Selamun aleyküm dostlar, herkese merhaba;
bu sabah itibarıyla foruma üye olarak aranıza katıldım. İnşallah faydalı paylaşımlarınızdan istifade edicem, ben iki yıldır levorg kullanmaktayım. aynı zamanda ilk subarum, daha önce farklı arabalar kullandım, en son ford grand c max kullanıyordum, 2012 modeldi ve sıfır almıştım, kalabalık aile olduğumuz için 7 kişilik full paket almıştım, güzel konforlu bir arabaydı ama bayağı problem yaşatmıştı, neyse detaya girmicem, babamın engelli olması sebebiyle sıfır araba alma hakkından yararlanıyorum. fordu da öyle almıştım. malum beş sene satamıyorsunuz, beş senesi dolunca 1600 cc araba bakmaya başladım,passat, sperb, volvo v60, s60, seat leon sw, bunların hepsini test ettim. önemli olan fiyatı ve ötv yüzdesi, çünkü ötv muafiyeti var ötv oranı ne kadar yüksek ve etiket fiyatı düşük olursa o araba en uygunu oluyor, bir de 1600 cc üzeri alınamıyor, gerçi şimdi motor sınırlaması kalktı yerine fiyat sınırı konuldu.
aklımda hiç japon yoktu, hep yalıtım sıkıntısı yüzünden uzak duruyodum, internette inceleme yaparken mazda 3 gözüme çarptı, donanım ve fiyat değerlendirmesi çok iyiydi, bana en yakın bayii beylikdüzü mazdaya gittim, çok güzel bir görünümü vardı hem benzinlisini hem dizelini test ettim, çok hoşuma gitti performansı da fena değildi, fiyatı da 2016 yılı itibarıyla dizel versiyunu en dolu paketi 134 000 tl idi, fakat ötv si düşük olduğu için ( o\o 45 ) fazla fiyat avantajı olmadı, yanılmıyorsam 98 000 tl ye gelmişti, yine de almaya karar verdim, kendi arabamı sahbindene ilan verip beklemeye başladım.
Bu arada sanayide tanıdığım ve çok güvendiğim bir kardeşim var , kendisi çok iyi bir usta, adı murat küçükçekmece beşyol sanayide, kendisine doktor diyorlar, kendisine test ettiğim arabalardan hangisini tavsiye edersin dedim, kesinlikle japon al dedi, o da böyle deyince mazdayı iyice kafamda onayladım,bir de cami cemaatinden tanıdığım bir hacı abimiz var, kendisinde 2005 model forester vardı sonra satıp bmw gt tourer almıştı, ona sordum subaru nasıldır diye, çok memnun olduğunu hatta yeniden subaruya döneceğini söyledi, ve beni florya subaru beka bayiine yönlendirdi.
Bir sabah çocuklarla birlikte subaru bekaya gittik,gerçekten çok iyi karşıladılar, hemen modellere bakmaya başladık, ben hep geniş olan arabaları tercih ettiğimden sw bakıyordum, hemen güzel bir sw yi incelemeye başladım, içine binince arabaya bayıldım çok ferah geldi, eşim de çok beğendi,arabayla ilgili bilgi aldığımız satış sorumlusu arkadaş 2000 cc motor deyince bütün hayallerim yıkıldı, arabayı çok beğenmiştim ama ötv muafiyetne dahil değildi, meğer benim beğendiğim outback imiş. satış mümessili sonra levorgu gösterdi, arabayı incelerken, kaputtaki hava girişini görünce kesinlikle olmaz dedim, ama çocuklar bayıldı, illa bu olsun diye çok ısrar ettiler, bu arada direksiyona geçince kokpit beni fena etkiledi,içinde otururken benim de çok hoşuma gitti, ama ben hava girişini hala bir türlü kabullenemedim, hatta mümessile bu kaputun hava girişi olmayanı yokmu diye sordum o da yok dedi, belki size göre tuhaf gelmiştir ama hem yaşım hem de din görevlisi olmam sebebiyle bu arabayla cami önüne nasıl giderim düşüncesi bende bayağı bir stres yaptı. inanın hala arabayla cami önünden geçmiyorum, çok nadir mecbur kalırsam gidiyorum.
Kusura bakmayın konuyu bayağı uzatıyorum ama, duygularımı aktarabilmek için süreci sizinle paylaşmak istedim, hakkınızı helal edin.
