(03-10-2020, Saat: 21:34)evet o beyaz duman nemden kaynaklı olabilir. Siz yazınca aklıma geldi. Ben de köye geldiğimde sıcaklık farkı yüksek olduğundan olsa gerek ilk marşa basınca o beyaz dumana şahit oldum. Ben de şaşırmıştım nden oldu diye ama şimdi siz yazınca mantıklı geldi. demiş ki: Arkadaşlar,
Öncelikle hepinize ilgi ve alakanız için teşekkür ederim.
Subaru Forester 2015 Dizel marka aracımla Eylül ayında 5 yılı doldurdum ve bu süreçte 194.000 km yol yaptım. Tüm bakımlarını yetkili servislerde (%90 ı İzmir Bayraktar şimdi Arkas oldu ve son bir senedir de Eskişehir Karamanlılar) 10.000 km de bir yaptırdım. Beş yılı doldurduktan sonra da yetkili servisten ayrılma özel bir servis ile yola devam ediyorum. Bu süreçte bir defa bile yolda kalmadım ve çok şükür ki en ufak bir kazam bile yok. Bu ilk Subaru marka aracımda değil. İlk arabam bir Legacy idi. Arada birçok farklı arabam oldu, birçok farklı araba kullandım. Forumunuza yeni üye oldum fakat yıllardır böyle bir oluşum olduğundan (STF) haberim vardı ve bazen girer bakardım. Kendimde zaten uçak mühendisiyim gaz türbinli motorlar üzerine çalışıyorum. Bunları niye anlattım ? Sizin kadar tecrübeli olmasamda biraz bu konulara ilgiliyim. Sadede gelecek olursak. Dizel partikül filtremin (DPF) artık ömrünü tamamladığını zaten düşünüyordum. Sıfır orijinal partikül filtrelerinin çok pahalı olduğunu bildiğim için yüksek ısıda fırınlama ve basınçla temizletme yoluna gittim (Bu işlemi kimyasal solvent ile yapan yerlerde var ancak sağlıklı olacağını düşünmüyorum). Bir süre kullandım fakat randıman alamadım. Tabi bu esnada ustam ile beraber mekanik kontrollerimi yaparken (motor üst kapak silindir contası, inter cooler a giren ve çıkan hortumlar, soğutma sıvısı kontrolü, sürüş dinamikleri kontrolleri vs.) bir yandanda pc ile aracın beynine bağlanıp her şeyi kontrol ediyordum. Dikkatimi çeken bir şey oldu. Oil dilution (yağ seyrelme) alarmı. Normalde her 1.000 veya 2.000 km de bir yüzde bir olarak artar ve aracın modeline göre (burada önemli olan motor hacmi) yüzde 9, 10 veya 12 olunca alarm aktive olur. Bu da zaten 10.000 veya 15.000 km de sizin yıllık rutin bakımlarınıza denk gelir. Servis ya da ustanız motor yağ değişimini yaptıktan sonra bunu sıfırlar. Fakat DPF iniz tıkalı ise aracın beyni DPF teki tıkanmayı çözmek için bir miktar yakıt gönderir. Çözülmez ise tekrar gönderir bu döngü çözülene kadar böyle devam eder. DPF iniz tıkalı ve beyin sürekli yakıt gönderdiği için motor yağınız seyrelmeye başlar, motor yağ seviyeniz yükselir. Motor yağının tek işlevi karter ve piston yüzeylerini yağlamak değil aynı zamanda ortamdaki fazla ısıyı absorbe etmektir. Uzun süre yüksek ısıya veya seyrelmeye maruz kalan yağ özelliğini yitirir ve sonunda artık pistonlar karter içinde hareket edemez hale gelir. Motor yağ değişiminden kısa bir süre sonra oil dilution yüzde 11 seviyesine gelmişti. Hemen motor yağını değiştirdik, DPF i söktük ve yazılım yaptık. Sıfır DPF çok maliyetli, çıkma DPF ne kondisyonda belli değil bu yüzden söktürmeye karar verdim zaten garantiside bitmiş olduğu için bu yolu seçtim. Bu yazılımı yapan firma ve DPF i söken usta çok önemli zaten yağ motul söylemeye gerek yok. Şu an 3000 km yaptım oil dilution yüzde birde. Motor alt devirlerde daha kararlı ve performanslı ayrıca yakıt tüketimi eskiye göre düştü. Bunları başka bir arkadaşımızın başına gelirse diye anlattım. Gelelim beyaz duman problemine ayda bir defa 3-5 dk da olsa devam ediyor. Arkadaşlar eğer bu konuda bir tecrübeniz varsa benim ile paylaşırsanız çok mutlu olurum. Son olarak aklıma uçuk bir şey geliyor ama ne derece gerçekçi bilmiyorum sizinde fikrinizi merak ediyorum açıkçası. Egzoz sisteminde kondense olan su buharı buna sebep oluyor olabilir mi ? Yaşadığım yerde gündüz ve gece arası sıcaklık farkı çok yüksek bu yüzden yoğuşma çok fazla. Hava gündüz ısınmaya başladığında yüzeylerde hep bir nem oluyor.
