Geçmiş olsun. Her şeyde bir hayır vardır. Sizin sayenizde Arıcan, Ata ve Baytur'un kalitesini öğrenmiş olduk. Ayrıca sizin için ne kadar zor bir süreç olsa da Subaru ve Subaru severler adına çok güzel bir hikaye çıkmış ortaya
Berk çok geçmiş olsun. Yazını sonuna kadar okudum Sonunu bilmeme rağmen ilerledikçe korku-gerilim filmi gibi oldu Yorumladığın kısımlar gerçekten yerinde olmuş.
Zor ve sancılı bir süreç ama sonu selametle bitmiş. Süreçte ki sabrın da ayrıca takdire şayan.. Bilinçsiz bir kullanıcı olsa markayı karalama çalışır, olmadık yerlere gider ve sonu hüsranla bitebilirdi. Sonrası kronikleştirmeye kadar giderdi. Servis ve Baytur üzerine düşeni yapmış Allahtan. Aslında olması gerekeni yapmış.
Markaların durumunu kendinden çok distribitör ve servisler belirler bence. Global üzerine düşeni yapsa da distribitör ve servisler bunu kullanıcıya yansıtmayabiliyor çıkar için.
Şahsi görüşüm bu durumun kronik olmadığı. Sen bilinçli bir kullanıcı olarak üzerine düşenden fazla araştırma yapmışsın. Kronik olsaydı şimdiye kadar bilinirdi bence. Üretimde bir yerlerde bir defaya mahsus bir aksama olmuş olabilir.
Başına gelen durumdan ziyade sonra ki süreç daha önemli bence. Subaru da olsa sonuçta kul yapısı. Bir yerler de bir hata olmuş ve marka üzerine düşeni yapmış.
Süreçte hiç bir çıkarı olmamasına rağmen yardımcı olan @nitro37 Mehmet abi @Arıcan Subaru Raci usta ve Ömer abiyi de ayrıca tebrik ediyorum.
Bugünkü konumuz baya ilginc baya garip baya stresli baya mutlu sonlu oyle boyle herseyden bir tat, garip bir konu.
Simdi, iki cesit forumcu vardir, direkt sonuc odakli hemen cevabi görmek isteyen, veya tüm detaylari merak edip zevkle herseyi okuyan..
Ilk tipteki forumcular icin hemen yazalim, sonra bizbize olalim. Aracim piston kol kırdı,blok parcaladi, garanti kapsaminda tum kaputun altı sandık motor ve bitmeyen bir orjinal parca listesiyle yenilendi, mutlu mesut biniyoruz.
Sanirim artik herkes mutlu, özeti geçerek ‘kisacilari’ mutlu ettik, ayrintiya girerek kalanlarimiz uzuun bir yazi okuyacak. Kahveler caylar hazirsa başlayalım
Aracimizi nisanda aldik. Baktik ettik hersey guzel. 68binde, bastin mi giden, bastin mi duran, tatlis mi tatlis klasik bir subaru. Hemen alir almaz rutindir bakima soktuk. Motor yagimizi filtrelerimizi diff yaglarimizi cvt yaglarimizi herseyi orjinal parca ve uygun motul yaglarimiz ile değiştirdik.
Geldi catti Ramazan Bayrami. Ufak minnak bir kedimiz var, bagajı ona tahsis ettik, orjinal bagaj/arka koltuk ayiraci ağımız olmadigi icin, ve aksesuar siparisi bekleyecek zaman da olmadığından hemen ölçüp biçip 1 2 su tesisat borusu ve ağ kullanarak kendim orijinalden daha güzel bir ayiraç yaptim ve bizim ufakligi 1+0 dairesine yerleştirdik, yola koyulduk..
Uzun yolculuğumuz, joyride, tadinda baslamis oldu. Istikamet Bodrum diyerek Ankaradan ciktik..
