İyi günler, 90 bin km dizel Subaru'm var. OBD'de kül doluluğu yüzde 53 gözüküyor. DPF temizliği yaptırmak istiyorum. Tavsiye edebileceğiniz bir yer var mıdır?

Kül dolulugunuz cok az. %100’e kadar yolu var. %90’dan sonra temizletebilirsiniz veya yeni DPF takabilirsiniz.

Benim kül dolulugu su an %81.

Temizlik konusunda COK BUYUK bir yanilgi var.

DPF’in calisma mantigi soyle.

Bu filtre, kanserojen soot denen kucuk parcaciklari tutuyor, yani havaya salmiyor.

Gun gectikce “soot”lar birikiyor. %60’lari gectikten sonra, rejenerasyon denen bir islem ile bu soot’lar yakiliyor. Yukte surerseniz arac bunu pasif veya aktif olarak kendisi hallediyor.

Eger soot artar ise, ancak siz motoru yuke bindirmezseniz, bir turlu DPF’teki bu “soot”lar temizlenemiyor, yani yakilamiyor. Burada arac dpf isaretini yakip sonduruyor. Yarim saatlik bir otoban surusu ile butun soot’lar yaniyor, dpf kendisini temizliyor.

Peki bu “soot”lar yaninca ve DPF kendi kendine temizlenince, bu yanma sonucunda (yani yanmanin bir urunu olarak) ortaya ne cikiyor: ash yani kül cikiyor.

Iste bu soot’un yanmasi sonucu cikan kül maalesef KALICI.

Bu ash (yani soot’un yanmasi sonucu olusan, yillar icerisinde gitgide biriken kül) dogru duzgun temizlenebilen bir sey degil. Bunu temizleyen yer ya hic yok, ya da belki tek tuk vardir.

Piyasada DPF temizligi yapiyoruz diyen cogu yer, maalesef sadece Soot temizligi yapiyor, ash degil. E soot’u zaten siz de otaban surusu ile yarim saatte hallediyorsunuz.

Asil mesele kul temizligi.

Cok uzgunum ki, bir cok yer, soot birikimi ve ash birikimi arasindaki farki bile bilmiyor.

Hatta bazi yerlere acik acik soruldugunda “siz soot’u mu temizliyorsunuz yoksa ash yani kalici kül’ü mu temizliyorsunuz?” buna bile cevap veremiyorlar, konuya hakim degiller.

O yuzden DPF temizligi derken, maalesef bunu yapmaya yeltenen piyasamizda durum muallak.


Sent from my iPhone using Tapatalk

(14-08-2024, Saat: 16:41)oguzhaneren demiş ki: Kül dolulugunuz cok az. %100’e kadar yolu var. %90’dan sonra temizletebilirsiniz veya yeni DPF takabilirsiniz.

Benim kül dolulugu su an %81.

Temizlik konusunda COK BUYUK bir yanilgi var.

DPF’in calisma mantigi soyle.

Bu filtre, kanserojen soot denen kucuk parcaciklari tutuyor, yani havaya salmiyor.

Gun gectikce “soot”lar birikiyor. %60’lari gectikten sonra, rejenerasyon denen bir islem ile bu soot’lar yakiliyor. Yukte surerseniz arac bunu pasif veya aktif olarak kendisi hallediyor.

Eger soot artar ise, ancak siz motoru yuke bindirmezseniz, bir turlu DPF’teki bu “soot”lar temizlenemiyor, yani yakilamiyor. Burada arac dpf isaretini yakip sonduruyor. Yarim saatlik bir otoban surusu ile butun soot’lar yaniyor, dpf kendisini temizliyor.

Peki bu “soot”lar yaninca ve DPF kendi kendine temizlenince, bu yanma sonucunda (yani yanmanin bir urunu olarak) ortaya ne cikiyor: ash yani kül cikiyor.

Iste bu soot’un yanmasi sonucu cikan kül maalesef KALICI.