Bu hafta sonu ailece İstanbul'a gidip geldik. Giderken gişe çıkışında yol bilgisayarını sıfırlayıp cruise kontrol ile 120 km/s sabit sürate bağladım. Trafik yoğunluğunun cruise kontrol kullanımına müsaade etmediği Sakarya sapağına kadar o şekilde geldim. Bilgisayar tüketimi 5.2 lt olarak verdi. Bunun iki sebebi olabilir: 1. Cuma günü Raci usta Hava Akış metremi (MAF sensörü) temizlemişti, 2. Ankara ile Sakarya arasındaki rakım farkı. Dönüşte aynısını yapıp ortalama almayı düşündüm ama özellikle Bolu'dan sonra trafik yoğunlaştı ve cruise kontrol tehlikeli olmaya başladı. Bolu'ya kadar çoğu tırmanma olan yoldaki yakış 7.0 lt idi. Yani ortalamaya vurursak 5.9 lt yapıyor. Ben LPG'li Subaru'ların bu değerlere ulaşabileceğini sanmıyorum. Gelelim işin eğlenceli kısmına; cruise kontrolü kapattıktan sonra süratimi 160'a çıkarıp o zamana kadar beni sağdan soldan geçip tehlikeli hareketler yapan tüm araçları solladım. Özellikle rampa yukarı BMW'ler bile dayanamadı. Rampa yukarı çıkışta böyle hızlanabilen (ara ara 180'i gördüm) bir araç şaşırtmıştır herhalde onları. Şimdi sıkı durun, Ankara gişelere vardığımda yakış ortalamam 7.0 lt gösteriyordu. Ben de diyorum ki Subaru Forester dizel hayatımda kullandığım fiyat-performans oranı en yüksek araba. Masrafları yok mu, var ama hangi arabanın yok ki? Benim patron son model Audi A4 TDİ (194 HP) kullanıyor ama arabasından ve servisinden nefret ediyor. İlk fırsatta sıfır Mazda 6 almayı düşünüyor. Sonuç olarak düz vites olsa da ben arabamdan memnunum. Model yükseltme haricinde değiştirmeyi de düşünmüyorum.
(04-10-2020, Saat: 23:47)oguzhaneren demiş ki: Peki arkadaslar, Subaru’nun Euro4 dizel motoru blok kirdi dedik, Euro5’te blok sorunu cozuldu ama baska sorunlar var dedik.
Peki Euro6 motorlar? Onlar hakkinda olumsuz bir durum var mi? Bir arkadasim icin soruyorum
Sent from my iPhone using Tapatalk
Hocam Euro 5 motorlarda DPF dışında bir problem yok onu da zamanı gelince iptal ettiğinizde herşey güllük gülistanlık olur. Euro 5 motorların 2011 - 2012 modelleri manüel şanzımanlı olduğu için volant debriyaj problemi olur. Problem olmasının sebebi de çok pahalı olması.
Euro 6 motor dizel olarak Subaru'da bildiğim kadar yok (Euro 6 : SCR Katalizörü, Ad Blue katkılı dizel) sadece Euro 5 motorlarda 2015 sonrasında motorda yazılımsal destekli bazı minör mekanik değişiklikler yapıldı.