Kedi sahipleri bilir, yolculuktan nefret ederler bu minnaklar.. Kopek gibi kafasini camdan cikaran bir kedi sahnesini hayal eder hep kedi sahipleri ama hayatlar hayallerdir.. Arabaya biner binmez başlayan aglama miyavlamalari, agizdan gelen tukurukler, kuculen kaybolan gözler... Niye yaziyorum bunlari, cunku biz daha once yolu baska bir marka aracla yaparken eziyet yasayip yasatmistik resmen.. 7 8 saatlik yolu 12 13 saatte gitmistik bitmek bilmeyen miyavlamar esliginde surekli zorunlu molalar vs vs O_o
Ama bu sefer gercekten tam bir ‘joyride’ oluyordu. Molalari keyfe keder veriyoruz, her durdugumuz mola yerinde bagaji aciyoruz, elimize birer kola dondurma alip bagaja oturup, ortamizda keyifle sagi solu izleyen, birak kacmayi aglamayi, yerimi isgal etmesenize tadinda bakislar atarak oturan kedimizle, insanlarin saskin bakislari altinda keyif suruyorduk Insanlari bilmem ama, bizim minnak Subaru’ya coktan puanini verdi, o kesin
Boyle boyle bol bol keyifli molalarla, arkada uçmasın saga sola bizim minnak diye sakin ötesi sakin bir sürüşle yol alırken, tabiki sağın solun resimlerini cekmemek de olmazdı. Hem de tam o gün, forumda Subaru’nuzla yolculuk fotograflari paylaşalım konusu açılmışken Oranın resmi, buranın resmi, gün batarken Subaru logomuz gözükürken bir manzara resmi falan derken doldurduk telefonun haznesini..
Ve Milas çıkışı, Yatağan yokuşu diye tabir edilen yere geldik. Sağ seritte 70 75 ile cikarken, once bir mekanik ses geldi. Tak.. Metal bir kutuyu yere atarsın gibi, nasıl tarif edilir bilemem.. Direkt refleks olarak ayağım frene, gözüm dikiz aynasına gitti. Dikiz aynasında bembeyaz dumanı da görünce, yokuş yukarı olmanın verdiği şansla bir kaç 10metre içerisinde emniyet şeridinde durmuş haldeydim.
Eşime arabadan inmesini söyledim, o beyaz duman hayra alamet değildi, hemen kaputu açtım. V kayışla radyatör arasında asağida, manifoldun orda yanan bir yağımız vardı. Elime geçen suyu boşalttım, ee tabi yağın üzerine suyu dökünce sönmeden önce son bir coşkusunu yaptı, bi harlayıp söndü. (evde kizgin tavaya cok su dökmüsümdur tecrube hat safhada ) O sırada şans eseri ki bence şansızlık, (sebebini anlayacaksınız) yoldan gecmekte olan, adını anlamadan geçemeyeceğim, gercekten adam gibi adam olan polis Mehmet Amirim yanındaki 2 devriye arkadası ile, elinde yangın söndürücü ile geldi. Sönmüş bu dedi ama, olsun amirim aç sen onu, sıkalım bi aradan azıcık nolur nolmaz diyerek yangın söndürücüsünü mundar ettim ilk yolum düştüğünde elimde 5kg söndürücü ile kapisını çalacağım, vefa bizde olmaz olmazdır
Neyse devam.. Yola baktım, sağ seritte 20 25cm genisliginde, 20 30metrelik bir yag seridi olusmus.. Polis arkadaslar hemen yol guvenligi icin dubalari cikardilar, yola dizdiler, karayollarina haber verdiler.
O sırada ben de sigorta sirketini arayarak cekici cagirdim durumu kayda girdik. Iki olasilik vardi kafamda, ya şanzıman ya motor yagi.. yagi kokladim elimle inceligine kalinligina baktim, cvt sanzuman yaginin leş gibi koktugunu biliyordum, bu yag oyle kokmuyor ve inceydi, ama motordan neden yag dökülsün ki sorusuna cevap veremiyordum. Kartelden? Tıpadan ? Filtreden? Filtreden olamazdi, cunku kaputu kaldirdigimda filtre cevresi tertemizdi (burasını hatirlayin ilerde döneceğiz). Kartelden desem, asagidaki o alev alttan gelmiyordu ki, zaten oyle olsa sondurmek hic o kadar kolay olmazdi.
Tüm yol boyunca, ne hararet,ne motor sicakligi, hic bir terslik göstermemişti. (Iste tam burda, yol resimleri konusu icin cektigim o resimler o kadar o kadar o kadar onemli oldu ki.. olaydan 2dk oncesinin resminde, km,hiz,hararet, motor sicakligi, tum kadran, ön konsol hersey gozukuyordu. Tipkı ara ara cektigim tum diger resimler gibi.. Bu resimlerin oldugunu hatirlamam, olaydan 2 3 hafta sonra gerceklesti, galeriye girip o resimleri gordugum andaki duygularimi anlatmam imkansiz..