Bu ash (yani soot’un yanmasi sonucu olusan, yillar icerisinde gitgide biriken kül) dogru duzgun temizlenebilen bir sey degil. Bunu temizleyen yer ya hic yok, ya da belki tek tuk vardir.

Piyasada DPF temizligi yapiyoruz diyen cogu yer, maalesef sadece Soot temizligi yapiyor, ash degil. E soot’u zaten siz de otaban surusu ile yarim saatte hallediyorsunuz.

Asil mesele kul temizligi.

Cok uzgunum ki, bir cok yer, soot birikimi ve ash birikimi arasindaki farki bile bilmiyor.

Hatta bazi yerlere acik acik soruldugunda “siz soot’u mu temizliyorsunuz yoksa ash yani kalici kül’ü mu temizliyorsunuz?” buna bile cevap veremiyorlar, konuya hakim degiller.

O yuzden DPF temizligi derken, maalesef bunu yapmaya yeltenen piyasamizda durum muallak.


Sent from my iPhone using Tapatalk

Oğuzhan bey çok güzel özetlemiş. Bu konuda Liqui Moly'ye DPF temizleme kiti ürünü ile ilgili bizzat mail attım. Ürünün soot (kurum) ya da ash (kül) birikimlerinin temizlenmesinde ne kadar etkili olduğunu sordum. Çok net cevap verdiler: Ürünün tek etkili olduğu kısım soot yani kurum. Kül birikimini temizlemek deterjan tarzı ürünlerle maalesef mümkün değil en azından araç üzerinde sökülmeden yapılan uygulamalarla mümkün değil. Öte yandan termal uygulama ile verim alan arkadaşlarım var. Uygulama sonrasında ECU.nun okuduğu ash miktarı belirgin seviyede düştüğüne öncesi sonrası ekran görüntüleriyle şahit oldum. Bildiğiniz üzere araç ash yani kül miktarını diferansiyel basınç sensörü ve aktif rejenerasyon sayısı verisini baz alarak hesaplıyor.

Aracı şu şekilde kandırmak mümkündür çünkü bir çok servis yazılımında menüde DPF change şeklinde bir menü var yani DPF.in değiştiğini araca tanıtıyorsunuz. Bunu fiziksel olarak yapmadan da bir tuşa bastığınızda gerçekleştiği için ECU bu işlem sonrası kalıcı soot miktarını "0" olarak gösterir ancak ash/cinder orannı diferansiyel basınç sensöründen okuduğu için eğer dpf geçirgen değilse eski değerini aynen korur. Bu yüzden Oğuzhan beyin de dediği gibi DPF sağlığında en önemli parametre soot değil ash miktarı/oranıdır.

Peki Ash nasıl temizlenir, imkansız gibi anladım. Ya da sökülüp temizlenmesi ile mi mümkün Ash temizliği ve termal uygulamadan kasıt nedir? Merak ettim şimdi Yavuz

Oğuzhan bey çok güzel özetlemiş. Bu konuda Liqui Moly'ye DPF temizleme kiti ürünü ile ilgili bizzat mail attım. Ürünün soot (kurum) ya da ash (kül) birikimlerinin temizlenmesinde ne kadar etkili olduğunu sordum. Çok net cevap verdiler: Ürünün tek etkili olduğu kısım soot yani kurum. Kül birikimini temizlemek deterjan tarzı ürünlerle maalesef mümkün değil en azından araç üzerinde sökülmeden yapılan uygulamalarla mümkün değil. Öte yandan termal uygulama ile verim alan arkadaşlarım var. Uygulama sonrasında ECU.nun okuduğu ash miktarı belirgin seviyede düştüğüne öncesi sonrası ekran görüntüleriyle şahit oldum. Bildiğiniz üzere araç ash yani kül miktarını diferansiyel basınç sensörü ve aktif rejenerasyon sayısı verisini baz alarak hesaplıyor.

