(10-09-2019, Saat: 11:11)muuzoo demiş ki: Çok güzel bir yazı olmuş. Bu yaz ben de ilk defa kamp olayına bulaştım . Tabi ilk kez olunca benimkisi biraz daha "light" bir etkinlik oldu. Korsan Koyu'nun yan tarafında bir yerde konakladım ve muazzam bir denizi vardı. Çadır başı 25 TL aldılar ki çok makul idi. Baya balıklarla mükemmel berraklıkta bir suda yüzmüş oldum. Korsan koyu çok kalabalık iken (kamp falan değil medeniyet inşaa etmişler, yüksek sesli müzik, projesiyondan video gösterimi falan) benim konakladığım yer aksine son derece sakin ve sessiz idi. Umarım bir süre daha böyle keşfedilmeden kalır. Sessiz sakin kafa dinlemelik yer lazım bana Toplamda 5000 KM civarı yol yaptım ben de Manavgat, Fethiye arasında bir rota, ardından bir memleket molası sonra Salda Gölü, Denizli , Akyaka roatsı şeklinde. Tam tatile çıkmadan bakım yaptırmıştım , yarısını doldurduk tatil ile kilometrenin
Teşekkür ederim. Aslında evet çevresinde birkaç kamp alanı kurulmuş, baya da araştırmıştım ama zaten kaldığım yer yakın olunca tekrar toplan-yerleş yapmak istemedim açıkcası Sessiz sakin kafa dinlemelik yer konusunda gerçekten Antalya Muğla arası çok fazla yer var. Özellikle bahsettiğim Teke koyu hafta içi en fazla 2-3 komşu oluyor. Haftasonu kalabalık olabiliyor. Ama bir ilerisinde Maden koyu var, orası biraz daha sakin kalıyor. Yol şartları zorlaştıkça aslında sessiz yer etrafımızda çok fazla yeter ki hazırlıklı gidelim. Ben de aynı şekilde bakım planlarına başladım bakalım haftasonu inşallah yaptıracağım.
30 Ağustos gecesi yaşadıklarımızı konuda ayrıntılı paylaşmıştım. Geçen hafta içinde Kaş Belediyesi'nden ceza makbuzlarımız geldi.
320 TL emre aykırı davranıştan yazmışlar. Hakkımızı sormak emre aykırı davranış olmuş. Ceza yazıyorum dediğinde sesimizi çıkartmamamız ve asla soru sormamamız lazımmış. Hadi ben sordum da hatun çadırdan bile çıkmadı, ne zabıta ne polis yüzünü bile görmedi; ona nasıl yazdınız vicdansızlar demekten insan kendisini alamıyor.
153 TL çadır kurma yasağına uymama cezasıymış. Tabela yok, uyarı yok, hiçbir resmi girişim yokken kafalarına göre yazıyorlar. 3-5 tane kamp alanı şikayet ediyor sözde bunlar da hemen ipi boşaltıp koşmaya başlıyorlar. Sahildeki suriyelilere bir Allah kulu ses çıkarmıyor. Üstüne nargile közü hizmeti bile verirlerken kendi vatandaşına bu kadar saçma davranılması insanı memleketinden soğutuyor resmen.
50 TL etrafı kirletme,çöp falan filan atmaymış. Bırakın çöpü gittiğim yerlerde varsa bişeyler toplarım, sigara izmaritimi bile toplar poşetler ayrılmadan ortalığı süpürge ile süpürür tertemiz bırakırım. Ama malesef kalemin ucunu mürekkeple doldurup ne kadar maddeden yazabilirim diyerek hepsini yazmışlar.
Belediye ihtiyaçlarını bu şekilde mi hallediyor anlamış değilim. He bir de bildiğim kadarıyla bazı meslek gruplarında yazılan ceza üzerinden döner sermayelerinde biriken gelirleri paylaşıyorlar. Haksızca topladıkları bakalım ne zaman kalacak boğazlarında.
1 gram hakkım varsa haramdır. Allah kimden nasıl çıkarıyorsa çıkarsın duası ile ödedik mecbur!
30 Ağustos gecesi yaşadıklarımızı konuda ayrıntılı paylaşmıştım. Geçen hafta içinde Kaş Belediyesi'nden ceza makbuzlarımız geldi.
