Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim, Allah iyilerini, sıkıntısızlarını nasip etsin sizlere de. Umarım yolda kalmadan tadını çıkartırız araçlarımızın.

Ertuğ hocam eline, emeğine sağlık. Uzun soluklu ancak çok bilgilendirici içinde çok önemli tecrübeleri paylaştığın mükemmel bir yazı olmuş. Hazinli de olsa burada okuyan arkadaşlar için çok önemli notlar içeriyor.

Subaru bir hastalık mı? Evet kesinlikle hastalık. Ben de ayrılık yazısı yazmıştım. Aklım hala Subaruda. Birçok araç kullandım ama hiçbir araca bu kadar tutkuyla bağlanmadım. Halen sürdüğüm araçta (Citroen C5 2011 2.0 HDI Exc.) sınıfının ve yılının en donanımlı, abartısız en konforlu araçlarından biri olmasına rağmen her sürdüğümde bana Ah Subaru dedirtiyor. Dedirtir tabi Subarunun Türkiyede en üst segment aracından indikten sonra neye binersen bin kesmez kolay kolay.

Subaru ile doğada dilediğince gezme işlerini şimdi doğa sporları kulubü arkadaşlarımızla yürüyerek, çadır kurarak bir şekilde atlatmaya çalışıyoruz Doğu Karadeniz Coğrafyasında.

@bahcekapiliyavuz hocam güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim.
Biz de bundan sonra epey bir süre asfalt dışına pek de çıkamayacağız gibi görünüyor. Çıksak da yürüyüş rotaları belki olur. Yürüyüş antremanlarınızı ve fotoğraflarınızı hayranlıkla takipteyiz. 
Bu arada C5'in yeri ayrı, çok önceki modellerden beri bilgi sahibi olduğum, otomotiv sektörüne yön veren / aklımıza gelen / gelmeyen birçok güvenlik unsurunun sahibi, gerçekten ayrı bir yere ve öneme sahip bir araç, sağlıkla, güzel günlerde kullanın inşallah. Bizim hastalığa gelince, artık biraz dinlenelim, zaman içinde bir kısmet çıkar belki karşımıza.

Kaç gündür bir kaç kelam yazayım diyorum, yazıyorum sonra siliyorum. Forumdaki her üyemiz çok çok değerli ancak anlattıklarının başına gelmesi nedeniyle daha da çok üzüleceğim kişilerin başında geldiğini çok net söyleyebilirim (aman yanlış anlaşılmasın kimsenin ayağına değil parmak ucuna bile taş değmesin). Niyet bu kadar iyiyken bunlar olduysa vardır bir hikmeti elbette. Sen bizler için çok değerlisin. Ne zaman neye ihtiyacın olsa yanındayız (Çoğul olarak yazdım çünkü benden başka benim gibi düşünen bir çok kişi olduğunu biliyorum).
Ankete cevabım ise benim "Alınır" olacak, ama ile başlayan cümlenin sonrasını ise sen zaten çok detaylı şekilde anlattın.

Başa gelen bir şekilde çekiliyor, geçmiş olsun Ertuğ hocam, Legacy nin tekerine taş değmesin. 
Sadece subaru değilde turbolu eski arabaya marka farketmeksizin uzak durmayı yeğlerim hep.

@hkn16 Hakan hocam, iyiniyetin, varlığın yeter, eksik olma. İkinci el bisiklet bile alsak bunun bir riski var, koskoca insanlarız. Arzu edilmese de bazen aksaklık oluyor, bazen ise beklenenden çok daha az sıkıntı ile karşılaşılabiliyor. Ben de arabadan anlıyorum, sanırdım, meğer daha çok yolun başındaymışız. Bu vesile ile bunu öğrendik. Ne yapalım, sağlığımız yerinde olsun da, kaza bela ile karşılaşmayalım, gerisi hallolur bir şekilde. @Samet hocam nokta atışı tespit yaptın diye düşünüyorum, zor bir tercih gerçekten de turbo. Hem çekici hem de zor. 
Son olarak şunu belirtmek isterim, anketi açtım ben de oy verdim, hatta açıklayayım, tüm yazdıklarıma rağmen ki, aslında çözümsüz dert de değil yazdıklarım, alınır dedim. 
2nci el alıp biraz geçmişi bilmek, biraz uğraşmak sözkonusu ise, her ne kadar ben bu süreçte biraz yorulmuş ya da üzüntü duymuş da olsam, duygusal olarak düşününce alınır ve çok da zevkle binilir. Ama'sı varsa ki illa ki eklenecek noktalar vardır, onları da yüzyüze konuşuruz

