorunuzun ayar ve bakımlarını (her 5.000 km.'de) ve uzman kişilere yaptırın.
Bu ayar bakımlarında;
* Hava filtresinin temizliğine dikkat edin. Tıkanmış hava filtresi yakıt tüketimini arttırır.
* Hava filtresini yaz veya kış durumuna göre takın.
* Distribütör platin ayarını katalog değerine ayarlatın. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
* Akümülatör ve bağlantı kablolarının bozukluğu motor verimini düşürür. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
* Bujilerin arızalı ve ayarsız olması yakıt tüketimini yüzde 10 arttırır.
* Karbüratörün bakımın yaptırın.
* Rölanti devri katalog değerinde olmalı. Yüksek devir yakıt tüketimini arttırır.
* Bakım teknisyeninizin, rölanti devri ayarını gaz analiz cihazı ile yapılmalı. Sıkı ve tutukluk yapan bir gaz pedalı yakıt tüketimini artırır.
2. Fren balataları ayarsız ve sıkı ise tekerlek dönüşü zorlanır. Yakıt tüketimi artar.
3. Debriyajın kaydırması yakıt tüketimini arttırır.
4. Ön düzen ayarlarını her 10.000 km.'de bir kontrol ettiren.
5. Lastik havaları uygun basınçta olmalıdır. Havası az olan lastikte yuvarlanma güç olduğundan yakıt tüketimi artar.
Sürücüden kaynaklanan kusurlar
Sürücü aracı kullanırken aşağıdaki hususlara dikkat ettiğinde daha az benzinle daha çok kilometre yapabilir. Öncelikle az benzinle çok kilometre gitmenin yolu sabırdan geçer sözünü unutmayalım. Eğer ekonomi sizin için ön plandaysa aşağıdaki önerilerimizi dikkatlice uygulayın.
1. Önünüzdeki aracı çok yakından takip etmeyin. Zira devamlı olarak aracınızı frenler ve gazlarsınız. Bu durum ilave benzin pompalanmasına neden olur. Ani fren ve ardından gaz basmak yakıt tüketimini yüzde 5 arttırır.
2. Şehirlerarası yolda en verimli hız 80-90 km. arasındadır. 90 km.'nin üstünde her kilometre yakıt tüketimini yüzde 1 arttırır. Son vitesteki 90 km.'lik hız yaklaşık 3.000-3.300 motor devrine eşittir. Diğer viteslerde de motorunuzu 2.750-3.000 devirler arasında çalıştırın (Bunun için takometreden faydalanın).
3. Motorunuzun harareti (ısısı) yakıt tüketimini etkiler.
* İlk hareketten önce motorun ısınması için en fazla 30 saniye bekleyin. Fazla ısınmasını beklemek yakıt tüketimini arttırır.
* Ancak şehirlerarası yola çıkarken, hareket göstergesinin normale yaklaşmasını bekleyin.
* Kışın motorunuzun çok soğumaması için radyatör önünü gazete kağıdı ya da benzeri bir şeyle kapatın.
* Soğuk motorda yakıt sarfiyatı fazladır. Motor tam ısınmadan yapılan yolculuklardan (özellikle kısa mesafelerden) kaçının. Böyle durumlarda aracınız yüzde 25 daha fazla yakıt harcar.
4. Yakıt deponuzun hatalı doldurulması yakıt tüketimini arttırır. Deponuzu doldururken aşağıdaki noktalara dikkat edin.
* Deponuzu mümkünse pompanın yavaş hızı ile doldurun.
* Depo hiçbir zaman ağzına kadar doldurulmamalı.
* İmkanınız varsa sabah veya akşamın geç saatlerinde deponuzu doldurun.
* Depoyu daima dolu bulundurun. Çünkü az benzinde buharlaşma daha fazladır.
* Özellikle dizel motorlu araçlarda, günlük iş bitiminden sonra depoyu kaliteli motorinle doldurun.
* Bir istasyonun pompasına yanaştığınızda pompanın para kısmının bilhassa sıfırlanmasına dikkat edin.
* Aracınızın motoru hangi benzine göre uyarlanmışsa (süper-normal-kurşunsuz) ona göre benzin kullanın.
* Yakıt deponuzun kapağı kilitli tip olmalı.
Kışlık Bakım
Otomobilimizin kışlık bakımı için belirli periyotlarla yaptırmış olduğunuz bakımların dışında;
Motor yağına sık sık bakın
Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Uzun süre kullanılan yağ,motoru koruma özelliğini kaybeder.
Elektrik sistemini gözden geçirin
Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla, buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girip otomobil çalışmayabilir. Onun için elektrik sistemini kontrol edin.
Antifrizi mutlaka ölçtürün
Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifriz kullanılmalıdır. Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz, kışın soğutma sisteminin donmasını önler.
V Kayışına dikkat
Yaz aylarında genişleyen V kayışı,özelliğini kaybeder. Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın, aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir. Çünkü gevşek kayış şarjı etkiler, vantilatörün devir daimini yavaşlatır. Dolayısıyla otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.
Hava filtresine bakın
Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.
Fıskiyeleri ayarlayın
Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir. Fıskiyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.
Silecekleri kontrol edin
Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir. Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir.. Silecekleriniz aşınmışsa, kendinizden kolayca değiştirebilirsiniz. Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.
Lastiklerin dış deliklerini kontrol edin
Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir. Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız, mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.
Silecek suyunu ihmal etmeyin
Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar,donmaktan koruyabilir. Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız dikkat.
Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla olacak
Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi, eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.
Üşümemek için kalorifere baktırın
Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir. Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir. Kalorifer hortumları kontrol edilir.
(OSEBİR sitesinden alıntıdır)