Devam.. Cekici gelecek hala..4 saat sonra evet, o memur arkadaslar gunluk gorevlerini tamamlamis,Mugla’ya donerken, başlarına bunlarin gelecegini nerden bilebilirlerdi. 1 tek laf etmeden, 1 tek ima, surat yapmadan, o kadar hevesle ve yardimsever bicimde 4 saat orada ayakta benimle dikilip, hem yol guvenligini sagladilar hem bana destek oldular, haklari cidden ödenmez benim icin..
(Ha bu arada gece oldu tabi, polis yolu tek seride düşürmüş, memur arkadas ikaz icin soldan git uyarisi yapiyor, adam arabayi memurun uzerine suruyor, dubalarin arasindan gecip benim aracin arkasina park ediyor, polis napiyorsun birader dediginde, cevirme degil mi diyip ehliyet ruhsat uzatiyor adam dubalarin onunde, tam polisin onunde, sen gec hayir sen gec diyip birbirlerine yol verme yarisina girip saatte 10km hizla dubaya vuran mi, ben gececeeeeem tavriyla yanindakiyle inatlasıp, orta refuje giren mi, sinirim bozukken bile gülmeme sebep olan o 10 15 farklı şoföre de ayrica tesekkurler )
Cekici geldi, bayramin ilk gunu, heryer tatil. Cekiciye kesin talimatla, marşa katiyen basılmayacak notunu düşürerek, araci Izmir Yetkili Servisine doğru gönderdik..
Uykusuz geceler başladi tabi.
Simdi buradan sonrasi inanilmaz sıkıcı ve karısık, yukaridaki gibi anlatmaya kalksam, düşünmesi bile bunaltiyor ki okuması eziyet ötesi olur..
Ne mi oldu? Kisaca yorumsuz yazacağım. Bundan sonra yorum yazının en sonunda.
İşin içine sigortanin eksperi de girdi, alev olduğu için.
BItmek bilmeyen telefonlar döngüsü başladı...
Özeti; Israrla yağ filtresi yağ kacırmış ordan yanmış diyen, her konuşmamızda makina yükseķ mühendisi olduğunu ve sigorta sirketlerinde, subaru'dana anlayan nadir eksperlerinden biri olduğunu söyleyen bir eksper!
Yağ filtresinin neresinden yağ kacirdigi, neden kacirdigi, nasil kacirabildigini acikla dediginde ise hicbir tatmin edici cevabi verememesi. (Bu yorum değildir, her ne kadar meslegim elektronik de olsa milyon liralik mekanik cihazlarla ugrasan adamım, biri teknik terimlerle anlatti mi o saniye kafam basar, ama bol sifatli zarfli cumlelere karsi da safım bellidir)
Eksper gelmeden mutlaka bana haber verin yaninda olacagim notunu,ikazini belki 10kere söylememe ragmen, baskın basanindir mantigi ile aradigimda, aa eksper geldi bakti az once, diyen bir Izmir Bayraktar Yetkili Servisi. Yorumum altta olacak yine.
Eksper gelip araca bakarken, motor koruma kapagi (plastik) sökülmüş. Eksperin beyanina gore ilmek ilmek detaylica incelenmis. Ama buna ragmen bu eksper blogun ustundeki kafam kadar kirigi gormemis, bu islemi yaparken muhakkak yaninda servis calisani (tahminim usta basi) da vardır, o da gormemis. Plastik kapagin acildigini suradan biliyorum, aracı Ankaraya cektirmek icin, ben gelecegim,cektirecegim diye hiç haber vermeden sabahin 8inde oraya gidip dikildim, kaputu açtığımda, plastik sökülmüs, yerine takılmamış öylece emanet duruyor ve sökülen plastik civatalari dahi kaybolmuş olarak bulduğumdan biliyorum.. Hatta DIT yazı plakasi dahi yoktu uzerinden, yarim saat aradım, motor bloğunun alt yan tarafına sıkışmış halde buldum. Yorum yok, neden nasıl düşer ben bilmiyorum. Neden haber bile vermeden sabahın köründe dikildigim ise tamamiyle güvensizlik duygusu. Neden? Yoruma girer, aşağıda..