O gün oradan ayrıldıktan sonra, test sürüşü için bir iki gün sonraya randevu aldım, yine çocuklarla gittik, test sürüşü esnasında öyle heyecan yaşadımki kendi kendime, benim gibi ağır kanlı birine göre değil dedim. Sonrasında bayii sahibiyle Mahmut beyle tanıştık, zaten o beni camiden tanıyormuş, çok güzel muhabbeti var, şimdi tüm detayları anlatsam buraya sığmaz, Mahmut beye subarunun nasıl bir araba olduğunu sordum, öyle bir anlattıki, zaten kendisi de daha önce subaru kullanıcısıymış, ilk olarak 92 model bir legacy almış ve işi buralara kadar getirmiş,bana bütün teknik detayları anlattı,o anlatırken benim olmazsa olmaz kriterim olan güvenlik kısmı beni çok etkiledi 4x4 sistemi subarunun olmazsa olmazı olduğunu öğrenince tamam dedim, ve kararımı verdim, kullandığı bir ifadeyi de konuyu çok uzatmama rağmen sizinle paylaşmak istiyorum, dediki siz subaruyu diğer arabalara göre kıyaslamayın, mercedes bmw de alabilirsiniz, çok lüks olanları da alabilirsiniz, daha pahalı olan arabaları da alabilirsiniz, onlar kendi aralarında kıyaslanabilir,hepsinin sistemi aşağı yukarı aynı ama siz araba algısı olarak tamamen farklı birşey alacaksınız , subaru böyle bir araba..
Neyse mesele daha da uzayıp gitmesin, üst paket olan eyesight donanımlısını aldım. Fiyatı o gün için 160 000 tl idi ,ama güzel tarafı ötv oranı % 60 olduğundan çok uygun bir fiyat çıktı inanmayacaksınız belki 134 000 tl olan mazdadan daha avantajlı oldu, 93 000 tl artı ısrarlarım sonucu çok değerli bayii sahibi Mahmut beyin de anlayış göstermesi neticesinde 90 0000 tl ye anlaştık. İki senedir kullanıyorum , hiçbir sıkıntı yaşatmadı,çok keyifli bir araba hele eyesight çok güven veriyor, hatta şöyle söyliyeyim, bir kaç defa ne kadar hayati bir sistem olduğunu tecrübe ettim,iki defa dalgınlığım sebebiyle çok ciddi kazalardan Allahın izniyle korudu, öyle bir fren yaptıki ne olduğunu anlayamadım. Bir de çok bariz bir 4x4 deneyimi yaşadım şile sofular köyü kırsalında zemini çok bozuk dar bir yolda karşıdan gelen bir dobloya yol vermek için yolun çatallandığı yerden alt yola indim ,sonra tekrar yola bağlanacağımı düşünürken inanın alttaki yol bitti ve ben bir tepenin önüne geldim, yol yukarıda kaldı , benim bulunduğum yerle yol arasında üç metre kadar dik sayılabilecek bir şarampolden yatay olarak üst yola hiç kaydırmadan çıktı. bu benim ilk 4x4 tecrübem oldu, aslında anlatacak çok şey var ama yazı çok uzun oldu, tekrar hakkınızı helal edin, eksi yönleri varmı derseniz, benim açımdan bir iki konu var, araba biraz sert , özellikle kauçuk ve dar yapılı kasislerde fena sarsıyor,mümkün mertebe yavaş geçmek gerekiyor, stepne yok, lastik tamir kiti koymuşlar, ben yedek lastik olmasını tercih ederdim, bir de benim gibi çok geziyorsanız ve de daha az yakan arabalardan sonra benzinli ve de dört çeker, 1650 kg ağırlığında 170 bg bir levorga geçtiyseniz biraz yakıyor, yine de ben sert ve ani refleksli kullanmadığım için 8.5 lt gibi ortalamayla istanbul gibi bir trafikte gezebiliyorum. biraz da hassas olmam hasebiyle sık sık servise gidip. normal bakım periyotlarının dışında ortalama 5000 km de bir, yağını, yağ filtresini, hava filtresini değiştiriyorum, uzun yola çıkarken km ye bakmaksızın bu değişimleri yine yapıyorum, arabam subaru da olsa yüksek devirli kullanmam, deneme maksatlı üç dört defanın dışında dip gaz yapmadım, ilk 5000 km ye kadar 2000 deviri geçmemeye çalıştım vs.