320 TL emre aykırı davranıştan yazmışlar. Hakkımızı sormak emre aykırı davranış olmuş. Ceza yazıyorum dediğinde sesimizi çıkartmamamız ve asla soru sormamamız lazımmış. Hadi ben sordum da hatun çadırdan bile çıkmadı, ne zabıta ne polis yüzünü bile görmedi; ona nasıl yazdınız vicdansızlar demekten insan kendisini alamıyor.
153 TL çadır kurma yasağına uymama cezasıymış. Tabela yok, uyarı yok, hiçbir resmi girişim yokken kafalarına göre yazıyorlar. 3-5 tane kamp alanı şikayet ediyor sözde bunlar da hemen ipi boşaltıp koşmaya başlıyorlar. Sahildeki suriyelilere bir Allah kulu ses çıkarmıyor. Üstüne nargile közü hizmeti bile verirlerken kendi vatandaşına bu kadar saçma davranılması insanı memleketinden soğutuyor resmen.
50 TL etrafı kirletme,çöp falan filan atmaymış. Bırakın çöpü gittiğim yerlerde varsa bişeyler toplarım, sigara izmaritimi bile toplar poşetler ayrılmadan ortalığı süpürge ile süpürür tertemiz bırakırım. Ama malesef kalemin ucunu mürekkeple doldurup ne kadar maddeden yazabilirim diyerek hepsini yazmışlar.
Belediye ihtiyaçlarını bu şekilde mi hallediyor anlamış değilim. He bir de bildiğim kadarıyla bazı meslek gruplarında yazılan ceza üzerinden döner sermayelerinde biriken gelirleri paylaşıyorlar. Haksızca topladıkları bakalım ne zaman kalacak boğazlarında.
1 gram hakkım varsa haramdır. Allah kimden nasıl çıkarıyorsa çıkarsın duası ile ödedik mecbur!
Yazık günah. Ülkemizin içler acısı hali. Memur kanuna göre değilde keyfine göre kanun uyguluyor. Nefret ediyorum böyle insanlardan. Bence olayı mahkemeye taşıyın. Ellerinde kanıt olmadığı sürece iptal edilecektir. Peşinden de tazminat davası açılır
30 Ağustos gecesi yaşadıklarımızı konuda ayrıntılı paylaşmıştım. Geçen hafta içinde Kaş Belediyesi'nden ceza makbuzlarımız geldi.
320 TL emre aykırı davranıştan yazmışlar. Hakkımızı sormak emre aykırı davranış olmuş. Ceza yazıyorum dediğinde sesimizi çıkartmamamız ve asla soru sormamamız lazımmış. Hadi ben sordum da hatun çadırdan bile çıkmadı, ne zabıta ne polis yüzünü bile görmedi; ona nasıl yazdınız vicdansızlar demekten insan kendisini alamıyor.
153 TL çadır kurma yasağına uymama cezasıymış. Tabela yok, uyarı yok, hiçbir resmi girişim yokken kafalarına göre yazıyorlar. 3-5 tane kamp alanı şikayet ediyor sözde bunlar da hemen ipi boşaltıp koşmaya başlıyorlar. Sahildeki suriyelilere bir Allah kulu ses çıkarmıyor. Üstüne nargile közü hizmeti bile verirlerken kendi vatandaşına bu kadar saçma davranılması insanı memleketinden soğutuyor resmen.
50 TL etrafı kirletme,çöp falan filan atmaymış. Bırakın çöpü gittiğim yerlerde varsa bişeyler toplarım, sigara izmaritimi bile toplar poşetler ayrılmadan ortalığı süpürge ile süpürür tertemiz bırakırım. Ama malesef kalemin ucunu mürekkeple doldurup ne kadar maddeden yazabilirim diyerek hepsini yazmışlar.
Belediye ihtiyaçlarını bu şekilde mi hallediyor anlamış değilim. He bir de bildiğim kadarıyla bazı meslek gruplarında yazılan ceza üzerinden döner sermayelerinde biriken gelirleri paylaşıyorlar. Haksızca topladıkları bakalım ne zaman kalacak boğazlarında.
1 gram hakkım varsa haramdır. Allah kimden nasıl çıkarıyorsa çıkarsın duası ile ödedik mecbur!
Yazık günah. Ülkemizin içler acısı hali. Memur kanuna göre değilde keyfine göre kanun uyguluyor. Nefret ediyorum böyle insanlardan. Bence olayı mahkemeye taşıyın. Ellerinde kanıt olmadığı sürece iptal edilecektir. Peşinden de tazminat davası açılır
Aynen yazık. Şimdi öyle hazırlıklı davranıyorlar ki, biz uyurken gelip 45 tane fotoğraf çekmişler. Sonra 4 5 zabıta 3 falan da polis uyandırdılar.
