Dostlar, Romalılar!
Forumdaşlarımdan aldığım gaz ile dün büyük bir maceraya çıktık. Bu macerada kah güneşin altında kavrulduk, kah karların üstünde sürdük, kah rüzgarlarda savrulduk, kah forestere yüzme öğrettik.
Konuya geçmeden şunu belirteyim. Ben aracımda Anker RoAv sürüş kamerası kullanmaktayım. Düne kadar çok memnundum ama dün beni çok üzdü. Bu maceranın yarısında kendi kendine kaydı durdurmuş. Hiç sesi kaydetmemiş. Yani kafasına göre takılıp onlarca güzel görüntüyü hiç etmiş. Ceza olarak değiştireceğim inşallah
Takip edenler bilir Şubat ayında kar altında çat yaylasına birkaç seferimiz oldu. Ama öteye hiç gidemedik. (Korkudan değil yol bilmemekten). Dün Rize’nin ihtiyar delikanlılarından bir abimiz ile vurduk yollara. Şubat ayında kardan yolu kapandığı için çıkamadığımız çat köyü ile başladık maceraya. Maalesef maceranın ilk yarısında kamera cekim yapmamış o yüzden sadece dış çekimlerimiz var. Ardından Elevit yaylasına geçtik. Buz gibi derede iyice serinleyip videonun 01:09 dakika/saniyesinde arka tarafta görünen tepenin zirvesine tırmanmaya başladık. Trovit yaylasına yaklaştıkça hava bozmaya başladı. Burada zorunlu ve çok eğlenceli su geçişlerimiz oldu. Son geçişte suya girmemle beraber ön plaka kendini serin sulara attı. Trovit yaylasından zirveye ulaştığımızda bizi kar ve buz setleri karşıladı. Zirveden palovit yaylasına bakarken önce yağmur ardından dolu başladı. Bu noktadan sonra araç kamerası çekim yapmaya başlamış. Palovitte yanımızdaki abinin evinde mola verecektik ama hava bozunca ve esas maceralı yolun bundan sonra olduğunu öğrenince moladan vazgeçip yola vurduk. Bizi kar sularının tahrip ettiği zorlu bir yol karşıladı. Subaru burada hiç altını vurmadan, zorlanmadan bizi Amlakit yaylasına çıkarttı. Burası ayrı bir cennet ama yolumuz uzun. Amlakitten sonra rakım azalınca yeniden ormanın içinde seyahate başladık. Bu dar, bol uçurumlu ve su geçişli yolun sonunda Palovit şelalesine ulaştık. Kar sularının etkisiyle muhteşem bir güçle gürleyen şelale bizim mola noktamız oluyor. Çayımızı karpuzumuzu peynirimizi burada afiyetle tüketip tekrar çat yaylasına iniyoruz. Aslında ilk başta çattan palovite geçebilir. Yolumuzu 4/3 kısaltabiliriz ama o zaman nerede kaldı Subaru macera ruhu önümüzde kocaman dağları aşıp etrafından dolanmak varken kısacık tur bizi kesmezdi. Yolun sonunda yorulmuş olsam da özellikle su geçişleri ve Off road bölümü ağzımı kulaklarıma eriştirdi.
Sıradaki güzergahımız. Ayder üzerinden huser yaylası, devamında hazindağ yaylası devamında pokut yaylası. Zaman kalırsa gitoyuda gezip oradan denize ineceğiz. Bir diğer güzergahımız ise ovit bölgesinde bulunan 7 göller olacak. Bu maceramız gece kamplı olacağından daha sonra olacak.
Şimdilik dünkü maceramız ile sizi başbaşa bırakayım.
Forumdaşlarımdan aldığım gaz ile dün büyük bir maceraya çıktık. Bu macerada kah güneşin altında kavrulduk, kah karların üstünde sürdük, kah rüzgarlarda savrulduk, kah forestere yüzme öğrettik.
Konuya geçmeden şunu belirteyim. Ben aracımda Anker RoAv sürüş kamerası kullanmaktayım. Düne kadar çok memnundum ama dün beni çok üzdü. Bu maceranın yarısında kendi kendine kaydı durdurmuş. Hiç sesi kaydetmemiş. Yani kafasına göre takılıp onlarca güzel görüntüyü hiç etmiş. Ceza olarak değiştireceğim inşallah
Takip edenler bilir Şubat ayında kar altında çat yaylasına birkaç seferimiz oldu. Ama öteye hiç gidemedik. (Korkudan değil yol bilmemekten). Dün Rize’nin ihtiyar delikanlılarından bir abimiz ile vurduk yollara. Şubat ayında kardan yolu kapandığı için çıkamadığımız çat köyü ile başladık maceraya. Maalesef maceranın ilk yarısında kamera cekim yapmamış o yüzden sadece dış çekimlerimiz var. Ardından Elevit yaylasına geçtik. Buz gibi derede iyice serinleyip videonun 01:09 dakika/saniyesinde arka tarafta görünen tepenin zirvesine tırmanmaya başladık. Trovit yaylasına yaklaştıkça hava bozmaya başladı. Burada zorunlu ve çok eğlenceli su geçişlerimiz oldu. Son geçişte suya girmemle beraber ön plaka kendini serin sulara attı. Trovit yaylasından zirveye ulaştığımızda bizi kar ve buz setleri karşıladı. Zirveden palovit yaylasına bakarken önce yağmur ardından dolu başladı. Bu noktadan sonra araç kamerası çekim yapmaya başlamış. Palovitte yanımızdaki abinin evinde mola verecektik ama hava bozunca ve esas maceralı yolun bundan sonra olduğunu öğrenince moladan vazgeçip yola vurduk. Bizi kar sularının tahrip ettiği zorlu bir yol karşıladı. Subaru burada hiç altını vurmadan, zorlanmadan bizi Amlakit yaylasına çıkarttı. Burası ayrı bir cennet ama yolumuz uzun. Amlakitten sonra rakım azalınca yeniden ormanın içinde seyahate başladık. Bu dar, bol uçurumlu ve su geçişli yolun sonunda Palovit şelalesine ulaştık. Kar sularının etkisiyle muhteşem bir güçle gürleyen şelale bizim mola noktamız oluyor. Çayımızı karpuzumuzu peynirimizi burada afiyetle tüketip tekrar çat yaylasına iniyoruz. Aslında ilk başta çattan palovite geçebilir. Yolumuzu 4/3 kısaltabiliriz ama o zaman nerede kaldı Subaru macera ruhu önümüzde kocaman dağları aşıp etrafından dolanmak varken kısacık tur bizi kesmezdi. Yolun sonunda yorulmuş olsam da özellikle su geçişleri ve Off road bölümü ağzımı kulaklarıma eriştirdi.
Sıradaki güzergahımız. Ayder üzerinden huser yaylası, devamında hazindağ yaylası devamında pokut yaylası. Zaman kalırsa gitoyuda gezip oradan denize ineceğiz. Bir diğer güzergahımız ise ovit bölgesinde bulunan 7 göller olacak. Bu maceramız gece kamplı olacağından daha sonra olacak.
Şimdilik dünkü maceramız ile sizi başbaşa bırakayım.