Toyota nın meşhur bir reklamı vardı. Yol kenarında arıza yapmış bir Toyota ve başında yardım bekleyen bir kadın. Bildiniz işte. Neyse benim kardeş doktor 2010 model bir corollası var en dolusundan. İlk sahibi prof dan aldı 40 binde. Şimdi 90 binlerde. Bakımıda aksatılmaz. Banada gıcık subaru aldığım ve masraf yaptığım için . Kardeş bir haftadır yollarda ama sürekli değil. Bir gün bir yerde kalıyor başka gün başka yere gidiyor.. Dün beni aradı arabanın akü, abs lambası yanıyor direksiyon sert. Ya kayış koptu ya şarj etmiyor dedim. Sonuç olarak en yakın ildeki yetkili servise çekici ile gitti. Alternatör kasnak bilya dağıtmış şarj etmemiş aküden yemiş. Ben subaru almadan öncede benimle çok uğramıştı Neyse işte yolda kalmış olmasına üzülmeme rağmen buruk bir sevinç yaşadım. Aslında baya dalga geçtim
benim 2007 model yaris dizel 320.000 km deydi. 150.000 km sini bizzat ben yaptım. rutin bakımlar dışında bir masrafı ve yolda bırakması olmadı çok şükür. hatta sattığım zaman bile diyordum, yağını suyunu koyup yarın sabah dünya turuna çıkabilirim bu arabayla dakika düşünmem diye.
ama eski toyota yok artık, o konuda ben de hem fikirim.
bu arada benim gözlemlerime göre en çok yolda kalan araba peugeot.
(15-05-2018, Saat: 22:56)vipercann demiş ki: benim 2007 model yaris dizel 320.000 km deydi. 150.000 km sini bizzat ben yaptım. rutin bakımlar dışında bir masrafı ve yolda bırakması olmadı çok şükür. hatta sattığım zaman bile diyordum, yağını suyunu koyup yarın sabah dünya turuna çıkabilirim bu arabayla dakika düşünmem diye.
ama eski toyota yok artık, o konuda ben de hem fikirim.
bu arada benim gözlemlerime göre en çok yolda kalan araba peugeot.
aslina bakarsan eski hicbir marka yok.
Bana Turkiye deki arkadaslarim laf atiyor neden yeni araba surmuyorum hep eski model aliyorum diye. Abicim yeni araba = ekstra masraf, dusuk malzeme kalitesi, ne kadar elektronik o kadar bas agrisi.
Yeni arabalar android telefonlar gibi her geçen gun bir özellik ekleniyor. Buda ne kadar çok özellik o kadar çok arıza ihtimali demek. Ayrıca artık tüm elektronik veya mekanik eşyalar bunlara arabalarda dahil bilinçli yıpranmaya dönük olarak üretiliyor. Telefonumuzdaki en basit geri tuşu bile bilmem kac kez basılma sayısına göre üretilmis. Buda demektir ki artık üretilen her şeyin kullanım süresi belli. Eski arabalarin uretildigi zamanlarda her markanın vizyonu aynıydı, sağlamlık, güvenlik, sorunsuzluk, güç vs. Simdi bunun yanına birde bilincli yipranma süresi eklendi malesef. Mercedes BMW hiç farketmiyor. Hepsi aynı yolda.
rusyada lada niva'nın hiç değişmeden satılmasının sebebi de buymuş sanırım. insanlar neredeyse gözü kapalı söküp takıyorlarmış kendi arabalarını ne kadar mekanik o kadar iyi.
Toyota sorunsuz araba algisini oturtabilmek icin diger markalarda olan cogu donanimdan odun veriyor. Toyotanin en yüksek donanım paketleri ile diger markalarin ortalama donanim paketleri bile neredeyse esit. Senelerdir cogu modelinde sunroof bile yok. Arac uretmek gercekten zor bunu isin mutfaginda olan biri olarak soyluyorum. Ve bu durum her marka icin gecerli. Arkadasin paylastigi arizalanan arac icin toyota ariza yapti deniliyor. Evet ilk bakista boyle fakat aracin tum parcalari fabrika tarafindan uretilemiyor. Söz konusu rulman tedarikçi firmadan alınan bir parça. Çalıştığım fabrikadan onlarca insan yan sanayii üretim kalitesini denetlemeye gidiyor. Görülen aksaklıklar aktarılıyor. Yan sanayii nin uretimine bir yere kadar müdahil olabiliyorsunuz. Sorun artarsa sozlesmenizi fesih edebilirsiniz fakat o esnada kullandığınız ve müşteriye satışını yaptiginiz araçlar risk altında oluyor. Servise çağırıp riskli parçayı degistirebilirsiniz veya nasılsa garantisi var bozulursa değiştiririm diyebilirsiniz. Bazende üretici firma değişim yapılması için malzeme yolluyor fakat distribütör firma değişim yapmıyor. En sonunda tüm olumsuzluklar marka ya kesiliyor. Demem o ki markalardaki kronik sorunlar asıl onemli olan ve o kronik sorunları engellemek için önlem alınıp alınmıyor olması.
Daha önce dört kere Toyota Corolla ('90, '95, '09, '09) sahibi olmuş biri olarak söylüyorum; eğer kazalı değilse ve bakımları düzgün yapılıyorsa Toyota asla yolda bırakmaz. Aslında aynı durum hemen tüm Japon arabaları için geçerli. Japon arabaları için en büyük sorun yarım otomatik vites kullanan araçlardır. Onlar da bozulurken belirtiler gösterir zaten.
Tabii ki her marka her parçayı kendisi yapmıyor. Tonlarca tedarikçi ve onlarında tedarikçiler var. Bende otomotiv alanında bir tedarikçi firmada çalışıyorum. Bu konu işin geyiği idi biraz. Kendi adıma Japon araçlara güvenirim. Bir rulman problemi olmuş ve araç yolda kalmış. Tabii ki markaya fatura edilemez diye düşünüyorum. En alt kademede olsa bir yerlerde bir şeyler aksamış olabilir diye düşünüyorum yinede. Veya aracı hor kullanmaktan da olabilir ki kardeşim biraz öyledir ama bakımı eksik etmez. Kendisi teknik hiçbir konudan ne teorik nede pratik olarak anlamaz. Sadece servise bırakır servisten alır.. Ama şimdi kardeş bir şeyden anlamadığı için gelince arabayı satacağım diyor. Çevrenizde araç kullananların ne kadarı burası gibi herhangi bir forumu takip ediyor veya ne kadar insan teknik bilgiye sahip. Benim çevremde çoğu insan için araba arabadır gidiyorsa tamam. Aynı rulman üreticisi farklı markalara da aynı parçadan veriyor olabilir. Piyango Corolloya vurmuş
Bütün markalar yolda kalabilir bu durumun aracın kalitesi ve kullanıcının titizliğiyle alakası var ancak Mehmet in dediği bilinçli yıpranma da olabilir ki son yılların modası bu yöntem. Birinci dereceden yakınlarımda Mazda 626, Skoda Octavia, Toyota Yaris 1.0, Hyundai Accent Admire, Hyundai Accent Era, Audi A6 gibi araçlar var bunlardan Accent Era, Octavia ve Yaris sırasıyla yolda kalmıştı Yaris in sorunu Corollanınkiyle aynıydı Alternatör kasnağı dağılıp şarj kesmişti. Yine de Japonların üstünlüğü ortada. İlk aracım Fransızdı 3 kere yolda kaldım sonraki 3 aracım da Subaru çok şükür hiç bir zaman yolda kalma sıkıntısı yaşamadım.