Emre aykırı davranışı ispatlama imkanı yok. Buna video kaydı lazım, biz ne konuşmuş ne sormuşuz onlar ne cevaplamış ki zaten kamerayı kapat diye arbede çıkar. Bizim zaten niyetimiz sorun çıkması değil tabela yokken neden ceza yazıldığını öğrenmek. Kamu alanı ve kaldırım işgali demişler, çadır kurduğumuz yerin yaya yolu ile kaldırımla alakası yok.
Çadır kurmaya itiraz edilebilir fakat kendi içlerinde düzenleyecekleri bir tabela ile buna da delil oluşturabilirler.
Çöp ve çevreyi kirletme ile ilgili de herkesin masası ve malzemeleri çadırının önünde. Çünkü sürekli kullandığım şeyleri neden kaldırayım? Bunları fotoğrafladığında ise sana çevreyi kirlettin mantığı ile yaklaşıyorlar. Alayı bahane aslında. Bu arada çevre dediği yerin de pisliğini görseniz. Madem bu alana ben kirletiyorum ve kamu alanı diye ceza yazıyorsunuz neden belediye bu alana temizlik ve çevre düzenleme hizmeti vermiyor?
Sonuç olarak, ispatlanabilecek durumlar yetersiz olduğundan birşey yapamıyoruz malesef. Bir de tabi hepsi ağız birliği yapıp karşımıza çıkacak olduklarından kuyruğu kıstırıp oturmaktan başka çare kalmıyor. Çünkü Türkiye'de adalet sistemi olduğuna da ayrıca inanmıyorum.
Yine biz iyiyiz, 13 ağustostaki ceza töreninde insanların çadırlarını, içlerindeki malzemeleri parçalamışlar, bazılarını yakmışlar. Aslında diyorum ya art niyetle ve bilinçli yapılan bir sürekli eyleme dönüşmüş.
(24-09-2019, Saat: 11:55)Adem61 demiş ki: Yazık günah. Ülkemizin içler acısı hali. Memur kanuna göre değilde keyfine göre kanun uyguluyor. Nefret ediyorum böyle insanlardan. Bence olayı mahkemeye taşıyın. Ellerinde kanıt olmadığı sürece iptal edilecektir. Peşinden de tazminat davası açılır
Aynen yazık. Şimdi öyle hazırlıklı davranıyorlar ki, biz uyurken gelip 45 tane fotoğraf çekmişler. Sonra 4 5 zabıta 3 falan da polis uyandırdılar.
Emre aykırı davranışı ispatlama imkanı yok. Buna video kaydı lazım, biz ne konuşmuş ne sormuşuz onlar ne cevaplamış ki zaten kamerayı kapat diye arbede çıkar. Bizim zaten niyetimiz sorun çıkması değil tabela yokken neden ceza yazıldığını öğrenmek. Kamu alanı ve kaldırım işgali demişler, çadır kurduğumuz yerin yaya yolu ile kaldırımla alakası yok.
Çadır kurmaya itiraz edilebilir fakat kendi içlerinde düzenleyecekleri bir tabela ile buna da delil oluşturabilirler.
Çöp ve çevreyi kirletme ile ilgili de herkesin masası ve malzemeleri çadırının önünde. Çünkü sürekli kullandığım şeyleri neden kaldırayım? Bunları fotoğrafladığında ise sana çevreyi kirlettin mantığı ile yaklaşıyorlar. Alayı bahane aslında. Bu arada çevre dediği yerin de pisliğini görseniz. Madem bu alana ben kirletiyorum ve kamu alanı diye ceza yazıyorsunuz neden belediye bu alana temizlik ve çevre düzenleme hizmeti vermiyor?
Sonuç olarak, ispatlanabilecek durumlar yetersiz olduğundan birşey yapamıyoruz malesef. Bir de tabi hepsi ağız birliği yapıp karşımıza çıkacak olduklarından kuyruğu kıstırıp oturmaktan başka çare kalmıyor. Çünkü Türkiye'de adalet sistemi olduğuna da ayrıca inanmıyorum.
Yine biz iyiyiz, 13 ağustostaki ceza töreninde insanların çadırlarını, içlerindeki malzemeleri parçalamışlar, bazılarını yakmışlar. Aslında diyorum ya art niyetle ve bilinçli yapılan bir sürekli eyleme dönüşmüş.