Aracı şu şekilde kandırmak mümkündür çünkü bir çok servis yazılımında menüde DPF change şeklinde bir menü var yani DPF.in değiştiğini araca tanıtıyorsunuz. Bunu fiziksel olarak yapmadan da bir tuşa bastığınızda gerçekleştiği için ECU bu işlem sonrası kalıcı soot miktarını "0" olarak gösterir ancak ash/cinder orannı diferansiyel basınç sensöründen okuduğu için eğer dpf geçirgen değilse eski değerini aynen korur. Bu yüzden Oğuzhan beyin de dediği gibi DPF sağlığında en önemli parametre soot değil ash miktarı/oranıdır.

Liqui Moly'nin hangi ürünü için sordunuz?



İki günde soot yüzdem 35'ten 60'a çıktı. En azından külleri temizleyebilirsem soot dolma zamanını biraz daha erteleyebilirim diye düşündüm. Günlük rutinim 1.5 km'lik 4-5 adet sürüş şeklinde olduğu için galiba çabuk doluyor. Buraya Subaru servis tavsiye pdf'i ve bir de DPF temizliği videosu burakıyorum.

https://www.chiptuning.com.au/wp-content...advice.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=Zw-EAc_Lpv8

Bu aldığım dizel araçlardaki DPF meselesi yüzünden dizelden iyice soğudum. Devirli kullansan yakıyor, devirsiz kısa mesafe kullansan yakıttan kazandığın tasarrufu DPF'den geri çıkarıyor. İki ucu keskin bıçak.

En iyisi %90 doluluğa ulaşınca DPF'i iptal ettirmek. Çevre hassasiyeti olanlar yazdıklarımı iyi okusun.
Dünyada gelişmiş ülkelerde çevre kirliliği kaynaklarının sadece %20'si taşıtlardan kaynaklanırken gelişmekte olan ülkelerde bu oran daha da düşmektedir. Tarım ve hayvancılığın çevre kirliliğine katkısı bile taşıtlardan fazladır. Enerji santralleri (kömürlü) ve sanayiinin katkısı da taşıtlardan fazladır.
(https://www.researchgate.net/figure/Key-..._350405370)
(https://ec.europa.eu/eurostat/web/produc...20190226-1)
(https://en.wikipedia.org/wiki/Air_pollution_in_India)
Diğer yandan çevre dostu diye bize dayatılan elektrikli araçlarda bulunan bataryalarda kullanılan lityum ve kobalt için uygulanan madenciliğin çevreye verdiği zararlar da az değildir.
(https://earth.org/lithium-and-cobalt-mining/)
Dizel motorlar hala dünyadaki en verimli motorlardır ama üretimi ve bakımı maliyetlidir. AB tarafından ortaya konan normlar Avrupa menşeili araçların pazar paylarını artırmaya yöneliktir. Yukarıda yazdıklarıma rağmen hala DPF gereklidir diyen varsa dizel araç ya da daha doğrusu dizel Subaru almasın. Ne yazık ki Subaru, hem dizel hem hibrit olayına çok geç girdiği için bu konularda başarılı olduğu sözlenemez.

(15-08-2024, Saat: 10:03)furtherquiterdeeper demiş ki: En iyisi %90 doluluğa ulaşınca DPF'i iptal ettirmek. Çevre hassasiyeti olanlar yazdıklarımı iyi okusun.
Dünyada gelişmiş ülkelerde çevre kirliliği kaynaklarının sadece %20'si taşıtlardan kaynaklanırken gelişmekte olan ülkelerde bu oran daha da düşmektedir. Tarım ve hayvancılığın çevre kirliliğine katkısı bile taşıtlardan fazladır. Enerji santralleri (kömürlü) ve sanayiinin katkısı da taşıtlardan fazladır.
(https://www.researchgate.net/figure/Key-..._350405370)
(https://ec.europa.eu/eurostat/web/produc...20190226-1)
(https://en.wikipedia.org/wiki/Air_pollution_in_India)
Diğer yandan çevre dostu diye bize dayatılan elektrikli araçlarda bulunan bataryalarda kullanılan lityum ve kobalt için uygulanan madenciliğin çevreye verdiği zararlar da az değildir.
(https://earth.org/lithium-and-cobalt-mining/)
Dizel motorlar hala dünyadaki en verimli motorlardır ama üretimi ve bakımı maliyetlidir. AB tarafından ortaya konan normlar Avrupa menşeili araçların pazar paylarını artırmaya yöneliktir. Yukarıda yazdıklarıma rağmen hala DPF gereklidir diyen varsa dizel araç ya da daha doğrusu dizel Subaru almasın. Ne yazık ki Subaru, hem dizel hem hibrit olayına çok geç girdiği için bu konularda başarılı olduğu sözlenemez.