Araç Ankaraya geldi. Izmir Yetkilisi ile yaşananlardan, hislerden sonra aracı önce Arıcan’a çektirdim. Anlattık, dinlediler, sorduk, cevapladılar, anlamadık yine sorduk, üşenmediler yine cevapladılar.. Aracı cekiciden indirdik, motor tabi pis, hicbiseye dokunmadan bir yikayalim dedi, Izmir’in emaneten koydugu! Plastik korumayi alip kenara koyduk, ustundeki kiri pisi, su döktüğüm icin sıçrayan yağ kalıntılarını falan temizledik. Içeri gitti geldi, elinde bir anahtar. Marşa basmadan bakıcaz, iyi kötü ortaya cikacak dedi. (Eksperinden Izmir yetkilisine, marş denemeyi söyleyen herkesin aksine, bir anahtar ile motora hiç bir olası ekstra zarar vermeden nasıl teşhis konur gösterdi ‘usta’ ) V kayışın oraya bir yere anahtarı koydu, hafifçe bir eliyle ittirdi, motor kitlenmiş dedi usulca.. ‘Direkt Yetkiliye götür, bu arabada böyle bir sorun??..’
Ömer abi hemen bir çekici aradı. Geldi. (Bunların yorumları hep asağıda olacak)
Yükledik cekiciye, doğru Ata Subaru’ya. Abartmıyorum tüm servis kapıda. Levorg?? Çekici?? Blok Dağıtma?? (Dünyada ben örneğini görmedim o kadar arastirdim, sadece ben değilmisim demek ki görüp duymayan) Herkes merakla gelmiş.. insan bu manzarayı görünce daha bir sorguluyor, isyan edesi geliyor ama sık dişini çocuk dedim, devam.. İşin bundan sonraki kısmı yine kisa yazacağım.
Araç yetkilide motor indirildi. Blok kırığı tespit edildi bana gösterildi. Kartelden su cıktı. Siz koymuş olabilir misiniz dendi, hayır dedim. Yıkama sırasında kaçmış olabilecegini, yada motorda dolaşan suyun sızmış olabileceğini söyledim, doğru denildi. Istanbul’a (Baytur )bilgi verildi. Istanbuldan yetkili kişi geldi. Aracı inceledi. Enjektör hatası denildi.(3nolu) Iyi niyet garantisine alındı. Tutari 6 haneli rakamlara ulaşan parça listesi çıkarıldı. Sipariş yaklasıķ 3 haftada getirildi. 1.5 haftada tüm işlemler bitti. Araç teslim edilecekti, külbütörde yağ kaçağı var denildi. 3 4 gün sonra sorun giderildi, araç teslim edildi. 2 gün sonra araçta yine yağ kacağı olduğunu gördük yine külbütör kapak contada. (Çay içmeye Ömer abinin yanına uğradıydım, çayım yarım kaldı, boğazımda ) Tekrar servise döndü araç. (Burada biraz serzenişte bulundum, bunun detayları yine yorumlar kısmında). Tekrar sızıntı giderildi. Serzenişin de etkisiyle biraz(!) fazla itina ile yapıldığı söylendi. Aracı teslim aldım. Rodaj yaptım 1000km de tekrar yağ/filtre değişimi yapıldı. 3000km’yi geçti araç, sıkıntısız dertsiz biniyoruz...
Olaylar, yaşananlar, arada duygular, hissedilenler böyle işte buraya kadar sabredip okuyanlar..
Şimdi gelirsek yorumlar kısmına.. Yiğidi öldür hakkını ver de demişler, adalet dağıtmaya geldim de demişler.. Başlayalım.. Tüm yazacaklarım şahsi görüşüm, gözlemimdir bunun altını çizmek isterim.
Sigorta Sirketinin Ekspertizi:(Hic memnun degilim) Başından beri yağ filtresinden, bakım kaynaklı olabilir gibi şeylerle kafamı/kafamızı bulandırdığın için çok minnettarız sana. Ya sayın makina yüksek mühendisi K. Bey, su döktüm, yanan yağa su döktüm, v kayışın çevresindeki ve filtrenin üzerindeki yağ sıçramaları bu yüzden, üstüne de yangın söndürme tüpünden püfletince biraz, normal değil midir yağ filtresin bi kısmında yağ olması, heryerde yağ var zaten, tişörtümde bile!! Sapasağlam duran, yerinden oynamayan, kırığı döküğü olmayan yepyeni bir yağ filtresi, neresinden nasıl arıza verdi, nerden 3 5 litre yağ aktı yola, (daha onlarca soru ama cevap tabiri caizse resmen ‘olur öyle’ gibiydi. Diplomanızı yırtın. Bunu da Elektrik Elektronik Yükseķ Mühendisi olarak ben yazıyorum, madem racon zırt pırt bunu belirtmek)
İzmir Bayraktar Yetkili Servisi:(Hic memnun degilim) Kapandı zaten. Bilmiyorum ama müşteri 10 kez size eksper ile bilgilendirme olursa mutlak suretle bana haber verin, kapıda görseniz dahi haber verin derken, Pazartesi 12de arayıp, tamam cevabını aldıktan sonra, öğlen 4de aradığımda ‘ya eksper geldi baktı’ cevabını verebilen bir yetkili servis, babamın oğlu olsa da güvenilmezdir, art niyetlidir, nokta.