Adalet güçlüye çalışıyor. Zengin nufuzlu biri orda kamp yapmak istese polis bile tahsis ederler. Medeni halklar seviyesine ulaşıyoruz böylelikle. Medenilik bize göre değil. 3. dünya ülkesi bile olamayız bu davranışlarla.
Yazınız ve rotanız çok güzelmiş.Anlatı dilide gayet başarılı.Bölgeyi gezmek isteyenler için faydalı olacaktır.Teşekkürler. Çadır - kamp tarzı tatil yapanları takdir etmişimdir.Benim yapamadığım şey.Konfor arayışım yok.Şaşalı otellerden hoşlanmam ama küçük temiz pansiyon tarzı işletme ya da kiralık ev tercihimdir.Başımın üzerinde çatı istiyorum.Tabi ki buda bir sürü güzellikten mahrum bırakıyor.Hep söylerim;görmek gezmek istediğiniz yerin mutlaka gecesini ve sabak ilk aydınlığını yaşamak lazım.Asıl görülesi yaşanılası zamanlar o vakitler. Olympos çok sevdiğim bölgelerden biri.Tabiki mutlaka sezon dışı olmak kaydıyla.Temmuz ağustos asla uğrama.Oradaki işletmeleri beğeniyordum.Sizin şimdi yemekler konusunda söylediğinizle tedirgin oldum.Orada hep orange pansiyonda kalırdım.Sahilde güneşi karşıladım. Öğretmen evindeki uygulama maalesef bütün kurum işletmelerinde geçerli.Hatta özel işletmelerde de söz konusu. Suriyelilerle ilgili söyledikleriniz insan arada kalıyor.Bir yanıyla evini yurdunu terk etmek kolay değil.Bunu biliyorum ve ırkçı davranmak istemiyorum.Bende bir şey anlatayım.Ankara da evimin olduğu bölge Iraklı göçmenlerin yoğunluk bölgesi.Sokağın başında bina altındaki kötü köhne bir dükkanı bunlar kiraladı sanırım.Önce sadece kasap dolabı koyup et sattılar kendi vatandaşlarına. Tabela belge isim hiç bir şey yok.Bir süre sonra yanında ufak tefek şeyler sattılar ve hızla markete dönüştü.Küçücük 10 m2 dükkan her şeyi satıyorlar.Binanın yan bahçesini işgal edip ürünleri oraya yayıyorlar.Yazın sebze her şey.Hala isim belge ruhsat hiç bir şey yok.Vergi zaten yok o da nerden çıktı.Aynı zamanda toplanma alanı oldu.Bunu biz yapsaydık ilk gün zabıta mührü vururdu ve cezaların ardı kesilmezdi.Durum böyle olunca Bursada 80 yaşında ninenin sebzelerini dağıtan zabıtaya gel de tepki duyma.İnsanı zoraki ırkçı yapıyorlar. Kaş belediyesinin tutumuyla ilgili mesele ödenen para değil,yapılan muamele.Bence de bir şekilde duyurun şikayet edin.Sonuç alınmaz bir şey olmaz diye düşünmeyin.Denemekten asla vaz geçmemek lazım.En azından yaptıkları haksızlığı daha geniş kesime duyurmuş olursunuz.Bu noktada Mürsel Bey in önerisine katılıyorum.Sosyal mecralarda duyurmalı. Elinize sağlık.Soluksuz okudum.Demre kekova o civarı görmedim.İlk fırsatta gitmek istediğim yerler..Yazınız iyi oldu.
(27-09-2019, Saat: 23:32)Slovan demiş ki: Sosyal medyadan yazın, sonra mahkemeye verin. Tebliğde foto var mı?
Geçmiş olsun...
Sent from my iPhone using Tapatalk
Günaydın,
Baskın öncesi 45 tane fotoğraf çekilmiş, sonra polis çağırılmış kimlik kontrolü ve sorun olmaması adına. Sosyal medyada pek çok yazı ve fotoğraf var ama malesef sonuç yok. Yasada herhangi bir hakları yok ama belediye meclisi kararı var sanırım. Buna dayanarak böyle davranıyorlar malesef.
Çok teşekkürler..
