Subaru araç sürüş emniyeti açısından güzel bir araç, şimdiye kadar kullandıklarımın en iyisi. Bir Enver bey değilim elbet ama kullandığım 3-4 çeşit araba oldu. İlk kez Alman malı dışında Japon malı kullanmaktayım. Araç sürüş emniyeti çok iyi iken, metal malzemenin kalitesi açısından o kadar emin konuşamayacağım. Aşağıda on yıllık aracın silecek kollarını görüyorsunuz.
Boyanın altındaki malzeme oksitlenmiş ve “kusmuş” . Görünce şaşırdım. Sonra fiyatlarına baktım, Türkiye internet sitelerinde yoktu ama yurtdışındakiler
bile ucuz sayılmazdı. Ben de bir kutu mat siyah boya alıp kendim boyamağa karar verdim.
İlk önce nasıl sökerim diye araştırdığımda en iyi anlatıma aşağıdaki videoda rast geldim.
https://youtu.be/WAOSEqBXOL0
Bu da var.
https://youtu.be/82bf0g0PDgw
Hangisinde tam hatırlamıyorum, kolları yerinden sökmek için zorlamamak gerektiği konusunda uyarıyor. Gösterdiği yerlerden bastırdım ve hakikaten kolayca çıktı yerinden.
Videoda gösterildiği gibi sökmeden önce sileceklerin seviyelerini tahta kalemi ile işaretledim
Atölyede silecek kafalarını yerlerinden çıkarıp sadece metal kolları bıraktım.
Kusuk yerleri önce scotch brite keçe ile sürterek temizledim. Sonra yuvarlak bir fırçayı şarjlı matkapa takıp arta kalan boyalı yerler lokal olarak temizledim.
Şöyle bir şey.
Temizledikten sonra temizlenen yüzeyin çizik çizik kaldığını gördüm. Durum böyle olunca çizilen bölgeyi önce 120 sonra 240 kum zımpara ile düzeltmeğe çalıştım. Bölge küçük olduğu için biraz zahmetli idi.
Daha fazla uğraşmadan bütün metal yüzeyi önce scotch brite ile hafifçe ovdum. Bu alttaki boya üzerinde yeni boyanın tutunabileceği mikro çizikler açmak içindi. Ardından bir bezle tozlarını sildim. Sonra balata spreyi sıkarak yüzeydeki olası kir ve yağ artıklarını akıttım.
Nihayet, sprey siyah boya ile iki üç kat boyayıp işi bitirdim.
Sonuç aşağıda:
Dikkatli bakılınca temizlediğim bölüm belli oluyor. Belki fırçayı hiç kullanmamalıydım. Ya da temizledikten sonra, macun ile o bölgeyi macunlayıp daha fazla zımparalayıp parlaklaştırabilirdim. Daha pürüzsüz bir görüntü elde edebilirdim. Ama elde edeceğim mükemmellik seviyesi uğraştığıma değecek miydi? İş bitiminde bu halini de beğendim. Eski halinden çok güzel bir kere. Ne demişler “dost başa, düşman ayağa bakarmış”. Boya kusurlarını farkedenler artık dost mudur, düşman mıdır bilinmez ama müşkülpesentdirler diyebilirim.
Bugün başka işler de yaptım. Konu bütünlüğünü bozmamak ve ilerde aramağı kolaylaştırmak için onları başka konu başlıklarıyla yazacağım. Okuduğunuz için teşekkürler.
Unutmuşum, söktüğüm vidanın sıkma tork değeri 20 NM idi.
Şema aşağıda:
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Boyanın altındaki malzeme oksitlenmiş ve “kusmuş” . Görünce şaşırdım. Sonra fiyatlarına baktım, Türkiye internet sitelerinde yoktu ama yurtdışındakiler
bile ucuz sayılmazdı. Ben de bir kutu mat siyah boya alıp kendim boyamağa karar verdim.
İlk önce nasıl sökerim diye araştırdığımda en iyi anlatıma aşağıdaki videoda rast geldim.
https://youtu.be/WAOSEqBXOL0
Bu da var.
https://youtu.be/82bf0g0PDgw
Hangisinde tam hatırlamıyorum, kolları yerinden sökmek için zorlamamak gerektiği konusunda uyarıyor. Gösterdiği yerlerden bastırdım ve hakikaten kolayca çıktı yerinden.
Videoda gösterildiği gibi sökmeden önce sileceklerin seviyelerini tahta kalemi ile işaretledim
Atölyede silecek kafalarını yerlerinden çıkarıp sadece metal kolları bıraktım.
Kusuk yerleri önce scotch brite keçe ile sürterek temizledim. Sonra yuvarlak bir fırçayı şarjlı matkapa takıp arta kalan boyalı yerler lokal olarak temizledim.
Şöyle bir şey.
Temizledikten sonra temizlenen yüzeyin çizik çizik kaldığını gördüm. Durum böyle olunca çizilen bölgeyi önce 120 sonra 240 kum zımpara ile düzeltmeğe çalıştım. Bölge küçük olduğu için biraz zahmetli idi.
Daha fazla uğraşmadan bütün metal yüzeyi önce scotch brite ile hafifçe ovdum. Bu alttaki boya üzerinde yeni boyanın tutunabileceği mikro çizikler açmak içindi. Ardından bir bezle tozlarını sildim. Sonra balata spreyi sıkarak yüzeydeki olası kir ve yağ artıklarını akıttım.
Nihayet, sprey siyah boya ile iki üç kat boyayıp işi bitirdim.
Sonuç aşağıda:
Dikkatli bakılınca temizlediğim bölüm belli oluyor. Belki fırçayı hiç kullanmamalıydım. Ya da temizledikten sonra, macun ile o bölgeyi macunlayıp daha fazla zımparalayıp parlaklaştırabilirdim. Daha pürüzsüz bir görüntü elde edebilirdim. Ama elde edeceğim mükemmellik seviyesi uğraştığıma değecek miydi? İş bitiminde bu halini de beğendim. Eski halinden çok güzel bir kere. Ne demişler “dost başa, düşman ayağa bakarmış”. Boya kusurlarını farkedenler artık dost mudur, düşman mıdır bilinmez ama müşkülpesentdirler diyebilirim.
Bugün başka işler de yaptım. Konu bütünlüğünü bozmamak ve ilerde aramağı kolaylaştırmak için onları başka konu başlıklarıyla yazacağım. Okuduğunuz için teşekkürler.
Unutmuşum, söktüğüm vidanın sıkma tork değeri 20 NM idi.
Şema aşağıda:
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi