Arkadaşlar selamlar,
Forumdaki uzun yazışmalar ve sonrasında yaptığım araştırmalar sonucu, ilk defa forester sahibi oldum.
Aldığım aracın bakımları, parça değişimleri vs. servis garantisinden sonra Arıcan subaru tarafından yapılmış, dolayısı ile Ömer & Raci ustaların tanıdığı bildiği bir araçtı.
Zaten aracı direk ben bulmadım, Arıcan'a gidip gelirken denk geldi, kendileri bana önerdiler. Açıkçası benim de alırken en çok dikkate aldığım konu bu oldu.
Araç 176 bin km'de hiç tüp takılmamış, 2010 model Forester III, atmosferik 150 hp, otomatik şanzıman.. Klasik forester. Hakkında söyleyebileceğim ilk şey yolda sanki su gibi akıyorsunuz hissiyatı vermesi. 4 çekerin bütün tekerleklere uyguladığı kuvvet ile yokuşta veya düz yolda rahat rahat ivmelenmeler yaşabiliyorsunuz ve devamında araç yolda süzülür gibi gitmeye başlıyor. Ankara dikmen-oran yokuşlarını bilen bilir, dik kalkışlarda dahi hiç ağır-aksak bir durumda bırakmadı diyebilirim. Aksine yavaşlayan trafikte çok darlanırsanız, gaza hafifçe yüklenerek yokuşta bayılmış araçların arasından fırlayıp kendinizi sıkışıklıktan rahatça kuratarabiliyorsunuz. Hızlı girdiğiniz virajlarda çizgiyi tutturmakta bir zorluk yaşamıyorsunuz, önden çekişli arabalara göre en büyük farkı belki de budur. Hiç arkası-önü oynama gibi bir durum söz konusu değil. Fazla zorlarsanız ağırlık merkezinden ötürü hafif yana doğru yatmaya başlıyor ama o konudaki sınırlarını henüz bilmiyorum. Aracı sürerken genel olarak bir nevi tank sürüyormuşçasına güven durumu var. İnsanlar size trafikte ekstra dikkat etmek zorunda kalıyor, aracı görmeme gibi bir şansları pek yok.
Bunun yanında fren performansı bu ağırlıktaki bir araç için yeterli düzeyde diyebilirim. Bir 3.20 gibi durmasa da daha önce kullandığım volkswagen grubu sedan araçlardan fren mesafesi konusunda bir farkı yok.
Forumda genel olarak dikkat çekilen bir diğer husus olan aracın içine rüzgar sesini alma durumu var, ama ben daha önce dizel motorlu bir araç kullandığımdan dolayı benim için gürültü konusunda bir farklılık yok diyebilirim. Arka süspansiyonlar biraz daha sert olduğu için bozuk veya kasisli yollarda arka koltuklarda yolculuk nispeten zıplamalı olabiliyor ve aynı sebepten bagajda zıplamaya müsait, sabtilenmemiş nesneler varsa biraz ses yapıyor.
Benim şu an araç ile ilgili şu an tek sorunum orjinal ses sisteminin biraz yetersiz kalması, özellikle içeri rüzgar sesi alan bir araçta daha güçlü bir ses sistemi olmasını beklerdim.
Bunun yanında düşündüren bir diğer konu da yakıt, tüp takıp takmamak arasında kararsız kaldım. Aracın tüpsüz haliyle değer kaybının daha az olacağını ve ben satarken de benim gibi hassas birinin tüpsüz olarak almak isteyeceğini düşünüyorum. Fakat diğer yandan yakıt ekonomisi bu arabada dikkate alınması gereken bir durum. Muhtemelen bir kaç ay içinde bu konuda son kararı verebileceğim kadar aracı tanımış olurum.
Benim size sorum bu aracın lastik seçimi hakkında olacak. Orjinal lastikleri ruhsatta 215 55 17 olarak geçiyor ve üstünde yazlık lastikleri mevcut. Ankara için kış ve yaz kullanılabilecek %20 hafif arazi %80 asfalt için uygun bir lastik tipi bulabilir miyim? Yoksa hem kışlık hemde a/t olarak 2 takım lastik mi almam gerekiyor? Ağır arazi gibi bir durum söz konusu değil bunu da belirteyim.
En kısa zamanda fotoğrafları atmaya çalışacağım, herkese iyi forumlar.