Açık söylemek gerekirse ikinci elde 10 yılını doldurmuş Subaru almak her zaman risktir. Yani alırken birbirinden değişik 10 ustaya da gosterseniz hiç kimse ilerde ne olacağını bilemez. O an için yani araç gösterilirken araçta sorun yoktur ama iki gün sonra sensör ariza verebilir. Yada motordan gelen ses o için normalken üç gün sonra ses gariplesebilir. Bunların hepsi ihtimali yüksek olan şeylerdir. İkinci elde Subaru özellikle uzun yıllar LPG de kullanılmış ise her türlü soruna hazırlıklı olmak gerekir. Bana mesela yeni aldığı  araci test ettirenlere Ben hep şöyle diyorum şuan için sorun yok ama yarın başına ne gelebilir bunu bilemem. Keza uzun süre benzinli kullanılmış henüz LPG takilmamis araçlar içinde aynı şeyi söylüyorum. Çünkü uzun süre benzinde kullanilmus bir aracı alacaksaniz ve eğer yine benzinde devam edecekseniz sorun yok ama LPG takacaksaniz ilk 20 Bn km de başınıza motor yeme dahil her türlü sorun gelebilir diyorum. Çünkü uzun sure benzinde kullanilmis misal 300 Bn de bir subarunun tüm motor içi subaplar dahil kurum bağlamış ve olası deformasyonlari bu kurum kapatmıştır. Lpg takılır takılmaz bu kurumlar LPG bin yuksek ısısı nedeniyle yavaş yavaş motordan temizlenmeye başlayacak ve deformasyonlar gün yüzüne çıkacaktır. 
şimdi konuya donersek burada işin özü sorunun çıkması değil sorun çıktıktan sonra yapilan müdahalenin yetersiz veya eksik olmasıdir. Yani şimdi ikinci el bir subaru aldık üç gün sonra hararet yaptı bu normal bir şeydir.  Anormal olan bu sorun çıktıktan sonra yapılacak işlemin sorunu tam olarak gidermemesi ve tekrar tekrar aynı sorun için para harcanmasidir.  Dolayisi ile araç sahibinin arabadan sogumasi yoluyla aracı elinden çıkarmak istemeside gayet normaldir. Misal ben kendi aracımi yakın zamanda bir arkadaşa sattim. Satarken araç sol taraftan kazalı sürtme var değişen parçalar var. 2 kapı bir çamurluk değişik ama motor ve şanzıman için sorunsuz dedim. Videosu var izle hatta al git çık otobana zorla motoru dene bak dedim. Gitti denedi zorladı başka servislere gösterdi hatta kaporta testi yaptırdı test sonucunda sadece sol ön kapı degismis denildi ( halbuki sol iki kapı ve çamurluk değişikti nasıl bir degisim yapılmışsa artık anlayamıyorlar iscilik on numara ) karşılaştırma yaptı vs ok dedi aldı arabayı. 3 gün sonra aradı aynen şunu dedi " abi araba on numara motor şanzıman şahane kime gosterdiysem bu aracı nerden buldun dedi. Motor da gram yağ sızıntısı yok, sanzuman geçişleri lokum gibi, alt devirler sanki turbo hissi veriyor anında hızlanıyor seni videolardan tanımıştım orada gösterdiğin adam gibisin teşekkür ederim sana " dedi ben dedim ki düşüncelerin için teşekkürler ama üç gün sonrasını kimse bilemez inşallah boyle devam eder sana sorun açmaz maşallah diyelim nazar değmesin dedim. Şimdi bu araç Karabük'te geziyor sorun yok şuan LPG takıldı ve misal 6 ay sonra oksijen sensörü bozulacak yada subap ayarı isteyecek bunu kimse önceden tahmin edemez. Bu bira şans ile aracı nasıl kullandığın veya aracın mekanik aksamina ne kadar asina olduğun ile alakalı. Misal ışıkta beklerken rolantide araç ara ara titriyor sonra normale dönüyor ise bu benim için ileride yaşanacak bir olayın habercisidir. Ama bir başkası bunu normal karşılayabilir eski araba o kadarda olur diyebilir. Bunun gibi birçok örnek var. 
kısaca aldığımız her ikinci el araç aslında boş bir senede imza atmak gibi bir şeydir. Kimisi elinde ki paraya ikinci el 10 yaşında Audi alir kimisi de aynı paraya sıfır egea alir. Audiyi alan paranın hakkını konfor yalıtım imaj vs vs olarak ister. Egea alanda basım ağrimasin tenekeden olsun ama sorunsuz olsun sürpriz yasamayim sanayi Sanayi gezmeyeyim diyerek alir. Yani Her iki düşünce sahibininde kendine göre haklı nedenleri vardır. Dolayısı ile ikinci el araç her türlü sürprize açıktır sahibini mutluda edebilir uzuntuyede bogabilir.

Eline sağlık Ertuğ abi. Roman gibi sürükleyici bir şekilde okudum. Sonu pek iç açıcı olmasa da alım gücü düşmesi, parça fiyatlarının artması bir de ayriyetten bu sıkıntılı dönemlerde sıkıntılı insanlarla iş yapılması insanı çok yoruyor ve zorluyor. Ama siz yine de kaleminizi bozmayıp güzelce aktarmışsınız. Umarım ilerleyen günlerde iyi bir S - Turbo ya da XT ile kavuşup yola devam etmeniz dileğiyle. Tekrardan çok geçmiş olsun.

@Şobel Abim çok teşekkür ederim güzel yanıtın için. İnşallah sizlere daha iyi nasip olur. Hayırlısı.
Çok şükür ki kaza bela ile karşılaşmadık, hem kendimiz hem de başkalarına bir zarar gelmedi. 
Ama şu var, bugünlerde olmasa da ne yapıp edip bir gün yine Forester (XT vb) alacağım ve kullanacağım. Kenara yazdım