(15-03-2019, Saat: 07:27)Sakin demiş ki: Teşekkür ederim nitro37, ben de , siz tüm dostlarıma gösterdiğiniz alaka nedeniyle çok teşekkür ediyorum, herkese kazasız belasız huzurlu sürüşler diliyorum, kullanıcı adınızda 37 olması, kastamonudan evli oluşum sebebiyle dikkatimi çekti, Allah'a emanet olun.
Sağolun hocam. 37 benim sosyal medyaya giriş yaşımdır. O zamanlar pek düşünmeden alınmış bir rumuzdur nitro37. Değiştirmeyi düşündüm ama ağza alışınca kalsın istedim. Şimdi 41 yaşındayim Kastamonulu çok arkadaşım var. Hatta Forum üyelerimizden de mevcut. Forumumuzda her kesim ve her sektörden üye mevcut. Çok güzel bir dayanışma içindeyiz. Tekrar aramıza hosgeldiniz.
Tekrar teşekkür ederim 37 kardeşim, buradan cevap yazma işini benim çocuktan öğrendim, yoksa yazmak için bu kadar beklemezdim, bu arada memleket adana, doğma büyüme kütüğümdür ama 79 senedinden beri istanbuldayım, aslen de elazığ ama hiç bilmiyorum elazığı, forumdaki arkadaşlar genelde ankarada yaşıyor gibi, bu arada youtube den bildiğim kadarıyla isim mehmet olmalı.tekrar görüşmek üzere Allah'a emanet ol, yorum yazan diğer arkadaşlara da cevap yazıcam, görüşürüz.
(15-03-2019, Saat: 08:14)adem61 demiş ki: Okurken cok sevdigim bir romani okur gibi okudum.bitti diyede uzuldum.bu kadar güzel anlatilir bir tanisma macerasi. Elinize yüreğinize sağlık. Levorg gercekten muthis bir arac. Eyesight zaten başlı başına bir sanat eseri diyebiliriz.
Yorumun için teşekkür ediyorum adem61 kardeşim, inşallah daha güzelleri hayırlısıyla sizlere de nasib olur
(15-03-2019, Saat: 08:25)AhmetKadir demiş ki: Cok keyifli bir yazi olmus elinize saglik. Sizin meslekten tanidigim subarucu oldunuz. Kismet olursa istanbula geldigimde bir ogle vakti misafiriniz olmak isterim Bircok detay tam olarak ilk kullanicinin aradigi bilgiler. Mesleginizin ve anladigim kadariyla karakterinizin size verdigi sakin kisilige karsilik aykiri bir tercih olmus levorg ama kontrast renkler yanyana cok şık durur. Paylasiminiz altina sık sık eklemeler yapin lutfen. Fotograflar olur, yasadiginiz farkli tecrubeler olur. Foruma renk katicaginiza inanıyorum
Ahmet kadir kardeşim, sana da çok teşekkür ediyorum, her zaman beklerim, istanbula gelmeye niyetlenirsen haber ver, memnun olurum.
(15-03-2019, Saat: 08:26)Salim demiş ki: Hocam maşallah çok güzel bir deneyim ve satın alma yazısı olmuş ,merak ettiğim modellerden ve artık 1.6 sinin gelmeyecegini öğrenince hayallerim yıkıldı,siz satmayı düşündüğünüzde buraya yazmayı unutmayın Dip gaz yapın arada turbolu araç sağır kalmasın ..
Teşekkürler salim kardeşim, Allah gönlüne göre versin, dip gaz meselesine gelirsek, üç dört defa yaptım, sağır kalmaz herhalde, çünkü kastamonuya, adanaya, balıkesir akçaya, sinopa seyahat ettim, dağ yollarında rampalarda mecburen yüksek devirler yaptığım oldu, nefesinin açıldığını düşünüyorum, bu yaz ürgüp-göreme planlarım var hayırlısıyla, tekrar görüşmek dileğiyle Allah'a emanet ol
(15-03-2019, Saat: 08:44)siyahbeyaz demiş ki: Yazı hiç de uzun olmamış,bir solukta okudum)Güzel bir satın alma yazısı. Çok teşekkürler paylaşımınız için. Allah kaza bela vermesin. Ha bu arada unutmadan SW candır.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Siyahbeyaz, yazıyı beğendiğini ifade ettiğin için ben teşekkür ederim, Allah cümlemizi kazadan belâdan korusun, evet sw on numara, Allah'a emanet ol
(15-03-2019, Saat: 09:46)Kaptan demiş ki: Detaylı anlatımınız için teşekkürler hocam. İlgiyle okuduğumuz bir tanıtım/değerlendirme yazısı olmuş. artık ötv de motor hacim sınırlaması kalktı. 3 yıl sonra yenilemek istediğinizde subarunun diğer modellerinide değerlendirebilirsiniz
Ben de teşekkür ediyorum kaptan kardeşim, dediğin gibi 3 sene sonra Allah imkan nasib eder de alabilirsem bir outback niyetim var, hayırlısı diyelim,Allah'a emanet ol
(15-03-2019, Saat: 10:04)Samet demiş ki: Aleyküm selam hocam, merhaba. Yazınızı okurken The İmam filmi geldi aklıma. İmam ne kadar renkli ise o kadar çok gençlere hitabedebilir gibi bir düşünceye sahibim. E şöyle bir bakınca Subaru sahibi olmakta insana baya renk katıyor. Hem çekin avluya cemaat en fazla "bizim hoca pilot olmuş" der Tekrardan hoş geldiniz sefa getirdiniz...
Tekrar hoş bulduk samet kardeşim , galiba o bahsettiğin the imam profili az çok bende var gibi, gerçi filmi izlemedim ama genç arkadaşlarla diyalog kuruyorum, onlarla iyi anlaşıyoruz, aslında din adamlarını belli bir imaja hapsetmişler, malesef yanlış algılamalara maruz bırakmışlar, neyse inşallah zamanla birbirimizi daha iyi tanıyacağız, görüşmek dileğiyle Allah'a emanet ol.
Dostlar herkese merhaba, Beni duygusal anlamda çok etkileyen bir anımı sizlerle paylaşmak istedim. Arabayı aldıktan bir sene sonra 2018 kış mevsiminde, yanılmıyorsam şubat ayıydı, istanbula kayda değer bir kar yağışı olmamıştı, biz de sapanca kartepeye gitmeye karar verdik, çocuklar kar eğlencesi yapsınlar düşüncesiyle, yola çıktık, akşam sapancada bir otelde kaldık, sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra yola koyulduk. Yolda ilerlerken kartepenin yüksek yerleri görünüyordu, yükseklerde pek kar görünmüyordu, çocuklar pek kar olmadığını görünce bayağı moralleri bozuldu, onca yol gelip de kar olmayınca bayağı üzüldüler, ben de buraya kadar gelmişken ayağımız kara deysin diyerek, o zaman abanta gidiyoruz dedim ve yönümüzü bolu istikametine çevirdik, bolu dağını çıktıktan sonra abant sapağına girdik, yalnız görünürde hâlâ kar yoktu, neyse abant gölüne yaklaştıkça ısı iyice düşmeye, etrafda kar görünmeye başladı, abant gölüne vardığımızda manzara muhteşemdi, heryer bembeyaz, göl dahi buz tutmuştu. Çok kalabalıktı, herkes ağaçlık alanların arasındaki yüksek yerlerden çoluk çocuk kayıyordu, arabayı park edecek yeri zor buldum, yalınız yanımıza kaymak için almamıştık , herkes bir şeylerle kayıyordu, birçok kimsede plastik kızak vardı, hatta bazıları direksiyonluydu, üst kısmı motosiklet selesi gibi oturağı olanlar da vardı, bazıları da şişme tekerleklerle, veya poşetleri altlarına alıp çoluk çocuk kayak yapıyordu, bizimkilerde, sağda solda bırakılmış, naylon poşetleri alıp kaymaya başladılar, çok eğleniyorlardı, kâh düşüyorlar kâh yan yatıp devriliyorladı.