(28-09-2019, Saat: 08:30)Praxis demiş ki: Yazınız ve rotanız çok güzelmiş.Anlatı dilide gayet başarılı.Bölgeyi gezmek isteyenler için faydalı olacaktır.Teşekkürler. Çadır - kamp tarzı tatil yapanları takdir etmişimdir.Benim yapamadığım şey.Konfor arayışım yok.Şaşalı otellerden hoşlanmam ama küçük temiz pansiyon tarzı işletme ya da kiralık ev tercihimdir.Başımın üzerinde çatı istiyorum.Tabi ki buda bir sürü güzellikten mahrum bırakıyor.Hep söylerim;görmek gezmek istediğiniz yerin mutlaka gecesini ve sabak ilk aydınlığını yaşamak lazım.Asıl görülesi yaşanılası zamanlar o vakitler. Olympos çok sevdiğim bölgelerden biri.Tabiki mutlaka sezon dışı olmak kaydıyla.Temmuz ağustos asla uğrama.Oradaki işletmeleri beğeniyordum.Sizin şimdi yemekler konusunda söylediğinizle tedirgin oldum.Orada hep orange pansiyonda kalırdım.Sahilde güneşi karşıladım. Öğretmen evindeki uygulama maalesef bütün kurum işletmelerinde geçerli.Hatta özel işletmelerde de söz konusu. Suriyelilerle ilgili söyledikleriniz insan arada kalıyor.Bir yanıyla evini yurdunu terk etmek kolay değil.Bunu biliyorum ve ırkçı davranmak istemiyorum.Bende bir şey anlatayım.Ankara da evimin olduğu bölge Iraklı göçmenlerin yoğunluk bölgesi.Sokağın başında bina altındaki kötü köhne bir dükkanı bunlar kiraladı sanırım.Önce sadece kasap dolabı koyup et sattılar kendi vatandaşlarına. Tabela belge isim hiç bir şey yok.Bir süre sonra yanında ufak tefek şeyler sattılar ve hızla markete dönüştü.Küçücük 10 m2 dükkan her şeyi satıyorlar.Binanın yan bahçesini işgal edip ürünleri oraya yayıyorlar.Yazın sebze her şey.Hala isim belge ruhsat hiç bir şey yok.Vergi zaten yok o da nerden çıktı.Aynı zamanda toplanma alanı oldu.Bunu biz yapsaydık ilk gün zabıta mührü vururdu ve cezaların ardı kesilmezdi.Durum böyle olunca Bursada 80 yaşında ninenin sebzelerini dağıtan zabıtaya gel de tepki duyma.İnsanı zoraki ırkçı yapıyorlar. Kaş belediyesinin tutumuyla ilgili mesele ödenen para değil,yapılan muamele.Bence de bir şekilde duyurun şikayet edin.Sonuç alınmaz bir şey olmaz diye düşünmeyin.Denemekten asla vaz geçmemek lazım.En azından yaptıkları haksızlığı daha geniş kesime duyurmuş olursunuz.Bu noktada Mürsel Bey in önerisine katılıyorum.Sosyal mecralarda duyurmalı. Elinize sağlık.Soluksuz okudum.Demre kekova o civarı görmedim.İlk fırsatta gitmek istediğim yerler..Yazınız iyi oldu.
Çok teşekkür ederim. Olympos'da kalacaksanız eğer biraz pahalıdır ama kesinlikle tek tercih Olympostanrılarkulubü olmalı. Ekmekleri dahil tüm kahvaltılıklar, tereyağ vb. süt ürünleri üstüne şaraplarını bile kendileri yapıyorlar. Instagram hesapları --> "olympostanrilarkulubuorganik". Artık o ortamları görünce şu an tek güvenebileceğim yer diyebilirim.
Irkçılık değil asla söylemek istediğim, yaradandan ötürü bakışımız değişmez. Ama vefa veya hoşgörüleri olmayan milletler malesef. Ne yaparsan yap ne kadar kucak açarsan aç kıymet bilmezler. İyilik yaptığında "he bunlar nasılsa böyle davranıyorlar, yararlanalım" mantığıyla sömürüyorlar. Konu başka yere gitsin istemem ama tarihte aynı dinden olsak da ne görmüşüz onlardan arkamızdan gelen bıçak dışında. Evet kesinlikle tüm imkanlarımız onlar için. Ama biz yurtdışına gittiğimizde burnumuzdan getiriyorlar. Hiç gibi davranıyorlar. Neyse, uzar bu mesele
Bölge veya rota ile ilgili sorularınız olursa her zaman beklerim.