Değerli forum arkadaşlarım,
Biliyorsunuz bir iki haftadır bu foruma üyeyim. Bir Forester ZL almak istiyorum. Şehir dışından araba almayı düşünmüyorum vs. vs. Ancak dün bir delilik yaptım, gecenin 1'inde otobüse binip bir başka şehre araba bakmaya/almaya gittim. Almak bir yana arabayı göremeden döndüm. Neredeyse 24 saatim yollarda geçti. Bu maceramı ve izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazacaklarım gerçekliğin benim görebildiğim, algılayabildiğim kısmı olduğu için, araç satıcısını mağdur etmemek adına şehir ve kişi isimlerini kullanmayacağım. Bazı şeylerin üstünü biraz örterek yazacağım. Sizler aslında hangi şehre gittiğimi biliyorsunuz ama sizler de yorumlarda şehir/kişi isimleri kullanmazsanız mutlu olurum. Amacım dertleşmek, kimseyi üzmek değil.
Olaylar, özetle, şöyle gelişti:
İki gün önce malum ilan sitesine, şöyle bir ilan düştü: İkinci sahibinden, yetkili servis bakımlı, düşük tramerli, benzinli, fiyatı da 40binin az üstü 2006 Forester ZL... Her ne kadar Ankara dışından araba alma düşüncem olmasa da yazılanlar cazip geldi. Araç sahibine mesajla birkaç soru sordum. Kendisi bana, mealen, aracın bütün bakım kayıtlarının yetkili serviste olduğunu; ancak, servis dışı iyi bilinen (bizlerin bilmediği) bir özel serviste radyatör değişimi ve sübap kapağı yenilemesi yapıldığını; araca hiç lpg takılmadığını; belli bir Outback'i almak için uygun fiyata sattığını vs. yazdı. Ben daha mesajı okumadan da beni aradı...
Söz konusu şehirde güvenebileceğim arkadaşlarım ve akrabalarım var. Dün sabah onlardan birinden rica ettim gitti arabaya baktı. (Arkadaşım asker, araba ustası değil.) Aracın iç döşemelerinin yıpranmış olduğunu; dışının düzgün durduğunu, kullanırken motorda titreme, olağan dışı ses vs. gözlemlemediğini, sunroofun bozuk olduğunu söyledi. (Bazı detayları yazmıyorum.) Araç sahibine mesaj atıp bugün (Çarşamba) ya da Cuma günü müsait olup olamayacağını; uygun zamanında gelip, önce yetkile servise gidip kayıtları incelemek istediğimi, ardından da aracı özel servise götürüp göstermek istediğimi yazdım. Kendisi de bana bir başka alıcı daha olduğunu, aracı görmek istiyorsam bugün gelmem gerektiğini yazdı. Ben de ani bir kararlarla gece otobüsüne bindim, 8 saat kadar yol gittim. Elbette kendisine gelmekte olduğumu da yola çıkmadan bildirdim. Bu arada sizlere danışıp, o şehirde gidilebilecek doğru ustayı öğrendim. (Sabah/gece erkenden ustayı arayıp geleceğimi söylemişsiniz; gerçekten çok teşekkür ederim.)
Sabah 9 - 9:30 arası bir saatte satıcıyı arayıp geldiğimi, yetkili servise doğru gitmekte olduğumu, oradan sonra da aracı özel servise göstermek istediğimi söyledim (yani bir önceki akşamki yazışmamızı tekrar ettim). O ise bana aracı iki yere birden gösteremeyeceğini, diğer müşteri nedeniyle de vakti olmadığını söyledi; aracı özel servise göstereceğimi söyleyince, özel servisin adını sordu. Sizin önerdiğiniz ustanın adını verdim, adresini mesaj olarak gönderdim. Yetkili serviste aracı göstermeyeceğimi sadece bilgilere bakacağımı, ancak kendisinin oluru olmadan servisin bana bilgi vermeyeceğini (arkadaşım dün servise gidip bilgi istemişti çünkü, alamamıştı), bu nedenle gelmese dahi servisi aramasının uygun/gerekli olacağını, kendisiyle özel servisin orada buluşabileceğimizi söyledim. Anlaştık... Neyse uzatmayayım; yekili serviste bir süre bekledikten sonra aklı başında bir görevli benimle ilgilendi. Kendisi satıcıyı arayıp onay aldıktan sonra bana kayıtları genel olarak özetledi. (Detaylara girmeyeyim.) Aracın ilk sahibinden başlayarak bazı bakım ve tamiratlarının serviste bazılarının ise dışarıda yapılmış olduğunu anladım.