Sevgili dostlar, yazımın başlığında subaru kardeşliği ifadesini kullandım, diyeceksiniz ki, ailece gittiğiniz bir geziyle bu başlığın ne alakası var, yaşadığınız eğlenceli bir kış gezisini hatıra olarak paylaşmışsın. İnananın o ifadeyi kullanmama bu güzel seyahat vesile oldu, bir araba bu kadar mı insanlarda duygusal bir anı bırakır. Ben de subaru kardeşliği ifadesini bu güzel yolculukta, adını bile bilmediğim, plastik ve de direksiyonlu bir kızak vesilesiyle orada ayak üstü tanıştığım, çok güzel bir insandan duydum, bu güzel insanla tekrar görüşecek iletişim bilgilerini alamadığım için çok üzüldüm, adını dahi soramadım, hadise çok çabuk gelişti, dedim ya, çocuklar buldukları poşetlerle kayıyorlardı diye, gözüme elinde plastik ve de direksiyonlu bir kızak bulunan birisi takıldı, yol kenarına doğru çocuğuyla gidiyorlardı görünen o ki, artık kaymayacaklardı, hemen yanına gidip selâm verdim, elindeki kızağı nerden temin ettiğini, bir yerde mi kiraladığını falan sordum, hayır kendi kızağımız dedi ve ekledi eğer lazımsa kullanabileceğimizi söyledi, çocuklar adına çok sevindim, peki yakınlardamı olacaksınız, işimiz bitince sizi nasıl bulurum dedim, buralarda olurum dedi, ben de eğer kendisini bulamazsam, arabamın yerini göstererek, benim arabam hemen şurada dedim, hangisi dedi, şu beyaz olan dedim, baktı ve içten bir ifadeyle Ooo, subaru ! dedi, ve başladı subaruyu bana anlatmaya, nasıl yola tutunduğunu, virajlara girerken gaz vererek o virajları nasıl asılarak döndüğünü vs o kadar çok şey anlattı ki adeta o anda yaşıyormuş gibi, ve dediki biz subarucuyuz, ben de kendi arabasını nereye park ettiğini sorunca elli metre kadar ilerde olduğunu söyledi ama şimdiki arabası volvoymuş zannedersem crossover dı.kendisine ne kadar süre daha buralarda olacağını ve kızağı ona getirmek istediğimi sordum, önemli değil istediğiniz kadar kullanın dedi, geldiğimde ya bulamazsam ya bir yere gitmiş olursanız dedim, gülümsemeli bir ifadeyle getirme sizde kalsın " biz subaru kardeşiyiz " dedi. Bayağı uzun bir süre eğlendikten sonra artık dönmek üzere arabanın yanına hareket ettik, kızağı iade edip teşekkür etmek için arabasının olduğu yere baktım, malesef gitmişti, çok duygulandım, hiç tanımadığım bir insan bir araba tutkusu neticesinde bir kardeşlikten bahsetmişti, belki birgün bir vesileyle yeniden karşılaşırız, bize verdiği kızağı hatıra olarak garajda tutuyorum. Sevgili dostlar, böyle güzel bir hatırayı biraz uzun oldu ama sizlerle paylaşmak istedim, demekki bir araba insanda duygusal bağlılık oluşturabiliyor, hepinize sağlık ve huzur dolu kazasız belasız sürüşler diliyorum, görüşmek dileğiyle Allah'a emanet olun.
Hocam yorumunuzu bir solukta okudum. Pek çok Subaru kullanıcısı bu tarz karşılaşmaları yaşıyor. Başka bir Subaru gördüğünde Subarunun karakteri farklı olduğundanmıdır kullanıcısını kendisi belirlediğindenmidir hep bir yüzde gülümseme akabinde yıllardır arkadaşmış gibi konuşmalar tanışmalar davetler oluyor. Sağlamlığı ve güvenli olduğu kadar sağlam karakteri sayesinde bu tarz şeylere vesile oluyor.
Hocam çok güzel bir anı olmuş sizin için. Bizler artık alıştık bu tür durumlara. Subaru öyle bir marka ki sahiplerini tanımadığı insanlarla 40 yıllık dost gibi sohbet ettiriyor. Bunun sebebi marka çok ozel. Bu markayı seçen tüm insanların ortak bir noktası var. İşte bizler o ortak noktada buluşuyoruz hep. Öyle ki markanın reklama ihtiyacı bile yok çünkü biz kullanıcılar her yerde reklamını yapıyoruz bu araçların. Marka özel olunca sahipleride özel oluyor. Evin bir ferdi gibi davranıyoruz araçlarımıza. Her koşulda bize ve ailemize hizmet eden bir marka. Direksiyona oturunca sanki bize özel üretilmiş gibi hissediyoruz. Verdiği güven, çekici duruşu, bize özel kılması bunların hepsi bir araya toplanınca marka bambaşka bir hal alıyor. Eslerimiz bile buluşmalara giderken şaşırıyor arabanın bulusmasimi olur diyorlar. Ama işte biz araba olarak bakmıyoruz subaruya. Subaru sahibiyle bir şekilde bir bağ kuruyor. İşte bu bağ diğer Subaru sahipleri ile iletişime gecmemize vesile olan asıl duygu. Yani lise çağındaki üç beş erkeğin aynı kıza aşık olmasi gibi bir şey bu. Etrafında dönüp duruyoruz markanın
hocam maşallah en zayıf noktanızdan yakalamış subaru aşkı sizi. daha ne macera ne anılar birikiyor subaruyla başka araçlar sıradan basit geiyor zamanla