Forumdaki uzun yazışmalar ve sonrasında yaptığım araştırmalar sonucu, ilk defa forester sahibi oldum.
Aldığım aracın bakımları, parça değişimleri vs. servis garantisinden sonra Arıcan subaru tarafından yapılmış, dolayısı ile Ömer & Raci ustaların tanıdığı bildiği bir araçtı.
Zaten aracı direk ben bulmadım, Arıcan'a gidip gelirken denk geldi, kendileri bana önerdiler. Açıkçası benim de alırken en çok dikkate aldığım konu bu oldu.
Araç 176 bin km'de hiç tüp takılmamış, 2010 model Forester III, atmosferik 150 hp, otomatik şanzıman.. Klasik forester. Hakkında söyleyebileceğim ilk şey yolda sanki su gibi akıyorsunuz hissiyatı vermesi. 4 çekerin bütün tekerleklere uyguladığı kuvvet ile yokuşta veya düz yolda rahat rahat ivmelenmeler yaşabiliyorsunuz ve devamında araç yolda süzülür gibi gitmeye başlıyor. Ankara dikmen-oran yokuşlarını bilen bilir, dik kalkışlarda dahi hiç ağır-aksak bir durumda bırakmadı diyebilirim. Aksine yavaşlayan trafikte çok darlanırsanız, gaza hafifçe yüklenerek yokuşta bayılmış araçların arasından fırlayıp kendinizi sıkışıklıktan rahatça kuratarabiliyorsunuz. Hızlı girdiğiniz virajlarda çizgiyi tutturmakta bir zorluk yaşamıyorsunuz, önden çekişli arabalara göre en büyük farkı belki de budur. Hiç arkası-önü oynama gibi bir durum söz konusu değil. Fazla zorlarsanız ağırlık merkezinden ötürü hafif yana doğru yatmaya başlıyor ama o konudaki sınırlarını henüz bilmiyorum. Aracı sürerken genel olarak bir nevi tank sürüyormuşçasına güven durumu var. İnsanlar size trafikte ekstra dikkat etmek zorunda kalıyor, aracı görmeme gibi bir şansları pek yok.
Bunun yanında fren performansı bu ağırlıktaki bir araç için yeterli düzeyde diyebilirim. Bir 3.20 gibi durmasa da daha önce kullandığım volkswagen grubu sedan araçlardan fren mesafesi konusunda bir farkı yok.
Forumda genel olarak dikkat çekilen bir diğer husus olan aracın içine rüzgar sesini alma durumu var, ama ben daha önce dizel motorlu bir araç kullandığımdan dolayı benim için gürültü konusunda bir farklılık yok diyebilirim. Arka süspansiyonlar biraz daha sert olduğu için bozuk veya kasisli yollarda arka koltuklarda yolculuk nispeten zıplamalı olabiliyor ve aynı sebepten bagajda zıplamaya müsait, sabtilenmemiş nesneler varsa biraz ses yapıyor.
Benim şu an araç ile ilgili şu an tek sorunum orjinal ses sisteminin biraz yetersiz kalması, özellikle içeri rüzgar sesi alan bir araçta daha güçlü bir ses sistemi olmasını beklerdim.
Bunun yanında düşündüren bir diğer konu da yakıt, tüp takıp takmamak arasında kararsız kaldım. Aracın tüpsüz haliyle değer kaybının daha az olacağını ve ben satarken de benim gibi hassas birinin tüpsüz olarak almak isteyeceğini düşünüyorum. Fakat diğer yandan yakıt ekonomisi bu arabada dikkate alınması gereken bir durum. Muhtemelen bir kaç ay içinde bu konuda son kararı verebileceğim kadar aracı tanımış olurum.
Benim size sorum bu aracın lastik seçimi hakkında olacak. Orjinal lastikleri ruhsatta 215 55 17 olarak geçiyor ve üstünde yazlık lastikleri mevcut. Ankara için kış ve yaz kullanılabilecek %20 hafif arazi %80 asfalt için uygun bir lastik tipi bulabilir miyim? Yoksa hem kışlık hemde a/t olarak 2 takım lastik mi almam gerekiyor? Ağır arazi gibi bir durum söz konusu değil bunu da belirteyim.
En kısa zamanda fotoğrafları atmaya çalışacağım, herkese iyi forumlar.