Yetkili servisten ayrılırken satıcıyla tekrar mesajlaştım ve görüştüm. Kendisi özel servise doğru gelmekte olduğunu söyledi ama biz servise vardığımızda gelmemişti. Biz de arkadaşımla yemeğe gittik. 40-45 dakika sonra geldiğimizde satıcı hala yoktu. Kendisinin olmayışı özel servisin sahibi olan (sizin önerdiğiniz) ustayla bol bol sohbet etmememize vesile oldu. İyi de oldu. Bu aracın o servise hiç gitmediğini de öğrenmiş oldum. O şehirde yetkili servis ve bu usta dışında Subaru götürülebilecek bir yer de yok anladığım kadarıyla. Dolayısıyla satıcının dışarıda yaptırdığı işlemleri nerede yaptırdığını merak ettim. Eş dosta birkaç telefon açtım. Onlardan bir dönüş olmadan satıcıyı bir kez daha aradım; 20 dakikaya oradayım dedi. An itibariyle saat 12:43 olmuştu. Telefonu kapatınca arkadaşıma ve ustamıza ben saat 13:03'te buradan ayrılıyorum, Ankara'ya dönüyorum dedim.
Satıcı gelemedi. Kendisine 13:04'te, artık zahmet etmeyin, ben ustanın oradan ayrıldım, size hayırlı satışlar dilerim şeklinde bir mesaj attım ve Ankara'ya dönüş için otogarın yoluna düştüm. Sabahtan beri ulaşmakta zorlandığım satıcı o andan sonra bana pek çok mesaj attı ve defalarca aradı. 20 dakika içinde geleceğini (evet bir kez daha) söyledi, gecikme nedenlerini saydı. Ben kendisine sadece, ben Ankara'dan 8 saat yoldan geldim, siz XX semtinden gelemediniz, kusura bakmayın, hoşçakalın dedim. Kendisi de, nazik adammış, yakıt masrafımı karşılamayı teklif etti. Teşekkür ederim, hiç önemli değil dedim ve Ankara'ya döndüm.
Yalnız bundan sonra da ilerleyen saatlerde (4,5,6 gibi) satıcı ısrarla telefonla beni aramaya devam etti (artık mesaj atmadı), ben de sonunda kendisini telefondan engellemek zorunda kaldım. Niye o kadar çok aradı, ne diyecekti hiçbir fikrim yok, bilmek de istemiyorum.
Buraya not etmek ihtiyacı duyduğum bir husus daha var. Aradığım eş dost söz konusu araçla ilgili iki bilgiye ulaşıp benimle paylaştı. (Bilgilerden ilki ben ustanın yanında beklerken, ikincisi ise artık otobüste dönerken geldi.) Doğruluklarını bilemem ama bana söyleyenlere inanırım, güvenirim. Bundan iki yıl kadar önce, söz konusu araç bu satıcıdayken, Subaru'dan anlamayan bir yerde motor yağı değişimi diye aracın şanzıman yağı boşaltılmış ve şanzımana motor yağı konmuş. Araç kısa süre de olsa bu şekilde kullanılmış, fark edilince (sanırım bir yerlerden dumanlar gelmiş) yağlar doğrusu ile doğru düzgün bir yerde değiştirilmiş. O zamandan beri sanırım sorunsuz biniliyormuş. Bundan üç ay kadar önce ise motor triger koparmış. İyi bilinen ama Subarucu olmayan özel serviste yapılan sibop ve kapak işleminin nedeni de buymuş. (Ben dün telefonda satıcıya kapak işleminin sebebini sorduğumda alakasız, yuvarlak cevaplar vermişti.)
Söz konusu ilan bugün öğleden sonra siteden kaldırılmış. Satıcı aracını diğer talipliye (eğer gerçekten vardıysa) satmış olabilir. (Dilerim alan güzel günlerde, hiç sorunsuz kullanır.) Eğer öyle bir talipli yoktuysa zaten tümüyle manasız bir gün yaşattı bana. Satıcı beni bugün sabah 9'dan öğleden sonra 1'e kadar niye oyaladı, yetkili servise, özel servise niye gelmedi, ben vazgeçince döndürmek için niye uğraştı, artık yola çıktıktan sonra defaatle neden aradı açıkcası anlamadım. Çok umrumda da değil. Üç kuruş para harcadım; açıkcası yollarda da yoruldum ama en azında aklı başında bir ustayla tanıştım. Arkadaşlarımı, akrabalarımı gördüm. Kendisinden hiçbir zaman Subaru almayacağım bir ismi de bir kenara not etmiş oldum.
İçimde kalmasın diye bunları sizlerle de paylaşıyorum. Tekraren bu gerçekliğin benim algıladığım yönü. Belki eksik, belki yanlış. Birşey diyemem. Benim açımdan durum/macera bu şekilde cereyan etti. Hepinize güzel bir akşam dilerim.
