herkese keyifli forumlar...
bu aralar subaru markasına ve özellikle de forester modeline bakıyorum. ancak sakallarım beyazladığından beri kendi işimi kendim yapmanın önemini daha çok kavrar oldum. o yüzden bir şey yapmadan önce onunla ilgili detaylı bilgi edinmeye çalışıyorum. yardımını isteyebileceğim (sanırım çoğunluğumuz adına da söyleyebilirim) hatta yardımını isteyebileceğimiz usta sayısı maalesef ki pek yok. sözün tam burasında, yanlış anlamaya izin vermemek için açıklama ihtiyacı hissediyorum; elbette ki "usta" benim arabama babasının hayrına bakmayacak, usta olan kardeşimizin de bakmakla yükümlü olduğu ailesi ve bir hayat mücadelesi var. fakat araç sahipleri de yolunacak kaz gibi görülmemeli.. bunu önlemenin yolu olarak kendi adıma sormayı, araştırmayı,öğrenmeyi öyle ki araba ile ilgili sorunu ben tamir edemeyecek olsam bile arabanın motorunu tanımaya arıza durumunda olası ihtimaller hakkında fikir sahibi olmaya çalışıyorum. işin bu kısmında da tecrübe sahibi olan kişilerin önerilerine kulak vermek, bilgi sahibi olan insanları dinlemek çok önemli. gerçekten de insan insana muhtaçtır. değerli forumdaşlarım bu amaçla kaç zamandır gözüme kestirdiğim foreseter'ların sık arızalarına bakıyorum. özellikle ikinci nesil....bulabildiğim kronik iki arıza vardı.
bunlardan birincisi silindir conta problemiydi. subarunun yeterli grafit kaplamasına sahip olmayan tek parça celik contalarının sızdırması abartılmış olsa da tüm dünyaca kabul görmüş bir problem olduğunu okudum. bu konuyala ilgili tecrübelerinizi merak ediyorum kuşkusuz ancak sizlere danışmak istediğim şey 2. nesil subaru forester'ın ikinci problemi.turbo problemi. öncelikle cehaletimi mazur görün. okuduğum kaynaklar abd piyasası içindi. ve üreticiler aynı arabaları farklı piyasalara pazarlarken donanımdan hacme hatta model ismine kadar farklılıklar yapabilirler.Ben forester'ları atmosferik zannederken turbo beslemeli olduklarını okudum.Tekrar söyleyeyim aracın turboşarjlı olup olmadığını bile bilmiyorum. Neyse uzatmayayım 2. nesil forester'da ikinci en büyük problemin turbo sorunu olduğunu okudum. ancak açıklama kısmında asıl sorunun yine yanlış bakım kaynaklı olduğunu turboşarjlarda sorun olan şeyin , yukarıya resmini koymaya çalıştığım(umarım başarabilmişimdir) bajo vidası olduğu söyleniyor. resimde sadece bajo vidası var ancak bu vidanın içinde bir de filitresi olması gerekiyormuş. doğru bakım yapılmayan forester'larda bajo vidası filitresi (ki turbo girişinden hemen önceye konumlandırılmış) değişmediği için turbolara yağ basılması ve turbo problemlerinin ortaya çıkılması sık görülen bir durum olarak belirtilmiş. değerli forumdaşlar belki boşuna bu kadar uğraştım , türkiye piyasasındaki 2. nesil forester'da turbo bile yoktur. ancak etrafımda subaru sahibi hiç kimse yok. mazdayı tamir ederken somun ve vida bulmakta bile zorlandığım bir yerde subaruya yükselmek beyazlamış sakala rağmen pek akıllıca olmasa da sanırım cesaret ve aptallığın sınırındayım. konuyla ilgili yorum ve tecrübelerinizi paylaşacağınıza inanıyorum ve şimdiden teşekkürler... keyifli forumlar..

Hoş geldiniz. Trabzon'da, Rize'de yaşayıp da Subaru idame edebilen forum üyelerimiz var. Size yardımcı olacaklardır.

Türkiye de 2.nesil foresterlarda bir 125 hp lik turbosuz, bir de 177 hp lik turbolu model var yazdığınız sorunların çok sık yaşandığını duymadım bunlarda yalıtım sorunu daha çok yaşanıyor ayrıca ayarsız uygun olmayan LPG donanımlarıyla kullanılmışsa subap sorunları...

Teşekkürler arkadaşlar

2. Nesil ve şu anda da s turbo kullanıcısıyım. Bahsettiğiniz sıkıntıları yaşamadım. Esas problemimiz araç geçmişleri. Zira benim ağzım bu yüzden cehennem ateşinde kavruldu.

(28-08-2023, Saat: 14:37)Barış Çağlar demiş ki: 2. Nesil ve şu anda da s turbo kullanıcısıyım. Bahsettiğiniz sıkıntıları yaşamadım. Esas problemimiz araç geçmişleri. Zira benim ağzım bu yüzden cehennem ateşinde kavruldu.

Araç üreticilerinin, ürettikleri araçlar için belirledikleri bir ömrü var.Üreticiden üreticiye değişmekle beraber genel olarak 150.000 ile 250.000 km arası bir aracın ekonomik ömrü olarak kabul edilir.Ancak bu km'lerden sonra aracın bittiği anlamına gelmez. Zamanında ve doğru bakımla 1 milyon km'yi aşan araç çoktur. Ancak kurallara uyulan ciddi kazaların olmadığı herşeyin ucuzuna kaçilmamis coğrafyalarda geçerli bunlar. Bizde durum tamamen farklı....yetkili servisin kapısından geçmeye dahi cesaret istenen bir yerde sanayideki tanıdık ustaya gitme mecburiyeti ile bazen bilmeden bazen umursamadigi için arabanın başına gelmeyen kalmıyor maalesef. Karter tapasını sıkmayan usta yüzünden motor yakan vatandaşı da gördüm, triger değişiminde kam kasnağini çatlatip bu kırılmış diyen ustayı da gördüm. Suçlu olarak sadece ustaya lafım yok. Kullanıcılar olarak bizler de herşeyin ucuzuna kaçtık halâ da aynısını yapıyoruz. O yüzden hem hayatı kolaylaştıran bir gereklilik hem de bir keyif olan araba meselesi hepimizin canını yakıyor maalesef.