Arkadaşlar euro 5 2011 forester kullanıcısı olarak su DPF bayağı korkutmaya başladı beni. Araç 114 binde. Yağ bakımına 1500 km var. Bugün yağ çubuğunu çekip baktım seyreltme vs anlar mıyım diye. Yağ olması gerektiği çizgide idi. Bana biraz akıcı geldi. Araç geceden beri çalışmamıştı. Bu yağa mazot karışma olayı daha somut olarak anlaşılabilir mi. Ne bileyim sanayi de ustalar anlayabilir mi. Su yağ değişimini yapayım kışlık bakımları bitsin ilk işin DPF iptali olacak. Yoksa kuruntudam uyuyamayacağım bu gidişle
(05-10-2020, Saat: 08:54)furtherquiterdeeper demiş ki: Bu hafta sonu ailece İstanbul'a gidip geldik. Giderken gişe çıkışında yol bilgisayarını sıfırlayıp cruise kontrol ile 120 km/s sabit sürate bağladım. Trafik yoğunluğunun cruise kontrol kullanımına müsaade etmediği Sakarya sapağına kadar o şekilde geldim. Bilgisayar tüketimi 5.2 lt olarak verdi. Bunun iki sebebi olabilir: 1. Cuma günü Raci usta Hava Akış metremi (MAF sensörü) temizlemişti, 2. Ankara ile Sakarya arasındaki rakım farkı. Dönüşte aynısını yapıp ortalama almayı düşündüm ama özellikle Bolu'dan sonra trafik yoğunlaştı ve cruise kontrol tehlikeli olmaya başladı. Bolu'ya kadar çoğu tırmanma olan yoldaki yakış 7.0 lt idi. Yani ortalamaya vurursak 5.9 lt yapıyor. Ben LPG'li Subaru'ların bu değerlere ulaşabileceğini sanmıyorum. Gelelim işin eğlenceli kısmına; cruise kontrolü kapattıktan sonra süratimi 160'a çıkarıp o zamana kadar beni sağdan soldan geçip tehlikeli hareketler yapan tüm araçları solladım. Özellikle rampa yukarı BMW'ler bile dayanamadı. Rampa yukarı çıkışta böyle hızlanabilen (ara ara 180'i gördüm) bir araç şaşırtmıştır herhalde onları. Şimdi sıkı durun, Ankara gişelere vardığımda yakış ortalamam 7.0 lt gösteriyordu. Ben de diyorum ki Subaru Forester dizel hayatımda kullandığım fiyat-performans oranı en yüksek araba. Masrafları yok mu, var ama hangi arabanın yok ki? Benim patron son model Audi A4 TDİ (194 HP) kullanıyor ama arabasından ve servisinden nefret ediyor. İlk fırsatta sıfır Mazda 6 almayı düşünüyor. Sonuç olarak düz vites olsa da ben arabamdan memnunum. Model yükseltme haricinde değiştirmeyi de düşünmüyorum.
Değerler güzel. Sakaryadan Niğde ye otoban 130 sabit karayolları 110 120 gibi hızlarda 6 litre tüketmiştim. Sakarya kullanımım 7.2 ile 7.4 arası değişiyor. Sakaryada aynı kullanım tarzı ile önceki aracım dizel c eleyse ile 5.2 tüketiyordum. Gerçi hala daha bi yavuz beyin değerlere ulaşamadık ama takipteyiz
Kıymetli hocam arada çok fazla fark yok trafikte etkili ve tabi benim 5. - 6 bin km.de yani her bakım ortasında ekstra hava filtresi değiştirmem de etkili. Şu an şehir içi 6.6 lt civarındayım ama bu tamamen kısa mesafeli dur kalklı trafik.
C-Elysee iyi biliyorum biraderimde de var Euro 6 motorlu 1.5 100 hp olan. Şehir içi aynen 4.8 - 5.0 lt civarında yakıyor çok ekonomik ama karşılaştırmak haksızlık olur. Yağ seyreltme miktarını OBD cihazı ile göreiblirsiniz. %10'a ulaşmışsa bakımı beklemeden yağı değiştirmek lazım. Elle kontrol yaparak bizim yağın ne durumda olduğunu anlamamız zordur. DPF üzerinde olan araçlarda bence 10.000 km.yi asla geçirmemek lazım. Ben önceki bakımı 13.000 km.de yaptım daha da yapabilirdi rahatlıkla ama km yüksek olunca risk almaya gerek yok.
(04-10-2020, Saat: 23:47)oguzhaneren demiş ki: Peki arkadaslar, Subaru’nun Euro4 dizel motoru blok kirdi dedik, Euro5’te blok sorunu cozuldu ama baska sorunlar var dedik.
Peki Euro6 motorlar? Onlar hakkinda olumsuz bir durum var mi? Bir arkadasim icin soruyorum
Sent from my iPhone using Tapatalk
Hocam Euro 5 motorlarda DPF dışında bir problem yok onu da zamanı gelince iptal ettiğinizde herşey güllük gülistanlık olur. Euro 5 motorların 2011 - 2012 modelleri manüel şanzımanlı olduğu için volant debriyaj problemi olur. Problem olmasının sebebi de çok pahalı olması.