Ata Subaru Ankara Yetkili Servisi: (Memnunum) Tüm bu süreçte dialoglarımız saygılı,belirli seviyede, doğru yanlış eksik de olsa sorulara cevap alarak geçti. Şahsi gözlemim, niyeti iyi ama tecrübesi artması gereken bir yetkili servis. Ama ben burada çoğu kişiden ayrılıyorum, tüm markaların yetkili servisleri, tecrübe olarak hiç bir zaman, alaylı olan bir sanayi ustası kadar artamayacaktır. Çok derin bir konudur ama kısaca şöyle, yetkili servis alanının en iyi ustalarını bünyesine katamaz, çünkü en iyi ustalar ya kendi dükkanlarındadır, ya da bir yetkili servisin verebileceği maaştan daha fazlası ile çalışmaktadır. Bir usta ise kitap okuyarak değil, tecrübe kazanarak büyür gelişir. Sadece 1 2 3yaşındaki araçların rutin bakıma geldiği(istisnalar dışında) yetkili servislerde çıraklar dısaridaki kadar hizli usta olamaz, ustalar hizli gelişemez. Can yakan arızaları çıkarmaya başlayan 8 10 15yaşındaki araçlar ise, parça ve isçilik maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle yetkili servislere gitmez. Giderleri çok fazla olan bir yetkili servis de, parça işçilik fiyatlarını piyasanın altına veremez, piyasaya eşit bile vermesi maalesef beklenemez. Bu bir kısır döngüdür. Bu döngü sayesinde tekel yoktur, alternatifli bir piyasa vardır. (Servisin en iyi ustalar ve en ucuz fiyatlara sahip oldugunu düşünün. 2 sene sonra tekel olur, tüm sanayi kepenk kapatır. Tekel olduktan 1 sene sonra da yine fiyatlar artar, geri sanayilerde dükkanlar acilmaya başlar, eski tas eski hamam olur, 3 sene boşa gider ) Bu döngü sayesinde ustalar yetişmektedir, bir kısmi da yetkililere gitmektedir. Win/Win derler buna, Kazan Kazan..herkes mutlu.. Bu döngü o kadar globaldir ki, Amerika’da bile özel servis/yetkili servis vardır.. Ama şu bir gerçek, alım gücünün bu kadar düştüğü bir yerde, en azından parça fiyatlarında insaflı davranmak her marka distribütörünün, sektörün devam etmesi için boynunun borcudur, her fedakârlığı müşteriden bekleyen her marka yok olmaya mahkumdur, çok örnekleri var..
Baytur: (Memnunum) Üzerine düşeni hiç uzatmadan, uğraştırmadan, yokuşa sürmeden yaptı; araç bizimdir dedi, tüm parçaları garanti altına aldı. Çok diyecek bir şey yok burada. Takdir ettim.
Arıcan Subaru: (Yildizli memnunum) Bu süreçte tanıdım. Süreç boyunca, hatta süreçten sonra bile (motor sıfırlandığından yetkiliye devam edeceğim) kendilerini ilgilendiren hiç bir şey yoktu. Ne bir kazanç ne bir çıkar.Buna rağmen o kadar içten o kadar yardımsever davrandılar, Manevi destekleri hiç bitmedi, hiç yangina körükle koşmadilar, 5dinleyip 1 konuştular... ki bunları cidden tek tek yazmak istemiyorum.
Ama bununla ilgili anlayana saz gelecek tek bir olay yazacağım. Motor bloğu dağınıkken, garanti olayı belli değilken, 60bin 70bin TL’ler havada uçuşurken, 40yıllık öğretmen, motor sanat mezunu olan babam geldi. O kadar çok insan tanıyıp, o kadar çok insan geçmiş ki elinden; mantık delisi, her şeyi herkesi sorgulayan, hep bir şüphe ile yaklaşan biridir kendimi bildim bileli... Subarunun S’sini bilmezdi, arabalara getirsin götürsün sorun çikarmasın formatında bakan biridir..Geldi.. Oturduk.. Konuştuk.. Dinledi.. Arada bir şeyler sordu, yine dinledi..izledi.. Ben biliyordum tartıp biçiyordu, kafada tilkiler dolaniyordu ama bunu ben bile beklememiştim ya, döndü bana şunu dedi;
“Senin olay bir şekilde sonuçlansın, sonra bana bir Forester bak. Yılda bir gelir Ömer abine Raci ustana gösterir bakımını yapar, gider yazlıkta kullanırım..” Şaka mi diye baktım yüzüne, şaka mı, çünkü 70bin kmde motor dagılmış, bir araba parası tamir rakamları dönüyor ortada.. “ciddiyim “ dedi. “ Bu işlerde önce ustanı sonra arabanı bulursun, sen bak şöyle temiz bir benzinli forester’a..”
(Not: Bu süreçte, en başından itibaren, ilk polis gelip arabaya bakıp,olur öyle bu markada, dediği andan itibaren ,bir Subaru sever olarak ben de üzerime düşeni yaptım. Mehmet abi hariç bir kisi bilmedi bu olayı, cünkü herkes hazırdı markaya çamur atmaya, sıktım dişimi, yeri geldi yalan söylemek zorunda bile kaldım, biniyoruz işte öyle, garajda, serviste, bakımda, bugun canım kullanmak istemedi...
Çünkü ben bir şeyi almadan önce ne aldığımı bilmeyi cok isterim, cok araştiririm... Ben Levorg aldim, Ben Subaru aldım, ben bir Japon Markası aldım; benim aldığım şey şu anda önümde duran şey değil.. Bu bir şansızlıktır, bu bir tesadüftür, bu her ne ise odur; ama bu benim aldığım sey bu değil dedim hep.. Keza sonunda da zaten bunu gördüm..
Simdi.gönül rahalığı ile yazıyorum.. Iyi ki almışım seni Subaru...
Iste benim hikayem bu arkadaşlar.. Çileli süreç, MUTLU SON
Süreç boyu, iş güç demeden, 1 kere aradığımda meşgule atmadan, her konuda desteğim olan 'Memet aabiii' , sen apayrısın...
Keyifli sürüşler !
Berk kardeşim, levorgun öncelikle hayırlı olsun inşallah bundan sonra kazasız belasız huzurlu ve keyifli sürüşler diliyorum. Yaşadığın şanssızlılığı okurken kendim de bir levorg kullanıcısı olarak çok etkilendim, hatta bayağı bir endişelendim. İşin olumlu ve iyi tarafından bakınca, garantisi bitmiş bir arabanın komple motorunu garantiden değiştirmeleri çok çok güzel bir durum, kendilerini tebrik ediyorum, ancak işin kötü tarafına bakacak olursak 68 binde bir subaru nun böyle bir sorun çıkarması şahsım adına endişe verici. Tamam belkide milyonda bir olmuştur ama insanı düşündürmüyor değil. Benimkinin garantisinin dolmasına daha 7 ay var, ve ben fazla hassas bir kullanıcıyım, arabanın rutin bakımlarının haricinde de yağını filtresini vs , uzun yola çıkmadan serviste değiştiririm. Senin yaşadığın bu talihsiz hadiseden sonra zannedersem 3+2 garanti uzatma meselesini yaptırıcam. Nolur nolmaz, sana tekrar geçmiş olsun, test videosunu da izledim çok keyif verici olmuş, bundan sonrası için güzel ve keyifli kazasız belasız huzurlu yolculuklar diliyorum, Allah'a emanet ol