Sevgili dostlar subaru maceramı elimden geldiğince anlatmaya çalıştım,tabiki sizlerin de değerlendirmelerini görmek isterim, eğer levorgla ilgili benden duymak istediğiniz benim de tecrübe ettiğim bir konu olursa paylaşırım, mutlaka sizlerden istifade edeceğim konular olacaktır. Aranızda olmak benim için güven veren bir duygu, hepinize hayırlı geceler diliyorum, Allaha emanet olun.
bu sabah itibarıyla foruma üye olarak aranıza katıldım. İnşallah faydalı paylaşımlarınızdan istifade edicem, ben iki yıldır levorg kullanmaktayım. aynı zamanda ilk subarum, daha önce farklı arabalar kullandım, en son ford grand c max kullanıyordum, 2012 modeldi ve sıfır almıştım, kalabalık aile olduğumuz için 7 kişilik full paket almıştım, güzel konforlu bir arabaydı ama bayağı problem yaşatmıştı, neyse detaya girmicem, babamın engelli olması sebebiyle sıfır araba alma hakkından yararlanıyorum. fordu da öyle almıştım. malum beş sene satamıyorsunuz, beş senesi dolunca 1600 cc araba bakmaya başladım,passat, sperb, volvo v60, s60, seat leon sw, bunların hepsini test ettim. önemli olan fiyatı ve ötv yüzdesi, çünkü ötv muafiyeti var ötv oranı ne kadar yüksek ve etiket fiyatı düşük olursa o araba en uygunu oluyor, bir de 1600 cc üzeri alınamıyor, gerçi şimdi motor sınırlaması kalktı yerine fiyat sınırı konuldu.
aklımda hiç japon yoktu, hep yalıtım sıkıntısı yüzünden uzak duruyodum, internette inceleme yaparken mazda 3 gözüme çarptı, donanım ve fiyat değerlendirmesi çok iyiydi, bana en yakın bayii beylikdüzü mazdaya gittim, çok güzel bir görünümü vardı hem benzinlisini hem dizelini test ettim, çok hoşuma gitti performansı da fena değildi, fiyatı da 2016 yılı itibarıyla dizel versiyunu en dolu paketi 134 000 tl idi, fakat ötv si düşük olduğu için ( o\o 45 ) fazla fiyat avantajı olmadı, yanılmıyorsam 98 000 tl ye gelmişti, yine de almaya karar verdim, kendi arabamı sahbindene ilan verip beklemeye başladım.
Bu arada sanayide tanıdığım ve çok güvendiğim bir kardeşim var , kendisi çok iyi bir usta, adı murat küçükçekmece beşyol sanayide, kendisine doktor diyorlar, kendisine test ettiğim arabalardan hangisini tavsiye edersin dedim, kesinlikle japon al dedi, o da böyle deyince mazdayı iyice kafamda onayladım,bir de cami cemaatinden tanıdığım bir hacı abimiz var, kendisinde 2005 model forester vardı sonra satıp bmw gt tourer almıştı, ona sordum subaru nasıldır diye, çok memnun olduğunu hatta yeniden subaruya döneceğini söyledi, ve beni florya subaru beka bayiine yönlendirdi.
Bir sabah çocuklarla birlikte subaru bekaya gittik,gerçekten çok iyi karşıladılar, hemen modellere bakmaya başladık, ben hep geniş olan arabaları tercih ettiğimden sw bakıyordum, hemen güzel bir sw yi incelemeye başladım, içine binince arabaya bayıldım çok ferah geldi, eşim de çok beğendi,arabayla ilgili bilgi aldığımız satış sorumlusu arkadaş 2000 cc motor deyince bütün hayallerim yıkıldı, arabayı çok beğenmiştim ama ötv muafiyetne dahil değildi, meğer benim beğendiğim outback imiş. satış mümessili sonra levorgu gösterdi, arabayı incelerken, kaputtaki hava girişini görünce kesinlikle olmaz dedim, ama çocuklar bayıldı, illa bu olsun diye çok ısrar ettiler, bu arada direksiyona geçince kokpit beni fena etkiledi,içinde otururken benim de çok hoşuma gitti, ama ben hava girişini hala bir türlü kabullenemedim, hatta mümessile bu kaputun hava girişi olmayanı yokmu diye sordum o da yok dedi, belki size göre tuhaf gelmiştir ama hem yaşım hem de din görevlisi olmam sebebiyle bu arabayla cami önüne nasıl giderim düşüncesi bende bayağı bir stres yaptı. inanın hala arabayla cami önünden geçmiyorum, çok nadir mecbur kalırsam gidiyorum.
Kusura bakmayın konuyu bayağı uzatıyorum ama, duygularımı aktarabilmek için süreci sizinle paylaşmak istedim, hakkınızı helal edin.
