Tok kapı sesi işte ya
Mizah ile bilimi bir araya getirip, sohbet konusu açmış olayım. Aslında çok derin ve hepimizi etkileyen çoook ciddi bir konu ama, ben bunu 'tok kapı sesi varsa o araba iyidir" geyiği ile bağlayayim
(Alıntı)
‘Ne kadar güzel bir kadın, çok başarılı birine benziyor.’
‘Ne kadar temiz yüzlü bir adam. İş yerinin vazgeçilmezi olmalı. Çok da iyi bir babadır’
‘Daha önceki işinden kovulmuş, demek ki hiçbir işi yapamıyordu.’
(…)
Halo etkisi, kişinin tek bir olumlu özelliğinden dolayı, o kişinin her alanda veya her şeyde olumlu ve başarılı olarak değerlendirilmesi yanılgısıdır. Ayrıca fiziksel görünüş de bu yanılsamaları ortaya çıkarır.
Horn etkisi ise; bireyin sahip olduğu bir tane olumsuz özellikten yola çıkarak, diğer özellikleri hakkında da olumsuz çıkarımlar yapmaktır.
Bu konu, Psikolog Edward Thorndike tarafından ilk defa 1920’de “The Constant Error in Psychological Ratings.” başlıklı makalede incelenmiştir. Thorndike, önce Birinci Dünya Savaşı sırasında bu incelemelere başlamış.
Komutanlara en nitelikli askerlerini seçmelerini istediğinde hepsinin sağlam vücutlu ve yakışıklı askerlerini seçtiğini ve onları her alanda üstün olarak tanımladıklarını fark etmiş.
Daha sonradan yapılan araştırmalarda da güzel ve yakışıklı insanların iş hayatında, kariyer basamaklarını daha hızlı tırmandığı, daha kolay terfi aldığı görülmüş.
Televizyonları düşünelim. Televizyonlar insanları belli konularda kandırmayı başardığı için her şeyiyle sevilen insanlarla dolu. Bu ünlülerin fanları veya hayranları ne saçmalık yaparlarsa yapsınlar o ünlüleri iyi, güzel, akıllı, başarılı olarak tanımlamaktan vazgeçmez. Sosyal medyada onları korumak görevini üstlenir ve attıkları her adıma mantıksal(!) çerçeveden bir açıklama yapmayı başarırlar.
Markaları düşünelim. Bir markanın tek bir özelliği tutulursa, markanın diğer özelliklerinin de olumlu olduğunu düşünme eğilimi vardır. Markalar bu eğilimi iyi analiz edip müşterileri avucunun içinde tutmaya çalışır. Pazarlama stratejilerinde veya reklamlarda tek bir özellik ile yakalamaya çalışırlar müşterileri. Çünkü tek bir neden müşteriyi ikna etmeye yeterse, tüketiciler diğer bütün olumlu özellikleri markaya yüklemeye başlayacaklardır.
Tutulan bir markanın kötü bir deneyimi, markanın kontrolü dışındaki etmenlere bağlanabilir. Gerçekte ne olurlarsa olsunlar.
Kaynak:
https://www.matematiksel.org/insanlari-o...rn-etkisi/
Dediğim gibi yazi devam ediyor, ilgilenenler buradan devam edebilir
Ben markalar kısmında yazıyı sonlandırıyor, tok diye vurup cikiyorum kapiyi
Mizah ile bilimi bir araya getirip, sohbet konusu açmış olayım. Aslında çok derin ve hepimizi etkileyen çoook ciddi bir konu ama, ben bunu 'tok kapı sesi varsa o araba iyidir" geyiği ile bağlayayim
(Alıntı)
‘Ne kadar güzel bir kadın, çok başarılı birine benziyor.’
‘Ne kadar temiz yüzlü bir adam. İş yerinin vazgeçilmezi olmalı. Çok da iyi bir babadır’
‘Daha önceki işinden kovulmuş, demek ki hiçbir işi yapamıyordu.’
(…)
Halo etkisi, kişinin tek bir olumlu özelliğinden dolayı, o kişinin her alanda veya her şeyde olumlu ve başarılı olarak değerlendirilmesi yanılgısıdır. Ayrıca fiziksel görünüş de bu yanılsamaları ortaya çıkarır.
Horn etkisi ise; bireyin sahip olduğu bir tane olumsuz özellikten yola çıkarak, diğer özellikleri hakkında da olumsuz çıkarımlar yapmaktır.
Bu konu, Psikolog Edward Thorndike tarafından ilk defa 1920’de “The Constant Error in Psychological Ratings.” başlıklı makalede incelenmiştir. Thorndike, önce Birinci Dünya Savaşı sırasında bu incelemelere başlamış.
Komutanlara en nitelikli askerlerini seçmelerini istediğinde hepsinin sağlam vücutlu ve yakışıklı askerlerini seçtiğini ve onları her alanda üstün olarak tanımladıklarını fark etmiş.
Daha sonradan yapılan araştırmalarda da güzel ve yakışıklı insanların iş hayatında, kariyer basamaklarını daha hızlı tırmandığı, daha kolay terfi aldığı görülmüş.
Televizyonları düşünelim. Televizyonlar insanları belli konularda kandırmayı başardığı için her şeyiyle sevilen insanlarla dolu. Bu ünlülerin fanları veya hayranları ne saçmalık yaparlarsa yapsınlar o ünlüleri iyi, güzel, akıllı, başarılı olarak tanımlamaktan vazgeçmez. Sosyal medyada onları korumak görevini üstlenir ve attıkları her adıma mantıksal(!) çerçeveden bir açıklama yapmayı başarırlar.
Markaları düşünelim. Bir markanın tek bir özelliği tutulursa, markanın diğer özelliklerinin de olumlu olduğunu düşünme eğilimi vardır. Markalar bu eğilimi iyi analiz edip müşterileri avucunun içinde tutmaya çalışır. Pazarlama stratejilerinde veya reklamlarda tek bir özellik ile yakalamaya çalışırlar müşterileri. Çünkü tek bir neden müşteriyi ikna etmeye yeterse, tüketiciler diğer bütün olumlu özellikleri markaya yüklemeye başlayacaklardır.
Tutulan bir markanın kötü bir deneyimi, markanın kontrolü dışındaki etmenlere bağlanabilir. Gerçekte ne olurlarsa olsunlar.
Kaynak:
https://www.matematiksel.org/insanlari-o...rn-etkisi/
Dediğim gibi yazi devam ediyor, ilgilenenler buradan devam edebilir
Ben markalar kısmında yazıyı sonlandırıyor, tok diye vurup cikiyorum kapiyi