(20-09-2019, Saat: 18:03)Sakin demiş ki: Berk kardeşim, levorgun öncelikle hayırlı olsun inşallah bundan sonra kazasız belasız huzurlu ve keyifli sürüşler diliyorum. Yaşadığın şanssızlılığı okurken kendim de bir levorg kullanıcısı olarak çok etkilendim, hatta bayağı bir endişelendim. İşin olumlu ve iyi tarafından bakınca, garantisi bitmiş bir arabanın komple motorunu garantiden değiştirmeleri çok çok güzel bir durum, kendilerini tebrik ediyorum, ancak işin kötü tarafına bakacak olursak 68 binde bir subaru nun böyle bir sorun çıkarması şahsım adına endişe verici. Tamam belkide milyonda bir olmuştur ama insanı düşündürmüyor değil. Benimkinin garantisinin dolmasına daha 7 ay var, ve ben fazla hassas bir kullanıcıyım, arabanın rutin bakımlarının haricinde de yağını filtresini vs , uzun yola çıkmadan serviste değiştiririm. Senin yaşadığın bu talihsiz hadiseden sonra zannedersem 3+2 garanti uzatma meselesini yaptırıcam. Nolur nolmaz, sana tekrar geçmiş olsun, test videosunu da izledim çok keyif verici olmuş, bundan sonrası için güzel ve keyifli kazasız belasız huzurlu yolculuklar diliyorum, Allah'a emanet ol
Iyi niyetler icin öncelikle ictenlikle tesekkürler. Açikcasi ben olsam, yani böyle bir imkanim olsa, mutlak suretle garanti uzatimina giderdim. Sonucta tamam belki sifiri su anda satilmiyor ancak olsaydi liste fiyati 300bin olurdu bu aracın.. Cok buyuk bir mebla.. Ustune parca fiyatlarinin kur bazli fahiş oluşunu da düsününce tereddutsuz uzatirdim.
Aslinda @nitro37 Mehmet hocamin Baytur ziyaretinde sormasini rica edicegim bir konu da mesela bununla ilgili. Cvt sanzumanlar garanti olarak globalde 60bin milden 100bin mile mi cikarildi tum 2014 sonrasi modellerde (yil ve mil/km bilgisini teyit edebilirim kafadan yaziyorum su anda)
Bizde ise bununla ilgili bir uygulama yok. Sebebi biz artik 1 2 3. Dünya ülkeleride kalmadi da, dunya dışı mi sayilmaya basladik hepten?
Evet iyi niyet garantisi kullandilar ama o surecin stresini bir ben bir Allah bilir.. Sansiniz var ise uzatin garantiyi derim, bişı olacagindan degil belki ama dunya halidir, cevremde zamaninda sıfır A4 2.0tfsi quatronun 150.km de sanzumanini degistiren, showroomdan cikis yapan sifir astra twintop'in tavani yarim acik kalan vs cok 1e1 tanidigim arkadaslarin ornekleri var..hersey mekanik sonucta..
Çok geçmiş olsun çok can sıkıcı bir durum yerinizde olmak istemezdim. Bu kadar sabırlı olabilirmiydim bilmiyorum. Allah kazasız belasız kullanmayı nasip etsin.
Geçmiş olsun kul yapısıdır illa sıkıntı çıkar. Önemli olan markanın arkasında durmasıymış o da olmuş . İzmir yetkili servisin ilk vukuatı değil zaten defalarca şikayet okudum. Arıcan Subaru Servisi ile ilgili bende yaşadığımı anlatayım. Bir arkadaşım için Ankara'da WRX bakmak için yola çıktık dörtdivanın oralarda alakasız şekilde birden hararet yükseltti araba sağa çekip baktım taşırma kabından su sıçramış heryere conta yeni sayılırdı inşallah o değildir dedim en iyi ihtimal radyatör patlamıştır inşallah diye dua ediyorum içimden. Yavaş yavaş rampaları çıktıktan sonra Raci abinin yanına kadar geldik conta yakmışsın lafını duymamak için bilmiş bilmiş atladım abi radyatör gitti galiba birden oldu filan dedim. Su kabının kapağını çıkardı üfledi oo dedi kapak kaçırıyor hemen dükkandan bir kapak ayarladı gittik wrx e baktık kendine alır gibi sağına soluna baktı çıkabilecek masrafları söyledi arkadaşında içine sinmeyince almadan döndük. Ben subaru park ile tanışana kadar istanbulda çok kazıklanırdım onlarla tanışınca usta derdim bitti. Onlarında eski dükkanı Ankara'da. Ankara Subarunun başkenti ustasıyla arabasıyla tecrübe ile görmüş olduk
Çok geçmiş olsun, can sıkıcı bir durum başınıza gelmiş. Araba işi biraz şans işidir derler , doğruymuş demek ki . nitro37 (Mehmet) arkadaşımıza bizler de teşekkür ediyoruz. Forumda bile en küçük basit sorularımıza cevap veriyor, yardımcı oluyor.