Hibritte ne gibi sıkıntılar var?

Toyota gibi sıfırdan hibrit araç tasarlamak yerine mevcut tasarımı hibrite çevirmeye çalıştılar. Mesela Toyota RAV-4 hibritte önde 141 HP arkada 67 HP olmak üzere iki elektrikli motor var. Subaru Forester hibritte şanzımanın içine yerleştirilmiş (daha doğrusu sığdırılmış) 16.7 HP gücünde sadece bir elektrikli motor var. Bu nedenle sürekli dört çeker olan Forester gibi bir araçta bu elektrikli motorun yakıt ekonomisine katkısı yok denecek kadar az. 2.0 lt benzinli motora sahip Subaru Forester hibrit birleşik yakıt tüketimi fabrika verilerine göre 7.5 lt/100 km iken bu rakam 2.5 lt benzinli motora sahip RAV-4 için 5.8 lt/100 km olmaktadır. Ayrıca arada ciddi bir güç farkı bulunmaktadır.
Forumda Forester Hybrid sahibi bir arkadaşın tecrübeleri aşağıdaki linkte yazıyor zaten.
http://subaruturkiyeforum.com/konu-subar...ght=hybrid

(15-08-2024, Saat: 10:03)furtherquiterdeeper demiş ki: En iyisi %90 doluluğa ulaşınca DPF'i iptal ettirmek. Çevre hassasiyeti olanlar yazdıklarımı iyi okusun.
Dünyada gelişmiş ülkelerde çevre kirliliği kaynaklarının sadece %20'si taşıtlardan kaynaklanırken gelişmekte olan ülkelerde bu oran daha da düşmektedir. Tarım ve hayvancılığın çevre kirliliğine katkısı bile taşıtlardan fazladır. Enerji santralleri (kömürlü) ve sanayiinin katkısı da taşıtlardan fazladır.
(https://www.researchgate.net/figure/Key-..._350405370)
(https://ec.europa.eu/eurostat/web/produc...20190226-1)
(https://en.wikipedia.org/wiki/Air_pollution_in_India)
Diğer yandan çevre dostu diye bize dayatılan elektrikli araçlarda bulunan bataryalarda kullanılan lityum ve kobalt için uygulanan madenciliğin çevreye verdiği zararlar da az değildir.
(https://earth.org/lithium-and-cobalt-mining/)
Dizel motorlar hala dünyadaki en verimli motorlardır ama üretimi ve bakımı maliyetlidir. AB tarafından ortaya konan normlar Avrupa menşeili araçların pazar paylarını artırmaya yöneliktir. Yukarıda yazdıklarıma rağmen hala DPF gereklidir diyen varsa dizel araç ya da daha doğrusu dizel Subaru almasın. Ne yazık ki Subaru, hem dizel hem hibrit olayına çok geç girdiği için bu konularda başarılı olduğu sözlenemez.

Aslinda DPF’in gerekliligi cevreden ziyade insan sagligi icin.

Bu yukarida bahsettigimiz Soot (yani kurum) partikulleri cok kucuk.

Bunlarin boyu 2.5 mikrometre.