Biliyorsunuz bir iki haftadır bu foruma üyeyim. Bir Forester ZL almak istiyorum. Şehir dışından araba almayı düşünmüyorum vs. vs. Ancak dün bir delilik yaptım, gecenin 1'inde otobüse binip bir başka şehre araba bakmaya/almaya gittim. Almak bir yana arabayı göremeden döndüm. Neredeyse 24 saatim yollarda geçti. Bu maceramı ve izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazacaklarım gerçekliğin benim görebildiğim, algılayabildiğim kısmı olduğu için, araç satıcısını mağdur etmemek adına şehir ve kişi isimlerini kullanmayacağım. Bazı şeylerin üstünü biraz örterek yazacağım. Sizler aslında hangi şehre gittiğimi biliyorsunuz ama sizler de yorumlarda şehir/kişi isimleri kullanmazsanız mutlu olurum. Amacım dertleşmek, kimseyi üzmek değil.
Olaylar, özetle, şöyle gelişti:
İki gün önce malum ilan sitesine, şöyle bir ilan düştü: İkinci sahibinden, yetkili servis bakımlı, düşük tramerli, benzinli, fiyatı da 40binin az üstü 2006 Forester ZL... Her ne kadar Ankara dışından araba alma düşüncem olmasa da yazılanlar cazip geldi. Araç sahibine mesajla birkaç soru sordum. Kendisi bana, mealen, aracın bütün bakım kayıtlarının yetkili serviste olduğunu; ancak, servis dışı iyi bilinen (bizlerin bilmediği) bir özel serviste radyatör değişimi ve sübap kapağı yenilemesi yapıldığını; araca hiç lpg takılmadığını; belli bir Outback'i almak için uygun fiyata sattığını vs. yazdı. Ben daha mesajı okumadan da beni aradı...
Söz konusu şehirde güvenebileceğim arkadaşlarım ve akrabalarım var. Dün sabah onlardan birinden rica ettim gitti arabaya baktı. (Arkadaşım asker, araba ustası değil.) Aracın iç döşemelerinin yıpranmış olduğunu; dışının düzgün durduğunu, kullanırken motorda titreme, olağan dışı ses vs. gözlemlemediğini, sunroofun bozuk olduğunu söyledi. (Bazı detayları yazmıyorum.) Araç sahibine mesaj atıp bugün (Çarşamba) ya da Cuma günü müsait olup olamayacağını; uygun zamanında gelip, önce yetkile servise gidip kayıtları incelemek istediğimi, ardından da aracı özel servise götürüp göstermek istediğimi yazdım. Kendisi de bana bir başka alıcı daha olduğunu, aracı görmek istiyorsam bugün gelmem gerektiğini yazdı. Ben de ani bir kararlarla gece otobüsüne bindim, 8 saat kadar yol gittim. Elbette kendisine gelmekte olduğumu da yola çıkmadan bildirdim. Bu arada sizlere danışıp, o şehirde gidilebilecek doğru ustayı öğrendim. (Sabah/gece erkenden ustayı arayıp geleceğimi söylemişsiniz; gerçekten çok teşekkür ederim.)
Sabah 9 - 9:30 arası bir saatte satıcıyı arayıp geldiğimi, yetkili servise doğru gitmekte olduğumu, oradan sonra da aracı özel servise göstermek istediğimi söyledim (yani bir önceki akşamki yazışmamızı tekrar ettim). O ise bana aracı iki yere birden gösteremeyeceğini, diğer müşteri nedeniyle de vakti olmadığını söyledi; aracı özel servise göstereceğimi söyleyince, özel servisin adını sordu. Sizin önerdiğiniz ustanın adını verdim, adresini mesaj olarak gönderdim. Yetkili serviste aracı göstermeyeceğimi sadece bilgilere bakacağımı, ancak kendisinin oluru olmadan servisin bana bilgi vermeyeceğini (arkadaşım dün servise gidip bilgi istemişti çünkü, alamamıştı), bu nedenle gelmese dahi servisi aramasının uygun/gerekli olacağını, kendisiyle özel servisin orada buluşabileceğimizi söyledim. Anlaştık... Neyse uzatmayayım; yekili serviste bir süre bekledikten sonra aklı başında bir görevli benimle ilgilendi. Kendisi satıcıyı arayıp onay aldıktan sonra bana kayıtları genel olarak özetledi. (Detaylara girmeyeyim.) Aracın ilk sahibinden başlayarak bazı bakım ve tamiratlarının serviste bazılarının ise dışarıda yapılmış olduğunu anladım.