Euro 6 motor dizel olarak Subaru'da bildiğim kadar yok (Euro 6 : SCR Katalizörü, Ad Blue katkılı dizel) sadece Euro 5 motorlarda 2015 sonrasında motorda yazılımsal destekli bazı minör mekanik değişiklikler yapıldı.
2016 model ile birlikte Subaru dizel motorlar Euro6 oldu.
Peki euro6 oldu da ne oldu denilirse, asagidaki yazi fikir verebilir:
Güç çıkışı 148 HP’ye maksimum tork ise 350 Nm’ye sabitlenmiş olmasına rağmen EE20dizel Euro 6 emisyon standartlarına getirilirken önemli iyileştirmeler gördü. Bu bakımdan 2008 yılından bu yana yollarda olan 148 HP’lik Subaru EE20 dizellerinin tümü birbirinin dengi değil, motorlar bazı önemli noktalarda ayrılıyor:
1.Euro 4 ve Euro 5 versiyonların 350 Nm’lik maksimum torku 1.800 devirde gelirken, güncel Euro 6 versiyonda motorun tüm çekiş gücü artık 1.600 devirde hazır hale geliyor. Tek avantaj torkun erken gelmesi değil, maksimum tork aralığı da artık daha geniş, 1.600 devirde gelen 350 Nm 2.800 devire kadar muhafaza ediliyor (Euro5 ve Euro 4 versiyonlar bunu 2.400 devire kadar yapabiliyordu).
2.Motorların turbo türbinleri farklı üreticilerden tedarik edildi: İlk verisyonlarda Japon IHI Corporation üretimi turbolar, Euro 5 versiyonlarda da Mitsubishi turboları kullanılırken, güncel Euro 6 motorlarda Subaru artık Honeywell üretimi Garrettmarka turbo türbinleri kullanıyor.
3.Denso üretimi Common Rail enjektörler önceki nesillerde 1.800 bar ile püskürtme yaparken Euro 6 motorlarda basınç 2.000 bar’a yükseldi.
4.Motorların sıkıştırma oranı değişti. Motorun Euro 4 standartlarını karşılayan orijinal versiyonu 16.3:1, Euro 5 versiyonu ise 16.0:1 sıkıştırma oranı ile çalışıyordu. Subaru Euro 6 motorlarında sıkıştırma oranını 15.2:1’e düşürdü.
5.Motorlarda yakıt pompası da farklı tekniklerle motordan güç alıyor, Euro 6 makinelerde yakıt pompası motora dişli yerine zincir ile bağlanmış.
dizel motor ile ilgili tüm sempatimi mevcut aracım yüzünden kaybettim maalesef ama benimki biraz usta tercihindeki hatadan dolayı.
dizel motorlar evet benzinlilere göre benzer performansı daha ekonomik verebiliyor ancak benim anladığım kadarı ile parası olup sıfır alanlar bu işin kaymağını yiyip arabayı satıyor. daha sonra alanlar ise eğer şanslı ise temiz kullanılmış bir dizel motor alıyor, değilse yandı gülüm keten helva. hele de iş "turbo revizyonu" denen raddeye gelsiyse ve turbonuz da değişken geometrili ise geçmiş olsun. ayarını tutturabilen usta sayısı pek yok. tutturanlar da sanırım şansına tutturuyor.
dpf ve egr konusunda ise söküp atmak bence "bizim ülke vatandaşları" için "maalesef" en güzel çözüm. çünkü, araç fiyatlarından dolayı insanlar yeni araba ve yeni teknolojiye ulaşamıyor. arabanın kendisi ve yedek parçası bu kadar pahalı iken kimseden "çevreye duyarlı" olmasını bekleyemeyiz. ben şahsen kendimi çevreye oldukça duyarlı olarak görürüm ama ben de egr ve dpf yi iptal ettirdim. 2007 yılında üretilmiş bir arabadan 2020 yılı çevre normalarına uymasını bekliyorlar. olmuyor işte. şu an egzoz muayenesinde NOX'a bakılmadığı için şanslıyız, sadece co2 ye bakılıyor ve dizel araçlar bu konuda benzinlilerden bile başarılı.
konu biraz dizel motor tartışmasına dönmüş, beyaz duman devamlı olmadığı sürece problem olmaz bence de. ki beyaz dumanın kralını 7 ayda 3 kere gördüm kendi arabamda sürekli olsaydı ve su eksiltme biraz bile olsaydı egr soğutucusuna bakın diyecektim.