Maalesef cigerlerimiz bu kadar kucuk maddeleri filtreleyemiyor.

Peki 2.5PM olarak adlandirilan ve DPF’siz dizellerin egzozundan cikan bu partikulleri solursak ne olur:

Soru : PM2.5 maruziyeti ne gibi “kanitlanmis” saglik sorunlarina yol acar?

Cevap: PM2.5 (2.5 mikrometreden daha küçük partiküller) maruziyeti, bilimsel olarak kanıtlanmış birçok ciddi sağlık sorununa yol açabilir. Bu partiküller akciğerlerin derinliklerine kadar inebilir ve hatta kan dolaşımına girebilir, bu da vücutta yaygın hasara neden olabilir. İşte PM2.5 maruziyeti ile ilişkilendirilen kanıtlanmış sağlık sorunları:

1. **Solunum Sistemi Hastalıkları**:
- **Astım**: PM2.5, astım semptomlarını kötüleştirebilir ve astım krizlerini tetikleyebilir.
- **Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)**: PM2.5, KOAH gelişimini hızlandırabilir ve hastalığın ilerlemesine katkıda bulunabilir.
- **Akciğer Kanseri**: Uzun süreli PM2.5 maruziyeti, akciğer kanseri riskini artırır.

2. **Kardiyovasküler Hastalıklar**:
- **Kalp Krizi ve İnme**: PM2.5 maruziyeti, kan damarlarının daralmasına, kan pıhtılaşmasına ve kalp krizi veya inme riskinde artışa neden olabilir.
- **Aritmi ve Kalp Yetmezliği**: PM2.5, kalp ritminde bozulmalara ve kalp yetmezliği gelişimine katkıda bulunabilir.

3. **Erken Ölümler**:
- **Erken Mortalite**: PM2.5 maruziyeti, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireyler için erken ölüme yol açabilir.

4. **Gelişimsel Sorunlar ve Düşük Doğum Ağırlığı**:
- **Düşük Doğum Ağırlığı**: Hamilelik sırasında yüksek PM2.5 maruziyeti, düşük doğum ağırlığı riskini artırabilir.
- **Çocuklarda Solunum Problemleri**: PM2.5 maruziyeti, çocukların akciğer gelişimini olumsuz etkileyebilir ve solunum sorunlarına yol açabilir.

5. **Sinir Sistemi ve Beyin Sağlığı**:
- **Nörolojik Bozukluklar**: Artan kanıtlar, PM2.5 maruziyetinin Alzheimer hastalığı ve diğer nörodejeneratif hastalıklar ile ilişkilendirilebileceğini göstermektedir.
- **Kognitif Bozukluklar**: PM2.5, bilişsel fonksiyonların bozulmasına ve öğrenme güçlüklerine yol açabilir.

Bu etkiler, hem kısa hem de uzun vadeli maruziyetle ilişkilidir ve özellikle hassas gruplar (çocuklar, yaşlılar, kronik hastalıkları olanlar) için daha ciddi olabilir. Bu nedenle, PM2.5 düzeylerinin yüksek olduğu ortamlardan kaçınmak ve hava kalitesini iyileştirmek, genel sağlık açısından son derece önemlidir.


Sent from my iPhone using Tapatalk

---

Simdi ben bu bilgilere gore kendi kendime soruyorum:

Elimde 1 milyon TL olsa:

1- Biraz daha “dandik” ama bana ve coluguma cocuguma PM2.5 solutmayacak bir araca mi binerim?
2- Biraz daha havali ama DPF’i iptal edildigi icin etrafa bu kucuk partikulleri sacan ve kendi ailem dahil milletin cigerlerinin canina okuyan bir araca mi binerim?

Ben 1’i tercih ediyorum. Bu kisisel tercih. Baskasi da 2’ti tercih eder, saygi duymak lazim, yapacak bir sey yok. Ona bakarsan millet cayir cayir sigara iciyor, soot’u mu takacak


Sent from my iPhone using Tapatalk