O gün oradan ayrıldıktan sonra, test sürüşü için bir iki gün sonraya randevu aldım, yine çocuklarla gittik, test sürüşü esnasında öyle heyecan yaşadımki kendi kendime, benim gibi ağır kanlı birine göre değil dedim. Sonrasında bayii sahibiyle Mahmut beyle tanıştık, zaten o beni camiden tanıyormuş, çok güzel muhabbeti var, şimdi tüm detayları anlatsam buraya sığmaz, Mahmut beye subarunun nasıl bir araba olduğunu sordum, öyle bir anlattıki, zaten kendisi de daha önce subaru kullanıcısıymış, ilk olarak 92 model bir legacy almış ve işi buralara kadar getirmiş,bana bütün teknik detayları anlattı,o anlatırken benim olmazsa olmaz kriterim olan güvenlik kısmı beni çok etkiledi 4x4 sistemi subarunun olmazsa olmazı olduğunu öğrenince tamam dedim, ve kararımı verdim, kullandığı bir ifadeyi de konuyu çok uzatmama rağmen sizinle paylaşmak istiyorum, dediki siz subaruyu diğer arabalara göre kıyaslamayın, mercedes bmw de alabilirsiniz, çok lüks olanları da alabilirsiniz, daha pahalı olan arabaları da alabilirsiniz, onlar kendi aralarında kıyaslanabilir,hepsinin sistemi aşağı yukarı aynı ama siz araba algısı olarak tamamen farklı birşey alacaksınız , subaru böyle bir araba..
Neyse mesele daha da uzayıp gitmesin, üst paket olan eyesight donanımlısını aldım. Fiyatı o gün için 160 000 tl idi ,ama güzel tarafı ötv oranı % 60 olduğundan çok uygun bir fiyat çıktı inanmayacaksınız belki 134 000 tl olan mazdadan daha avantajlı oldu, 93 000 tl artı ısrarlarım sonucu çok değerli bayii sahibi Mahmut beyin de anlayış göstermesi neticesinde 90 0000 tl ye anlaştık. İki senedir kullanıyorum , hiçbir sıkıntı yaşatmadı,çok keyifli bir araba hele eyesight çok güven veriyor, hatta şöyle söyliyeyim, bir kaç defa ne kadar hayati bir sistem olduğunu tecrübe ettim,iki defa dalgınlığım sebebiyle çok ciddi kazalardan Allahın izniyle korudu, öyle bir fren yaptıki ne olduğunu anlayamadım. Bir de çok bariz bir 4x4 deneyimi yaşadım şile sofular köyü kırsalında zemini çok bozuk dar bir yolda karşıdan gelen bir dobloya yol vermek için yolun çatallandığı yerden alt yola indim ,sonra tekrar yola bağlanacağımı düşünürken inanın alttaki yol bitti ve ben bir tepenin önüne geldim, yol yukarıda kaldı , benim bulunduğum yerle yol arasında üç metre kadar dik sayılabilecek bir şarampolden yatay olarak üst yola hiç kaydırmadan çıktı. bu benim ilk 4x4 tecrübem oldu, aslında anlatacak çok şey var ama yazı çok uzun oldu, tekrar hakkınızı helal edin, eksi yönleri varmı derseniz, benim açımdan bir iki konu var, araba biraz sert , özellikle kauçuk ve dar yapılı kasislerde fena sarsıyor,mümkün mertebe yavaş geçmek gerekiyor, stepne yok, lastik tamir kiti koymuşlar, ben yedek lastik olmasını tercih ederdim, bir de benim gibi çok geziyorsanız ve de daha az yakan arabalardan sonra benzinli ve de dört çeker, 1650 kg ağırlığında 170 bg bir levorga geçtiyseniz biraz yakıyor, yine de ben sert ve ani refleksli kullanmadığım için 8.5 lt gibi ortalamayla istanbul gibi bir trafikte gezebiliyorum. biraz da hassas olmam hasebiyle sık sık servise gidip. normal bakım periyotlarının dışında ortalama 5000 km de bir, yağını, yağ filtresini, hava filtresini değiştiriyorum, uzun yola çıkarken km ye bakmaksızın bu değişimleri yine yapıyorum, arabam subaru da olsa yüksek devirli kullanmam, deneme maksatlı üç dört defanın dışında dip gaz yapmadım, ilk 5000 km ye kadar 2000 deviri geçmemeye çalıştım vs.
Sevgili dostlar subaru maceramı elimden geldiğince anlatmaya çalıştım,tabiki sizlerin de değerlendirmelerini görmek isterim, eğer levorgla ilgili benden duymak istediğiniz benim de tecrübe ettiğim bir konu olursa paylaşırım, mutlaka sizlerden istifade edeceğim konular olacaktır. Aranızda olmak benim için güven veren bir duygu, hepinize hayırlı geceler diliyorum, Allaha emanet olun.