Yetkili servisten ayrılırken satıcıyla tekrar mesajlaştım ve görüştüm. Kendisi özel servise doğru gelmekte olduğunu söyledi ama biz servise vardığımızda gelmemişti. Biz de arkadaşımla yemeğe gittik. 40-45 dakika sonra geldiğimizde satıcı hala yoktu. Kendisinin olmayışı özel servisin sahibi olan (sizin önerdiğiniz) ustayla bol bol sohbet etmememize vesile oldu. İyi de oldu. Bu aracın o servise hiç gitmediğini de öğrenmiş oldum. O şehirde yetkili servis ve bu usta dışında Subaru götürülebilecek bir yer de yok anladığım kadarıyla. Dolayısıyla satıcının dışarıda yaptırdığı işlemleri nerede yaptırdığını merak ettim. Eş dosta birkaç telefon açtım. Onlardan bir dönüş olmadan satıcıyı bir kez daha aradım; 20 dakikaya oradayım dedi. An itibariyle saat 12:43 olmuştu. Telefonu kapatınca arkadaşıma ve ustamıza ben saat 13:03'te buradan ayrılıyorum, Ankara'ya dönüyorum dedim.
Satıcı gelemedi. Kendisine 13:04'te, artık zahmet etmeyin, ben ustanın oradan ayrıldım, size hayırlı satışlar dilerim şeklinde bir mesaj attım ve Ankara'ya dönüş için otogarın yoluna düştüm. Sabahtan beri ulaşmakta zorlandığım satıcı o andan sonra bana pek çok mesaj attı ve defalarca aradı. 20 dakika içinde geleceğini (evet bir kez daha) söyledi, gecikme nedenlerini saydı. Ben kendisine sadece, ben Ankara'dan 8 saat yoldan geldim, siz XX semtinden gelemediniz, kusura bakmayın, hoşçakalın dedim. Kendisi de, nazik adammış, yakıt masrafımı karşılamayı teklif etti. Teşekkür ederim, hiç önemli değil dedim ve Ankara'ya döndüm.
Yalnız bundan sonra da ilerleyen saatlerde (4,5,6 gibi) satıcı ısrarla telefonla beni aramaya devam etti (artık mesaj atmadı), ben de sonunda kendisini telefondan engellemek zorunda kaldım. Niye o kadar çok aradı, ne diyecekti hiçbir fikrim yok, bilmek de istemiyorum.
Buraya not etmek ihtiyacı duyduğum bir husus daha var. Aradığım eş dost söz konusu araçla ilgili iki bilgiye ulaşıp benimle paylaştı. (Bilgilerden ilki ben ustanın yanında beklerken, ikincisi ise artık otobüste dönerken geldi.) Doğruluklarını bilemem ama bana söyleyenlere inanırım, güvenirim. Bundan iki yıl kadar önce, söz konusu araç bu satıcıdayken, Subaru'dan anlamayan bir yerde motor yağı değişimi diye aracın şanzıman yağı boşaltılmış ve şanzımana motor yağı konmuş. Araç kısa süre de olsa bu şekilde kullanılmış, fark edilince (sanırım bir yerlerden dumanlar gelmiş) yağlar doğrusu ile doğru düzgün bir yerde değiştirilmiş. O zamandan beri sanırım sorunsuz biniliyormuş. Bundan üç ay kadar önce ise motor triger koparmış. İyi bilinen ama Subarucu olmayan özel serviste yapılan sibop ve kapak işleminin nedeni de buymuş. (Ben dün telefonda satıcıya kapak işleminin sebebini sorduğumda alakasız, yuvarlak cevaplar vermişti.)
Söz konusu ilan bugün öğleden sonra siteden kaldırılmış. Satıcı aracını diğer talipliye (eğer gerçekten vardıysa) satmış olabilir. (Dilerim alan güzel günlerde, hiç sorunsuz kullanır.) Eğer öyle bir talipli yoktuysa zaten tümüyle manasız bir gün yaşattı bana. Satıcı beni bugün sabah 9'dan öğleden sonra 1'e kadar niye oyaladı, yetkili servise, özel servise niye gelmedi, ben vazgeçince döndürmek için niye uğraştı, artık yola çıktıktan sonra defaatle neden aradı açıkcası anlamadım. Çok umrumda da değil. Üç kuruş para harcadım; açıkcası yollarda da yoruldum ama en azında aklı başında bir ustayla tanıştım. Arkadaşlarımı, akrabalarımı gördüm. Kendisinden hiçbir zaman Subaru almayacağım bir ismi de bir kenara not etmiş oldum.
İçimde kalmasın diye bunları sizlerle de paylaşıyorum. Tekraren bu gerçekliğin benim algıladığım yönü. Belki eksik, belki yanlış. Birşey diyemem. Benim açımdan durum/macera bu şekilde cereyan etti. Hepinize güzel bir akşam dilerim.